Dünya Tarihi

Nesnelerin İnterneti (IoT) Nedir? Tarihsel Gelişimi

Bu yazımızda nesnelerin interneti nedir? Nesnelerin interneti (IoT) nasıl çalışır? Akıllı cihazlar nasıl haberleşir? sorularını yanıtladık. Ayrıca nesnelerin interneti tarihsel gelişimi ve geleceği hakkında bilgi verdik.

Nesnelerin İnterneti Nedir?

Nesnelerin interneti ne anlama gelir? sorusunu yanıtlayalım. Nesnelerin İnterneti “benzersiz bir şekilde adreslenebilir nesnelerin kendi aralarında oluşturduğu, dünya çapında yaygın bir ağ ve bu ağdaki nesnelerin belirli bir protokol ile birbirleriyle iletişim içinde olmaları” olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu kavramı kabaca; çeşitli haberleşme protokolleri sayesinde birbirleri ile haberleşen ve birbirine bağlanarak, bilgi paylaşarak akıllı bir ağ oluşturmuş cihazlar sistemi olarak da tanımlamak mümkündür.

Evlerimizde telefonlarımızdan açıp kapatabildiğimiz ışıklar, biz gelmeden evimizi istediğimiz sıcaklığa ayarlayan akıllı klima sistemleri ve daha bir çok uzaktan kontrol temelli cihazlar nesnelerin interneti üzerine örneklerdir.

Akıllı Cihazlar Nasıl Haberleşir?

Nesnelerin interneti ailesine dahil olan cihazların birbirleri ile haberleşmelerini sağlayan çeşitli teknolojiler ve protokoller mevcuttur. Bu protokollerden yaygın olanları ssh ve web protokolleridir.

Akıllı cihazların işleyiş yöntemine ve aktarılması gereken verinin ne kadar büyük ve güncel olması gerektiğine göre protokol tercihleri değişir. Örneğin küçük boyutlarda ve düşük gecikmeli veri paketleri aktarmak için ssh protokolu doğru bir seçim olacaktır. Bunun yanı sıra video aktarımı, fotoğraf aktarımı, müzik aktarımı ve yapay zeka ile çalışan asistan benzeri cihazlar için ise kullanılan dosyaların boyutları büyük olduğundan dolayı http veya https yani web protokolu tercih edilir.

Teknolojilere geldiğimizde ise karşımıza geniş bir yelpaze çıkıyor. Kullandığımız akıllı aletin menzil ve veri aktarım bant genişliği ihtiyacına göre çeşitli teknolojilerden yararlanabiliriz. Kullanılan teknolojiler başlıca NFC ve bildiğimiz ağ altyapısıdır.

Nesnelerin İnterneti (IoT) Nasıl Çalışır?

NFC, Nokia, Sony ve NXP’nin 2004 yılında bir araya gelerek oluşturduğu bir temassız iletişim standartıdır. Sony ise, bilinen yüzüyle dev bir tüketici elektroniği firması olması yanında temassız çip ve işletim sistemi konusunda Uzak Doğu’da oldukça etkin konumda bir teknoloji firmasıdır. Amerika ve Avrupa’da pazar bulamamış olsa da Sony’nin FeliCa isimli çipi, ulaşım ve benzeri alanlarda temassız kartlarda Uzak Doğu’da yoğun bir kullanıma sahiptir.

Bunun yanı sıra IoT aygıtlarının bir çoğu geleceğin protokolü olan IPv6 yı haberleşmede kullanıyor. Bunun avantajı ise çok daha fazla cihazı çakışma olmadan aynı ağın içinde barındırabilmektir.

İnternet’e bağlanan tüm cihazlar IP adresine ihtiyaç duyarlar. Ancak, Internet’in yaygınlaşması ve gelişen teknoloji sonrasında bu adresler hızlı bir şekilde tüketildi. Internet tarihinde, merkezi havuzda kalan son IPv4 IP bloklarının dağıtımıyla kritik bir noktaya gelindi. Bu durumu öngören uzmanlar tarafından 1996’da bir çözüm olarak sunulan IPv6, 340 trilyon kere trilyon kere trilyon adet farklı IP adresi sağlamaktadır.

IPv4 sistemlerine uyum sorunlarından dolayı IPv6’nın yaygınlaşması ve kabul görmesi şu an için yavaş görünse de, faydaları uzun vadede görülecektir. Çünkü, bundan sonraki gelişme ve genişleme, Internet protokolünün yeni nesil üretimi olan IPv6’nın başarısına dayalı duruma gelmiştir.

Iot aygıtlarının arasındaki bağlantıyı ana hatlarıyla inceledik. Şimdi ise işleyişim kullanıcı tarafının yani front-endinin nasıl şekillendiğine bakalım. Evinize akıllı bir ışık aldığınızda ve bağladığınızda akıllı ışığınız ilk eşleşme için bluetooth veya NFC üzerinden telefonunuza bir eşleşme sinyali gönderir. Telefonunuza aldığınız ürün için yazılmış olan programları veya Google’ın akıllı ev uygulamasını indirirsiniz ve aletinizi kontrol etmeye başlarsınız.

