Polonya Seferi Nedir? Almanya’nın Polonya’yı İşgali
Polonya Seferi nedir? Polonya Seferi, 1 Eylül 1939’da Nazi Almanyası’nın Polonya’yı işgal etmesidir. İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcıdır.
Bu yazımızda Polonya Seferi nedir? Polonya nasıl işgal edilmiştir? Sonrasında neler yaşanmıştır? sorularını yanıtladık.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Polonya Seferi Nedir?
Polonya Seferi diğer adı ile Polonya İşgali Almanya’nın Başkanı Adolf Hitler tarafından 1 Eylül 1939 tarihinde Almanya ve Polonya arasındaki gerilimin artması sonucunda başlamış bir harekettir. Aynı zamanda bu olay II. Dünya savaşını başlangıcıdır. Nazi Almanyası’nın işgal harekâtı Molotov-Ribbentrop Paktı’nın imzalanmasından sonra, 1 Eylül-6 Ekim 1939 tarihleri arasında Almanya ve Sovyetler Birliği’nin işgali ile son bulmuştur.
İkinci Dünya Savaşı Öncesinde Almanya ve Polonya
Almanya’nın Durumu
Savaşa girmeden önce Almanya askeri güç olarak çok ciddi bir farka sahipti. Almanya’nın elinde 2400 tane tank, çoğu modern yaklaşık 4000 tane uçak vardı. Bu uçakların 2315 tanesin Polonya Seferi için ayırmıştı. Hava donanmasının adı “Luftwaffe”di. Almanya’nın, İspanya İç Savaşındaki tecrübeleri sebebiyle Luftwaffe 1939 yılında en iyi donanımlı ve eğitimli hava kuvvetiydi.
Almanya – Sovyetler Birliği İlişkileri
1939 yılında Almanya ve Sovyetler Birliği Polonya’yı kendi aralarında paylaşmak için planlanan Alman – Sovyet Saldırmazlık Paktı’nı imzalamışlardır. Adolf Hitler lideri olduğu Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanya’nın yönetimine geçmişti. Almanya’nın planı, Avrupa’nın tamamına hükmederken aynı zamanda Sovyetler birliğinin topraklarına da yayılarak sınırları genişletmekti. Aynı zamanda yayıldığı ülkelerle müttefik, kukla ve uydu devlet ilişkileri kurmayı planlıyordu. Uzun vade de yapılan planın ilk aşaması Polonya ile ilişkilerini yakınlaştırması gerekiyordu. Bu yüzden Almanya ve Polonya müttefiklik görüşmeleri yapıyorlardı. Sonrasında Almanya – Polonya Saldırmazlık Paktı 1934 yılında imzalandı.
Polonya’nın Durumu
Polonya, Almanya’dan gelecek bir saldırıya hazırlık için çalışmalar yapıyordu. Polonya’nın tahminlerine göre savaş en erken 1942 yılında başlayacaktı. Polonya ordusunun yaklaşık bir milyon askeri vardı. Her açıdan Almanya’dan sayı olarak çok eksikti. Polonya ordusunun elinde yaklaşık 400 tane uçağı vardı. Hiç biri yeni değildi. Ama Polonya’nın pilotları, o zamana göre dünyanın en iyi eğitimli pilotlarıydı. Polonya’nın elinde sadece 30 kadar piyadelere yardım amaçlı gönderilebilecek tanklar vardı. Polonya ordusunda dünyanın ilk dizel motorlu tankları vardı ve ellerinde 140 tane bunmaktaydı.
Polonya – Sovyetler Birliği İlişkileri
1. Dünya Savaşı sırasında Polonya bağımsız bir ülke değildi. Çarlık Rusya’nın kontrolü altındaydı. Ekim Devrimi ile Çarlık rejimiyle savaşan ülkelerin yanına geçti. Polonya, Monarşi yanlılarının ve komünizm karşıtlarının çıkardıkları iç savaştan faydalanarak Sovyetler Birliği’nin topraklarını istiyordu. 1919-21 yıllarındaki Sovyet -Polonya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği, Polonya’nın yayılmacı politikasıyla barış antlaşması imzalamak zorunda kalmıştı. Ukrayna ile Beyaz Rusya topraklarının önemli kesimlerini 1921 Riga Antlaşması’ndan sonra terk etmek zorunda kalmıştı. Bu topraklar Polonyalıların ileri gelenleri ve büyük toprak sahipleri tarafından sömürge toprakları olarak görülmüştür. Halka eziyetler çektirilerek ikinci sınıf muamelesi yapılmıştır.
