11. Sınıf TarihTarih Konu Anlatımları

XVIII-XX. Yüzyıl Siyasi Gelişmeleri (1774-1914) (Tarih Konu Anlatımı)

Bu yazımızda tarih dersi konu anlatımları kapsamında 11. sınıf tarih dersinin 3. ünitesi olan Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914) ünitesinin 1. konusu olan XVIII-XX. Yüzyıl Siyasi Gelişmeleri (1774-1914) konusuna yer verdik. XVIII-XX. Yüzyıl Siyasi Gelişmeleri (1774-1914) konusunu “1774-1914 yılları arasındaki süreçte meydana gelen başlıca siyasi gelişmeleri tarih şeridi ve haritalar üzerinde gösterir.” kazanımı çerçevesinde anlattık.

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

XVIII-XX. Yüzyıl Siyasi Gelişmeleri (1774-1914)

Ders: Tarih 11

Ünite: Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914)

Konu: XVIII-XX. Yüzyıl Siyasi Gelişmeleri (1774-1914)

Kazanım: 1774-1914 yılları arasındaki süreçte meydana gelen başlıca siyasi gelişmeleri tarih şeridi ve haritalar üzerinde gösterir.

XVIII-XX. Yüzyıl Siyasi Gelişmeleri (1774-1914) konusunda 18. ve 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu siyasi olayları inceledik. Tüm bu siyasi gelişmeler hakkında neden-sonuç ilişkisi içinde ana hatlarıyla bilgi verdik.

1779 Aynalıkavak Tenkihnamesi

Bu yılda Rus İmparatorluğunun Kırım üzerinde güç ve baskı elde etmesinin sonucunda Tatarlar ayaklanma başlatmışlardır. Ayaklanmanın sonucunda denge politikası izlemeyi karar bellemiş Osmanlı Devleti, bu antlaşma sonucunda Rus İmparatorluğuna bazı haklar tanımıştır ancak Kırım’ı eski düzenine çevirip Osmanlı kontrolünü arttırmışlardır.

1783 Kırım’ın Rusya Tarafından İlhakı

Bu tarihte Rus İmparatorluğu günümüze benzer bir tutum içerisinde bulunarak agresif kolonileşme örneği göstermesi sonucunda Kırım Hanlığını ilhak etmiştir. Askeri baskı ve politik kargaşaya sebebiyet verdi aynı zamanda Kırım toprakları Rusya’daki burjuva kesimi ve üst sınıfa verildi.

1789 Fransız İhtilali

Fransız İhtilali, Fransa’da monarşiyi yıkmak ve cumhuriyeti Fransa içerisinde uygulamak için gerçekleşmiş tarihi bir devrimdir. Bu devrim, ortaya çıkardığı fikirlerle ve kullandığı metotlarla tanınmaktadır. Sonuç olarak Fransa’da üst veya soylu kesim ile bağlantısı olan herkes idam edilmiş ve işçi sınıfı devleti ele geçirmiştir. Kraliyet ailesinin kutsal kabul edilen kelleleri bedenlerinden ayrılmış ve tarih boyunca o döneme kadar eşi benzeri görülmemiş bir ayaklanma yaşamıştır. Tarihte ilk defa devletler halkların onların üstünde bir güze sahip olduğuna tanık olmuşlardır ve bütün bu olaylar etraftaki diğer devletlere de ayaklanma ruhu ve cumhuriyet fikri aşılamıştır.

1791 Ziştovi Antlaşması

Kutsal Roma İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti arasında imzalanan bir antlaşmadır. Avusturya- Osmanlı Savaşı sonrası gerçekleştirilmiştir. Bu iki ülke arasında dostluğu yaymak amaçlanmaktadır.

1792 Yaş Antlaşması

Yaş, Romanya’da bulunmaktadır. Bu antlaşma Rusya ve Osmanlı arasında gerçekleşmiştir. Antlaşmanın gerçekleşmesinin sebebi 19 Ağustos’ta Osmanlı’nın Kırım’ı geri alması amacıyla açılan ancak durumun Osmanlı için kötü bir vaziyette gelişmesi ile antlaşma imzalanmasını koşul haline getiren savaştır.

1798 Fransa Tarafından Mısır’ın işgali

Napolyon Bonapart’ın Süveyş Kanalı’nı işgal etmek aynı zamanda İngiliz ve Osmanlı’nın ticaret ve Akdeniz üzerindeki hakimiyetini kısaltmak amacıyla düzenlenen harekattır. Fransız İhtilali’nin ardından gerçekleşmektedir, aynı zamanda Bonapart’ın ülke üzerindeki nüfuzunu arttırmıştır.

