Dünya Tarihi

Artı Ürün Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Bu yazımızda öncelikle artı ürün nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır? sorularını yanıtladık. Ayrıca artı ürünün insan yaşantısına etkilerini de inceledik. Artı ürün sosyal sınıfları nasıl ortaya çıkarmıştır? sorusunu ise sosyal sınıflar bağlamında ele aldık.

Ayrıca Artı Üründen Sosyal Sınıflara konusu 9. sınıf tarih dersinin 3. ünitesi olan Orta Çağ’da Dünya ünitesinin 2. konusu olan Tarımdan Ticarete Ekonomi konusunun devamıdır. Artı Üründen Sosyal Sınıflara konusunu “Orta Çağ’da tarım ve ticaretin yaygın ekonomik faaliyetler olduklarını kavrar.” kazanımı çerçevesinde de inceledik.

Artı Ürün Nedir?

Bir insan topluluğunun eğlenme ve kaliteli vakit geçirme, yemek yeme ve karnını doyurma, su içme, giyinme, bir sığınağa ya da eve barınma, güvenlikli ortamda kalma, aile kurma ve evlenme gibi eylemleri temel ihtiyaçlar olarak adlandırılmaktadır. İlk önce karşılanması gereken ihtiyaçlar bütünün gerektirdiği inşaat malzemeleri, kumaş, yiyecek, içecek gibi malzemelerle yapılması zorunlu olan ihtiyaçlar bütünü tam olarak karşılandıktan sonra üretilen ürünler artı ürün olarak tanımlanmaktadır. Artı ürün kıyafet, yiyecek, içecek ve benzeri malzemelerin kullanılıp depolanmasından sonra bazı ürünlerin arta kalmasıdır. Başka bir deyişle ihtiyaç dışı olarak fazla üretilmiş ürün bütünüdür.

Depolama Nedir?

Depolama bir insan topluluğunun yemek yeme karnını doyurma, su içme, giyinme, bir sığınağa ya da eve barınma, güvenlikli ortamda kalma, aile kurma ve evlenme gibi gerekli ihtiyaçlara destek sağlamadır. Ya da gerçekleştirme için gerekli eşya ve malzemelerin belli bir yerde saklanması demektir. Depolama için genellikle ya yeni bir bina yapılır ve sadece depolama eylemi için kullanılır. Bunun için eski dönemde insanlar depolama eylemini kolaylaştırmak için kaplar da üretmiştir.

Horus Tapınağı
Depolama Alanı: Horus Tapınağı (Mısır)

Artı Ürün Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Artı ürün, eski dönemlerde denetleyici ve gözetleyici hatta yönetici olarak görev yapan meslek türlerinin olmaması nedeniyle ortaya çıkmıştır. Üretilen ürünleri depolanması, koruması ve denetlemesi gereken kurumların eksikliği bir nedendir. Diğer bir yandan da bu kurumların altında çalışacak eğitimli çalışanlar olmaması başlıca nedendir. Ayrıca bu kurumları denetleyecek başka kurum, bakanlık ve benzeri (ya da devlet) olamaması sebebi ile ortaya çıkmıştır. Diğer bir yandan da olumlu olarak kış mevsimi gibi zorlu dönemlere, savaşlara hatta takas yapma gibi eylemlere hazırlık yapma sebeplerinden ötürü artı ürün olayı ortaya çıkmıştır.

Artı Ürünün İnsan Yaşantısına Etkileri Nelerdir?

Üretilen artı ürün sayısı arttıkça, daha fazla ürünleri gözeten kişi, çalışan ve depolama alanı gerekmesi sebebinden ötürü eğer alan kısıtlı ise sorun yaratabilir. Diğer bir taraftan ise sosyal sınıflar ortaya çıkar ve eşitliği sosyal açıdan olumsuz etkiler. Sosyal sınıfların oluşumu olumlu olarak mesleklerin ortaya çıkışı, saygınlık ve rekabeti rekabetin beraberinde ise sektörlerde alıcı-satıcı artışı bakımından ekonomiye katkıdır.

Ancak olumsuz açıdan bakılırsa insanlar arasında oluşan sınıflaşma / gruplaşma insanların arasında anlaşmazlık, kavga ve birbirinden üstün görme, hor görme ve benzeri sorun ve avantajları beraberinde getirir. Diğer bir yandan devlet artı ürünleri ihtiyaç fazlalığı olması ve alınma zorunluluğu olmamasından dolayı artı ürünlerden daha fazla vergi alır. Artı ürünü olan şehirlerde ticaret artar ve buna bağı olarak daha çok hareketlilik ve ekonomide yükseliş ve gelişme olur. Şehir / ülke diğer ülke ve şehirlere göre daha önde, gelişmiş olur. Bu olay ise beraberinde insanlara daha faydalı konforlu ve iyi sosyal etkinlikleri artmış yepyeni bir şehir getirir.