Polonya – Almanya İlişkileri
Polonya ve Nazi Almanyası 1939 yılında sıklıkla müttefiklik görüşmeleri yaparak Sovyetler Birliği’ne ortak bir saldırı düzenlemişlerdir. 1938 yılında Polonya, Almanya’yı desteklemiştir. Münih Antlaşması’nın yapılmasıyla da Polonya, Çekoslavya parçalanırken önemli bir sanayi kenti olan Cieszyn kentini işgal etmiştir.
Polonya Seferi Nedenleri
Başlarda, Almanya’nın dış politikası Polonya – Almanya arasındaki ilişkiyi iyileştirerek Polonya’yı kendi tarafına çekmeye yönelikti. Almanya, Polonya’yı; Almanya, Japonya ve Fransa’nın birbirlerine güvence vermek için imzaladıkları Anti-Komintern Paktı’na dahil etmek ve kendi aralarında sovyetler birliğine bir cephe oluşturmaktı. Almanya, Polonya ile bir antlaşma yapacaktı. Antlaşma gereği Polonya’ya kuzeydoğusunda toprak verilecekti karşılığında Polonya’dan bazı topraklar alınacaktı. Polonya’dan anılan topraklar, Polonya için gerçekten önemli olduğu için bu olayın sonunda Almanya’ya bağımlı hale gelecekti.
Polonya halkı bu olayların sonrasında özgürlüklerinin ellerinden alınmasından korkuyordu. Almanya ve Polonya arasında bulunan Danzig liman kenti iki devlet arasında tartışma konusu olan bir kentti. Versailles Barış Antlaşması sonucunda Polonya’ya verilmişti. 1937 tarihinden itibaren Almanya hem Danzig için hem de doğu Prusya’yı kendi topraklarına katmak için bir öneri ileri sürmüştü. Polonya bu öneriyi kabul etmedi. Ayrıca Almanya’nın Ukrayna Milliyetçi Örgütü’nden Polonya karşıtı Ukraynalı milliyetçilerle iş birliği içinde olması Polonya’nın Almanya’ya olan güvenini azaltmaktaydı. Almanya ve Polonya arasındaki gerilimi fark eden İngiltere ve Fransa Polonya’nın topraklarını koruyacaklarını ilan ettiler. Bunun ardından Almanya daha saldırgan bir diplomasi uygulamaya başladı. Almanya tek taraflı olarak Almanya – Polonya Saldırmazlık Paktı’ndan ve Londra Deniz Antlaşması’ndan tek taraflı olarak çekildi. Bu olaydan sonra Almanya ve Polonya arasında aylarca diplomasi görüşmesi olmadı.
Bu arada Almanlar; Sovyetler Birliği’nin, İngiltere ve Fransa ile değil, kendisi ile antlaşma imzalamak istediklerini öğrendi. Daha sonra 23 Ağustos 1939’da Alman – Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalandı. Sovyet tehlikesini ortadan kaldıran Almanya Polonya’ya saldırdı. Paktın gizli bir maddesine göre Polonya’nın batı bölgesinin 1/3’nü, Sovyetler Birliği ise Polonya’nın doğusunun 2/3’nü paylaşmaya karar verdiler. Alman saldırısı 26 Ağustos olarak kararlandırıldı. İngiltere ve Fransa’nın Polonya’nın topraklarını koruyacak bir antlaşma imzalamaları ve Hitler’e antlaşma yapma konusunda imalar yapmalarında sonra Hitler saldırıyı 1 Eylül’e erteledi.
