Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor (Tarih Konu Anlatımı)
Bu yazımızda tarih dersi konu anlatımları kapsamında 11. sınıf tarih dersinin 1. ünitesi olan Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) ünitesinin 4. konusunun devamı olan Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor konusuna yer verdik. Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor konusunu “Denizcilik faaliyetlerinin iç denizlerden okyanuslara taşınmasının dünya siyasetine ve ticaretine etkilerini analiz eder.” kazanımı çerçevesinde anlattık.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor
Ders: Tarih 11
Ünite: Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774)
Konu: Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor
Kazanım: Denizcilik faaliyetlerinin iç denizlerden okyanuslara taşınmasının dünya siyasetine ve ticaretine etkilerini analiz eder.
Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor konusunda Osmanlı Devleti’nin 17. ve 18. yüzyıldan sonra denizlerdeki egemenliği hangi gelişmelerden sonra zayıflamıştır? sorusunu yanıtladık. Ayrıca bu gelişmeler nelerdir, açıkladık.
Osmanlı Donanmasının Tarihi
Osmanlı Devleti’nin durumu, Osmanlı Donanması’nın yükselişi ve gerilemesi ile doğru orantılıdır. Osmanlı Devleti, 3 kıtayı yönetirken güçlü bir donanmaya sahiptir. Aynı şekilde, denizlerdeki egemenliğin zayıflaması, Osmanlı Devleti’nin gerilemesinde önemli bir faktördür.
Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren denizcilik faaliyetlerine önem vermiştir. Osmanlı Beyliği toprakları 1323 yılında Karamürsel’in fethi ile Marmara Denizi’ne ulaşmıştır. Karesi Beyliği Mürsel Bey komutasındaki 24 gemiden oluşan bir filo, 1324 yılında Osmanlılara gönderilmiştir. Osmanlı Beyliği, Doğu Marmara’da egemenliğini kurduktan sonra, Deniz Kuvvetlerinin kurumsallaşması başlamıştır. İlk Osmanlı gemisi, 1327 yılında Karamürsel’deki ilk Osmanlı tersanesinde inşa edilmiştir. Donanma hiyerarşik bir sistemde örgütlenmiş ve Kara Mürsel Bey Filo Komutanı olmuştur.
Osmanlıların Marmara Denizi’nden geçerek Rumeli üzerindeki hakimiyetini genişletmesi, 1334 ve 1337 yıllarında Gemlik ve İzmit ele geçirmesiyle kolaylaşmıştır. Türk Denizciliğinin merkezi, Karamürsel’in ardından İzmit, Gelibolu ve İstanbul olmuştur. Osmanlı Donanmasının modern organizasyonu I. Bayezid döneminde (1389-1403) başlamıştır. 1401’de Gelibolu Deniz Üssü’nün yapımının tamamlanmasından sonra Osmanlı Donanmasında “Donanmanın Başkomutanı” terimi kullanılmıştır. Türk Donanması tarihinde ilk Başkomutan Saruca Paşa olmuştur. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlılar, İstanbul’un fethinden sonra Ege ve Karadeniz’de egemenliklerini kurduktan sonra Akdeniz’e yönelmişlerdir. Fatih Mehmet, 1455 yılında Kasımpaşa’da İstanbul Tersanesi’ni (Tersane-Amire) inşa etmiştir.
Aynı dönemde Türk denizcilik bilimcileri tarafından yapılan çalışmalar, dünyanın denizciliğine katkıda bulunmuştur. Muhiddin Piri Reis, kartografik çalışmaları ile tanınmıştır. 1513 ve 1528’de iki tane dünya haritası çizmiştir. Piri Reis’in dünya denizcilik tarihine bir başka armağanı, 1521 ve 1525’te iki kez yazdığı el kitabı “Bahriye”dir. Ege Denizi ve Akdeniz bu çalışmada çeşitli yönlerde betimlenmiştir. Türk Donanması I. Selim’in Mısır’a doğru yürüyüşü sırasında Osmanlı Ordusuna lojistik destek vermiştir. I. Selim’den sonra Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) Osmanlı Donanmasına değer vermiştir. Bu dönemde Barbaros Hayreddin Paşa ve kardeşleri Oruç ve İlyas Reis’in yanı sıra Selman Reis, Murat Reis ve Seydi Ali Reis gibi birçok Türk denizcisi, Osmanlı Donanmasına komuta ederken Akdeniz üzerinde mutlak bir hakimiyet kurmuştur.
