İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları (Tarih Konu Anlatımı)
Bu yazımızda tarih dersi konu anlatımları kapsamında 9. sınıf tarih dersinin 2. ünitesi olan İnsanlığın İlk Dönemleri ünitesinin 4. konusunun devamı olan İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları konusuna yer verdik. İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları konusunu “İlk Çağ’da coğrafya ve iklimin, insanların hayat ve geçim tarzları üzerindeki belirleyici etkisini analiz eder.” kazanımı çerçevesinde anlattık.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları
Ders: Tarih 9
Ünite: İnsanlığın İlk Dönemleri
Konu: İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları
Kazanım: İlk Çağ’da coğrafya ve iklimin, insanların hayat ve geçim tarzları üzerindeki belirleyici etkisini analiz eder.
İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları konusunda İlk Çağ’ın tüccar topluluklar ve onların ticari faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgilere yer verdik. Asurlar, Fenikeliler, Lidyalılar ve Soğdlar gibi tüccar toplulukların ticari faaliyetlerini inceledik.
Asurlar
Asurlar ticareti devletin himayesi altına alarak ticaretin devamını ve korunmasını sağlayan ilk toplumdur. Asurların yaşadığı bölge dağlık bir bölgedir ve bu nedenle kara ticaretini ön plana çıkarmışlardır. Asurlar Anadolu’nun bir çok yerinde alışveriş merkezleri kurup ticaretlerini gelişmiştirlerdir ayrıca Anadolu’ya gidip Karum-Wabartum denilen Pazar niteliğindeki yerleşme merkezleri aracılığı ile yoğun bir ticari faaliyetin yapmışlardır. Anadolu’ya yapılan bu seyahat süresince yolculuk için Asur şehri ve Hititler’in başşehirlerinden biri olan Kaniş arasına ilk ticari kervan işletmeciliği yapılmıştır.
Eşek ve katırlardan oluşan bu kervanlar üzerinde gittiği güzergahın içinde bulunan şehirlerden, onların güvencesi altında geçerek belirli bir ücret karşılığında Anadolu’dan altın, gümüş, bakır, yün ve bazı yarı mamul maddeler ve Asur’dan ise kalay ve benzeri lüks eşyalar taşıyorlardı.
Asur Karumları
Bu kervanların son durağı olan “Karum” adı verilen pazar yerlerinin yakınındaki Kaniş’ti. İdari olarak tüm Karumlar ve Karumlardan daha küçük pazaryerleri olan “Wabartum”lar Kaniş’e, Kaniş ise doğrudan Asur’a bağlıydı. Bu kervan şebekesi Anadolu’nun tümüne yayılmayıp bugünkü Orta Anadolu ve bu bölgenin doğusunu, güneyini ve kuzeyini kapsamaktadır. Asur kervan şebekesi kapsamındaki alan, batıda Konya Ovası’ndan, doğuda Elazığ’a, güneydoğuda Şanlıurfa toprakları üzerinden Suriye memleketine ayrıca Mardin toprakları üzerinden Irak ülkesine, güneyde Niğde’den kuzeyde belki de Karadeniz kıyılarına kadar uzanan kısımdır.
Bu dönemde Kızılırmak etrafında ticari faaliyetin fazla olması ve bu nedenle yine Kızılırmak çevresine kurulan Karum ve Wabartum sayısının fazla olması bu toplumda ticari faaliyetlerinin vazgeçilmez bir niteliğe sahip olduğunun göstergesidir. Anadolu’da bulunan altın, gümüş ve benzeri değerli madenler ve bulma sıkıntısı çekilen kerestenin Mezopotamya’da bulunmaması Asurlular gibi büyük bir koloninin buraya ilgi duymasına ve bunun sonucunda ise bu kolonide ticari faaliyetlerin gelişmesine yol açmıştır. Bu ilgi ise Asurlular’dan başka bir koloni olan Hititler’in buraya yerleşmesinin temel sebeplerinden biridir.
