Dünya Tarihi

İnsan Türleri Nelerdir? Özellikleri ve Yaşam Süreleri

İnsan, Homo cinsinin hayatta olan tek türüdür. Bu yazımızda insan türleri nelerdir? sorusunu tüm ayrıntılarıyla yanıtladık.

İnsan türleri nelerdir?

  • Homo Habilis
  • Homo Erectus
  • Homo Rudolfensis
  • Homo Georgicus
  • Homo Ergaster
  • Homo Antecessor
  • Homo Cepranensis
  • Homo Heidelbergensis
  • Homo Neanderthalensis
  • Homo Rhodesiensis
  • Homo Sapiens Sapiens
  • Homo Sapiens İdaltu
  • Homo Floresiensis

İnsan Türünün Kökeni

İnsan türünün kökenine bakacak olursak, insanlar primatlardan evrimleşmiştir. Primatlar sonrasında insanımsı türlere evrimleşmiştir ve sonrasında bu türler insana evrimleşmiştir.

İnsan türleri tarih boyunca en çok merak edilen konuların başında gelmektedir. Günümüzde insan türleri hakkında araştırmalar hala devam etmektedir. İnsan türleri; bir çok araştırma, makale ve kitaplara konu olmuştur. Tarihi 200bin yıl öncesine dayanan insan türünün şu ana kadar 13(?) farklı türü bulundu fakat şu anda sadece homo sapiens sapiens türü yaşamaktadır. Peki “insan” türü nasıl ortaya çıktı? İnsanlık ilk olarak tahmini 2,5 milyon yıl önce Doğu Afrika’da Australopithecus ismi verilen bir maymun cinsinden evrimleşti. Australopithecus Güney maymunu anlamına gelmektedir. Evrimleşen erkek ve kadınlardan bir kısmı Kuzey Afrika, Avrupa ve Asya’ya göç ettiler. Bu göç sonucunda farklı yerlere yerleşen insanlar arasında birçok farklı tür ortaya çıktı.

Bu türler göç ettikleri yerlerde hayatta kalabilmesi ve çoğalabilmesi ile çeşitlilik kazandı. Bu çeşitlilik ile günümüzde araştırmalara konu olan insan türleri oluşmaya başladı. Kuzey Avrupa’nın soğuk ve karlı ormanlarında yaşam mücadelesi vererek hayatta kalmak birçok farklı özellik gerektirdiği için insanlar farklı yönlerde farklı evrimler geçirdi. Bunun sonucunda ise birbirinden farklı özelliklere sahip insan türleri oluştu. Örneğin daha yapılı olan türler Batı Avrasya’ya uyumlu oldukları gibi bazı yerlerde denizler yükseldiğinde insanlar adalarda mahsur kaldıklarında daha çok besine ihtiyacı olan büyük insanlar ölürken daha küçük insanlar hayatta kalabilmişlerdir.

İnsan türleri varoluşlarından itibaren fiziksel olarak da büyük gelişmeler geçirmiştir. Örneğin eski dönemlerde yaşamış olan insan beyninin hacmi 375-500 cc iken günümüzde yaşayan bir insanın beyninin hacmi ortalana 1250-1500 cc olarak bilinmektedir. Bu da ilk insanlarla aramızdaki büyük farklardan biridir. İnsana özgü diğer bir özellik ise ayakları üzerinde dik durabilmektir. Ayaktayken tehlikeleri gözlemlemek, avlanmak ve kendini korumak daha kolaydır. Ellerimizi ise daha fazla kullandıkça insanlar daha başarılı hale gelmişler.

Dolayısıyla evrimsel gelişme ellerin içinde yani avuçlarda ve parmaklardaki sinirler ve kasların gelişmesini sağlamıştır. İnsan türlerinin gelişimi bu şekilde ve günden güne devam etmiştir. Bununla beraber yaşam şartları ve yaşam şekilleri de değişmiştir. Bu değişikliğin en önemli sebebi ise ateşin bulunmasıdır. Ateşin bulunması insanlık tarihinde en önemli olaydır. Ateşin bulunması ile ışık ve ısı kaynağına erişmiş oldular. Kendilerini savunmada ateşi kullandılar ve en önemlisi, yiyeceklerini pişirebildiler. İnsan ömrünün kısa olmasından biri de çiğ etlerdeki hastalıklar olduğundan dolayı ateşin bulunmasından sonra insan sağlığında gelişme oldu. Bu da evrimi büyük ölçüde etkilemiştir. İnsanlar çeşitli gıdaları yiyebildi ve rahatça çiğneyip sindirebildi. Böylelikle bağırsaklar kısaldı, dişler küçüldü.

