Dünya TarihiTürk Tarihi

Cengiz Han Kimdir? Cengiz Han’ın Savaşları

Cengiz Han veya Çingiz Han ya da eski adıyla Temuçin 13. yüzyılda Orta Asya’da yaşamış bir hükümdardır. Dünya tarihinde en geniş siyasi sınırlara ulaşmış imparatorluğun kurucusudur ve bu yönüyle dünya tarihinin en önemli hükümdarlarından biridir. Bu yazımızda Cengiz Han’ın hayatı hakkındaki bilgileri inceledik.

Cengiz Han Kimdir?

Timuçin sonradan verilen ismiyle Cengiz Han, 1162 yılında şu anki Moğolistan’ın sınırları içine doğdu. Babası Yesügey bir Moğol kabilesinin lideriydi ve çevrede Tatarlara yaptığı akınlarla ünlüydü. Annesi Höelin Olkunat kabilesinden olup Yesügey’in onu kabilesinden atla kaçırdığı rivayet edilir. Hatta Höelin’i kaçırmak için Höelin’in kardeşleriyle dövüştüğü ve bir tanesini okla vurarak aksak bıraktığı Moğol kaynaklarında belirtilir. Höelin’in Yesügey’den 4 tanesi erkek 5 tane çocuğu oldu. Bunlar Temüge, Kaiçun, Hazar, Timuçin ve kız olan Temülin’dir. Bir de babasının eski eşinden olan Bekter vardı. Timuçin elinde kan pıhtısıyla doğdu. Kahinler tarafından Timuçin’in ilerde çok kan dökeceği ve erken öleceği belirlendi. Timuçin çocukluğunu kardeşleriyle at yarıştırarak ve avcılık yaparak geçirdi. Fakat abisi Bekter ile sürekli rekabet içindeydi. Bekter kendisini tahtın varisi sayıyordu.

Timuçin’in Börte ile Tanışması ve Babasının Ölümü

Timuçin 9 yaşına bastığında babasıyla birlikte annesinin kabilesine eş bulmak için gitti. Oranın töresine göre erkeğin o kabilede 1 yıl kalması gerekiyordu. Böylece erkek olduğunu ve seçilen kıza eş olmayı hakkettiğini ispatlaması gerekiyordu. Babası Timuçin’i orda bıraktıktan sonra yolda bir grup Tatar’la karşılaştı Yesügey hepsini öldürmesine rağmen aldığı üzerine zehir sürülmüş kılıç darbesiyle zehirlendi. Kabilesinde yapılan tedavilere rağmen Yesügey öldü.

Timuçin’in ve Ailesinin Kabileden Kovuluşu

Babasını sağ kolu ve en yakın arkadaşı kabilenin başına geçerek Höelen ve oğullarının kabile için bir tehdit olduğu gerekçesiyle kabileden kovdu. Bundan sonra Höelen ve oğulları bir nehrin kıyısına sığınıp balık, sıçan avlayarak ve ormandaki meyveleri toplayarak karınlarını doyuruyordu. Fakat bir gün abisi olan Bekter ailesinden yemek çaldığı ve yemeklerin ailesiyle paylaşmadığı için Timuçin tarafından öldürüldü. Bu olaydan sonra annesi onu yanında istememesi üzerine Timuçin ormanın başka yerinde kaldı. Avladığı hayvanların bir kısmını kardeşlerinin ve annesinin bulacağı yerlere saklayarak ailesini doyurmaya çalıştı. Timuçin’in bu davranışları üzerine Höelin’in kalbi yumuşadı ve onu affetti. Timuçin ve ailesi çaldıkları ve satın aldıkları koyunlarla geçimini sürdürürken Timuçin bu sırada bir arkadaş edindi. Adı Camuka olan bu şahsiyetle Timuçin başlarda çok iyi geçinse ve hatta kan kardeşi olsa da ilerde en büyük düşmanı olacaktır.

Timuçin’in Eski Kabilesi Tarafından Yakalanışı ve Eski Kabilesinden Kurtuluşu

Timuçin ölmüş olduğunu sanan eski kabilesi Timuçin’in yaşadığını öğrenince onu yakaladılar. Timuçin’in boynuna bir tasma takarak ibret olması için sokaklarda gezdirdikten sonra başında durması için başına bir bekçi diktiler. Fakat Timuçin bekçinin elindeki tasma ipini çekerek onu yere düşürdü ve onu öldürdü. Sonra hemen Onon nehrine gidip orda saklanan Timuçin’i nöbetçiler bulamadı. Nöbetçiler dağıldıktan sonra babasının eski askerlerinden biri olan Şohan Şira’nın çadırına giden Timuçin’i Şohan Şira bütün risklere rağmen sakladı. Nöbetçiler Şohan Şira’nın çadırını ararken Timuçin bir yün arabasına saklanmıştı. Tam nöbetçiler yün arabasına bakarlarken Şohan Şira buraya bu sıcakta kim saklanır diyerek nöbetçilerin bakmalarına engellemiştir. Bu olayda sonra Sohan Şira Timuçin’e bir at ve biraz yiyecek vererek onu uğurlamıştır. Timuçin bu ilerde bu iyiliği unutmayacak ve onu ödüllendirecektir.

