Türkiye Tarihi

Çayın Tarihi ve Türkiye’de Çay Kültürü

Çayın tarihi konusunu incelediğimiz bu yazımızda geniş halk kitlelerince sanılanın aksine Türkiye, Cumhuriyet dönemi öncesinde çay üretiminde başarılı bir ülke değildir. Türkiye’de çayın tarihi çok eski zamanlara dayanmamaktadır. Türkiye’de çay kültürü çok gelişmiş olsa da çayın tarihi çok da eski değildir.

Çay Nedir? Çayın Hikayesi

Çay, çok değişik bitkilerin yapraklarının, çiçeklerinin, köklerinin, gövdelerinin, kabuklarının, tohumlarının kaynatılması veya haşlanması sonucu ortaya çıkan içecektir. Çince bir kavram olan çay, bilimsel olarak Camellia Sinensis olarak adlandırılmaktadır.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde ise Çay, Thea Chinensis bitkisinin yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek olarak tanımlanmaktadır.

Çin yıllıklarına göre, İmparator Shen Nong, halk sağlığına ve temizliğine büyük önem vermiş, suyun kaynatıldıktan sonra içilmesini önermiştir. İmparator M.Ö. 2737’de yaptığı bir gezi sırasında ormanlık alanda dinlenirken su kaynatılan kaba düşen yaprakların oluşturduğu kahverengi suyun insanda dinçlik ve zindelik oluşturduğunu anlamıştır. Suya yaprakları düşen ağaç yapraklarının yabani çay ağacının yaprakları olduğunun anlaşılması sonucu çay bulunmuştur. İmparator Shen Nong çayın yararlı bir bitki olduğunu halka anlatmaya çalışmış ve çay tarımını geliştirmek için uğraşmıştır. Çayın hikayesi Çin’de böyle başlamıştır.

Türkiye’de Çayın Tarihi

Türkiye’de çay çok eski yıllardan beri tüketilen bir üründür. Öyle ki, dünyada en çok çay tüketen ülke olmanın yanı sıra üreticilerde de ilk sıralardadır. Osmanlı devrinden gelen bu çay tüketimi her zaman önemli olsa da sanılanın aksine Türkiye üretimde her zaman bu kadar öncü olmamıştır. Cumhuriyet inkılapları ve gönüllü ziraat mühendislerinin uzun çabaları sonucu Türkiye’de çay üretimi başlamış ve artmıştır.

Çay yaklaşık 2000 yıl önce Çin’de üretilmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. Başlarda ilaç işlevi gören çay, sonradan herkesçe sevilen bir içeceğe dönüşmüştür. Çay üretimini günümüzde Bangladeş, Gürcistan, Hindistan, Endonezya, İran, Japonya, Kenya, Malavi, Malezya, Sri Lanka, Tayvan, Tanzanya, Tayland, Türkiye ve Uganda başta götürürken, bu üretimin başını çeken Çin aynı zamanda çayı kullanan ilk ülkedir. Camellia ailesine ait olan çayın en yaygın olarak bilinen türü Camellia Sinensis’tir. Bahsettiğimiz üzere ilk kez Çin’de üretilmeye ve tüketilmeye başlanan bu bitki, Çin’in batısına ise ilk olarak beşinci yüzyılda Türk tüccarlar tarafından ticaret yoluyla götürülür. Bu sebepten olacaktır ki Türkiye’de çayın şifa ve ferahlama amaçlı kullanım o zamandan beri oldukça yaygındır. Ancak bu yaygın olma durumu belli kesimlerde çayın Türkiye’de üretimi hakkında kafa karışıklığına sebep olmuştur.

Osmanlı Devleti’nde Çay Üretimi

Sanılanın aksine Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu topraklarında çay yetişmemektedir. İmparatorluk yaygın bir biçimde kullandığı ve geliştirdiği çay kültürünü ithal ettiği diyebileceğimiz ticaret yoluyla gelen mahsullerle idame ettirmiştir. Çin’in çayı Rusya’ya ithali ise on yedinci yüzyılı bulmuştur. Aynı şekilde Avrupa’ya da bin altı yüzlü yıllarda Hollandalı tüccarlar tarafından getirilmiştir. Mahsul ticaretini bir yana bırakırsak, Çin’den sonra Ruslar çayı on dokuzuncu yüzyılın ortalarında Batum’da yetiştirmiştir. Rusların Gürcistan topraklarını çayla bu derece başarılı buluşturması Türkleri bu işe yönelmeye iter. Dönemin Tarım Bakanlığı Uzak Doğu’dan ithal ettiği tohumları Bursa’ya eker. Ancak çay bitkisinin yetişmesi için gerekli olan koşullar göz önünde bulundurulduğunda Bursa ilinin çay tarımı için pek uygun olmadığı görülmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde Çay Üretimi

Çay tarımının ilk olarak Bursa’da yapılmaya çalışılması ve koşulların uygun olmaması Türkiye’de çay tarımını yirmi altı yıl kadar geciktirmiştir. Hükümet tekrar bu iş için görevli insan tayin ettiğinde; Ardahan, Rize ve Artvin bölgeleri incelenmiş ve çay tarımı için uygun bulunmuştur. Ali Rıza Erten, Karadeniz bölgelerinin çay yetiştirmeye elverişliliği hakkında bir rapor yayımlar ancak ilgi çekemez. Başlangıçta üreticileri çay tarımı yapmaya ikna etmek de zor olmuştur, zira o dönemde maddi getiri sağlayan ve çayın aksin riskli bir girişim olmayan meyve tarımı revaçtadır. Ayrıca çay üretiminde çalışacak işçiler Batum’daki çay bahçelerine mevsimlik işçi olarak gitmeyi tercih ederler. Lakin, bin dokuz yüz yirmilerde Gürcistan’ın Sovyetler Birliği’ne katılmasıyla birlikte Türk işçisi artık komşu ülkesine mevsimlik işçi olarak gidememeye başlamıştır.