Fenikeliler
Fenikeliler, Asurlular aksine denizcilik faaliyetleri ile ön plana çıkmışlardır. Fenikeliler Akdeniz’de kurduğu limanlar ve ticaret merkezleri ile ön plana çıkmışlardır. Fenikelilerin ayırt edici bir bölge, tek tip bir dil veya ortak bir kültürel miras bırakmamış olmaları sonucu M.Ö. 1000 yıllara gelindiğinde Akdeniz’in en etkin halklarından biri olmasına rağmen kimliklerini bir sis perdesinin ardında bıraktı. Araştırmaların sonucu da Fenikelilerin hiçbir zaman tek bir etnik grup olarak tanımlanmadığı ya da istikrarlı bir topluluk olarak hareket etmediği fikrini destekler gibi görünüyor. Eldeki bilgilerin neticesi Fenikelilerin aslen eski Yunan etnografik geleneklerini sürdürdüğünü gösteriyor.
Bu bölgenin maden zanaatkarları özellikle altın işçiliğiyle tanınırdı. Ayrıca Tire ve Sidon kaliteli cam imalatıyla nam salmıştı. Fenikeliler öncelikle gemi yapımında yüksek düzeyde beceri geliştirmiş ve Akdeniz’in çalkantılı suları içinde gezinmeyi başaran denizciler olarak tanınıyordu. Bazı tarihçiler Fenikeli denizcilerin inanılmaz biçimde İngiltere limanlarına kadar ulaşan uzun seyahatlere de çıktığını söylüyordu. Taşınan mallar arasında bakır ve kalay külçelerin yanı sıra şarap, yağ, cam, altın ve gümüş takılar, değerli fayans ürünleri ve boyalı seramik kaplar hatta hurda metal bile vardı. Malları çok fazla rağbet gördüğü için Yakın Doğu’nun diğer bölgelerinin sıkça uğradığı askeri saldırılardan kurtuluyordu. Büyük askeri güçler genellikle Fenikelileri ticaretle uğraştıkları için rahat bırakmayı tercih ediyordu.
Lidyalılar
Lidyalıların ticarette başarılı olmasının iki önemli nedeni vardır ve bunlar para ve Kral Yolu’dur. Lidyalıların parayı icat ettiğine dair iddialar var ama bu dönemden önce Sümerler’de ve Mısır’da zaten para kullanılmaktadır. Lidyalılar parayı gümüş ve altın maddelerinden yapmaya yani sikke üretmeye başladılar. Bu ise paranın değerinin artmasını ayrıca Lidyalıların ticarette daha iyi olmasını sağladı. Ve Efes’ten Mezopotamya’ya uzanan Kral Yolu’nu yaparak doğu batı arasındaki ticari faaliyetleri hızlandırmışlardır. Lidyalılar bu şekilde ticareti canlı hale getirerek halkın refah seviyesini arttırmışlardır. Lidyalılar sadece parayı değil aynı zamanda parfümeri, masaj vb. alanlarda da öncü bir uygarlık olmuşlardır. Lidyalılar ilk bankacılık işlerini gerçekleştiren uygarlıklardır. Aynı zamanda ilk uzun mesafeli ticaretin de burada başladığı, Lidyalılar döneminde karayoluyla Mısır’a kadar ulaşıldığı kaydediliyor. Tarihteki ilk kuyumculuk da burada ortaya çıktı. Kuyumculuğun gelişmesi ile birlikte sikkeler ortaya çıktı. Ayrıca Lidyalılar Tmolos’tan çıkardığı bu madenleri kimya bilgileri ile işlediler.
