Balkan Antantı Amacı Nedir? Tarihi ve Önemi
Bu yazımızda Balkan Antantı nedir? Balkan Antantı ne zaman, nerede, hangi ülkelerin katılımıyla nasıl kuruldu? Balkan Antantı neden oluşturuldu? Balkan Antantı amacı neydi? Balkan Antantı hangi çalışmaları yapmıştır? Balkan Antantı ne zaman, nerede, nasıl sona ermiştir? Balkan Antantı önemi ve özellikleri nelerdir? sorularını yanıtladık.
9 Şubat 1934’te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan antlaşmadır. Balkan Antantı imzalayan ülkeler;
- Türkiye
- Yunanistan
- Yugoslavya
- Romanya
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Balkan Antantı Nedir?
9 Şubat 1934’te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan antlaşmadır. Dört Balkan ülkesinin 1934’te Atina’da imzaladıkları Balkan Anlaşma Yasası’nın amacı 2. Dünya Savaşı sırasında Balkanlar’ı ele geçirmek isteyen İtalya ve Almanya karşı birbirlerini desteklemekti. 2. Dünya Savaşı sürerken 1938’de Balkan Antantı sona ermiştir.
Balkan Antantı Ne Zaman, Nerede, Hangi Ülkeler Tarafından İmzalandı?
Balkan Antantı ne zaman, nerede, hangi ülkelerin katılımıyla nasıl kuruldu? sorusunu yanıtlayalım. Balkan Antantı, 1934 yılının şubat ayının 9’unda Yugoslavya, Romanya, Türkiye ve Yunanistan arasında bahsi geçen ve Atina’da imzalanan bir antlaşmadır. Balkan Antantının imzalanması için ortamı hazırlayan neden, 1933’ten sonra Almanya’da Nazi Partisi’nin gücünü göstermeye başlayıp iktidarı ele geçirmesi ve İtalya’nın Akdeniz ve Balkanlar’a doğru yönlendirilen sömürgeci hareketlerinin bir sonucu olarak dünya barışının tehdit edilmesidir. Dünya barışının bu gibi nedenlerden tehdit edilmesinin bir sonucu olarak Yugoslavya, Romanya, Türkiye ve Yunanistan’ın da içinde bulunduğu Balkan ülkeleri arasında bir yakınlaşma başlamıştır.
Balkan Antantı Amacı Nedir?
Sınırlarını güvenceye almak için Balkan ülkelerin aldığı önlemlere ilk örnek olarak 1928 yılının Mart ayının 21. gününde Romanya’nın o zamanlarda seçilmiş olan dışişleriyle görevli bakanı olan Nicolae Titulescu ve yine o zamanların Yunanistan’ın muadili olan Andreas Michalakopoulıs, bir rutin olarak gerçekleştirdikleri Milletler Cemiyeti toplantısı esnasında İtalya’nın sömürgeci hareketlerine karşı olan endişelerini dile getirmişler. Bu endişelerini gidermek amacıyla da Yunanistan ve Romanya arasında hakemlik ve saldırmazlık antlaşmasını imzalanmıştır. Milletler Cemiyeti’nde yaşanan bir rutin toplantı esnasında alınan bu önlemden sonra Yunanistan, sınırlarını daha da güvence altına alabilmek için diğer Balkan ülkeleri ile de antlaşmalar gerçekleştirmeye başlamıştır.
Bu bağlamda, 1929 yılının mart ayının 17. gününde bir Balkan ülkesi olan Yugoslavya ile imzalamış olduğu anlaşmanın bir sonucu olarak hem sınırlarını güvence altına almış hem de Selanik’te yer alan serbest bir bölge nedeniyle Yugoslavya ile arasında çıkan çatışmalara bir son vermeyi başarabilmiştir. Ayrıca, Selanik’te bulunan bu serbest bölgede de kendi egemenliğini ilan etmiştir. Yugoslavya ise ticaret bağlamında bu antlaşmayla beraber bir avantaj sağlamıştır. İmzalanan bu antlaşmayla beraber mallarının Yunanistan üzerinden Ege’ye ulaşması daha da kolaylaşmıştır. Yugoslavya ve Yunanistan arasında imzalanan bu dostluk antlaşmasından on gün sonra, yani 27 Mart’ta ise Yunanistan’ın başkenti Atina ve Belgrad da kendi aralarında bir dostluk antlaşması imzalamışlardır.
Balkan Antantı Neden Oluşturuldu?