İnsan Türünün Gelişimi

Milyonlarca yıl önce gerçekleşmeye başlayan evrimin anlaşılıp ortaya çıkarılmasında felsefeciler araştırmacılar bilim insanlarının farklı düşünceleri etkili olmuş DNA İncelemeleri moleküler Biyoloji desteği ile birçok anlaşılamayan gelişmeler çözülmüş evrim konusunda yol göstermiştir. 2,5 milyon yıl önce australopithbecus adı verilen bir maymun türü ile başlayan evrim australopithecus afarensis ve australopithecus africanus ile devam etmiştir. Sonrasında yaklaşık 2.2 milyon yıl önce homo hablis, erectus, rudolfensis, georgicus, ergaster, antecesor, cepranensis, heidelbergensis, neanderthalensis, rhodesiensis, sapiens idaltu, floresiensis ve sapiens sapiens olarak devam etmiştir. İlk olarak maymundan başlayarak fiziksel gelişim, beyin gelişimi, dış görünüşleri, alet kullanma becerileri, bilişsel gelişimi ve daha birçok beceri kazanarak devam etmiştir. Milyonlarca yıl süren bu evrimleşme sonucunda günümüz insanları oluşmuştur. İnsanın bilimsel sınıflandırması;

Âlem: Animalia
Şube: Chordata
Sınıf: Mammalia
Takım: Primates
Alt takım: Haplorhini
İnfra takım: Simiiformes
Familya: Hominidae
Alt familya: Homininae
Oymak: Hominini
Cins: Homo
Tür: Homo Sapiens

Primatlar

Primat atalarımız paleosen olarak adlandırılan senozoyik çağın ilk kısımlarında ortaya çıkmışlardır. Senozoyik çağ, Oligosen, Miyosen, Paleosen, Pliyosen ve Eosen adı verilen 5 farklı evreden oluşmaktadır. Dinar olarak da bilinen sürüngenlerin bu dönemde yok olduğu ve memeliler ile kuşların yayıldığı bilinmektedir. Paleosen dönemde memeliler sayısı artmış ilk primatlar benzeri memeliler ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ilk gerçek primatlar evrimleşmiştir. Oligosen döneminde ise artopoidler ortaya çıkmıştır. Artopoidler gerçek maymunlar anlamına gelmektedir. Fosil kalıntılarından elde edilen bilgiler doğrultusunda ise hominidlerin atalarının ortaya çıktığı ve yaygınlaştığı sonlarda ise iki ayaklı ilk hominidlerin ortaya çıktığı dönem ise miyosendir. İnsanların atalarının olduğu düşünülen goril, şempanze ve orangutan gibi büyük maymunlardan miyosen dönemi sonu ile pliyosen dönemi başı ayrıldığını söyleyebiliriz. Gerek fosil kalıntıları gerekse moleküler araştırmalarda geçirdikleri evrim gözler önüne serilmiştir.

Homininler
İnsansıların İskeletleri

Homo Cinsi

Evrimsel olarak homo cinsinde olmak için beynini kullanabilme, düzgün bir şekilde yürümek, alet üretebilme yeteneği, konuşabilme gibi özelliklere sahip olmak gerekir. Bu özellikler tam olarak homo sapiens türünde bulunmakta ve bunların gelişimi eski tüm homo türlerinde 2,5 milyon yıllık bir evrimsel süreçte gerçekleşmiştir.

Australopithecus Africanus

Homo öncesi dönemde afarensis ile birlikte doğrudan atamız olan tür 2-2.3 milyon yıl öncesinde yaşamıştır. İki ayak üzerinde yürüyebilmektedir. Afrika’da 4 ayrı yerde bu türe ait fosil örnekleri bulunmuştur. Bu türde kaydedilen en önemli özelliklerden biri de kafatasında bulunan boşluktur. Beyin hacmi 485 cc – 500 cc arasındadır. Bu hacim de günümüz şempanzelerininkinden daha fazladır.

Australopithecus Afarensis

Günümüzden 2-2.5 milyon yıl önce yaşamışlardır. Bu türe ait çok fazla fosil kaydı vardır. Bu fosiller kuzey Afrika’da bulunmuştur. Beyin hacimleri 380-430 cc arasındadır.

