9. Sınıf TarihTarih Dersi İçerikleriTarih Konu Anlatımları

İnsan ve Göç (Tarih Konu Anlatımı)

Bu yazımızda tarih dersi konu anlatımları kapsamında 9. sınıf tarih dersinin 2. ünitesi olan İnsanlığın İlk Dönemleri ünitesinin 4. konusu olan İnsan ve Göç konusuna yer verdik. İnsan ve Göç konusunu “İlk Çağ’da coğrafya ve iklimin, insanların hayat ve geçim tarzları üzerindeki belirleyici etkisini analiz eder.” kazanımı çerçevesinde anlattık.

İnsan ve Göç

Ders: Tarih 9

Ünite: İnsanlığın İlk Dönemleri

Konu: İnsan ve Göç

Kazanım: İlk Çağ’da coğrafya ve iklimin, insanların hayat ve geçim tarzları üzerindeki belirleyici etkisini analiz eder.

İnsan ve Göç konusunda Göç nedir? İnsanlar neden göç eder? Göçün nedenleri nelerdir? Göçebelik (konargöçerlik) nedir? gibi soruları yanıtladık. Ayrıca toplumların sosyal ve ekonomik aşamaları olan avcılık-toplayıcılık, çobanlık, tarım ve uygarlık aşamalarının özelliklerini açıkladık.

Göç Nedir?

Göç; insanların yaşadıkları yeri bazı siyasal, sosyal ya da ekonomik nedenlerden ötürü devamlı olarak veya uzun aralıklarla değiştirmesi durumudur. Göç insanlığın varlığından bu yana yapılan nüfus hareketi olarak kabul edilir. Göçler insanların kalış süresine göre çeşitlere ayrılır. Bunlar sürekli kalıcı göç olarak ikiye ayrılır. Sürekli göç halinde insanlar yerleşimde bulundukları yeri değiştirip başa bir yere yerleşirler ve eski ikamet yerlerine geri dönmezler. Ancak geçici göçlerde ise bir geriye dönüş durumu bulunmaktadır.

İnsanlar Neden Göç Eder? Göçün Nedenleri Nelerdir?

İnanların göç etmelerinin farklı önemli sebepleri vardır ve bu nedenler başlıca dört alt başlık altında toplanır. Bunlar;

Doğal Faktörler

Doğal faktörler temel olarak doğal afetler ve yerleşkenin kaynak durumuna bağlıdır. Buna yağış oranı, su kaynakları, erozyon, iklim koşulları, deprem ve benzeri etkenler vardır. Aynı zamanda, salgın hastalıklar ve iklim değişiklikleri de doğal faktörler arasında sayılmaktadır.

Ekonomik Faktörler

Ekonomik faktörler arasına iş kaynakları, gelir durumları, işsizlik durumları bulunmaktadır. Bir yerleşkede işsizlik ve gelir kaynaklarının yetersizliği var ise bu yerleşke göç verir. Göç alan yerler ise daha çok ekonomik alandan gelişmiş yerlerdir. Kısaca iş imkanları yüksek, sosyal ve ekonomik olarak gelişmiş yerlerdir. Bu tarz yerleşim alanlarına belli bir niteliği elde etmiş kişilerin daha iyi bir maaş ya da daha iyi iş imkanları için gitmeleri durumuna ise beyin göçü adı verilir.

Siyasal Faktörler

Siyasi faktörlerin olumlu yönleri, istikrarlı demokratik yönetim ve özgürlük faktörleri olarak sıralanabilir. Ancak bunun yanı sıra itici faktörler yani göç etmeye yöneltici olan nedenler de vardır. Bunlar; savaşlar, iç karışıklıklar, nüfus mübadeleleri, sınır dışı edilme, yeni devletler veya yerleşkelerin keşfedilmesi, dini ve etnik baskılar şeklinde sıralanabilir. Kısacası siyasal faktörler insan faaliyetleri ve insanlar arasındaki ilişki durumlarına bağlıdır.

Sosyal Faktörler

Turizm, dini ibadetleri yerine getirmek, gelişmiş sosyal faktörler ve benzeri nedenlerden dolayı yapılan göç çeşididir. Daha çok geçici göç şeklinde olur çünkü turistik geziler gibi durumlar halinde gerçekleşir.

