Cumhuriyet Tarihi

Hatay Sorunu Nedir? Hatay’ın Ana Vatana Katılması

Mustafa Kemal Atatürk ve Hatay

Hatay Sorunu nedir? Hatay Sorunu, 1936’da Fransa’nın Suriye’ye bağımsızlık vermesi ile ortaya çıkmıştır. Hatay Sorunu 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasıyla çözülmüştür.

Bu yazımızda Hatay Sorunu nasıl ortaya çıktı? Hatay sorununda Türkiye’nin istedikleri ve talepleri neydi? Aynı şekilde Fransa’nın istekleri ve iddiaları neydi? Hatay Devleti hakkında bilgi veriniz? Hatay sorunu nasıl çözüldü ve sonuçlandı? Atatürk için Hatay sorunu neden önemliydi? sorularını yanıtladık.

Okuma Önerisi: Bu konuyla ilgili olarak Hatay Tarihi – Geçmişten Günümüze Hatay başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Hatay Sorunu Nedir?

Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nin en doğusunda yer alan şehir olan “Hatay” 20. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir meseleydi. 20 Ekim 1921’den 23 Haziran 1939 tarihine kadar geçen süre içerisinde Hatay ilinin Türkiye’ye katılması çalışmalarına “Hatay Sorunu” adı verilmiştir. Ankara Antlaşması 20 Ekim 1921 tarihinde Sakarya Zaferi’nden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransa devleti arasında imzalanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransa arasında süren savaşın bir an önce sonlandırılması için imzalanmıştır. İmzalanan Ankara Antlaşması ile birlikte Hatay milli sınırlar dışında kalmak zorunda kalmıştır.

Hatay Nerede?
Hatay Haritası

Hatay Sorunu Nasıl Ortaya çıkmıştır?

Öncelikle Fransa’nın siyasi durumu ve uyguladığı politika nedir? sorusunu yanıtlayalım. Fransa mandater bir yönetim anlayışına sahip olduğu için güçsüz devletlere maddi ve manevi olarak zorluk çıkarmaktaydı. Gelişmemiş olan devletleri kendi manda ve himayesi altına almaktaydı. Diğer gelişmemiş olan devletler gibi Suriye’de bir devletin manda ve himayesi altına girmişti. Suriye’yi himayesine alan devlet ise Fransa olmuştur. Bazı devletleri himaye altına almak ve yönetmek zor olduğu gibi Fransa’nın da Suriye’yi himayesi altında tutması ve yönetmesi oldukça zor olmuştur. Fransa alışkın olduğu mandaterlik sistemini, Suriye ile yürütemeyeceğini anladığında Suriye’ye bağımsızlığını geri verdi. Fransa, Suriye ile birlikte Lübnan’a da bağımsızlığını geri verdi. Bağımsızlığını geri kazanan Suriye ve Lübnan için yeni bir dönem başlamış oldu. Her ne kadar Fransa, Suriye’nin bağımsızlığını geri vermiş olsa da Fransa uzun yıllar boyunca Suriye’yi himayesi altında tutmayı başarmıştır.

Suriye’nin Bağımsızlığı ve Türkiye’nin Tutumu

Öncelikle Suriye bağımsızlığını kazandıktan sonra Türkiye ne yapmıştır? sorusunu yanıtlayalım. Suriye’nin bağımsızlığını kazanması üzerine Türkiye Hatay’ın da bağımsızlığını kazanmasını istemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1931 yılından 1939 yılına kadar geçen süre zarfında Hatay’ın bağımsızlık kazanması ve Fransa’nın yaptığı maddi ve manevi baskıdan kurtulmasını istemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti uzun yıllar boyunca Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Hatay’ı Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisine katmak için çalışmıştır. Fransa Türkiye’nin istekleri doğrultusunda hareket etmiş ve Hatay’a bağımsızlığını vermiştir. Hatay’ın bağımsızlığını kazanması Fransa ile Ankara arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile gerçekleşmiştir.

Hatay Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?

Hatay’da kurulan özerk cumhuriyet nasıl ortaya çıkmıştır? sorusunu yanıtlayalım. Türkiye ile Fransa arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın İskenderun Sancağı ile ilgili olan yedinci maddesinde İskenderun Bölgesi’nde yer alan topraklarda özel bir yönetim rejiminin kurulması öngörülmüştür. Böylelikle İskenderun bölgesinde yer alan topraklarda yaşayan ve Türk olan her bireyin kendi geleneklerini yaşatması ve geliştirmesi için hiç bir engel bulunmamaktaydı. İskenderun Sancağı olarak adlandırdığımız Hatay ilinin resmi dili Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili ile aynı olup Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili olan Türkçe olmasına karar verilmiştir. İskenderun bölgesinde kurulan devlet ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dili aynı olduğu gibi para birimleri de aynıdır iki devletin de para birimi Türk Lirası(TL)’dır.

İskenderun bölgesinin Türk kültürü ve lisanından uzaklaşmamış olması Hatay’ın Türkiye Cumhuriyetine katılmasında kolaylık sağlamıştır. Kurulan özerk devletin bayrağı da Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı ile benzerlik göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı ile aynı renklere ve sembollere sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti ve İskenderun bölgesinde kutulan özerk devletin bayraklarında yer alan ay İslamiyet’i temsil ederken yıldız ise Türklüğü temsil etmektedir. İki devletin de bayrağının rengi olan kırmızı ise şehitlerin ve gazilerin kanlarını temsil etmektedir. Başka bir görüşe göre ise ay ile yıldız Orta Asya’dan gelen Türklüğü temsil ederken bayrağın rengi olan kırmızı ise vatanı temsil etmektedir. Hatay’da kurulan özerk devletin bayağı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağı arasındaki tek fark Hatay’ın bayrağında yer alan yıldızın içinin kırmızı renk ile boyalı olmasıdır. İki devletin bayrakları arasında yıldızların rengi dışında hiç bir fark yoktur.