Sınırları güvence altına almak için Balkan devletleri arasında yapılan antlaşmalardan bir diğerine Türkiye ve Yunanistan’ın 1930 yılının haziran ayının 10. Gününde imzaladıkları antlaşma örnek olarak gösterilebilir. Türkiye ve Yunanistan’ın imzaladığı bu antlaşmayla beraber Lozan Konferansı’nın bir sonucu olan nüfus mübadelesiyle ortaya çıkan mülkiyet gibi sorunlar çözümlenmiştir. 1930 yılının haziran ayının 10. gününde imzaladıkları bu antlaşmaya göre İstanbul’da yerleşke içerisinde bulunan Rumlar ve Batı Trakya’ya yerleşke içerisinde bulunan Türkler haricindeki tüm Türkler ve Rumların mülkiyetleri toprakları içerisinde yerleşkede bulundukları hükümete ait olacaktı. Bu bağlamda, Türkiye’de yerleşke içerisinde bulunan Rumların mülkiyetleri Türkiye’nin, Yunanistan’da yerleşke içerisinde bulunan Türklerin mülkiyetleri ise Yunanistan’ın olmuştur. Lozan Konferansı’nın bir sonucundan doğan problem bu şekilde çözüldükten sonra Yunanistan’ın o zamanlarda Cumhurbaşkanı olan Venizelos, aralarında yaşanan bu problemin çözülmesinin sonucunda Türkiye’ye ziyarete geldi.
Bu ziyaretin sonucunda, 1930 yılının Ekim ayının 30. gününde Türkiye ile bir tarafsızlık, hakemlik, dostluk ve uzlaştırma antlaşması imzalandı. Türkiye ve Yunanistan arasında siyasi ve diplomatik yönden ilişkiler kuvvetlenmeye başlamışken 1933 yılının Eylül ayının 14.gününde imzalanan İçtenlikle Anlaşma Paktı, bu iki ülkenin arasında bulunan siyasi ve diplomatik ilişkilerin en güçlendiği yer olmuştur. Pakta yer alan maddelere göre bu iki ülke, Trakya’da bulunan ve beraber sınır komşuluğu yaptığı toprakları koruyacaklar, bu alanlarda meydana gelen herhangi bir sorunda birbirlerini haberdar edecekler ve ileriki tarihlerde meydana gelecek olan bütün uluslararası toplantılarda birbirlerini koruyup temsil edeceklerdi. Balkan Antantından önce Balkan Antantının temellerini atan antlaşmalardın sonuncuları olan ve biri Türkiye Romanya arasında imzalanan, biri de Türkiye Yugoslavya arasında imzalanan antlaşmalarda da saldırmazlık, uzlaştırma ve dostluk esas alınmıştır. Balkan Antantı imzalanmadan önce bütün Balkan Devletleri sınırlarını güvence altına alabilmeyi başarmıştır.
Balkan Antantı Tarihi
1934 yılında Balkanlar’a doğru sömürgeci hareketlerini arttıran İtalya’yla beraber toprakları tehlikeye giren Balkan Devletleri’nden Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Türkiye, sınırlarını güvenceye almak için şubat ayının 9’unda Balkan Antantını Atina’da imzalamışlardır. 1934 yılının şubat ayının 9. Günüde imzaladıkları bu antlaşmaya göre antlaşmaya katılan ülkeler, yani Yugoslavya, Romanya, Türkiye ve Yunanistan birbirlerinin sınırlarına ve varlığına saygı duymak zorundadır. Hem bu antlaşmayla hem de öncesinde Balkan ülkelerinden Yugoslavya ve Romanya ile imzalanan antlaşmalarla birlikte hem Türkiye hem de antlaşmaya katılan diğer Balkan ülkeleri sınırlarını resmiyette güvence altına aldırmış oldular.
Antlaşmaya katılan Balkan ülkelerinin kendilerinin sınırlarını güvenceye almasından sonra ayrıca karşılıklı olacak şekilde birbirlerinin sınırlarını korumaya, bu sınırları bozacak herhangi bir olayda sınırları sonuna kadar savunacaklarını da dile getirmişlerdir. Resmiyette bir bilgi bulunmasa da bu sınırları koruma olayıyla o zamanlarda toprak genişletme arzusu içinde yanıp tutuşan Bulgaristan ve Bulgaristan’a destek verip sömürgeci hareketlerini sürdüren İtalya’ya karşı bir atıfta bulunulduğu düşünülmektedir. Bütün bunlara ek olarak, imzalanan bu antlaşma sınırları koruma amacı taşıyan maddeler içermesine rağmen resmiyette herhangi bir askeri müdahale içermemekteydi. Ama bu antlaşmanın haricinde antlaşmayı imzalayan diğer Balkan ülkeleri kendi aralarında olmak kaidesiyle askeri müdahaleler gerektirecek antlaşmalara imza atabilmekteydiler.