Hadım Süleyman Paşa, 1538’de 72 birimlik bir filoyla Arap Denizi’ne doğru yola çıkarak Aden’i ele geçirmiştir. Osmanlı Devleti, Basra Körfezi’nin ve Kızıldeniz’den yararlanarak, Yakın Doğu’dan Hindistan’a giden tüm rotaları kontrol etmiştir. 1543’te Kanuni, Barbaros Hayreddin Paşa komutası altında Fransa’yı İspanya’ya karşı desteklemek için 110 kadırga filosu göndermiştir. Donanma Komutanı Piyale Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, 14 Mayıs 1560 tarihinde Cerbe’de yer alan Haçlı Filosunu yenmiştir. Haçlılar Trablusgarp’ı ele geçirmeye ve Türklerin Kuzey Afrika’daki egemenliğini bitirmeye gelmişlerdir. Selman Reis, Seydi Ali Reis, Salih Reis, Aydın Reis, Murat Reis, Hasan Reis, Piyale Paşa ve Kılıç Ali Paşa’nın komutası altında Osmanlı Donanması birçok zafer kazanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Hangi Gelişmelerden Sonra Zayıflamıştır?
Osmanlı Devleti’nin egemenliğini sürdürebilmek amacıyla Osmanlı savaş gemileri; Akdeniz, Kızıldeniz ve Hint Okyanusunda güçlü bir duruş sergilemiş ve Osmanlı Devleti’nin siyasi hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmuştur. Seydi Ali Reis, Hint Okyanusu’ndaki Portekizlilere karşı (9 Ağustos 1554) Kanuni Sultan Süleyman’ın halefleri, denizcilik faaliyetlerini aynı zaferle gerçekleştirememiştir. Denizcilikle ilgili bilgisi olmayan paşalara, sadece sarayla yakın ilişkileri olduğu için Başkomutan atanmıştır. Bu durum, Osmanlı Devleti’nin deniz hakimiyetinde kademeli bir bozulmaya yol açmıştır. Osmanlı Devleti, Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra, siyasi ve ekonomik sorunlardan dolayı değişen koşullara uyum sağlayamamış ve Avrupa’daki teknolojiye ayak uyduramamıştır. Osmanlı Donanması, 1571’de Kıbrıs’ı fethetmek için inşa edilen Haçlı Filosuna karşı Lepanto Deniz Savaşı’nda gemilerinin üçte ikisini kaybetmiştir. Bu savaşta, Donanmanın liman kanadının komutanı olan Cezayir Valisi Uluç Ali Reis, 40 gemisini kurtarmayı başarmıştır.
Uluç Ali Reis, daha sonra “Kılıç Ali Paşa” seçilmiş ve II. Selim tarafından Başkomutanlığa atanmıştır. 17. yüzyılda Girit Adası’ndaki Osmanlılar ve Venedikliler arasında sürekli mücadelelere tanıklık edilmiştir. Bu dönem boyunca Osmanlı yöneticileri siyasi hedeflere sadece silahlı kuvvetler tarafından ulaşacaklarını düşünmüşlerdir. Öte yandan, deniz gücünün kullanılması için stratejik bir planlama yapılmamıştır. Silahlı kuvvetler, kritik bölgeye konuşlandırılmış ve gecikmiş askeri kampanyalar başlatılmıştır. Siyasi hedefleri ele geçirirken deniz kuvvetleri görmezden gelinmiş ve lojistik olarak ciddi sorunlara yol açmıştır. Bunun sonucunda arazi kayıplarına yol açılmıştır. 17. yüzyılın sonlarında ve 18. yüzyılın başlarında, tüm gemilerin yelkenli gemilere (kalyonlar) dönüşümü, Temmuz 1770’te, 26 geminin Osmanlı Donanması, Rus Donanması tarafından sürpriz bir saldırı ile tamamen yenildiğinde ve yok edildiğinde tamamlanamamıştır. Bu yenilgiye dikkat çeken Sultan III. Mustafa, deniz subaylarını çağdaş teknikler konusunda eğitmeye karar vermiştir.