Börte’nin Kurtuluşu ve Cuci’nin Doğumu

Timuçin ailesine geri döndükten sonra orda bulunan köylülerden bir kabile kurarak Tatarlara karşı akınlar yapmıştır. Timuçin yaptığı akınlarla o çevreye ün salmıştır. Timuçin de evlenmenin vakti geldiğini düşünerek annesinin eski kabilesine giderek önceden sözlendiği Börte ile evlenmiştir. Olkunat kabilesinin şefini öldüren Timuçin kabilenin kendisine bağlandığını ilan etmiştir. Yolda Börte ile dönerken Merkitler Börte’yi kaçırmışlardır. Timuçin bu duruma çok sinirlenerek Keraitlerin lideri Tuğrul Han’ın yanına giderek ondan yardım istemiştir. Tuğrul Han, Yesügey’in ona zamanında yaptığı yardımları hatırlayarak Timuçin’e yardım sözü vermiştir. Timuçin durumu kan kardeşi Camuka’ya anlatıp onun da desteğini aldıktan sonra savaş hazırlıklarına başlamıştır. 9 ay sonra Merkitlerle karşılaşan Timuçin, Merkitler’i büyük bir bozguna uğratarak yenmiş ve karısı Börte’yi kurtarmayı başarmıştır. Fakat börtenin beklenmedik doğumu Timuçin’i şaşkına çevirmiş ve doğan çocuğun babasının kim olduğunun bilinmediği için oğluna misafir anlamına gelen Cuci ismini koymuştur.

Kin Hanedanlığı’nın Timuçin’den Yardım İstemesi ve Tatarlara İlk Sefer

Aldığı bu zafer sayesinde Timuçin’e Kağan unvanı verilmiş ve ünü Çin’e kadar ulaşmıştır. Bu sırada Tatarlar Kin Hanedanlığı’na saldırarak topraklarını yağma ediyordu. Kin Hanedanı bu durum karşısında Timuçin’den yardım istemiştir. Babasını öldürenlerin Tatar olduğunu bilen Timuçin Tatarlardan öcünü almak için Tuğrul Han ile birlikte Tatarlara bir sefer düzenlediler. Şeflerini öldürüp topraklarını yağma ettiler. Ama Çinliler başarıyı Tuğrul Han’a atfettiler. Tuğrul Han’a wang yani kral adını verdiler.

Camuka’nın Baş Kaldırışı ve Aralarında Yapılan Savaş

Timuçin iyice güçlenince Camuka, Timuçin’e baş kaldıran ilk isim oldu. Merkitler, Tatarlar, Naymanlar ve bazı kabileler Camuka’ya yakınlaştı. Birlikte ittifak kurduktan sonra Camuka’yı Gur Han yani evrensel lider anlamına gelen bir unvanı bahşettiler. O sırada Timuçin’in oğlu Cuci’nin Camuka’nın kardeşini öldürmesi Camuka’nın Timuçin’in üzerine sefer yapmasına olanak verdi. İki ordunun da üçer tümenlik gücü bulunuyordu. Camuka izlediği taktikle Timuçin’i tuzağa düşürdü ve onu okçu atışlarının ortasına bıraktı. İlk zehirli ok Timuçin’in atının başına geldi ve öldü. Timuçin at değiştirirken ikinci zehirli ok Timuçin’in boynuna geldi. Yardımcısı Timuçin’in boynundaki zehri emerek yaşamasını sağladı ve Timuçin ordusuna geri döndü. Askerler Timuçin’in vurulduğu halde ölmediğini görünce bundan güç almışlar ve Timuçin’in askerler arasında itibarı artmıştır. Tekrar bir saldırıyla Camuka’nın ordusunu dağıtmış ve Camuka oradan kaçmıştır. Timuçin daha da ileri giderek 1202 yılında artık son darbeyi indirmek için Tatarlara saldırır. Bu savaş sonucu Tatarlar dağılmış ve beyliklere ayrılmıştır.

Kerayitlerin Yok Oluşu

Timuçin ve Tuğrul’un aralarının açılmasının sebebi Timuçin, Tuğrul’un kızını kendi oğluna istemesine dayanır. Tuğrul’un oğlu Sangum kendisinin daha iyilerine layık olduğu için reddetti ve iki taraf arasında gerilim o zaman başlar. Tuğrul ve oğlu Sangum aralarında bir plan yaparak Timuçin’i öldürmeyi amaçlar. Timuçin bunu öğrenir ve ordularını Tuğrul’un üstüne sürer. Savaş Kerayitlerin son bulmasıyla biter. Kerayitler ise Timuçin’in yanına katılır.

