Dünya Tarihi

İnsanlar Tek Eşli Midir, Çok Eşli Mi? Evlilik Tarihi

Bu yazımızda evlilik kavramı tüm yönleriyle inceledik. İnsanlarda eşlenmenin tarihi bu yazımızın ele aldığı konulardan biri. Ayrıca bu yazımızda eş bulma kavramının ne olduğu, insan evrimindeki tek eşlilik ve çok eşlilik şeklindeki gelişimi incelenmiştir. Bu yazımızın amacı ise günümüzde olan yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırıp “çok eşlilik” ve “tek eşlilik”in gelişimi ve yer değişimini her kesime hitap edecek şekilde tanıtmak ve tarihsel gelişimini vererek de bu tanımı pekiştirmek.

İnsanların bugüne kadar cinsel ilişkileri ve eşlenmeleri nasıl olmuştur, ne zaman ve nasıl poligamiden monogamiye evrim gerçekleşmiştir, sebepleri nelerdir? Özetle insanlar tek eşli midir, çok eşli mi?

Evlilik Nedir?

2016 yılında Amerika’da, 2,2 milyon çift evlendi ve aynı yıl içerisinde bu çiftlerden 1 milyona yakın kadarı boşanmaya başvurdu. Evliliklerde de %70 oranında erkekler ve %40 oranında kadınlar kaçamak yapmaktadır, Amerika’da 20 eyalette zinanın yasak ve cezalı olmasına rağmen. Buna karşılık 2014’te dünya çapında yapılan anketlere göre tek eşli ilişkiler, çok eşli ilişkilere kıyasla çok daha fazla tercih edilmektedir. Peki, çokça tercih edilen tek eşli ilişkilerin neden yarısından fazlası başarısızlıkla sonuçlanıyor? Bu gerçek insan biyolojisiyle bağlantılıdır.

İnsanlar memelilerden evrilmiştir ve memeliler tek eşlilik düşkünü bir grup değildir. Hatta tek eşlilik, bütün memeli türleri arasında %10’dan azında mevcuttur. İnsanların da avcı-toplayıcı yaşadıkları yani var oluşlarının %90’ı kadar bir süre çok eşli yaşadıkları düşünülmektedir ve evrimlerinde de poligaminin çok büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Yani, memeliler ilgi duydukları dişiye yönelirler (his) ve bu dişi tek de değildir. Peki, ne zaman tek eşliliğe geçildi ve sonucunda da evlilik, aşk gibi kavramlar ortaya çıktı? Bu yazımızda; poligaminin ne olduğu, poligamiden monogamiye geçiş ve günümüde durumun nasıl olduğu incelenecektir.

Evlilik Tarihi

Dünya çapındaki ilk kayıtlı evlilik M.Ö. 2350’de Mezopotamya’da gerçekleşti. O zamandan beri de evlilik son derece popüler. Günümüzde ruhların birleşmesi, ömür boyu mutluluk, sadakat ve aşk kelimeleriyle bağdaşan evliliğin ise kökeni sanılandan daha farklıdır. Tarım devrimi sonucu insanların yaşadıkları yere takılı kalması itibariyle tek eşlilik başlamıştı. Böylece aile grupları oluştu fakat birlikteliğe ve çıkara dayanan bu aile durumu pek de güvenilir bir şey değildi. Sonuç olarak, bunun legal bir kontrata dökülmesine karar verildi. Bu şekilde; anne veya babanın yuvayı terk edip gitmesi engellendi, çocuk bakımında kolaylık sağlandı.

Bunun sonrasında evlilik daha farklı çıkarlara da ev sahipliği yapmaya başladı. Pek çok toplumda evlilik ailenin iş gücünü arttırmanın yoluydu. Bu şekilde krallıklar birleştirildi, barış antlaşmaları yapıldı ve yeni mallar kazanıldı. Birkaç yüzyıl öncesine kadar evlilik, karı-koca ilişkisinden çok kayınvalide-kayınpeder ilişkisini kapsamaktaydı. Ebeveynler anlaşıyor, çocuklar bağlandırılıyor. Bunun en büyük örneklerinden biri de popüler aşk hikayelerinden Kleopatra ve Antonius’un hikayesidir. Bu hikayeye bakıldığında iki krallığın birleştirilme çabası göz önüne çıkar yani ebeveynlerin çıkarı doğrultusunda verilen bir karar. Bu kısma kadar duygusal bir eylem olmayan evliliğe, günümüzde “aşk” kavramı da dahil; peki, aşk ve evliliğin bağlantısı nereden geliyor?

