Dünya Tarihi

Sözlü Tarih Nedir? Sözlü Tarih Çalışması Nasıl Yapılır?

Her insan doğar, yaşar ve ölür. Yaşadıkları süreç boyunca belirli bir deneyim ve anı sahibi olurlar. Az çok bu anılar insan belleğinde saklanır. Saklanan anılar da sözlü tarih için kullanılır.

Sözlü Tarih Nedir?

Sözlü Tarih, tarih belgelerinin yetersiz olduğu zamanlarda insanların yaşanmışlıklarının hikayesini anlattığı ve bu hikayelere dayanarak tarihsel bilgi üreten bir araştırma metodudur. Sözlü tarih geçmiş deneyimlerinin, tanıklıklarının izni dahilinde kayıt altına alınması ve deşifre edilmesiyle belgelere geçirilir. Bu metod sayesinde birçok gelişmemiş, küçük veya yazılı belgelerin hiçbir şekilde ulaşamadığı yerler hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu toplumlara Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamış olan yerli Kızılderilileri örnek verebiliriz. Amerika’daki Kızılderililer küçük kabileler şeklinde yaşıyorlardı ve birçoğunun dilleri de farklıydı.

Sözlü Kültür Nedir?

Yazının keşfinden önce insanlar, toplumsal belleklerini sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarmış ve bu yolla bu belleklerini korumuştur. Yunan’da mit ve efsane anlatıcıları, Türklerde ozanlar bu toplumsal aktarım görevini üstlenmiştir. Toplumlar, sözlü geleneklerini oluştururken çevrelerinde olup biten ve kendilerini etkileyen bütün olay ve olgularla birlikte çok farklı öğeleri kullanmıştır. Dolayısıyla toplumlar yaratılış, tufan, kuruluş, göre yükselme gibi hikayelerin yanında kendi yaşamlarında büyük yankılar uyandırmış kahramanları veya tarihi olayları anlatagelmiştir. Sözlü geleneğin bir ürünü olan bu anlatılar, aslında insanlığın yazılı olmayan tarihini oluşturmaktadır. Bu noktada sözlü tarih çalışmaları tarih araştırmalarında çok önemli bir yer tutmaktadır.

Aile Tarihi Nedir? Aile Tarihi Nasıl Yazılır?

Aile tarihi kısaca ailenin tüm yapısını, aile arasındaki ilişkileri, ailedeki evlilikleri, doğumları ve ailenin geçmişinin ayrıntılı olarak incelendiği bir araştırma türüdür. Aile tarihi sözlü tarih çalışması ile yazılır. Tabii ki başka şekillerde de yazılabilir ama en etkin ve hızlı yol sözlü tarih çalışmasına başvurmaktır. Sözlü tarih çalışmasını, tarihi araştırılmak ve bilgi edinilmek istenen aile fertlerinden başlanarak yapılması daha doğru olur. Hayatta olan aile fertleri ile röportaj yaptıktan sonra etraftaki yakın akrabalık ilişkilerine sahip veya aile hakkında bilgisi olan yakınlara veya komşulara da sorular sorulabilir. Bu araştırma hakkında hem daha çok bilgi edinilmesini hem de araştırmanın  sonunda daha sağlıklı bir sonuç elde edilmesine yardımcı olur.

Sözlü Tarih Çalışması Nasıl Yapılır?

Sözlü tarih çalışması, belirli bir olayı yaşamış veya tanıklık etmiş insanlarla yapılan görüşmelere denir. Sözlü tarih çalışması ile toplumlarla alakalı kayıtlara geçememiş ama hayati önem taşıyan bilgiler elde edilebilir. Sözlü tarih çalışması yaparak genelde daha özel bilgilere ulaşılması hedeflenir. Mesela ailenizle ilgili bilgiler. Akrabalık ilişkileri, ailenin göç etti ise nerden ettiği, nerelerde yaşadığı vs. Bu bilgiler daha çok kişiyi ilgilendirmekle beraber, elde edilen bilgilerin bir araya getirilmesi ile toplum hakkında da bilgi edilebilir.

Sözlü Tarih Çalışmasında Hangi Sorular Sorulur?