İnsan Türünün Evrimi

İlk insan türü homo Habilis’tir. Bu tür diş mineleri kalın çene yapıları güçlü boyları 1-1,5 m civarında ağırlıkları ise 33-55kg civarındadır. Beyinlerinin iri olduğu bilinmektedir. Bundan sonra ortaya çıkan tür Homo Erectus ise 1.8 m boyunda 60 kg ağırlığında daha dik ve rahat yürüyebilen tür olarak bilinir. Bu tür de kendi içinde evrimleşmiştir. Homo rudolfensis ise beyinleri daha büyük çiğneme yetileri daha gelişmiş türlerdir. Homo Erectus türünden evrimleştiği düşünülen Homo Georgicus ise fiziki yapısı kafatası ve kemiklerin iriliği ile bilinir. Homo antecessor ise homo ergester ile homo heidelbergensis arasında bir geçiş türüdür homo ergester ise atası homo Habilis türüne göre taş yontma ve yapımında daha da ustalaşmıştır.

İnsan konuşmasına benzer sesler çıkaran ilk türdür. Homo cepranensis de diğer türlerden farklı ve daha gelişmiştir. Homo heidelbergensis ise bilişsel olarak gelişmiş ve homo neanderthalensis türüne evrilmiştir. Homo neanderthalensis 1,6 m boyunda 55-70kg ağırlığındadır. Bu tür ile bizlerin genleri arasında %0.12 fark olması bizlere en yakın tür olduğunu gösterir. Bu tür de evrim geçirerek homo rhodesiensis türü ortaya çıkmıştır. Homo sapiens idaltu ise günümüz insanının yani homo sapiens in bir alt türüdür. Homo sapiens floresiensis ise tamamen farklı bir türdür. 91 ila 110 Cm boyu ile cüce olarak anılırlar. Homo sapiens ise günümüz insandır.

Kısaca açıklayacak olursak homo habilis türünden başlayarak günümüze kadar kafatası diş yapısı boy kilo beyin hacimleri ile büyük bir gelişim göstermişlerdir. Ateşi kontrol ederek yemekleri pişirmeye başlamaları ve bunları yemeleri ile diş yapıları çiğneme yetilerinde farklılıklar olmaya başlamış beslenme şekillerindeki gelişim ile vücut yapılarında da değişiklik olmuştur. Bu farklılıklar ile birlikte sosyal bilişsel yönden de değişip gelişmişlerdir. Ölülerin gömmeleri, mezarlarını işaretlemeleri, mağaralara yaptıkları çizimler bu inanılmaz gelişimi gözler önüne serer. Günümüze kadar hem yaşadıkları yerlerin etkisi hem de ihtiyaçları doğrultusunda evrim devam etmiştir.

İnsan Türleri Nelerdir?

İnsan türlerinin tarihi yaklaşık olarak 2 milyon yıl önceye dayanmaktadır. 200 bin yıl öncesinde insan türü atalarından evrimleşti ve ilk insan türü ortaya çıktı. Sonrasında farklı insan türleri oluştu ve farklı insan türlerinin soyu tükendi. Bu süreçte yaklaşık olarak on üç farklı türde insan türü oluştu. Farklı insan türleri bir arada yaşadı fakat bir süre sonra kaynaklar azalmaya başladı ve türler arasında bir savaş başladı. Bu savaşı iletişim kurabilmesi sebebiyle Homo Sapiens Sapiens türü yani bizim türümüz kazandı ve şu anda yaşayan tek insan türü Homo Sapiens Sapienstir. İnsan Türlerini incelememiz gerekirse ilk olarak Homo Habilis türünden başlamamız gerekir.

Homo Hablis

Homo habilis türü atalarımızdan evrilip ortaya çıkan ilk insan türüdür. Bu tür 1960 yılında keşfedilmiştir. Doğu ve Güney Afrika’da yaşadığı düşünülmektedir. Yaklaşık olarak 2,2 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır. Homo Habilis türünün bilinen özellikleri ise diş minelerinin kalınlığı ve çene yapılarının güçlülüğü, alet yontma yeteneği ve önceki türlere göre daha büyük bir beyin hacmine sahip olmasıdır. Homo Habilis türünün dişlerinin kalınlığı ve çene yapısının sert olmasının sebebi daha ateş keşfedilmediği için çiğ et yemesi gerekmesidir. Yetişkinlerin boyu 1-1.5 m ve ağırlıkları ise 33-55 kg civarındadır.