Camuka Nasıl Öldürüldü?

Tuğrul’a sığınan Camuka’nın Tuğrul’u ordusu kaybedince kaçarak Timuçin’e tekrar saldırmayı hedefler. Camuka esir düşmekten kurtulan Nayman ve Merkitleri yanına alarak Timuçin’e saldırır. Camuka bu savaşı da kaybeder ve Timuçin’e esir düşer. Timuçin Camuka’nın yaptığı ihanete o kadar sinirlidir ki Camuka’yı vahşice öldürür.

1206 Kurultayı ve Timuçin’e Cengiz Han Ünvanı Verilmesi

Timuçin 44 yaşındayken bütün Moğol kavimlerini birleştirmiş ve onlara Moğol Ulusu adını vermiştir. 1206 yılında ilk Moğol kurultayı toplandı. Bu kurultayda Timuçin’e Cengiz Han ünvanını verdiler. Ayrıca bu kurultayda bazı atamalar yapıldı. Kısaca ordu ve devlet işleri ilk kez düzenlendi.

Xi İmoaratorluğu ve Xialarla Savaş

Cengiz Han, Moğol ulusunu bir araya getirdikten ve Orta Asya’da tek güç olduktan sonra Çin’in batı kısmında bulunan Xi Xia imparatorluğuna karşı bir sefer planlamaktaydı. Xi imparatorluğu Moğolların asıl düşmanı olan Jin İmparatorluğu’nun komşusuydu fakat Cengiz Han bu seferi kaynak ve olası bir ittifak oluşmasın diye ilk Xi İmparatorluğu’na saldırdılar. Şehri kuşattılar ve barış şartlarını şehirde bulunan kedi ve kuşların verilmesi olarak belirledi. Tangutlar buna çok şaşırdılar ve Moğolların isteğini yerine getirdiler. Fakat Moğollar kedi ve kuşları ateşe vererek ambar ve mahzenleri ateşe vermelerin sağladı. Vulahay şehrin böyle alan Cengiz han 1209 yılında başkentleri olan Ningsia’yı kuşattı. Tangutlar bütün ihtiyaçlarını Sarı Irmak’tan karşılıyorlardı ve bölgedeki içilebilecek tek su da oydu. Cengiz Han nehrin akıntısının yönünü değiştirdi ve Tangutları susuz bıraktı. Moğol kampı su ile basılmış olsa da Xi İmparatorluğu teslim oldu ve onlara çeşitli kaynak verdi.

Jin İmparatorluğu’na Sefer

Moğollar asıl düşmanları olan ve çok nefret ettikleri Jin Hanedanlığı’na doğru kılıçları çevirdiler. Moğol ordusunun toplam gücü 92.000 askerdi ve bu sefere 90.000 askeri götürüp 2.000’ni de ülkenin güvenliğini sağlamak için geride bıraktı. Bu 90.000 asker bir vadinin ortasında 300.000 kişilik Jin ordusuyla karşılaştı. 3 gün süren tarihin en kanlı savaşında Moğollar, Jin ordusunu yok etti. Jin Hanedanlığı bu savaşta toplam gücünün yarısını harcamış ve 10 kadar şehir Moğollar tarafından talan edilmişti. Şimdiki hedef ise Pekin’di.

Pekin’in İşgali

Moğollar Pekin’i kuşattılar fakat Moğolların en geri olduğu alanlardan biri kuşatmaydı. Moğollar için o yıl kıtlık ve salgın hastalıklarla geçmiştir. Pekin için de durum pek iyi değildi. Cengiz Han tam geri dönmeyi düşünürken Jin İmparatorluğu’ndan barış teklifi geldi. Teklif 500 kız 500 erkek çocuk mücevherler binlerce at ve on bin top kumaş verdi. Cengiz Han barışı kabul eder gibi yapıp geri dönünce şehir halkı ve komutanlar rahat nefes aldı. Bu sırada Cengiz Han Çinli mühendisleri ordusuna aldı. Onlardan nasıl mancınık ve hareketli saldırı kuleleri yapıldığını öğrendiler ve ordularını güçlendirdiler. Savaş Moğolların mancınık atışlarıyla başladı. Mancınıklar Pekin’in surlarını parçalarken Çinliler, Moğolların üzerine kimyasal bombalar ve karışımlar atıyorlardı. Savaşı kazandıracak hamle ise Cengiz Han’dan geldi. Cengiz Han elindeki binlerce esiri hareketli kulelerle Pekin surlarına doğru sürdü. Çin askeri saldırdıkları insanların akrabaları olduğunu öğrenince dayanamayıp teslim oldular. Moğol askerleri Pekin’in surlarındaki gediklerden içeri girerek tarihin belki de gördüğü en büyük talanı gerçekleştirdi.