Hatay Devleti
Hatay Devleti Bayrağı

Türkiye’nin Hatay’ı İstemesinin Sebepleri Nelerdir?

Hatay’ın Türkiye sınırlarının dışında kalmasının engellenmesinin en büyük sebeplerinden bir tanesi ise Hatay’ın Misak-ı Milli sınırları arasında yer alıyor olmasıdır. Misak-ı Milli, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yıllarda meydana gelmiştir. Türkçe olarak ifade etmek istediğimizde Milli yemin veya Milli ant anlamına gelen Misak-ı Milli 28 Ocak 1920 tarihinde ilan kabul edildi. Misak-ı Milli’nin İstiklal Mücadelesi ve bağımsız bir Türkiye anlayışının temelinde yattığı görülmüştür.

Wilson İlkeleri ile paralel ve uyumlu olmasına özen gösterilmiştir. Misak-ı Milli’de Boğazlar sorunu, kapitülasyon, sınırlar ve azınlıklar gibi Türkiye Cumhuriyeti için sorun teşkil eden meseleler tartışılmıştır. Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne katılması da Misak-ı Milli’de konuşulan konulardan olan sınırlar başlığının altında yer almaktadır. Misak-ı Milli ile sınırlar hakkında alınan karara göre Hatay’ı da içerisine alarak çizilen sınırdan tek bir toprak parçası bile verilmemelidir. Yaşanabilecek olan bir zorluk veya bir olumsuzluk karşısında çizilen sınırların içerisinde yer alan bir toprak parçasının dahi kaybedilmesi Misak-ı Milli’den taviz verilmesi anlamına gelmektedir. Bu sebeple Hatay Türkiye Cumhuriyeti Devleti için büyük bir mesele haline gelmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk ve Hatay

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ne her karış toprağına kadar sevgi duyduğundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti’nin şehirleri ve ilçeleri ile de kendisi arasında bir gönül bağı meydana gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olan illerde yer alan ilçelerin bir çoğunun isminde Mustafa Kemal Atatürk’ün ismi yer almaktadır. İzmir ve Bursa’nın ilçelerinden olan Mustafa Kemal Paşa ilçeleri bu konu ile ilgili olarak verilebilecek en güzel örneklerden bir tanesidir. Mustafa Kemal için her zaman iki büyük mesele önem teşkil etmiştir. Bu iki önemli mesele ise Türk Milleti’nin geleceği ve Türk yurdu olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Türk vatanı olan Türkiye Cumhuriyeti’nden tek bir karış toprak bile verilmesinin söz konusu dahi olamayacağınından bahsetmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin her şehrini seviyordu. Fakat Hatay şehrine karşı ayrı bir sempati ve sevgi besliyordu. Mustafa Kemal Atatürk Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine dahil olması sürecinde elinden geleni yapmıştır. Hatay’ın Türkiye Devleti’nin sınırları içerisine girmesi Mustafa Kemal için her zaman birinci öncelik olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz” sözleri Hatay Meselesi ile ilgili olan kararlılığını ortaya koymaktadır.

Mustafa Kemal’in en önemli özelliklerinden bir tanesi olan kararlılığı Hatay’ın Türkiye Devleti’ne katılması sırasında da fark edilmiştir. Atatürk yaptığı konuşmalarda, toplantılarda, basın ve medya kuruluşlarına da aynı şekilde olmak üzere sürekli Hatay’dan bahsetmekteydi. Hatay’ın Türkiye’ye katılması konusunda kesin ve net bir fikre sahipti. Atatürk’ün Hatay’a yer verdiği konuşmalarından bir tanesi ise 1 Kasım 1936’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış konuşmasıdır. Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış konuşmasında Hatay’ın milletimizi gece gündüz rahatsız eden bir mesele olduğunu ve bu meselenin ancak Hatay’ın Türkiye’ye katıldığı zaman son bulacağından bahsetmiştir.

Hatay’ın Ana Vatana Katılması

Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı daha da ilerlemişti. Fakat Mustafa Kemal ağırlaşan hastalığına rağmen Hatay ile ilgileniyordu. Mustafa Kemal Hatay konusunda olan kararlılığını tüm dünyaya göstermek istiyordu. Bu sebeple hiç bir şey onu durduramıyordu. Mustafa Kemal hem hastalığı hem de Hatay sorunu ile baş ederken 13 Ağustos’ta Hatay’da seçimler yapıldı. Seçimlerin ardından Hatay Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Mustafa Kemal Atatürk ölmeden önce böyle bir gelişmeye tanık olmak ve görmenin mutluluğuna erişmiştir. 23 Temmuz 1939 tarihinde ise Hatay Türkiye’ye katılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938’de aramızdan ayrıldığı için Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasını yaşamı sırasında görememiştir. Başta Mustafa Kemal Atatürk’ün uğraş ve çabaları olmak üzere yapılan çalışmalar değerini bulmuştur. Sonunda Hatay, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmıştır.

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.