Almanya’nın Polonya’ya Saldırı Planı
Genelkurmay Başkanı General Franz Halder tarafından hazırlanan ve Başkomutan General Walther von Brauchitsch tarafından uygulanan büyük Alman saldırı planı daha savaş ilan edilmeden saldırmayı ve hazırlıksız olan Polonyalı birlikleri büyük bir çember içine alarak yok edeceklerdi. Alman Ordusu’nun hızlı hareket edebilen ikmal ve top desteği olan piyade birliği, bindirilmiş kıtalar ve tanklarla birlikte cephenin bazı bölgelerine saldırarak birlikleri bölecekti. Polonyalı birliklerin iletişim ve ikmal yollarını kesecek ve yok edeceklerdi. Saldırı planına göre Alman Birlikleri Polonya’nın geniş sınırından yararlanarak Polonya’yı 3 yerden işgal edecekti. Ana saldırı Polonya’nın batı tarafından yapılacaktı. General Georg von Küchler’in ordusu Polonya’nın güneyiden saldıracaktı. Diğer bir saldırı ise Güney Ordular Grubunun parçası olan Slovak birlikleri tarafından Slovakya’dan gerçekleştirilecekti. Aynı zamanda Polonya’nın içinde hazırlanan azınlık Almanlar da şaşırtma ve sabotaj yaparak Polonya Ordusunun dikkatini çekecekti. Bu planda bulunan saldırı birliklerinin ortak amacı Varşova’da buluşarak, Vistula Nehri’nin batısında Polonya ordusunu çembere sıkıştıracaktı.
Polonya’nın Savunma Planı
Polonya Hükümeti uzun süredir Almanya’dan bir saldırı hareketi bekliyordu. Bu saldırı için hazırlıkta yapıyordu. Ama Polonya Hükümeti’nin asıl güvencesi İngiltere’nin verdiği yardım sözüydü. Bu yüzden Polonya Hükümeti, ordusunu Polonya’nın batı tarafına yani Alman sınırına yerleştirerek savunma yapacaktı. Doğu Yukarı Silesya olarak bilinen bu bölge, Polonya’nın nüfusu ve doğal kaynakları bakımından en zengin bölgesiydi. Bu sebeple Poloya Hükümeti, savunma planını bu bölgeyi korumaya yönelik hazırlamıştı. Almanya bu bölgede hak iddia ediyordu. Eğer Polonya bu bölgeden çekilirse Almanya’nın, İngiltere, Fransa ve İtalya ile Çekoslovakya’nın Südet bölgesini kendi topraklarına kattığı Münih Antlaşması gibi bir antlaşma imzalamasından korkuyordu. Ve müttefiklerinden hiçbirinin resmi bir şekilde Polonya’nın toprak bütünlüğünü koruyacağını belirtmemesi Polonya Hükümeti’ni ve Polonya halkının büyük bir paniğe sokuyordu.
İngiliz Hükümeti ve Fransız Hükümeti, Polonya ordusunun Polonya’yı yaklaşık 2 veya 3 ay savunabileceğini düşünüyordu. Ancak Polonya Hükümeti kendi kendilerini en az 6 ay koruyabileceklerine inanıyorlardı. Polonya Hükümeti, savunma planını İngiltere ve Fransa’nın hemen savaş ilan ederek saldıracaklarına inanarak yapıyordu. Ama İngiltere ve Fransa Hükümeti’nin böyle bir planı yoktu. Savaşın hemen siper savaşına döneceğini düşünüyorlardı. Ama bu fikirlerini Polonya Hükümeti’ne bildirmemişlerdi. Yani Polonya Hükümeti savunma planını olmayan bir yardım üzerinden yapıyordu. Sonrasında ise savunma planlarını İngiltere ve Fransa’nın baskısından dolayı onların isteklerine göre hazırlamışlardı.
Polonya Savunma Planının Başarısızlığı
Polonya Hükümeti, Polonya ordusunun neredeyse üçte birini Doğu Prusya ile Almanya arasındaki bir arazi şeridi olan Danzig Koridoruna göndermişti. Bu yüzden Danzig Koridoru’ndan yapılacak herhangi bir hareketle çembere alınabilirdi. Bu da Almanya’nın planının başarıya ulaşma şansını arttırıyordu. Ordunun diğer birliğide Polonya’nın orta ve kuzey bölümünde bulunan Varşova ve Łódź şehirlerinin arasında bulunmaktaydı. Bu durum ise Polonya’nın geri çekilme ihtimalini azaltıyordu. Neredeyse bu ihtimali yok ediyordu. Çünkü Alman ordusunun mekanik gücü karşısında yaya halde bulunan Polonya ordusunun ilerlemesi çok yavaştı. Bu sebeple savunma konumlarına Alman askerlerden önce gelmeleri imkansızdı. Aynı zamanda Polonya ordusu bir şekilde savaşa hazırlanıyor olsa da sivil halk çok savunmasızdı. Savaş sırasında doğuya göçmeleriyle de askerlerin konum değiştirmesini yavaşlattılar ve işleri daha da zorlaştırdılar.