Google Home gibi uygulamalar aynı arayüzden birden fazla akıllı cihazı kontrol etme ve hatta programlama imkanı sunar. Örneğin eğer evinizdeki bütün lambalar, klima sisteminiz, kişisel asistanınız ve daha birçok cihazınız akıllı ise hepsini tek yerden ve birbirine bağımlı bir şekilde yönetmeniz mümkün olacaktır. Eve gelmeden akıllı termostatınız yardımıyla evin sıcaklığını öğrenip yine akıllı klimanız ile istediğiniz sıcaklığı ayarlayabilirsiniz. Ya da hepsini daha önce ayarladığınız talimatlara göre Google Home halleder.

Nesnelerin İnterneti Tarihsel Gelişimi

İnsan yaşantısını önemli şekilde kolaylaştıracak bu cihazların yaygınlaşması kısa süre içinde öngörülüyor. Öyle ki bazı teknoloji yazarları bundan 20 yıl sonra kahvemizin sabah kalktığımızda hazır olacağını ve dişlerimizi fırçalarken akıllı aynamızın bize gün içindeki hava durumu ve her gün gittiğimiz yol üzerindeki trafik hakkında bilgilendireceğini söylüyor.

Bu düşünceler birçok tasarım meraklısının konu ile alakalı konseptler geliştirmesine ilham kaynağı olmuştur. Gelecekteki akıllı cihazlar hakkında yapılan filmler ve diziler de günümüzde oldukça ilgi çekici bulunuyor ve izleniyor. Teknolojinin bu denli gelişmesine karşı merak duyan insanların davranışları aslında bize gelecekte IoT ların ne kadar hızlı yayılacağı ve nasıl cep telefonları gibi günlük hayatımızın bir parçası haline gelecekleri konusunda ipucu veriyor.

Tüm bu güzel yönlerinin yanısıra IoT aygıtlarının belki de hala günlük hayatlarımıza girmemesinin asıl sebebi hepimizi endişelendirecek türden bir sebep. Güvenlik. Evinizin bir anahtarı olmadığını ve kapısına yaklaştığınızda telefonunuzdan yayılan bir NFC sinyali yardımı ile kilidinizi açtığınızı düşünün. NFC sinyalleri de diğer tüm kablosuz iletişim yöntemleri gibi güven üzerine kuruludur. Bu güven her ne kadar insan ilişkilerindeki güven kadar yanıltıcı olmasa da yeteri kadar iyi taklit edildiğinde herhangi bir kablosuz iletişim aygıtını kandırmak gayet kolaydır.

Bundan dolayı her 2-3 yılda bir Wi-Fi şifreleme algoritmaları güncellenir ve son kullanıcıya güncel altyapı dağıtılır. Durumu bir örnek vererek açıklamak gerekirse Wi-Fi ilk çıktığında WEP adlı bir protokol yardımı ile şifreli wifilara erişiliyordu. WEP protokolü uzun bir süre kullanıldıktan sonra açıkları bulundu ve bu sebeple yeni bir protokoller geliştirildi. Bu protokoller sırasıyla “WEP 64-bit, WPA, WPA-PSK ve WPA2-PSK”dır. Günümüzde yavaş yavaş hacklenmeye doğru giden WPA2-PSK protokolü yaygın olarak kullanılır. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse herhangi bir WPA2-PSK algoritması ile korunan şifreyi kırmak haftalar alırken ilk şifreleme protokolü olan WEP i aşmak ise yalnızca 5 saniye almaktadır.

Nesnelerin İnterneti Geleceği

Gelişen teknoloji insanların dostu olduğu kadar da düşmanıdır. Günümüzde haberleşme teknolojileri şifreleme teknolojilerinden daha hızlı gelişmektedirler ve bu sebeple şifreleme için beklemeleri gerekmektedir. IoT bunun en güzel örneklerinden birisidir.

Hiçbir IoT aygıtı üreticisi müşterilerinin hacklenmesini istemediğinden dolayı piyasaya telefonunuzla açabileceğiniz kapı kilitleri henüz sürülmüş değil. Fakat teknoloji olarak hazır durumdalar. Güven ilişkisine dayalı olmayan bir kablosuz şifreleme yöntemi geliştirilene dek IoT aygıtlarını hayatlarımızda yaygın olarak görmemiz zor görünüyor. Fakat eğer böyle bir teknolojik gelişme yaşanırsa bu kablosuz haberleşme alanında devrim niteliğinde olacaktır.

Yakın gelecekte Wi-Fi larımıza kimlerin bizden habersiz eriştiğini merak ettiğimiz günler geride kalacak ve güvenlik konusunda çağ atlanacak. Şifreleme yöntemlerinin yazılımsal olmaktan daha da ileri giderek donanımsal mikro-imzalı bir şekilde çıkarılacak yeni ürünlerle hayatımıza girmesi çoğu konuda gizlilik düşkünü şirketleri ve biz son kullanıcıları rahatlatacaktır.

Nesnelerin internetinin ne olduğu ve nasıl çalıştığı hakkında bilgiler edindik ve hayatlarımıza ne zaman gireceği konusunda tahminlerde bulunduk. Teknoloji geliştikçe insanlara düşen iş yükü azalacak ve makineler hayatlarımızın her yerinde olacak. İnsanların kontrol ettiği fakat insanlardan daha hızlı düşünebilecek olan bu aygıtların ataları olan IoT’lar kim bilir belki de bizim yönettiğimiz son yapay zekalar olacak.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Yapay Zeka Nedir? Yapay Zekanın Tarihi Gelişimi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.