Soğdlar
Adı ilk olarak Pers İmparatorluğu’na ait yazıtlarda anılan ülkenin yerli halkı Soğdlar Erken ve Geç Antik dönemlerde bugün Orta Asya olarak adlandırılan coğrafyanın kültürler arası temas, ticari faaliyetler bakımından en önemli İrani dilli halkı idi. Başkentleri Semerkant civarı olmasına karşın Kırım’dan batı Çin’e hatta Hindistan’a değin çok geniş bir coğrafyada tarihi İpek Yolu rotasındaki neredeyse bütün önemli ticaret merkezlerinde kolonileri bulunan savaş yerine ticareti tercih eden Soğdlar, bu coğrafyalardaki dini ve kültürel zenginliklerin taşınmasında, aktarılmasında, böylelikle dillerin ve dinlerin ve kültürlerin birbirine karıştırılmasında önemli roller oynamışlardı.
Aynı dönemde Soğdlar başta Çin Bizans toprakları ve Orta Asya’ya yayılarak birçok koloni kurdu ve o dönem için küresel şekilde nitelendirebilecek bir ticaret ağı geliştirdiler. Özellikle 5. ve 7. yüzyıllar arasında Soğdlular uzun mesafeli İpek Yolu ticaretinin baş aktörleri olmayı başarmışlardı. Başta ipek olmak üzere köle, değerli mücevherler, misk ticaretinde vb. yerlerde hatırı sayılır bir yer edindiler. Özellikle 6. ve 8. yüzyıllar arasında Soğdlu tüccarlar Türklerin ekonomik ve politik hayatında önemli roller oynadı. Aynı dönemde Türklerin, İpek Yolu ticaretinde önemli bir rol oynama isteği dolayısıyla Türk ve Çin kontağı mecburi hale gelmişti. Çinlilerle yakın ilişkileri olan Soğdlu tüccarlar bu dönemde Türklerin elçisi olarak Çinli yöneticilerle görüşmüştü. Bu olayda Türk ve Çin diplomasisinde önemli role sahip olmuştu.
Sasani ve Soğdlu tüccarların dominasyonu altında yürütülen uzun mesafeli karavan ticaretine Türklerinde katılması, Soğdların iştahını kabarttı. Bundan dolayı kendileri için pay çıkarılabilecek yollar aradılar. Bu yol Türklerin Çin yağmalarından elde ettiği ipeklerin ticaretiydi. Daha önce olduğu gibi bu sefer de Soğdlu tüccarlar Türklerin elçisi olarak Sasani ile görüştüler. Sasaniler başta Soğdlarla olan ticari anlaşmazlıklar neden ile Türklerin ipek satma isteğini reddetti ama Bizans İmparatoru bu isteği kabul etmesiyle birlikte Türkler mallarını satabilecekleri pazar elde ettiler. Soğdlar ise ticari etkileşimde bulunan tüccarlar ile aynı anda kendi dinlerini yaymak için önemli fırsatlar buldular.
2. Ünitenin Tüm Konuları: İnsanlığın İlk Dönemleri ünitesinin tüm konularını aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.
1. Konu: İnsanlığın İlk İzleri
İlk İnsanların Hayat Tarzı ve Geçim Kaynakları
2. Konu: Yazının Gelişimi
3. Konu: İlk Çağ’da Başlıca Medeniyet Havzaları
4. Konu: İnsan ve Göç
Toplulukların Yeni Coğrafyalara Hareketleri
İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları (Şu an bu başlıktasınız!)
5. Konu: Kabileden Devlete
İlk Devletlerde Gücün Meşruiyet Kaynağı
İlk Siyasi Organizasyon Türleri
İlk Devletlerde Askeri, Sosyal ve Ekonomik Yaşam
6. Konu: Kanunlar Doğuyor
Tarih ders kitabında yazılanlar dışında yeni bir çok bilgi edindim, sayenizde tabiki. Yazdıklarınızın işime yarayacağını düşünüyorum, çok teşekkürler. 9. Sınıfa gidiyorum ve inanılmaz derecede yardımınız dokundu bana. Tekrardan teşekkür ederim.