Sözlü tarih çalışması farklı tipte sorular sorularak yapılabilir. Bu sorular arasında 5N 1K soruları olabilir ama soruların fazla genel olması istenilen bilgiye ulaşma yolunda sıkıntı çekilmesine neden olabilir. İstenilen bili yüzeysel kalabilir ve yanlış anlaşılabilir. Onun yerine ilk önce kişinin bilgileriyle başlayıp olaya geçilmesi veya araştırmaya uygun soruların sorulması tercih edilir. Yani sorular genelde özelden genele şeklinde ilerler. Bu sorular arasında “Adınız soyadınız nedir, doğum tarihiniz nedir, nerede yaşadınız, aileniz hakkında bilgi verir misiniz, kardeşiniz var mı, varsa cinsiyeti ve yaşı nedir, sizin için manevi değeri olan ve geçmişi hatırlatan bir eşyanız var mı?” şeklinde sorular vardır. Uzun bir süre yerine belli bir olayı araştırırken ve bu olay hakkında bilgi edinilmek isteniyorsa insanlarla röportaj yaparken daha çok “Bu olay yaşandığında kaç yaşındaydınız, ne tepki verdiniz, bu dönemdeki yayın organlarının durumu neydi, bu olaya nasıl tepki verdiniz, bu olaya etrafınızdakiler veya toplum ne tepki verdi?” şeklinde soruların sorulması tercih edilir.

Sözlü Tarih Çalışmasını İsteyen Herkes Yapabilir Mi?

Sözlü tarih çalışmasını devletten firmaya, vakıftan evdeki bir aile ferdine kadar isteyen herkes yapabilir. Eğer bu çalışma kişinin sadece kendi kendine bir bilgiye ulaşma veya merak arzusu doğrultusunda yapılmayıp kayıtlara geçirilecekse yasal süreç başlar. Yasal süreçten çok sıkıntı yaratan şey bu araştırmanın kriterleridir. Kriterler arasında araştırmayı yapan kişiden soru sorulan kişiye, elde edilen ve kayıt altına alınmış sesli veya yazılı raporlardan sorulan sorulara detaylı bir çalışma gerektirir.

Sözlü Tarih Çalışması İle İlgili Örnekler Nelerdir?

Sözlü tarih çalışmalarını isteyen herkes belirlediği çapta yapabildiği için bu tip çalışmalara internette, televizyonda, sosyal medyada vs. sıkça rastlayabiliriz. Ataları 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı döneminde Kırım’dan göç edip Aksaray ili Hamidiye köyüne yerleşen kişilerle yapılan bir çalışma sözlü tarih ile ilgili bir örnektir. Sözlü tarih çalışmalarına başka bir örnek olarak “Sözlü Tarih Görüşmeleri” verilebilir. Arif Öztürk, Abdullah Işıklar, Bilgin Çokbiçer sözlü tarih görüşmelerinde röportaj yapılmış olan adlardan bazılarıdır. Başka bir örnek ise “Yaşayan Bellekler” çalışmasıdır. Erdoğan Yalav ile yapılmış sözlü tarih çalışması ile ilgili görüşler şöyledir.

Sözlü Tarih Örneği: Yaşayan Bellekler

Yaşayan Bellek Projesi kapsamında, Prof. Dr. Erdoğan Yalav ile gerçekleştirdiğimiz röportaj göz açıp kapayıncaya kadar bitti. Amerikan Hastanesi’nin konferans odasında antik çağlardaki tıp aletlerinden tutun da, eski İstanbul yaşantısına kadar bir sürü konu konuşuldu birkaç saatlik bir süre içersinde.

Tarihe ışık tutmak için gittiğimiz gezimizde, Prof. Dr. Erdoğan Yalav ile görüştük. Yola çıkmadan önce bu kadar sıcak ve samimi bir sohbet olacağı aklımızdan geçmiyordu. Erdoğan Hocamızı görür görmez güzel sohbetimiz başladı, belli ki bize anlatacağı çok şey vardı. Ankara da okumuş ve bir asker oğlu olan İstanbul aşığı bir cerrahtı o. Seneler ona o kadar çok şey katmış ki, anlatacağı şeyler saatlere sığmadı. Hayatını çok çeşitli yerlerde ülkesine adamış; böyle bir değere sahip olduğumuz için gurur duydum. Konuşmasına tıp tarihine değinerek başladı. Tıp tarihiyle ilgili çok enteresan bilgiler verdi. Tıpın Mısır’da doğduğunu, oradan Mezapotamya’ya ve Roma’ya geçtiğini anlattı. Hatta bu çizgiye de “u” denmekteymiş. Buralarda başlayan tekniklerinse hala kullanıldığını söyledi. Erdoğan Bey’in ise tıbba ışık tutacak bir koleksiyonu var. Bu bahsettiği bölgelerde kullanılan eski çağlardan günümüze kadar ayakta kalmış parçaları satın alıp koleksiyonuna katmış. Geçtiğimiz senelerdeyse bu koleksiyonu VKV’de sergilemiş ve kitap haline dönüştürmüş.