1801 El-Ariş Antlaşması

Uygulanmaya konulmamıştır. Bunun sebebi İngiliz hükümetinin itirazıdır. Bu antlaşma aslında Fransa ve Osmanlı arasında geçen bir antlaşmadır ve asıl amacı Süveyş Kanalı etrafındaki güvenliği ve ticareti arttırmaktır.

1804 Sırp İsyanı

Sırp İsyanı, Sırbistan’ın ayrı bir devlet olarak bağımsızlığını kazanmasına kadar giden bir süreç içeren isyanlar dizisinin başını çeken olaydır. Osmanlı içerisindeki dağılmaya dair ön izlenimleri bütün devletlere göstermiş ve Rusya’nın bölgede nüfuz elde etmesini kolaylaştırmıştır.

1808 Sened-i İttifak

Bölgesel eşraflar ve yerel kuvvetlerin merkezi otorite aleyhine güç toplaması sonucunda ortaya çıkarılmış ve Anadolu için bir çözüm yaratma odaklı anayasal maddeler içeren bir tasarıdır. Sadrazam tarafından halkın hizmetine sunulmuştur ve asıl olarak karşı çıktığı şey Anadolu’daki yerel otoritelerin merkezi otoritenin boşluğunda güç kazanmasını engellemektir.

1812 Bükreş Antlaşması

Osmanlı-Rus Savaşı’nı bitirmek amaçlı, Romanya’nın Bükreş şehrinde imzalanmış bir antlaşmadır. Balkanlardaki özgürlük ve milliyetçilik hareketlerinin hızlı bir biçimde güç kazanmasında önemli rol oynamıştır aynı zamanda Rusya’nın bölgedeki hakimiyetini arttırarak Osmanlı’yı daha da güçsüz konumda göstermeyi başarmıştır.

1815 Viyana Kongresi

Bonapart’ın liderliğindeki kuvvetler Rusya’ya kadar ilerlemeyi başarmışlardır ancak Moskova’da Fransız ordusunun yaşadığı en büyük kayıp sonucunda savaş Fransız yenilgisi ile sonuçlanmıştır. Bu savaşların bitiminde Avrupa genel bir dengesizlik ve yorgunluk durumunun içerisine girmiştir. Durum böyle iken Avrupa’nın önde gelen ülkeleri bu kongrede toplanarak denge politikasını tekrardan oluşturacak stratejiler ve kararlar belirlemişlerdir.

1821 Rum İsyanı

Rum ya da Yunan İsyanı, Yunan topraklarındaki ecnebilerin ayaklanması ile başlayan başka bir isyandır. Rum ecnebileri başka bir devlet kurma ideali ile Osmanlı Devleti’nin boşluklarından faydalanarak bölgesel ayaklanmalar oluşturmaya başlamışlardır. Bunun sonucunda Yunan Devleti kurulmuştur ancak bu ecnebilerin stabil bir devlet kurma süreci uzun yıllar ve yersiz isyanlarla başarılabilmiştir.

1821-1881 Sudan’da, Mısır-Osmanlı Hâkimiyetinin Kurulması

Sudan, Osmanlı ve Mısır’ın birlikte hareket etmesi sonucunda ele geçirilmiş ve 1881’e kadar kontrol altında tutulmuştur. Bu politikanın İslamcılık ve Arapların ileride İngilizler ile işbirliği yapması üzerinde yer etmiş etkileri mevcuttur.

1827 Navarin Olayı

Rusya, Fransa ve İngiltere’den oluşan bir üçlü ittifak Akdeniz üzerinde ve Arap topraklarında güç sahibi olmayı istemişlerdir. Bunun sonucunda da Navarin’deki Osmanlı-Mısır donanmasında saldırıda bulunulmuştur. Bu Avrupa ülkelerinin Osmanlı hakkındaki fikirlerini açık bir biçimde savaş sebebi olabilecek bir durumda ortaya koyulmasıdır.

1829 Edirne Antlaşması

1828 yıllarında yaşanan Osmanlı-Rus Savaşı’nı sona erdirmiştir. Bu savaş da Rusya’nın Balkanlar üzerinde güç elde etmek için yaptığı başka bir kışkırtıcı aksiyondur. Ancak Osmanlı’nın içerisinde bulunduğu hasta durumu sebebiyle kazanılmayan savaşlar git gide yük olmaktadır. Bu antlaşma sonucunda Yunan Devleti ecnebiler tarafından kurulmuştur.

