Osmanlı Tarihi

Yeniçeri İsyanları Nedenleri ve Sonuçları

Bu yazımızda Osmanlı Devleti’nde Yeniçeriler neden isyan etmiştir? Yeniçeri isyanları sonuçları nelerdir? Yeniçeri isyanları nasıl bastırılmıştır? Vaka-i Vakvakiye (Çınar Vakası) nedir? sorularını yanıtladık. AyrıcaYeniçeri isyanlarına örnekler verdik.

Yeniçeri İsyanları Nedir?

Yeniçeri isyanlarına örnekler verelim. İlk Yeniçeri İsyanı 1449’da çıkmıştır. İsyanın nedeni Yeniçerilerin fazla maaş istemeleridir. Yeniçeri İsyanlarının çoğu İstanbul’da gerçekleşmiştir. Yeniçeri İsyanları sadece başkentle sınırlı kalmamıştır. Bu isyanlar birçok padişah döneminde görülmüş ve tekrarlanmıştır. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman döneminde meydana gelip bizzat o ve ordusu tarafından bastırılan isyanlar arasında Hain Ahmed Paşa İsyanı yer almaktadır. Bu isyanın bastırılması adına elebaşları idam edilmiştir. En büyük isyanlar arasında yer alan Patrona Halil İsyanı Lale Devri’nin sonunu getiren, bu dönemin kapatılmasına hazırlık yapan olay olarak kabul edilmektedir. On altı yıl boyunca devam eden ve 1. Mahmut döneminde de boy gösteren bu isyan, bir sürü insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Genç Osman İsyanı olarak da adlandırılan Yeniçeri İsyanı, Genç Osman’ın öldürülmesiyle sonuçlanmıştır.

3. Selim’in ıslahatları arasından kabul edilen Nizam-ı Cedit ıslahatlarının durdurulması ve son bulmasına sebep olan Yeniçeri İsyanı, Kabakçı Mustafa önderliğinde gerçekleştirilmiş olup, bu kişinin adını üstünde taşımaktadır. Neden olduğu katliamlarla akıllara kazınan; oldukça, göz ardı edilmesi mümkün olamayacak miktarlarda insanların ölümü gündeme gelmiştir. Yüksek sayılarda idam edilmiş kişiler yerlerine gelecek Yeniçeriler için ders çıkarılacak şekilde Sultan Ahmet Meydanı üzerinde kendilerine yer edinerek sayısız sayıda kişinin aklına kazınacak o meşhur çınar ağacının dallarına asılarak sergiye sunulmuş olması şu andaki halimizle Vaka-i Vakvakiye yani Çınar Vakası olarak adlandırılmaktadır. Bu yaşanan vaka şimdiye kadarki en ciddi sonuçları kendine kazanmış olan Yeniçeri İsyanı olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır.

Vaka-i Vakvakiye Nedir?

2. Mahmut dönemi sırasında Yeniçerilerin fevri davranışlarının bir son bulması gerektiğine inanan ve bu ocağın kapatılıp yerini yeni bir ocağın alacağını duyurmaktan çekinmemiştir. 25 Mayıs 1825 tarihi itibariyle patlak veren bu Yeniçeri İsyanı, bahsi geçen yeni kurulmuş Eşkinci Ocağı’na tepki gösterme amacı taşımaktaydı. Adı Eşkinci Ocağı konulmuş olan bu yeni ocak; disiplin, düzen, amaç, araç, üniforma ve birçok diğer özellik bakımından Avrupa kaynaklı askeri birliklerin sahip olduğu tarz ve stile benzerlik göstermekteydi. 2. Mahmut, yaşanan bu isyan gelişmeleri sonucu olarak Ulema’yı kendine destek olarak kabul etti. Bu destek vasıtasıyla bu Yeniçeri İsyanı’na (Vaka-i Vakvakiye’ye) karşı harekete geçmiş bulundu.