Sohbetin ilerleyen bölümlerindeyse Amerika’da geçirdiği ve doktorası için çalışmış olduğu proje hakkında bilgi verdi. Proje şöyleymiş: dondurulan canlılardaki değişimi incelemişler; fakat buldukları sonuçları ellerinden aldıkları için, hocamız canlı dokulardan örnekleri saklamış ve Türkiye’de araştırmasını sürdürmüş. Konuşmanın devamındaysa İstanbul’a, gençliğine ve kitaplarda yazmamış detaylara değindi. İstanbul’un Beylerbeyi semtinde bir yalıları varmış. Yalının çevresinde erikler varmış ve yalının güneye bakan kısmındakiler daha erken olgunlaşırmış, kuzeydekilerse daha sonra. (Yalı yerine villa, eriklerin yeriniyse beton aldı. Bu erik artık İstanbul’da üretilememektedir.) Bunun dışında çeşitli deyimlerin kaybolduğunu ve değerlerimize sahip çıkmadığımızın mesajını verdi, Erdoğan Yalav.

Sözlü Tarih Örneği (2)

Dr. Yalav hobi olarak antik çağda kullanılan tıp aletlerini biriktiriyor. Bize “Tarihimizi bilmeden şu anı tam olarak anlayamayız“ nasihatini vererek antik çağdaki tıp hakkındaki bilgilerini bizle heyecanlı ve istekli bir şekilde paylaştı.

Amerika’da geçirdiği zaman ve tecrübeleri hakkında da konuştuktan sonra, Dr. Yalav’ın gözlerinden İstanbul’u tanımak istedik. ‘Ben bir İstanbul aşığıyım. İstanbul her mevsim bir başkadır, bir başka güzeldir’ diye başlayan sohbetimiz İstanbul anılarıyla devam etti. Yaşadığı köşkün bulunduğu tepenin iki yamacında bile farklı iki iklim olduğunu, bir yamacında armut ağaçlarının meyveleri yenip mevsimi geçtiği zaman diğer yamaçtaki aynı cins ağacın meyvelerinin yeni olgunlaştığını bize hasretle anlattı.

Dr. Yalav’ın olaylara yaklaşımı ve anlatışı, eğitimi ve yaşadığı tecrübeler, alışılmışın dışında ve kendine hastı. Çok deneyimli bir doktor olmanın yanı sıra tarihe olan merakı Dr Yalav’ı konuşması zevkli ve aydınlatıcı biri kılıyordu. Güler yüzlülüğü, rahatça ve açıkça konuşması bizlere, bir aile büyüğümüz ile sohbet ettiğimizi hissettirdi. Paylaşmaya ve anlatmaya bu denli istekli olmasını da bize şöyle açıkladı: “Anlattıkça hafifliyorum, bu kadar bilgi biliyorum ama anlatmadıkça ne işe yarar? Bencil olmayın, hep paylaşın. Ben size anlattıkça mutlu oluyorum ve üstümden bir yük kalkıyor’’

Kendim adına çok güzel çıkarımlar yaptığım bu sohbet  için Erdoğan hocamıza tekrar çok teşekkür ediyorum.

Sözlü Tarih İle İlgili Sınav Sorusu

İkinci Dünya Savaşı Avrupa’da olmak üzere birçok kişinin ölmesine ve ülkelerin özellikle ekonomik ve toplumsal alanlarda büyük zararlar görmesine neden olmuştur. Avrupa ülkeleri savaşın zararını giderebilmek için gereksinim duydukları iş güçünü, dışarıdan göç alarak sağlamışlardır. İkinci Dünya Savaşı’na girmeyen Türkiye 1960’lı yıllardan sonra Avrupa ülkelerine büyük nüfus göçü vermiştir. Avrupa’ya giden bir kişi ile “Bir Yaşam Öyküsü” adlı sözlü tarih çalışması yapmak istediğinizde kaynak kişiye hangi soruları sorabilirsiniz? En az beş soru yazınız.

Not: Bu konuyla ilgili Tarih Nedir? Tarihin Tanımı ve Özellikleri başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

3 Yorum

  1. Türkiye’de sözlü tarih çalışması örneği var mıdır? Tarih Vakfının böyle çalışmalardı vardı sanki

  2. sözlü tarih konusunda iyi bir içerik olmuş. Söyleşilerin toplandığı bir arşiv olsa keşke ülkemizde.

  3. sözlü tarih tarihin ………………………… yöntemlerinden biridir tanıkların mı yazılacak soyağacı mı yazılacak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.