İnsanlık Tarihinin Aşamaları

İnsanlığın yeryüzünde bulunduğu süreç boyunca olan ekonomik aşamaları; avcılık-toplayıcılık, çobanlık, tarım ve uygarlık şeklinde sıralanabilir.

Avcılık-Toplayıcılık

Yabani bitkileri toplayıp, yabani hayvanları avlayan topluluklardır. Tarım devrimi gerçekleşmeden önce tüm toplumların yaşam biçimi avcılık-toplayıcılıktı. Bu toplumlarda avcılık daha çok erkekler tarafından yapılırken, bitkilerin toplanması görevi daha çok kadınlar tarafından yapılmaktaydı. Tarih boyunca göçebe oldukları kabul edilen avcı- toplayıcı toplulukların 2012 yılında yapılan kazı çalışması sayesiyle yerleşim alanları da kurdukları bulundu.

Çobanlık

Anadolu’da yaklaşık olarak 6.000 yıl önce başlamış olduğu düşünülmektedir. Avcılık ve toplayıcılıktan hemen sonra yapılan ekonomik faaliyetlerden biridir. Çobanlık basitçe hayvan topluluklarının evcilleştirilip güdülmesiyle açıklanabilir.

Çiftçilik

Tarım, tohumlar ve toprak kullanılarak çeşitli yollarla bitkisel ve hayvansal olmak üzere insanların beslenme, yeme, içme, giyinme gibi temel ihtiyaçları ve daha birçok ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptığı üretimdir. Tarımın kesin bir başlangıç tarihi tam olarak söylenememekle birlikte yaklaşık olarak on bin yıl öncesine dayandığı düşünülmektedir. Tarihin tam olarak saptanamamıştır çünkü avcılık ve toplayıcılık yazının icadından on binlerce yıl önce başlamıştır. Tarımın başlangıcıyla Yerleşik hayata geçildiği düşünülmektedir. Nedeni ise Ekinlerin bakılıp hasat edilebilmesi ve başkaları ya da hayvanlar tarafından zarar görmemesi sağlamak için insanların ekinlere bakması gerekiyordu. Hala daha bu durumda olduğu gözlemlenmektedir.

Göçebelik (Konar-Göçerlik) Nedir?

Göçebelik, bir topluluğun, bir toplumsal kümenin yaşamlarını ve soylarını sürdürebilmek için belirsiz süreli aralıklarla yer değiştirme alışkanlığına verilen addır. Konar göçer yaşam biçimi süren toplumlar oba, boy, beylik, aşiret gibi genellikle kan bağına dayalı olarak oluşmuş toplumların bu yaşayışı göçebelik olarak adlandırılmaktadır.

Göçebelik, insanların iklim koşullarına göre ova ya da dağlara hareket etmesi ile de açıklanabilir. Bu durum daha çok hayvanlarda iç güdüye bağlıdır ve bu mevsimsel yer değiştirme ya da coğrafi şartlara uyum sağlama arayışı büyük oranda geçim kaynağı olan hayvancılığa bağlıdır. Tarım yaşantısına geçilmeden öncesinde ise hayvancılıkla uğraşılmaktaydı ve bunun doğal sonucu olarak hayvanlara uygun şartlar sağlanabilmesi için doğal yaşam uyumu gerekmekteydi. Bu durumun sonucu olarak ise insanlar konar göçer bir hayat tarzı benimsemişti.

Okuma Önerisi: Bu konuyla ilgili olarak Konargöçerlik Nedir? Konargöçer Yaşam Tarzının Özellikleri başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Göçebeler ve Yerleşikler

En eski çağlardan, yani insanların besin ihtiyaçlarını sağlamak amacıyla toprağı kullanmaya başlamalarından bu yana göçebeler ve yerleşik toplumlar karşı karşıya gelmiştir. Yaşanan tüm olaylar, onları ayırmış ve birbirlerini küçümsemelerine neden olmuştur. Çiftçiler için önemli olan küçük bir kasaba, bacası tüten bir kulübe, tohum atarken sabanın ardında bıraktığı iz, bir verdiğinde beş ya da on katıyla geri dönen tohumlardır. Göçebeler içinse uçsuz bucaksız diyarları, özgürlüğü ve onlara hayat veren sürüler önemlidir. Göçebeler kaçacak yeri ve yolu olmayan çiftçilere baskın yapar ve ganimetleri topladıktan sonra geldikleri gibi hızla çekip giderlerdi. Göçebeler, kendilerine yakın yerlerde yerleşim yerleri bulunan çiftçilere saldırmak yerine; nedeni bilinmeyen bir şekilde onları korurlar ve gözetirlerdi. Onlardan uzak yerlerde bulunan topluluklara gitmeyi tercih ederlerdi.