Artı Ürün Sosyal Sınıfları Nasıl Ortaya Çıkarmıştır?

Artan nüfus sebebi ile buna bağlı ve doğal olarak bir yandan da gereken ürün, malzeme, ham madde sayısı artmaktadır. Buna bağlı olarak da fazladan üretilen ürün sayısı arttıkça bu malzeme, ürün ve ham madde için gereken depolama alanı, deponun yapılacağı bir boş arazi, taşıyıcı çalışan, sayım yapan çalışan ve onları yöneten bir başkanı yöneten başka bir yönetici gerekmektedir. Dolayısıyla kişi üzerine düşen sorumluluk ile orantılı olarak alınan maaş da artmaktadır. Ayrıca fizik ve kas gücü ile çalışmadan ağırlıklı olarak beyin gücü (masa başı çalışmaya) ile çalışmaya doğru doğru orantılı bir şekilde artmaktadır.

Bu kurulan sistemin verimli ve işlevsel bir şekilde çalışması üzerine diğer sektör, kurum ve kuruluş benzeri markalar şirketler ve hatta devletlerin de bunu tercih etmesi ile beraber sosyal sınıfları, tabakalaşmayı ve insanlar arasındaki ırkçılık, parasal açıdan sınıflandırmalar, çalışan – patron ilişkisi, işçi sınıfı, kölelik, itaat etme, hor görme, üstünlük kurma, emir verme, patron – işçi gibi kavram, sınıf ve makamlar ortaya çıkmıştır.

İlk Çağlardan İtibaren Tarım Üretimini Artırmak İsteyen İnsanlar Hangi Faaliyetlerde Bulunmuş Olabilir?

Eski tarihlerde yaşamış olan insanlar neredeyse tek ticaret ve yemek kaynakları olan tarıma bir hayli önem vermiştir. Çünkü eski çağlar da tarım olmasaydı eski insanların yaşamları çok zor olurdu. Eski tarihlerde insanlar nüfus ve ihtiyaçları arttıkça tarımda verimlilik ve bolluk için her meyve ve sebzeyi yetişmesi gereken yükseklikte yetiştirme gibi verimi artıracak aynı zamanda da bolluğu artıracak faaliyetlerde bulunmuştur. Mesela eski çağlarda yaşayan insanlar verimi ve bolluğu artırmak için ve aynı zamanda su kaybını önlemek için damıtma sulama ya da yüksekliğe göre meyve ve sebze yetiştirme işinin kolaylaştırmak için araziyi basamaklar halinde katman katman yükseltmiştir. Böylece hem su tasarrufu hem bolluk ve verimliliği sağlamıştır. Hem de enerji kaybını büyük ölçüde engellemiştir. Bunların dışında eski dönemlerde yaşamış olan insanlar artı ürün sisteminde kullandıkları meyve ve sebzeleri ekerek fazladan meyve ve sebze elde etmişlerdir.

Orta Çağ Avrupası’nda Feodalite Egemenken Osmanlı Devleti’nde Uygulanan Toprak Sisteminin Özellikleri Nelerdir?

Feodalite Sistemi: Köylü (yoksul kesim), Burjuva (zengin kesim), Aristokratlar (Soylu kesim) ve Din Adamları (Rahip, Papaz, İmam gibi din ile ilgili olan meslekler) gibi grupların bir piramit şeklinde değerlendirildiği yönetim şeklidir. Bu yönetim biçimi Feodalite Sistemi olarak da adlandırılmaktadır.

Osmanlı Devleti’nde Feodalite Sistemi egemenken topraklar üç çeşide ayrılmaktaydı. Bunlardan birincisi vakıf, kurum ve kuruluşlara ait olan ve toplumdaki dengeyi sağlamayı amaçlayan özel olan ve satılması yasak olan topraklardı. Bunlardan ikincisi tamamen halka aittir. Savaş sırasında fethedilirken Gayr-i Müslümanlara ait olmasıdır. Ya da savaştan önce ve sonrasında da Müslümanlara ait olup olamamasına göre alınan verginin değiştiği sistemdir. Son olarak üçüncüsü ise tamamen devlete ait (olan ocaklık, tımar gibi) topraklardır. Bu topraklar aynı zamanda da devlete ait olup bir yandan da vergi karşılığı halka verilendir. Devlet bu topraklardan artı ürünlerden de fazla olarak vergi almaktadır.

2 Yorum

  1. Merhaba, yazınız çok güzel olmuş ellerinize sağlık fakat bu konuyu hiç bilmeyen biri olarak artı ürünün ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Acaba biraz daha detaylandırmanız ve bu konuyu anlatmanız mümkün müdür? Şimdiden cevabınız için teşekkür ederim.

  2. çok güzel bir makale olmuş sayenizde tarih sınavımdan 95 aldım daha detaylı olarak yazarsanız sevinirim ellerinize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.