Yeniçerilere karşı kendi savaşını ilan etmiş 2. Murat, oldukça yüksek sayılarda yeniçerinin ölümüne sebep oldu. Öldürülmenin yanı sıra hapse atılan yeniçerilerin de olması Yeniçeri Ocağı’nın sonlanıp tarihe karışmasını sağlamış oldu. İdam cezasına çarptırılan asi yeniçerilerin cesetleri ibret olması ve yeni gelenlerin aklına kazınması adına Sultan Ahmet Meydanı’nın ortasında yer alan çınar ağacının dallarına asılmıştır. Vaka-i Vakvakiye de bu noktadan çıkarak adlandırılmıştır ve bu isim tamlaması Çınar Vakası anlamına gelmektedir. Bu bahsi geçen Yeniçeri İsyanı, ardından bu kadar büyük bir ayaklanmanın gelmesini engellemiştir. Büyük bir katliam halini alan bu hareket, göz korkutmuş ve bazı durumların dengelenmesini sağlamıştır.

Yeniçeri İsyanları Nedenleri

Osmanlı Devleti’nde Yeniçeriler neden isyan etmiştir? sorusunu yanıtlayalım. Yeniçeri isyanlarının asıl nedeni Osmanlı Devleti bünyesinde bulunup yüksek mevkilerde görev yapan kişilerin birbirlerine karşı güç toplayarak üst kademeye geçmek için bulundukları vaatlerdir. Yaptıkları iktidar mücadeleleri sırasında meydana gelen ekonomik sorunlar da teşvik edici rol üstlenmiştir. Kendilerini sahip oldukları rütbeyi sağlamlaştırıp daha da yükseltmeye adamış devlet adamları, yeniçerilere hayatlarını kolaylaştıracak vaatlerde bulunup bu vaatlerinin gerçekleştirilmesine engel olarak maddi yetersizlikleri öne sürmüşlerdir. Kendilerine bağlanıp kandırılan yeniçeriler bu tarz bir oyunun ortasında kaldıklarını fark ettiklerinden dolayı hali hazırda sahip olduklarını da riske atıp isyanlar çıkarmışlardır.

Küçük yaşta tahta çıkan IV. Mehmet’in yönetimi tam olarak sağlayamaması ve iktidarın uzun süre saray ağaları ve hanım sultanların elinde kalmasını fırsat bilen yeniçeriler isyan etmiştir. Ancak bu isyanlar bir döngü halinde ilerlemiştir ve bir isyanın sonucu bir diğer isyanın sebebi haline gelmiştir. Yeniçerilerin isyan etmesi durumu merkezi otoritenin sarsılmasına ve sık iktidar değişiklerinin meydana gelmesine sebep olmuştur. Bu şekilde de her hükümdarın farklı istekleri ve farklı stratejileri doğrultusunda sürekli değişerek ilerleyen devlet sistemlerinde Yeniçeriler tarafından sürekli bir kusur bulunmuştur. Ayrıca yeniden isyana başvurulmuştur. Yöneticilerin idari gücünü yetersiz bulup şikayetçi olarak değişikliklerin yapılması sağlanmıştır. Her yeni gelen sistemin içerisinde bulundukları yerlerden memnun olamamaları, Yeniçerilerin isyan etmeyi tekrara binmiş bir davranışa dönüştürmelerine sebep olmuştur.

Yeniçeri İsyanları Sonuçları

Yeniçeri isyanları sonuçları nelerdir? sorusunu yanıtlayalım. Vaka-i Vakvakiye isyanı sırasında idam edilen kişilerin cesetleri Sultan Ahmed Meydanı’na asılmıştır. Gravür Yeniçeri İsyanları’nda da birçok devlet adamı idam edilmiş, politik güvenilirlik sahibi olmayan kişilerin rütbeleri yükseltilmiştir. Oldukça sık aralıklarla padişahlar değişmiş, halkın merkezi güce karşı duyduğu güven sarsıntıya uğramıştır. Osmanlı Devleti’nde otorite sahiplerinin kararları kolayca etkilenmiş, idare bozuntuya uğramış, yapılmak üzere olan yenilik ve ıslahatların uygulanması bir sonuca ulaşmamıştır. Yaşanan taht kavgaları ve toplumda etkisini bırakan diğer saray vakaları sonucunda siyasi karışıklık ortaya çıkmıştır. Yeniçeriler arasından Kapıkulu Askerleri 3. Murat’ın padişahlığı sırasında isyan ettikleri zaman defterdar ve veziriazamın idamını isteyip bu gücü fark etmeleri sonucunda 17. yüzyıl süresince diledikleri kişilerin devlet bünyesinde mevki elde etmesini sağlamışlardır.