Konar göçer toplumlar ve yerleşik toplumlar arasında çok büyük farklar vardır. Konar göçer toplumların hayatını devam ettirmek yani gelir elde etmek için uğraştıkları iş hayvancılık, avcılık ve ticarettir. Bu işlerden en çok hayvancılığa önem vermiş ve en çok da hayvancılıkla uğraşmışlardır. Yerleşik toplumlar ise tarım, hayvancılık, ticaret meslekleriyle uğraşmışlardır. Bu mesleklerden en çok tarıma önem verip en çok tarımla uğraşmışlardır. Konar göçer ve yerleşik toplumların arasındaki ilişki ise çok iyi değildir çünkü genelde konar göçerler, yerleşik toplumlardan zorla veya arkadaşlık neticesinde hep yararlanmışladır. Yerleşik toplumlar bu yüzden konar göçer toplumlara güvenememiş, onlara karşı sürekli tedirgin bir hayat yaşamışlardır ve konar göçerlere “hırsız” demişlerdir. Konar göçerler ise buna karşılık yerleşik toplumları “tutsak” olarak adlandırılmıştır.

Yerleşik Hayata Geçiş

Yerleşik hayata geçişin en büyük etkeni tarım devrimi olmuştur. Bu durumun nedeni, tarımın bulunması ile birlikte insanların ekinlerin bakımını sağlamak ve zarar verici etkenlerden korumak için, ekinlerin yanında kalması gerekmiştir. Tarım devriminin gerçekleşmesinde ise, insanların topladıkları buğday ve arpa gibi tahılları taşırken, bu tahıllar çok küçük olduğundan dolayı bir kısmının taşırken yere düşmüştür. Bunun sonucu daha çok tahılların ortaya çıkmıştır. İnsanların geçici kamplarının etrafında daha fazla tahılın yetişmesiyle insanlar bu yerleşim alanlarında daha çok vakit geçirmeye başlamıştır. Daha sonrasında ise tahıllara bakıp, aralarında otları temizleyince veya toprağı elverişli hale getirip tahılları hayvanlardan koruyunca daha çok verim alındığını fark etmişlerdir. Hasat zamanları yaklaştığında ise tahılları hasat etmek için yaklaşık olarak bir ay bu yerleşim alanlarında kalmışlardır. Bazen mevsim koşullarına göre hasat zamanlarının uzamasıyla birlikte insanlar bu yerleşkelerde daha çok vakit geçirmeye başlamıştır. Tüm bunların sonucunda ise insanlar yerleşik hayata geçiş yaşamıştır.

İlk tarım faaliyetleri ve şehirleşme hareketleri birbirinden bağımsız gerçekleşmiştir. Yani tarımsal bilgi, sanayi devriminin aksine, insanlara bir kerede sunulmadı, farklı topluluklar farklı zamanlarda farklı şekillerde tarım devrimini gerçekleştirdi. Bu farklı zamanlardaki tarım başlangıçların ortak yönü ise tamamının birbirine çok yakın tarihlerde gerçekleşmiş olması durumudur. Çin’de yaklaşık olarak 10.500 yıl önce ilk tohumun ekildiği ve büyütüldüğü düşünülmekte, Güneydoğu Asya’da gerçekleşebilecek en eski tarihlendirme ise 12,500 yıl öncesidir. Afrika Kıtasına dair en eski tarihlemeler 7.000 yıl öncesine uzanmakta; Yakın Doğu’da, Bereketli Hilal, Mezopotamya ve Anadolu’da ise tarımın bulunması tahmini 12,500-10,500 yıl kadar geriye gidilmektedir. Bunların yanı sıra, Eski Topraklarla etkileşimi bulunmayan Amerika yerli halklarının ise tarıma dayalı yerleşmelere yaklaşık 4000 yıl kadar önce gerçekleştiği düşünülüyor. Yani en eski tarımsal faaliyetten sadece 8000 yıl kadar sonra gerçekleşmiş.