Evlilikte Aşkın Yeri

İnsanlığın büyük bir kısmında, çiftler aşk yerine pratik sebeplerden dolayı bir araya getirildi. Zamanla kimi çiftler birbirlerine sevgi ve derin duygular hissetmeye başladı fakat aşk, ruh eşi, diğer yarı gibi kavramlar Orta Çağ’a dayanmakta. Fransa’da ortaya atılan “aşk” kavramı, Kral Arthur ve sadık şövalyesi Sir Lanceot’tan gelmektedir. Sir Lancelot’un, Kral Arthur’un eşi Kraliçe Guinevere’ye olan “aşk”ı bu kavramı doğuran obje olarak kabul edilmiştir. Sonrasında da aşk edebiyata girmeye başlamıştır. Böylelikle yavaş yavaş aşka alışan toplum, aşkı evliliğe dahil etmeye karar verdi. Aşıklar birlikte olmak istedi ve zorla evlendirilenlerse ayrı. Fakat olayların yönünde bir değişim gerçekleşti: boşanma. Bir süre sonra evlilikler yürümemeye başladı ve çiftler kaçış yolu olarak boşanmayı keşfetti. Dünya tarihindeki ilk boşanma, 14. yüzyılda Roma’da gerçekleşti. Böylece gittikçe popülerleşmeye başladı. Günümüzde evli çiftlerin yarısından fazlası 20 yıldan önce boşanma yoluna gidiyor ve bunların da %53’ü zinadan kaynaklanıyor.

Poligami (Çok Eşlilik) Nedir?

Poligami, çok eşlilik, birden fazla cinsel partnerle bir arada olma durumuna verilen addır. Terim; birden fazla dişi eşe sahip olma “polijini” ve birden fazla erkek eşe sahip olma “poliandri” adları altında iki kapsamda incelenir. Poligami, dünya çapında da pek çok farklı formda bulunmaktadır. Kimi kültürlerde dişi eşler, erkek kardeşler tarafından paylaştırılırken; kimi kültürlerde baba ve oğlun ortak bir eşi olabiliyor. 1998’de Wisconsin Üniversitesi’nin yaptığı sosyobiyoloji araştırmasında geçmişten bugüne var olan 1000’den fazla topluluk ele alındı ve bunlardan sadece 186’sı tek eşli çıktı. Poligaminin yoğun olduğu toplulukların da bir ortak özelliği keşfedildi: ilkel topluluklar. Bahsedilen ilkellik cehalet veya gelişmemişlik değildir. Kabile tarzı yaşam gören topluluklardan bahsedilmektedir ilkel denirken. Afrika’da bulunan kabileler ve daha doğaya uygun şekilde yaşayan kabileler. Yani, poligami doğamıza uygun olan mıdır? Biyolojik olarak poligamiye uygun mu evrildi insanoğlu?

Avcı-Toplayıcı Yaşamda Poligami (Çok Eşlilik)

Sapiens türü, 300 bin yıldır Dünya’da varlığını sürdürmektedir ve varlığının %90 kadarını avcı-toplayıcı şekilde yaşayarak geçirmiştir. Avcı-toplayıcı toplumlarda, mülk/özel kavramı tam olarak gelişmemiştir. Yani; günümüzde olduğu gibi çocuk sahipliği, eş sahipliği veya arsa sahipliği yoktur. Çoğu şey ortaktır. 20. yüzyılda bir Cizvitli, Naskapi yerlileriyle yaşamış ve yaşadıklarını kayıt altına almıştır. Seyahati sırasında bir yerliye “Karılarınıza bu kadar özgürlük tanırsanız, taşıdığınız çocuğun sizin olduğunu nerden bileceksiniz?” sorusunu yöneltmiş ve aldığı cevap onu oldukça şaşırtmış. Yerli,“Bunun hiçbir mantığı yok. Siz batılılar sadece kendi bedeninizin çocuğunu seversiniz ama biz kabilenin tüm çocuklarını severiz.” Sevabını vermiş. Bu tarzda yaşayan toplumlardan biri de Venezuela’daki Bariler. Bu toplulukta hamile bir kadınla yatan her erkek çocuğun babası sayılmakta. Böylelikle, çocuğun koruyanı artıyor ve daha güvenli şekilde yetişiyor. Bu kabile tarzı ortak yaşam günümüz dünyasıyla çok bağdaşmasa da memeli dünyasıyla son derece bağdaşmakta. Özellikle de, insanların evrildiği düşünülen bonobo ve şempanzeler.

İnsanlarda ve Primatlarda Poligami (Çok Eşlilik)

Sapiens türünün, şempanze ve bonoboyla olan akrabalığı; Afrika filinin, Hint filine olan akrabalığından daha yakındır. Oldukça benzer olan kemik yapımız ve DNA’mız dışında, insanları bonobo ve şempanzelerle ortak kılan bir özellik daha vardır: biyolojik modifikasyonlar. Memelilerin biyolojisi gereği, dişiler ayda bir yumurtlarken erkekler sürekli olarak sperm üretebilmektedir; böylece de tür devamlılığı sağlanır. Şempanzeler de bonobolar da aktif bir cinsel hayatı olan ve tek eşli olmayan türlerdir, bundan ötürü de erkek bireyler kendilerini öne çıkarmak için belli modifikasyonlar yaşamışlardır. 2011’de Emma Nelson, tek eşli ve çok eşli primatların parmak uzunluklarını inceler.