1830 Fransızların Cezayir’i Alması

Osmanlı Devleti’nin devam eden hasta durumu sonucunda Fransa da topraklar üzerinde bir paya sahip olmak amacıyla Cezayir’e girmiştir. Bunun sonucunda Osmanlı Devleti herhangi bir şey yapamamıştır. Cezayir, Fransız toprağı olmuştur.

1833 Kütahya Antlaşması

Bu antlaşma Osmanlı Devleti ve Mısır Valiliği arasında çıkan savaşın sonucunda imzalanmıştır. Girit, Şam ve Adana eyaletleri hakkında bir kararlılığa varılmasını sağlamıştır. Günümüzde Türkiye’de yer alan Kütahya’da yapılmıştır.

1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması

Rusya ve Osmanlı arasında yılların getirdiği gerginlik ve savaşlar yüzünden diplomatik açıda iki devlet de kendileri ile en yakın komşularıyla yani bizzat kendileri içerisinde ticaret yapamayacak hale gelmişlerdir. Bunun sonucunda bu antlaşma imzalanarak bu iki devlet arasında bir ateşkes ya da güvence oluşturan bir diplomasi izlenmesi amaçlanmıştır.

1838 Balta Limanı Antlaşması

Bu antlaşma da benzer şekilde ekonomik amaçlarla, bükülemeyen eli öpmenin bir örneği olarak imzalanmıştır. İmzalanan yer İstanbul’un Balta Limanı semtidir. Bu antlaşma aslı halinde bir ekonomik konveksiyondur. Yani ticari anlamda ilişkileri arttırmak amacıyla kapitülasyon ve benzeri uygulamaları imzalanan ülkelere tanımayı amaçlamaktadır. Bu tür uygulamalar, imzalayan ülkeleri Osmanlı Devleti’ne karşı bir sömürge politikasına girme eylemine itmiştir. Bu antlaşma da Birleşik Krallık ile Osmanlı Devleti arasında imzalanmıştır.

1839 Nizip Muharebesi

Bu savaşın sebebi Osmanlı Devleti’nin Mısır içerisindeki bir boşluktan faydalanıp Suriye ve Lübnan’ı tekrar imparatorluğa katma isteğidir. Bu amaçla Mısır Hidivliği’ne savaş ilan edilmiştir. Ancak iç savaşlar bahane edilerek açılan bu savaşın sonucunda Osmanlı Devleti ağır bir yenilgiye uğratılmıştır. Bu yenilginin sonucunda Mısır’a Anadolu kapıları açılmıştır. Anadolu’yu korumuş olan tek şey de Avrupa’dan gelen gerek Prusyalı gerek İngiliz askerler olmuştur.

1839 Tanzimat Fermanı

Batılılaşmanın en somut adımıdır. Geride kalan Osmanlı Devleti’ni Batı medeniyetlerinin ilerisine taşımak amacıyla düzenlenen maddeler halinde halka sunulmuştur. Sanata ve günlük yaşantıya büyük katkılar veya değişikler getirmiştir ancak bunun yanı sıra, politika ve askeriye gibi halkın üstündeki meseleleri de etki kapsamı altına alan Batılılaşma süreci sonunda Osmanlı Devleti’nin çöküş sürecinin geriye kalmasına bağlı olarak başladığının göstergesidir.

1840 Londra Antlaşması

1839-1840 Osmanlı-Mısır Savaşı’nı sona erdirmek amacıyla yapılmış bir antlaşmadır. Büyük bir Mısır zaferi ile sonuçlanan bu savaş Osmanlı Devleti’ni daha da kötü bir pozisyona getirip bütün gücünü yitirmesine sebep olmuştur.

1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi

Bu sözleşme de hasta adam Osmanlı’nın özgürlüklerini kısıtlayan ve Avrupa güçlerinin Osmanlı üzerinde güç sahibi olması hususunda yardımcı olan bir başka etkendir. Bu sözleşme sonucunda Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın kontrolü uluslararası antlaşmalarla sağlanmış olacaktır ve bu da aslında savaş zamanı haricinde savaş gemilerinin bu iki boğazdan geçmemesi üzerine imzalanan bu antlaşma sayesinde olacaktır.

1853-1856 Kırım Savaşı

Rusya, Osmanlı Devleti’ni hasta adam olarak görme işleminin son noktasına gelerek Osmanlı Devleti’ne içerisinde yaşayan Ortodoks nüfusunu bahane ederek savaş açmıştır. Eş güdümlü olarak İngiltere gibi büyük devletler hasta adam olarak nitelendirilen bu devletin toprak muhafazasına ilgi duyuyorlardı. Bunun sonucunda Rusya, müttefik devletleri tarafından ağır bir yenilgiye uğratılmıştır.