Homo Erectus

Bu türe ait ilk fosiller 1891 yılında bulundu ve 1892 yılında kayıtlara geçti. Homo erectus türünün Afrika ve Avrasya çevresinde yaşadığı düşünülmektedir. Afrika’dan dışarıya doğru ilk göçlerin başladığı görülmektedir ve bu da Homo erectus türünün rahat yürüyebildiğini göstermektedir. Araştırmalara göre ilk ayağa kalkan insan olarak bilindiği için Homo Erectus yani dik insan denmiş. Bu türün boyu 1,8 metre ve kilosu 60 kg’dır. Yaklaşık olarak 2 milyon yıl ile 0,03 milyon yıl öncesinde yaşamışlardır.

Homo Rudolfensis

Bu insan türünün 1.8 milyon yıl önce yaşadığı düşünülmektedir. 1972 yılında keşfedilmiş olsa da kayıtlara 1986 yılında geçmiştir. Bu türün Kenya’da yaşadığı düşünülmektedir. Bu türün özellikleri ise çiğneme yeteneğinin daha gelişmiş olması ve taş aletleri daha iyi kullanıyor olmasıdır. Homo rudolfensis “rudolf gölü insanı” anlamına gelir. bilim insanları bu türün sınıflandırılmasında az fosil olduğu için henüz hemfikir değiller.

Homo Georgicus

Bu türün yaklaşık olarak 1.8 milyon yıl önce Gürcistan Cumhuriyeti civarında yaşadığı düşünülmektedir. Homo Georgicus türü 1999 yılında keşfedilmiş ve 2002 yılında kayıtlara geçmiştir. Fosillerin Gürcistan’da bulunması sebebiyle Homo Georgicus yani “Gürcü insanı” adı verilmiştir. Homo Georgicus türünün beyin hacmi önceki türlere göre daha küçüktür. Kafatası ve fiziki yapısı Homo Erectus türüne benzediği için Homo Erectus türünün ilk örneklerinden biri de olabileceği düşünülüyor. Bundan dolayı bazı bilim insanları bu türü Homo Erectus Georgicus olarak adlandırıyor.

Homo Ergaster

Bu insan türü yaklaşık olarak 1.9 milyon yıl öncesiyle 1.4 milyon yıl öncesi arasında yaşamıştır. Bu türün Doğu ve Güney Afrika’da yaşadığı düşünülmektedir. Bu tür 1975 yılında keşfedilip kayıtlara geçirilmiştir. Homo Ergaster türünün Homo sapiens ve Homo neanderthalensis türlerinin atası olduğu düşünülüyor. Homo Ergaster, “işçi adam” anlamına gelmektedir. Atası olan Homo Habilis türüne göre taş kullanmakta ve taş yontmakta daha da ustalaşmıştır. Oldowan türü aleti geliştirmiş ve acheulean türü aletler icat etmişlerdir. Yapılan araştırmalara göre bu türün insan konuşmasına benzer sesler çıkarabilen ilk tür oldukları söylenmiştir.

Homo Antecessor

Bu insan türü yaklaşık olarak 1.2 milyon yıl önce ile 0.8 milyon yıl öncesi aralığında İspanya civarında yaşadığı düşünülmektedir. Boyları ortalama olarak 1.75 m ağırlıkları ise yaklaşık olarak 90 kg’dır. Bu değerler ise Homo Sapiens türünün değerlerine oldukça benzemektedir. Homo Antecessor türü 1997 yılında keşfedilmiştir. Bu türün Homo Ergaster ve Homo Heidelbergensis türleri arasında bir geçiş türü olduğu düşünülüyor. Bu türün beyin hacmi ortalama olarak 1000cc’dir. Bu da modern insana yaklaşan bir tür olduğunu göstermiştir. Bu türün yaptığı düşünülen yirmi farklı el yapımı alet keşfedilmesi alet yapma ve kullanma yönünden önceki türlere göre daha fazla gelişmiş olduğunun kanıtıdır.