Bu şekilde birçok veziriazam, hatta padişahın değişikliğine sebep olmuşlardır. Devlet bazında güç kazanmış olan Yeniçeriler, vergilerden muaf olmaları sebebi ile ekonomik hayatta da kendilerine yer edinmeye çalışıp çiftlik kurup ticarete el atmışlardır. Bu şekilde birçok işçinin yerinden edilmesine neden olmuş, tüccarların cesaretini kırmayı başarmıştır. Yeniçeri İsyanları sebebiyle zulümlerden bıkmış hale gelen halk ise kendisi isyan etmeye başlamıştır. Bu fikre destek veren 2. Osman Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılmasını hedeflemiş, ordu disiplinine sahip yeni bir ocak kurmayı planlamıştır. Bu fikirleri ortaya çıktığında ise Yeniçeriler tarafından Yedikule Zindanları’na atılıp burada güvende olacağına söz verilmiş olmasına rağmen ölümle cezalandırılmıştır. Kısaca Yeniçerilerin isyan etmelerinin sonuçları Osmanlı Devleti’nin düzenden uzaklaşması ve toplumun kaotik ve güvence olmayan bir ortamda yaşamaya çalışmasıdır.

Yeniçeri İsyanları Nasıl Bastırılmıştır?

Yeniçerilerin isyanlarını bastırmak için vakaya göre birbirinden özel teknikler uygulanmıştır. Ancak maalesef bu teknikler çoğunlukla Osmanlı Devleti’nde yetkiye sahip kişilerin kendilerinin ve toplumlarında yer alan birey ve kimselerin çıkarlarını ve isteklerini, ayrıca dengeli bir birlik kurmak için ihtiyaç duymuş oldukları düzeni hiçe saymak zorunda kalmalarından ötürü kaynaklanmış olan sebepler gereksinimiyle bu tarz değerlerini yok ve hiçe sayarak hareket etmelerine sebep olmuştur. Yeniçeri Ocağı’nın taleplerinde bulunarak istifade ettikleri dileklerin kabulünü sağlayıp devlette yüksek makamlara sahip insanlar tarafından bu dileklerin gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalarda bulunulmuştur.

Devletin sahip olduğu haklardan vazgeçip isyan eden yeniçerilere bu hakları devretme kararına varması ve bu kararlar doğrultusunda bahsi geçen isyan eden yeniçerilerin devlet bünyesinde yüksek makamlara içlerinden geçen kişilerin geçmesi ve rütbe sahibi olmalarını sağlayarak devletin sahip olduğu düzenin bozulmasına sebep olmuştur. Yeniçerilerin yaptıkları bu isyanların bastırılması için bu yeniçerilere verilen ayrıcalıklar, iyiliğin söndürülmesine benzer şekilde seyrederek devlet içerisinde yer alan adaletli dengeyi bozmuştur. Merkezi otoritenin sarsılmasına sebep olan bu ve benzeri olayların tekrar tekrar yaşanmış olmasının sebebi olarak Osmanlı Devleti’nde yüksek rütbelerde yer alan kişilerin can korkusu içerisinde hareket edip bu korku dahilinde başka şeylerden fedakarlık etmeleri sonucunda oluşmuştur demek kesinlikle mümkündür ve denir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Yeniçerilerin Sayısındaki Artış (Tarih Konu Anlatımı) başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.