Sonuç olarak da çok eşli primatların daha uzun parmaklara sahip olduğunu ve çok eşli yaşamışlarınsa daha küçük parmaklara sahip olduğunu keşfeder. Daha çok çiftleşen topluluklarda (bonobo, insan, şempanze) erkeklerin dişilere kıyasla %15-%20 daha iri olduğu tespit edilmiştir. Aynı şekilde –teoride- testislerin de cinsel rekabet ortamlarında daha büyük olduğu gözlemlenmiştir. Bonobo ve şempanzelerin testisleri oldukça büyükken insanlarınki orta seviye ve gorillerin ise oldukça küçüktür. Bununla birlikte primatlar ve insanların penis şeklinde de büyük bir benzerlik vardır. İki türün de penisi vakum özelliği taşımaktadır. Böylece de, çiftleşen bireyin diğer spermleri geri çekip kendi spermini öne itmesine imkan tanır. Bu özelliklerin hepsi de poligami sayesinde gerçekleşen modifikasyonların sonucudur. Yani insanların biyolojik yapısı da poligamiye uygun gelişmiştir.

Monogami (Tek Eşlilik) Nedir?

Hayvanlar aleminde tek eşliliğe geçişte 3 büyük sebep rol oynamaktadır. Birincisi, 2013’te Cambridge Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya dayanmaktadır. Araştırmada incelenen 2500 memeli türü sonucunda, tek eşliliğe geçişin erkek birey dişi bireyler üzerinde hakimiyet kuramasıyla gerçekleştiği tespit edildi. İkinci sebep ise canlıların yaşam yerleriyle alakalı. Canlılar yaşayacak yeni yerler buldukça daha da dağılıyorlar, böylelikle çocuk bakma görevinden dolayı tek bir yere sabitlenen dişiler de apayrı yerlere yerleşiyorlar. Bunun bir sonucu olarak da erkek bireyler birçok dişiyi aynı anda bulamamaya başlıyor ve tek eşliliğe bağlanıyorlar. Üçüncü ve son sebep de Londra’daki UCL Üniversitesinin bir araştırması sonucu bulundu: yavruların ölümünü engellemek için. Rekabet ortamı olunca yavrular da zarar görebiliyor bundan dolayı babalar kendi yavrularını korumaya başlıyor. Böylece de tek dişiye bağlanıyorlar. Fakat insanlarda durum biraz daha farklı ilerlemektedir. Bu üç etkenin yanında bir büyük etkenin daha olduğu tespit edilmiştir: tarım devrimi.

Yerleşik Yaşamda Monogami (Tek Eşlilik)

Tam 10,000 yıl önce, Sapiens vakit ve enerjisini başka bir yönde harcamaya karar verdi: bitki ve hayvanları evcilleştirmek. Böylece ilk Ortadoğu’da başlayan bu yerleşme eylemi tüm dünyaya yayıldı. Yaşam tarzını böylesine etkileyen Tarım Devrimi, cinsel hayatı da bir o kadar etkiledi. Tarım Devrimi sonucunda insanlar ilk olarak bitki ve tohum yetiştirmeye yöneldi böylece bir yerde sabit durmak zorunda kaldılar. Durum böyle olunca alanını sahiplenme, alan koruma ve bunların sonucu olarak da özelleşme kavramı doğdu. Eski kabile yaşamında olduğu gibi yemekler, barınaklar, çocuklar ve eşler ortak değildi artık. Böylece de tek eşlilik kaçınılmaz oldu ve bundan biraz daha zaman sonra yepyeni bir kavram da dünyaya geldi: evlilik.

İnsanlar Tek Eşli Midir, Çok Eşli Mi?

Özetlemek gerekirse; bu makalede poligami kavramı, poligaminin kökeni, insan biyolojisinde poligaminin etkileri, tek eşliliğe geçiş, evlilik ve boşanma kavramları incelenmiştir. İnsan ilişkilerinin kısa bir tarihçesi görevi gören bu yazımızda günümüz ilişkilerinin yürümemesi ve boşanmanın sebebi nedir? sorusuna yanıt verilmek hedeflenmiştir ve bu sebep de insan ilişkilerinin kökeni olan poligamiye bağlanmıştır. Yani, insanlık halen poligamiyi sisteminden atabilmiş değil ve monogamide de ağır sıkıntılar yaşamakta. Zira, monogamiye sadakatsizliği engellemek üzere çıkan evlilik bile buna engel olamamıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.