Osmanlı Donanmasının rehabilitasyon çabalarını denetlemek için Fransız bir mühendis olan Baron de Tott görevlendirilmiştir. 18 Kasım 1773’te, bugünkü Deniz Harp Okulu’nun merkezi olan “Gemi Mühendisliği Okulu” Cezayir Gazi Hasan Paşa tarafından kurulmuştur. Bu sadece sıradan bir okulun temeli değil, aynı zamanda yüzyıllar boyunca yüksek nitelikli devlet adamlarının ve deniz subaylarının Türk Milletine hizmet etmek için eğitileceği bir dönemin başlangıcıdır. 22 Ekim 1784’te Gemi Mühendisliği Okulu, İmparatorluk Gemi Mühendisliği Koleji olarak yeniden adlandırılmıştır. 18. yüzyılın sonunda Avrupa’da buhar tahrikli gemiler kullanılmaya başlanmıştır. Gemilerin kalyonlara dönüşmesi durumunda olduğu gibi, Osmanlı Donanması bu yeniliği ancak 19. yüzyılın ortalarında, yaklaşık yarım yüzyıllık bir gecikmeyle yakalayabilmiştir. 1826’da Sultan II. Mahmut (1808-1839) Yeniçeri Kolordusu’nu dağıtmıştır.
Osmanlı Donanmasının Gelişimi
Bu durum “Hayriye Olayı” olarak bilinmektedir. Donanma’nın tarzı, eğitimin vizyonu ve Osmanlı Ordusu üniforması yenilenmiştir. Aynı zamanda birçok askeri personel eğitim görmek amacıyla yurt dışına gönderilmiştir. Bu yeniliklerin sonucunda, 1852 yılında Heybeliada’da (İstanbul Prens Adalarından biri) Deniz Lisesi kurulmuştur. Osmanlı Ordusu’nun yeniden yapılanma çalışmaları devam ederken, Osmanlı Donanması bazı sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. 20 Ekim 1827’de, Yeniçeri Kolordu’nun ölümünden sadece bir yıl sonra, Yunan isyanlarına karşı bir önlem olarak Peloponnesus’un Navarino Limanı’na demirlemiş olan kombine Osmanlı-Mısır Donanması İngiltere’nin kombine deniz filoları tarafından saldırıya uğramış, Fransa ve Rusya, 58 gemi ve 6000 denizci kaybetmiştir.
Osmanlı Devleti, Navarino’da sadece donanmasını değil, aynı zamanda büyük miktarda eğitime yatırım yapılan deneyimli denizcilerini de kaybetmiştir. Osmanlı Devleti’nin Batı Devletleri ile ittifak ettiği ilk savaş Kırım Savaşı’dır. Osmanlı Donanması, 30 Kasım 1853’te Karadeniz kıyısındaki Sinop Limanı’ndaki Rus Filosu’nun sürpriz saldırı eylemiyle tamamen harap olmuştur. Bu saldırı Osmanlı Devleti’nin çok sayıda gemi ve mürettebat kaybetmesine neden olmuştur. Kalyon Mahmudiye ve Osmanlı Donanması’nın diğer zırhlıları Ruslara karşı bir direniş sergilemelerine rağmen, çabaları Sinop Baskınının yıkıcı etkisini azaltamamıştır. 1854 Mart’ında İngiltere, Fransa ve Osmanlı Devleti Rusya’ya karşı resmi bir ittifak kurmuşlardır. Kırım Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğinin devam etmesinin güvenilir bir donanma olmadan gerçekleşemeyeceğini göstermiştir.
Avrupa ülkelerinin denizlere hakimiyeti, Rönesans sonucu bilimsel ilerlemelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti bu bilimsel ilerlemelere ayak uyduramamış, Avrupa’nın ekonomik sisteminin dışında kalmış, gemi inşa teknolojisinde geri kalmıştır. Aynı zamanda stratejik uzak görüşlülük eksikliği ve kurumsal bir denizcilik altyapısının olmaması Osmanlı Devleti’nin denizlerdeki egemenliğinin zayıflamasına neden olmuştur.
1. Ünitenin Tüm Konuları: Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774) ünitesinin tüm konularını aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.
1. Konu: 1595-1700 Yılları Arasındaki Siyasi Gelişmeler
2. Konu: Uzun Savaşlardan Diplomasiye
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi
Osmanlı-Safevi Savaşları (1578-1639)
Sınırları Belirleyen Antlaşma: Kasr-ı Şirin (1639)
XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası
Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı
Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset
3. Konu: Avrupa’da Din Savaşlarından Modern Devlete
Otuz Yıl Savaşları (1618-1648)
Westphalia Antlaşması’nın Sonuçları
Modern Devlet (Hazırlanmaktadır…)
4. Konu: XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde ve Avrupa’da Denizcilik Faaliyetleri
Osmanlı Denizciliğinde Kadırgadan Kalyona Geçiş
Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor (Şu an bu başlıktasınız!)
5. Konu: Fetihlerden Savunmaya
Doğu’da Mücadele ve Safevilerin Sonu
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)