1856 Islahat Fermanı

Bu ferman Osmanlı’yı çöküş döneminde kurtarmak amacıyla padişahın geldiği bir tasarıdır. Halka indirilmiş ve devlette uygulanmıştır. Osmanlı Devleti içerisindeki azınlıklara hak vermek veya devlet yapısında fikirsel yenilikler yapmayı amaçlamaktadır. Sultan Abdülmecid tarafından yenilikler ve siyasi değişikler için ortaya atılmıştır.

1856 Paris Antlaşması

Rusya ile yapılmış olan Kırım Savaşı’nın sonucunda dönemim egemen milletlerinin de katılımıyla ortaya konulan barış antlaşmasıdır. Rusya aleyhinde Osmanlı taraftarı maddeler içermektedir aynı zamanda ilerideki savaşların bir sebebi ve önceki savaşların arkasından gelen bir savaş sonucudur. Savaşın asıl galibi denge politikası sonucunda oyun dahil edilmiş müttefik devletleridir.

1869 Süveyş Kanalı’nın Açılması

Süveyş Kanalı yeni ticari rotaların oluşmasını sağlamıştır aynı zamanda dönemin egemen milletleri gibi gözüken Portekiz ve İspanya gibi Amerikan kolonilerine sahip medeniyetlerin güçsüzleşmesine sebebiyet vermiştir. Fransız mühendisler tarafından işgal edilmiştir ancak ardından İngiltere’nin işgal etmesiyle İngiltere gibi emperyalist bir milleti fazlasıyla güçlendirecektir. Mısır’ın ortasından geçmektedir. O dönemlerde Mısır Osmanlı Devleti’nin özerk bir bölgesi gibidir.

1876 Kanun-i Esasi’nin İlanı

Osmanlı Devleti’nin ilk ve son anayasası olarak tabir edilmektedir. Devleti düzene sokma amacıyla aynı zamanda belli kanunlar getirerek devleti daha iyi bir duruma getirmeyi amaçladığı görülmektedir. Devlet o dönemde birçok sorunla boğuşmaktadır.

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)

Rusya ve Osmanlı arasında geçen savaşların en büyüğüdür. Bugün görülen birçok İstanbul ilçesinde bu savaştan kalmış şeyler bulmak mümkündür. Gazi Osman Paşa, Plevne gibi birçok isim bu savaştan ötürü verilmiştir aynı zamanda Tuna Nehri’ne dair şarkı da bu savaştaki savunma sonucunda yazılmıştır. Savaş Rus İmparatorluğunun İstanbul’a girmesi sonucunda bitmiştir. Bize Osmanlı ordusunun nasıl dönemde ve çağdaşlıkta geri aldığını göstermektedir. Büyük bir yenilgiyle bitmiştir.

1878 Ayastefanos Antlaşması

93 Harbi sonucunda imzalanan antlaşmadır. Panslavizm’in Osmanlı Devleti’nin sonunu getirdiği antlaşmadır. Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan bağımsızlığını kazanmıştır. Bununla yetinilmemiştir. Aynı zamanda birçok konuda Osmanlı Devleti tazminat ödeme zorunluluğunda bırakılmıştır. Osmanlı Devleti’nin sonunun geldiği bu antlaşmanın 29 maddesinden belli olmaktadır.

1878 İngilizler’in Kıbrıs’ı İşgali

93 Harbi sonucunda yaşanan çöküş döneminin son noktasının farkında olan İngiltere de Kıbrıs gibi emperyalizmine ve ilerideki politikalarına yararlı olacak bir adayı İngiltere kiralayacaktı. Rusya’nın doğudaki bazı toprakları bırakması koşulunda ada sınırsız İngiliz kontrolüne girmeyecekti aynen de bu süreç 1960’lara kadar devam etmiştir.

1878 Berlin Antlaşması

93 Harbi sonucunda imzalanan asıl antlaşmadır Rusya’nın galibiyetini sınırlandırmayı içermektedir.

1881 Fransızlar’ın Tunus’u İşgali

Emperyalizmine güç katmak isteyen ve ileride Bağımsız Fransa’nın geçici ana yurdu haline gelecek olan aynı zamanda emperyalist devletlerin çektirdiği acıları görmemizi sağlayacak emperyalizm sürecinin ana noktalarındandır. Osmanlı’nın güçsüz noktalarından faydalanılmıştır.

1881 Düyûn-ı Umûmiye İdaresinin Kurulması

Osmanlı’nın artan borçları sonucunda ödemek için Batılı devletlerin yardımıyla yönetilen kurumdur. Bu borçlar Osmanlı’yı içten bir çöküşe de yönlendirmektedir.