Bu sebepten ötürü işsizliğin baş göstermesiyle birlikte hükümet bir kere daha çiftçiyi çay üretimine teşvik etmeye başlar. Çiftçiye on yıl boyunca toprak vergisi ödememe teşviki ve tohum verilir. Ziraat Müfettişi olan Zihni Derin bizzat yerel halkla görüşmeler yapıp üreticiyi ve işçiyi çay yetiştirmenin yararları hakkında bilgilendirir. Bütün çabalara rağmen mısır üretimi halka çaydan çok daha karlı gelmektedir. Bu yüzden o dönemde de çay üretimi devletin Rize’deki üretim yerinden çıkamamıştır. Yaklaşık sekiz yıl sonra yurt dışından gelen bilim adamlarının önderliğinde Türkiye artık çay üretmeye başlamıştır. 1924-1938 yılları arasında çay üretmekte ilk adımlarını atan Türkiye Cumhuriyeti, o dönemde yalnızca 2 hektar çay tarlasına sahipti. 2003 yılında ise bu alan 76639.2 hektar alana çıkarak Türkiye’yi bu işte dünya markası olan ülkelerle aşık atabilecek duruma getirdi.

Sonuç olarak, bilinenin aksine çay Türkiye’de daimi bir şekilde yetişen bir tarım ürünü değildir. Eskiden beri ticaret yollarıyla ithal edilip Osmanlı’da hızlıca yaygınlaşan çay için bir iki başarısız tarım denemesi olduysa da gerçek denemeler uzun çabalar sonucu Gürcistan’dan alınan tavsiye ve materyallerle Cumhuriyet döneminde olmuştur. Bu sebeplerden ötürü çay Türkiye topraklarında eskiden beri yetişen bir ürün değildir.

Türkiye’de Çayın Tarihi İle İlgili Bazı Sorular

Aşağıda çayın tarihi ile ilgili bazı sorular ve yanıtları bulunmaktadır. Siz de çayın tarihi ve hikayesi üzerine sormak istediklerinizi aşağıdaki yorum bölümüyle bize iletebilirsiniz.

1. Türkiye’de Çay Üretimi Ne Zaman Başladı?

Türkiye’de çay ilgili en eski belge 1787 tarihli olup Japonya’dan getirilen çay tohumlarının ekilmesiyle ilgilidir. Bu tarihten önce Türkiye’de çay üretimi olduğuna dair başka bir belge veya kaynak bulunmamaktadır.

1787 tarihli belgeye göre Türkiye’de ilk çay üretimi Bursa yakınlarında gerçekleşmiştir. Türkiye’de ilk çay ekim çalışmaları iklim koşullarının olumsuzluğu nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Osmanlılar döneminde Türkiye’de çay üretimine ilişkin ilk somut ve resmi bilgi 1879 tarihli Trabzon salnamesinde bulunmuştur. Bu belgeye göre Hopa kazasında 20.000, Arhavi nahiyesinde 5.000 olmak üzere toplam 25.000 kıyye (Kıyye, 1.283 grama karşılık gelir) çay üretildiği bilgisi bulunmaktadır.

2. Rize’de Çayı İlk Kim Dikti?

Modern Türkiye’de ilk çayın yetiştirilmesi çalışmaları 1917 yılında başlamıştır. Dönemin Halkalı Ziraat Mektebinde müdür yardımcısı olan Ali Rıza Erten, içinde bulunduğu heyetle Batum ve çevresinde inceleme yapmak üzere bölgeye gitmiştir. Bölgede yapılan inceleme gezileri sonucunda Batum’da yetiştirilen bambu ve çay ağaçları heyetin ilgisini çekmiştir. Bu durum sonrası yapılan araştırmalarda Batum’un iklim özellikleri, Rize ve çevresinin toprak ve iklim karakterleriyle çok benzer bir yapıda olduğu kanısına varılmıştır. Bu gezinin sonuçları “Şimali Şarki Anadolu ve Kafkasyada Tetkikatı Ziraiye” adlı bir kitapta yayınlanmıştır. Bu kitap Türkiye’de çayın Rize dolaylarında yetiştirilmesinin olanaklı olduğunu ilk kez ileri sürmüştür.

6 Şubat 1924 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılan 407 sayılı “Rize Vilayeti ile Borçka Kazasında Fındık, Portakal, Mandalina, Limon ve Çay Yetiştirilmesi Kanunu” ile resmi olarak çay üretiminin temelleri atılmıştır. Özetle Rize’ye çayı ilk getirenin Ali Rıza Erten olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Türk Mutfağı Nedir? Türkiye Gastronomi Tarihi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

2 Yorum

  1. Zihni Derin’in ismi neden geçmiyor çok merak ediyorum. Ali Rıza bey kadar onunda bu konularla ilgisi vardır. ayrıca çok daha fazladır. Kahvehanelere birer birer gidip çayı tanıtarak bu iş birliğine girilmiştir. !

  2. Osmanlı döneminde 16. yüzyıldan itibaren çay yaprağına rastlanıyor. Ancak çay bu dönemlerde çok az kişi tarafından ve ıtriyat olarak kullanılmıştı. 1839’da Tanzimat’ın ilanından sonra başlayan dönemde çay yavaş yavaş kahvaltılarda boy gösterdi. Çay tarımı ise Sultan İkinci Abdülhamid döneminde başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.