Homo Cepranensis

Bu insan türünün yaklaşık olarak 0.9-0.8 milyon yıl önce İtalya civarında yaşadığı düşünülmektedir. Bu tür 1994/2003 yılları arasında keşfedilmiştir. Bu türe ait çok fazla fosil ve bilgi olmasa da diğer türlerden çok farklı ve gelişmiş olduğu düşünülmektedir

Homo Heidelbergensis

Bu insan türü günümüzden yaklaşık olarak 0,6-0,25 milyon yıl önce yaşadığı düşünülmektedir. Fosil kalıntıları Avrupa, Afrika ve Çin bölgelerimde bulunduğu için bu bölgelerde yaşamışlar diyebiliriz. Bu insan türünün keşfedilip, kayıtlara geçtiği tarih 1908 yılıdır. Genel özelliklerine bakacak olursak boyları 1,8 metre ağırlıkları ise yaklaşık 60 kg’dır. Beyin hacimleri 1100-1400 cc civarındadır. İlk fosil örneklerinin Almanya’nın şehri olan Heidelberg’de bulunması sebebiyle bu ismi almıştır. Bu türün ismi ise “Heidelberg insanı” anlamına gelmektedir. Türümüzün son atası olduğu söylenmektedir. Homo Heidelbergesis, Homo Neanderthalensis türü ile Homo Sapiens türünün yaşamış son atasıdır.

Bu türün bilişsel olarak gelişmiş olduğu düşünülmektedir. Bunun sebebi ise ürettiği araçların gelişmiş ve karmaşık olmasıdır. Homo Heidelbergensis, ölülerini gömen ilk insan türüdür. Bu da bilişsel gelişmişliğin bir sonucudur. Bu tür yaşamı, ölümü ayırt edebildiği gözlemlenmiştir. Homo Heidelbergensis türünde avlanma, hassas aletler kullanabilme ve üretme yetenekleri oldukça gelişmiştir. Afrika’da evrimleştiği düşünülen bu tür, ikiye ayrılmıştır. Bunların bir kısmı Avrupa’ya göç etmiş diğer kısmı ise Afrika’da yaşamaya devam etmiştir. Avrupa’ya göç edenlerin Homo Neanderthalensis türüne, Afrika’da kalanların da Homo Sapiens türüne dönüştüğü düşünülmektedir.

Homo Neanderthalensis

Bu insan türü 0,35 – 0,03 milyon yıl önce Avrupa, Batı Asya bölgesinde yaşamıştır. 1829 yılında keşfedilmiş ve 1864 yılında kayıtlara geçmiştir. Bu türe ait fosiller ilk olarak Almanya’nın neander vadisinde çalışan madenciler tarafından bulunmuştur. Keşfedilen kemikler Darwin’in evrim teorisi kapsamında William King tarafından incelenerek Homo neanderthalensis olarak adlandırılmıştır. Bu türün fiziksel özellikleri ise 1.6 m boyunda, 55-70kg ağırlığında, Beyin hacimleri ise 1200-1700 cc olmasıdır. Homo neanderthalensis türünün en büyük özelliği ise büyük hayvanları avlayabilecek aletler üretmesi ve ateşi kontrol edebilmesidir.

Bilim insanları tarafından incelenen diş minelerinde bitki kalıntılarına rastlanmıştır. Bu de Homo Neanderthalensis türünün et dışında bitki de tükettiğinin somut kanıtıdır. Bu tür barınaklarda yaşadı ve süs eşyaları yaptı. Bu türün de ölülerini gömdükleri ve hatta mezarlarını semboller ile işaretlediklerini söyleyebiliriz. Araştırmaların ardından bu türün modern insana çok benzediği ortaya çıkmıştır. Öyle ki bu türün genleriyle modern insanın genleri arasında yaklaşık olarak sadece %0,12 oranda fark var. 2014 yılında İspanya’daki El castillo mağarasında bu türe ait 40.800 yıllık duvar çizimlerine rastlanmıştır.

Homo Rhodesiensis

Bu tür 0,3-0,12 milyon yıl önce Zambiya çevresinde yaşamıştır. Bu tür hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Homo rhodesiensis türü 1921 yılında kayıtlara geçmiştir. Bilinen bazı özellikleri ise kafa hacminin 1230 cc olması ve bu türün çok sert bir iskelete sahip olması. Bu tür Homo Neanderthller ile olan benzerliği ile de bilinmektedir. Homo Rhodesiensis türü ile ilgili bilinen bilgiler bunlardan ibarettir.