Yerleşik hayata geçen topluluklara bakıldığında ise bu toplulukların; mimari eserleri ve ticaretlerinin göçebe hayat yaşayan topluluklardan daha çok gelişmiş olduğu gözlemlenmektedir.

İnsanlık Tarihindeki Önemli Göçler

İlk Çağ’da insanlık tarihini derinden etkileyen belli başlı göçler yaşanmıştır. Bu göçlerden özellikle Ege üzerinden Anadolu’ya doğru olan büyük göç hareketinin sonuçları önemli siyasi, ekonomik ve kültürel değişikliklere yol açmıştır.

Ege Göçleri

Ege Göçleri, “Deniz Kavim Hareketleri” olarak da bilinmektedir. Göçleri gerçekleştiren toplumların çoğunlukla Ege ve Akdeniz adalarından gelmesi nedeniyle tarihçiler bu göçlere, Ege Göçleri ismini vermiştir. MÖ XIII. yüzyıl sonları ile MÖ XII. yüzyıl başlarında iki aşama şeklinde Yunanistan’dan başlamıştır. Bu göçlerin yaşanmasının nedeni; Yunanistan’ın dağlık bir coğrafyaya sahip olması, tarım alanlarının yetersizliği, nüfus artışı ve kıtlığın yaşanması şeklinde sıralanabilir. Mısır’a kadar uzanan Ege Göçleri sonucu; Mısır Devleti, verdiği güçlü mücadele ile kendisini korumuştur, Anadolu’daki Hitit Devleti ise yıkılmıştır.

Amurru (Babil) Göçleri

Amurrular, MÖ III. binyılın son yüzyıllarında Arabistan’dan yola çıkarak Filistin ve Suriye çevresine göç etmişlerdir ve daha sonra buradan da doğuya doğru göçlerini sürdürmüşlerdir. Amurrular’ın göç hareketleri, Elamlar ile birlikte Sümer Devleti’nin yıkılmasında başlıca rolü oynamıştır.

Akad Göçü

Akad göçü, MÖ III. binde Sami kökeninden gelen Akadların; Suriye’den Fırat Nehri’ni izleyerek Sümer ülkesine doğru temkinli olan ve hızlıca gerçekleşmeyen göçlerdir. Bu göçler sonrasında Akadlar, Sümer kentlerinin kültürünü özümsemiş ve bu kültürü sonraki toplumlara aktarmıştır.

Hurri Göçleri

Bu göçler; Mezopotamya ve çevresine MÖ III. binyılın sonlarında büyük bir göç dalgası şeklinde yaşanmıştır. Kuzeyden gelen Hurriler; Doğu Anadolu, Orta Fırat Havzası ve Filistin’e kadar geniş çaplı bir alana yayılmışlardır.

Frig Göçleri

Frigler, Makedonya ve Trakya’dan Boğazları kullanarak Anadolu’ya göç eden Trak boylarından biridir. Bu göçler, MÖ 1200-800 yılları arasındaki dönemde yaşanmıştır.


2. Ünitenin Tüm Konuları: İnsanlığın İlk Dönemleri ünitesinin tüm konularını aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.

1. Konu: İnsanlığın İlk İzleri

İlk İnsanların Hayat Tarzı ve Geçim Kaynakları

Yerleşik İnsan ve Medeniyet

Sözlü Kültür

Tarih Öncesi Dönemlendirme

2. Konu: Yazının Gelişimi

Yazılı Kültürün Başlaması

İlk Çağ’da Bilim

3. Konu: İlk Çağ’da Başlıca Medeniyet Havzaları

4. Konu: İnsan ve Göç (Şu an bu başlıktasınız!)

Toplulukların Yeni Coğrafyalara Hareketleri

İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları

5. Konu: Kabileden Devlete

İlk Devletlerde Gücün Meşruiyet Kaynağı

İlk Siyasi Organizasyon Türleri

İlk Devletlerde Askeri, Sosyal ve Ekonomik Yaşam

6. Konu: Kanunlar Doğuyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.