1882 Üçlü İttifak’ın Kurulması

İngiltere, Fransa ve dolaylı olarak Rusya’nın bulunduğu ittifaktır. Emperyalizm gayesini yerine getirmiş devletlerin bunu koruma çabalarının sonucudur. I. Dünya Savaşındaki ana blok bu devletlerden oluşacaktır.

1882 İngilizler’in Mısır’ı İşgali

İngiltere Süveyş Kanalı gibi emperyalist gayesini arttıracak bir nokta ile beraber Mısır’ı işgal etmiştir.

1907 Üçlü İtilaf’ın Kurulması

Henüz koloni elde etme sürecinde başarılı olamamış ancak birlik oldukları halde bir şeyler başarabileceğine inanan İtalya, Almanya ve Avusturya-Macaristan olarak bir blok oluşturmuşlardır. Buraya sonradan Osmanlı Devleti de katılacaktır. 1. Dünya Savaşı’nın ana hatlarını oluşturmaktadırlar.

1908 II. Meşrutiyet’in İlanı

Osmanlı Devleti içerisinde artan demokrasi isteğinin ve padişahlık sisteminin gitgide kötüye giden politikalarının sonucu olarak ilan edilmiştir amaç halkın sesinin birazcık daha duyulması ve bunun sonucunda insanların daha az isyana yatkın olmalarını sağlamaktır.

1908 Bulgaristan’ın Bağımsız Olması

Diğer Balkan ülkelerinin de Osmanlı Devleti ile yollarını ayırmalarının ardından Panslavizm’in bir diğer fedaisi Bulgaristan da bağımsızlığını ilan etmiştir.

1908 Girit’in, Yunanistan Tarafından İşgali

Zaten Yunanistan’ın bağımsızlığının ardından gelen isyanların da sıçramasıyla Osmanlı Devleti’nden ayrılmak isteyen Girit Osmanlı askerlerinin adayı terk etmesi sonucunda adayı ilhak etmişlerdir. Büyük devletlerin desteği olduğundan Osmanlı bir tepki verememiştir.

1908 Avusturya Macaristan’ın, Bosna-Hersek’i İlhakı

Bosna Krizine yol açmıştır aynı zamanda temelleri Berlin Antlaşmasına dayanmaktadır. Sonu olarak Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek’in kodominyonluk benzeri haklarını kısıtlamıştır ve düz bir işgal sürecine gitmiştir.

1909 31 Mart Olayı

II. Meşrutiyet dönemi boyunca yaşanan en büyük ayaklanmadır. Aynı zamanda Enver Paşa gibi İttihat Terakkiciler ön planda gözükmektedirler. Devlete karşı büyük çaplı bir isyandır.

1911 Trablusgarp Savaşı

Osmanlı Devleti’nin Afrika’daki son toprağı da güçsüzlüğü nedeniyle İtalya tarafından kolayca elde dilmiştir. Ciddi bir direnişten öte isyan hareketleriyle karşılaşılmıştır.

1912 Uşi Antlaşması

Trablusgarp’ı İtalyanlara bırakan antlaşmadır. İtalyan tarihinde Lozan Antlaşması olarak da geçmektedir.

1912 I. Balkan Savaşı

Bulgaristan ve Sırbistan’ın Balkanlarda yayılma çabaları sonucunda Osmanlı Devleti’nin yenilgisiyle bitmiştir.

1913 Londra Antlaşması

Bu antlaşma ile Yunanistan’a toprak verilecektir ve kısmi olarak bugün olduğu noktaya gelmektedir harita.

1913 Bâbıâli Baskını

İttihat ve Terakki’nin güç kazandığı Balkan Savaşları sırasında gerçekleşen askeri darbedir. Enver Paşa yine aktif rol oynamıştır.

1913 II. Balkan Savaşı

Osmanlı, Yunanistan, Romanya ve Karadağ birlikte Bulgaristan’ın hakimiyetini durdurmuşlardır ve bugün Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Edirne tarafları ele geçirilmiştir.

1913 Atina Antlaşması

Osmanlı, Yunanistan’ı bugün olduğu şekilde kabul etmiştir.

1913 İstanbul Antlaşması

Edirne, Dimetoka, Kırklareli Osmanlılarda kalmıştır sonuç olarak. Dolayısıyla Batı sınırımızı kesin olarak çizilmiştir.

1913 Bükreş Antlaşması

Bu antlaşma sonucuyla da Bulgaristan 5 ülke ile savaşmasının yenilgisi sonucunda bugün sahip olduğu sınırları çizmiştir.


3. Ünitenin Tüm Konuları: Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914) ünitesinin tüm konularını aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.