Homo Sapiens Sapiens

Homo Sapiens türü 200 bin yıl önce ortaya çıktı ve günümüzde de hala yaşayan tek insan türü. Yaşadıkları yer Dünya genelidir. Fiziksel özellikleri ise boy 1,4-1,9m, kiloları 50-90kg aralığındadır. Beyin hacmi 1000-1850cc’dir. İlk Modern insan türüdür. Homo Sapiens, 200 bin yıl önce Doğu Afrika’dan çıkarak önce Asya kıtasına ulaşmıştır. Asya kıtasına ulaştıktan sonra Orta Asya’ya göç eden bu tür Orta ve Doğu Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yayılmıştır. Günümüzden yaklaşık 45 bin yıl önce bir kol Avrupa’ya ulaşmış ve Dünya geneline yayılmışlardır. Homo Sapienslerin gelişmiş bir beyni olsa da diğer türlere karşı pek de bir üstünlüğü yoktu. Buna rağmen varlığını sürdürüp diğer ırklardan ayıran şey Homo Sapienslerin konuşarak iletişime geçebilmesidir. Bu sayede Homo Sapiensler diğer türlere saldırırken iletişim kurarak organize olabiliyordu ve genellikle bu savaşları kazanıyordu.

Genetik mutasyonlar Homo Sapienslerin beyin iç yapısını değiştirerek daha çok düşünebilmelerini ve yeni dillerle iletişim kurabilmelerini sağlamıştır. Bu bir “Bilişsel Devrim” niteliğindedir. Bilişsel devrimden günümüze kadar Homo Sapiens türü büyük bir davranış gelişimi göstermiştir. Genetik ve çevresel değişime gerek duymadan davranış gelişimini gelecek nesillere aktarabilmişlerdir. Homo Sapiensin gelişen davranış biçimlerinin çoğu “Kültür” dediğimiz şeyin bileşenleridir. Kültürün değişim ve gelişimi günümüze kadar hiç durmamış ve tarih de bu durdurulamayan değişimlerin kendisidir. Buna bağlı olarak Bilişsel Devrim, Tarihin biyolojiden ayrılma noktasıdır. İlk Sapiens türünün sosyal yaşamı ve iş bölümleri yapması türün içinde de fiziksel ayrışmalara neden olmuştur. Yüksek sosyal hayat ve kültürel algı düzeyine sahiplerdir. Kısacası Homo Sapienslerin bugün sahip oldukları, biyolojik evrimin ve kültürel evrimin sonuçlarıdır.

Homo Sapiens İdaltu

Yaklaşık olarak 160 bin yıl önce pleistasen döneminde Avrupa’da yaşamıştır. Homo sapiens idaltu “yaşlı bilge adam” anlamına gelmektedir. Homo Sapiens’in alt türü olarak kabul edilmesinden dolayı günümüz insanları ile benzerlik göstermektedir. Beyin hacimlerinin 1450 cc olduğu bilinmektedir. Bu tür 1997’de Etiyopya’nın Hetro şehrinde keşfedilmiştir bu yüzden “Hetro man” de denilir. 2003’te kamuoyuna duyurusu yapılmıştır. Homo Sapiens türüne en yakın tür olsa da hayatta kalmayı başaramamış ve yok olmuşlardır.

Homo Floresiensis

Bütün bilim insanları arasında yüzüklerin efendisi kitabındaki anlatımından dolayı “hobbit” olarak da bilinir. Bu tür Endonezya’nın Flores adasında 2003 yılında bulunmuştur. Bulunan fosil bir kadına aittir. Fakat sonrasında dokuz farklı fosil daha bulunmuştur. Bu fosiller yapılan araştırmalar sonucunda boylarının 91 cm ile 110 cm arasında olduğu beyin hacimlerinin de 417cc-450cc arasında olduğu görülmüştür. Yani bu türün cüce olduğunu söyleyebiliriz. Bu tür de diğer türler gibi iki ayak üzerinde yürüyebiliyor, aletler yapabiliyor ve ateşi kullanabiliyorlardı.

Ayrıca bu tür ile aynı adada yaşayan fillerin de cüce oldukları söylenmektedir. Bu durumda hem yaşadıkları yerlerin izole olması ve evrim ile doğal seçilimin birlikte işlemesi hem de endomik krentinizm, mikrosefali (küçük beyinlilik) gibi bir hastalık sonucu bu hale geldikleri düşünülmektedir. Bu türün yok olmuş son insan türü olduğu belirtilmektedir. Bu tür günümüzden 12.000 yıl önce yok olmuştur. Zürih Üniversitesinden araştırmacı Chistoph Zollikofer, Homo Sapiens Floresiensis türü hakkında “podomorfik cüce erectus olarak düşünebiliriz” derken Homo Erectus türü ile benzerlik gösterdiğini söylemiştir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Evrim Nedir? Evrim Düşüncesinin Tarihi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.