Yapılması mümkün olan askeri antlaşmalardan bir tanesi olarak Türkiye, 1934 yılının haziran ayının 5. gününde Romanya ve Yugoslavya’yla birbirlerinin sınırlarını askeri anlamda da korumak için Romanya’yla ayrı, Yugoslavya’yla ayrı antlaşmalar imzalamıştır. Bu antlaşmanın bir sonucu olarak, eğer Türkiye, Romanya ve Yugoslavya Balkan’da toprağı bulunmayan herhangi bir ülke tarafından saldırıya uğrarsa diğer taraf da tüm askeri gücünü ortaya koyarak askeri saldırının gerçekleştiği ülkeyi korumakla yükümlüydü.
Balkan Antantı Önemi ve Özellikleri
Bir Balkan ülkesi olan Arnavutluk, antlaşmanın imzalandığı tarihlerde toprakları İtalya tarafından sömürüldüğü ve yönetildiği için bu antanta katılım sağlayamamıştır. Bir başka Balkan ülkelerinden birisi olan Bulgaristan, topraklarında bulunan Arnavutluk İtalya’nın çoktan sömürgesi olduğu için hem topraklarını genişletmek hem de yapısında bulunan toprakları kaybetmemek adına komşu ülkelerin toprağına göz dikince Balkan Antantında bir söz sahibi olamamıştır. Böylelikle Balkan Antantına katılamamıştır. Yine de Bulgaristan’dan gelebilecek herhangi bir problemi önlemek amacıylaysa 1938 yılının temmuz ayının 31. gününde Yunanistan’da bulunan Selanik kentinde Bulgaristan’la Balkan Antantına katılan diğer Balkan ülkeleri arasında sınır komşuluğunu güvence altına almak ve iyi bir şekilde yürütmek, ayrıca sınır komşuluğunu hakkıyla yönetebilmek için bir antlaşma imzalanmıştır.
Balkan Antantı, 1934 yılının şubat ayının 9. gününde, İtalya’nın sömürgeci hareketleriyle birlikte toprakları bir tehlike içine giren Yugoslavya, Romanya, Türkiye ve Yunanistan’ın sınır komşuluk ilişkilerinden yararlanarak bu ilişkileri daha da sağlamlaştırmasıyla İtalya’nın sömürgeci hareketlerine bir önlem alabilmek için oluşturulmuştur. Antant, her ne kadar imzalayan ülkelerin toprak güvenliğini güvence altına alsa da daha Antant imzalanırken oluşan sorunlardan dolayı Antantı imzalayan devletlerden olan Yugoslavya ve Romanya, Antanta karşı olan güvenlerini yitirmişlerdir.
Balkan Antantı Neden ve Ne Zaman Sona Erdi?
Antantın imzalanış anından sürdürüldüğü anda dahil olmak üzere yaşanılan sorunlardan dolayı 1938 tarihinde 2. Dünya Savaşı’nın baş gösterip dengelerin de değişmesiyle birlikte Balkan Antantı, sona ermiştir. Balkan Antantının sona ermesini hızlandıran hareketse Balkan Antantını imzalayan devletlerin her açıdan (ekonomi, hükümet değişikliği, sömürgeci devlete karşı oluşturulan savunma) zayıf olmalarıdır. Pakt, İtalya’nın sömürgeci hareketlerine karşı bir önlem almak için oluşturulsa da ilerleyen yıllarda Pakt görevini yerine getirmeyince İtalya’nın sömürge riskini en fazla taşıyan devlet olan Yugoslavya, güçlü ve güçsüzü dengeleme politikasının bir işe yaramadığını görünce güçlü taraftan gitmeye karar vermiştir.
Bu bağlamda, İtalyanların sömürdüğü Slavların haklarının geliştirilmesine karşılık sınırlarında bulunan Etiyopya’yı İtalya’nın sömürgesi içerisinde bırakmıştır. Yugoslavya’nın bu hareketi sonucunda Pak’tın temelde üzerinde oluştuğu amaç olan İtalya’nın sömürgeci politikalarına karşı bir savunma almak sağlanamadığı için Balkan Antantı, 1937 yılının mart ayından beri geçerliliğini kaybetmiştir. Resmi olarak kesin bir sonuca bağlanmasa da İtalya’nın 1939 yılının Nisan ayında Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’u sömürüp kendi topraklarına katmasıyla birlikte altı yıl süren 2. Dünya Savaşı’yla birlikte tarihe karışmıştır.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Sadabat Paktı Nedir? Sadabat Paktı Amacı ve Önemi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.