Çin’in İşgali

Artık Cengiz Han’ın önünde hiçbir engel kalmamıştı. Çünkü Çin’de bir ordu yoktu. Şehirler ve kaleler vardı ve bunları işgali uzun süreceği için Cengiz Han sağ kolu olan general Mukhulai’yi Çin’in işgalinden sorumlu yapmış ve Mukhulai de 7 başarılı yıl sonunda Çin’i Cengiz Han adına yönetmeyi başarmıştır.

Cengiz Han’ın Harezmşahlar ile Karşılaşması

Cengiz Han’ın kardeşleri ve Cebe Noyan adlı komutan Naymanların son hükümdarının devleti olan Kara Hıtay devletine karşı sefere çıktı. Kara Hıtay devletinin ele geçirilmesi ile Türkistan ve Issık gölünü Cengiz Han’ın hakimiyetine girmesi Moğol İmparatorluğu’nu Harezmşahlarla sınırdaş hale getiridi. Cengiz Han, Harezmşah devletiyle ticari ilişkiler gelişsin ve dostane ilişkileri geliştirsin diye 450 kişilik bir heyet yolladı. Fakat heyet Otrar vadisine geldiklerinde Harezmşahlılar onları öldürdüler ve mallarına el koydular. Cengiz Han bu duruma çok sinirlenmiş ve durumu anlama ve alınan malların geri verilmesi için hemen bir elçi heyeti göndermiştir. Fakat Harezmşahlılar onları da öldürmüştür.

Moğollar hemen bir kurultay toplayarak savaş kararı almıştır ve Cengiz Han eğer savaştan geri dönemezse diye tahtın varisi olarak Ögeday’ı seçmiştir. 1219 yılında Cengiz Han ordularını Harezmşah devletine doğru sürmüştür. Bu savaşta ilk kez harita kullanılmıştır. Harezmşahlılar ordularını 3 şehre yaymışlardı. Bu durum Harezmşahların güçlerinin bölünmesine neden olmuştur. Cengiz Han da bu durumdan faydalanarak yavaş yavaş şehirleri ele geçirmeye başlamıştır. Cengiz Han’ın ordusunun kolları 22 Nisan 1219 yılında bir araya geldi ve başkent olan Semerkant’ı ele geçirdi. Harezmşahlar ise asker bulma bahanesiyle sürekli geri kaçıyorlardı. En son Gürgenç’i fethederek Harezmşahların siyasi varlığına son verdi ve orduları da dağıldı.

Cengiz Han Nasıl Öldü?

Cengiz Han, Harezmşahlılar ile savaşırken Xia Hanedanlığı’ndan askeri yardım istemiştir. Fakat Xia kralı bu isteği sert bir şekilde geri çevirmiştir. Buna çok sinirlenen Cengiz Han, Harezmşahları ortadan kaldırdıktan sonra Xia İmparatorluğu’na karşı savaş hazırlıklarına girişti. Fakat bir av sırasındayken Cengiz Han atından düştü. Ateşi aniden artmıştı ve karın kısmında çok ciddi acılar vardı. Komutanları toplayarak her ne olursa olsun Xia İmparatorluğu ele geçirilecektir aksi takdirde Moğollar korktu diye düşüncekler demiştir. Ayrıca eğer ölürse bundan kimsenin haberi olmasın demiştir. Moğollar Cengiz Han’ın son isteğini yerine getirmek için Xia İmparatorluğu’na saldırmış bütün yaşayan canlıları öldürmüş ve ne var ne yoksa yok etmişlerdir. Bu yüzden Tangutlar ile ilgili her hangi bir kaynak günümüzde yoktur.

Cengiz Han Türk mü? Cengiz Han’ın Soyu

Cengiz Han’ın soyu veya şeceresi Şamanizm, Budizm ve İslamiyet inançlarına göre büyük farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların nedeni ise Cengiz Han’ın geniş bir coğrafyadaki kültürlere etki eden bir kişi olmasından kaynaklanmaktadır. Cengiz Han’ın kökeni hakkında yazılan eserler incelendiğinde genelde bu köken veya soyağacı mitolojik ögelerle betimlenmektedir. Bu eserlerden yola çıkarak Cengiz Han Türk mü veya Moğol mu demek çok zordur. Ancak Cengiz Han yalnız Moğolların değil, aynı zamanda Türk ve Türkleşmiş başka toplumların da sahiplendiği büyük bir imparatorudur.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Toy Nedir? İslamiyet Öncesi Türklerde Toy başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.