Almanya’nın Polonya’yı İşgali
Almanya, Polonya saldırısını haklı çıkarmak için Gleiwitz Vakası gibi saldırılar düzenlediler. Gleiwitz Vakası Alman Hükümeti tarafından planlanan ve 31 Ağustos 1939 saat 4’te Naujocksa’ya Berlin’den “Großmutter gestorben” yani “büyükanne öldü” adlı bir çağrının gelmesi üzerine Polonya üniformaları giyip Polonyalı asker kılığına giren Alman ajanlarının Gleiwitz istasyonunu ele geçirerek Almanya’yı protesto eden ve Alman karşıtı Lehçe yayınlar yaptılar. Böylece Polonyalı sabotajcıların Almanya’yı sabote ettiği izlenimi yarattılar.
Saldırı planının daha inandırıcı olması gerektiğini düşünen Almanlar, Silezyalı olan ama aslında Alman asıllı olan ve Polonyalılara duyduğu sempati ile bilinen ama önceki gün gizli bir Avrupa polis teşkilatı tarafından tutuklanan Franciszek Honiok’u da getirdiler. Almanlar tarafından sabotajcı gibi giydirilen Francixszek Honiok, zehirli iğne yüzünden ölmüştür. Almanlar sonrasında cesetin üzerine kurşun sıkarak olayı Polonyalılar yapmış gibi göstermiştir. Cesedi olay yerinde bırakmışlardır. Daha sonra ise cesedinini kanıt olarak polise sunmuşlardır.
Almanya’nın Gizli Operasyonları
Himmler Operasyonu adıyla bilinen SS’in ve Abwehr’in düzenlediği büyük bir operasyonun parçası olan Gleiwitz Vakası gibi Almanlar bir çok saldırı düzenlediler. Yaptıkları saldırıyı nefsi müdafaa gibi göstermeye çalıştılar.
Polonya – Almanya savaşının ilk saldırısı 1 Eylül günü saat 04:40’ta Almanya’nın hava kuvvetleri olan Luftwaffe’nin Wielun kentinin bombalaması ile başlamıştır. Kentin bombalanmasından sonra, kentin büyük bir çoğunluğu, yaklaşık dörtte üçü yok oldu. Çoğunluğu sivil olmakla birlikte 1200 civarında insan öldü. Bombardımandan beş dakika sonra, Alman savaş gemisi Polonya’nın ikmal depolarına ateş açarak Westerplatte Muharebesi’ni başlattı. Daha savaş ilan edilmemesine rağmen, Alman birlikleri bir kasaba çevresinde saldırıya başlaması ile sınır savaşları başlamış oldu. Aynı gün içerisinde Alman birlikleri Polonya’nın batısından, kuzeyinden ve güneyinden saldırırken Alman hava kuvvetleri Polonya’nın şehirlerini teker taker bombalıyorlardı. Muharebenin konumu Almanya’nın doğusu yani Polonya’nın batısıydı. Almanya’ya destek olarak Slovakya ise Polonya’nın güneyine Slovak birlikleri ile saldırdı. Polonya’nın Kuzeyine ise Doğu Prusya’dan saldırı gerçekleştiriliyordu. Bu saldırıların ortak hedefi ise başkent Varşova’ydı.
İngiltere ve Fransa 3 Eylül günü Almanya’ya savaş ilan ettiler. Ama Fransa ve Almanya arasındaki bir kaç çatışma dışında hiçbir şey olmadı. Polonya’nın savunma planları işe yaramadı. Polonya’nın savunma planları başarısız olunca sınırları savunmayı bırakıp içlere doğru çekildiler. Başkent Varşova’yı ve Lwow’u savunmaya başladılar. Hava kuvvetleri bakımından Polonya’dan güçlü olan Almanya, Polonya’nın iletişim hatlarını bombaladı. Polonya’nın hava alanlarını ve uyarı üstlerini kolayca ele geçirdi. Çok fazla ikmal problem yaşandığı için Polonya hava kuvvetlerinin 98 uçağı savaşta tarafsız olarak bulunan Romanya’ya teslim edildi.
Alman Saldırısı’nın Başarısı
8 Eylül tarihinde Almanya kolordularından biri, daha savaş başlayalı bir hafta olmuşken 225 km yol giderek Polonya’nın başkenti olan Varşova’nın sınırına ulaştı. 9 Eylül günü bazı hafif zırhlı birlikler Varşova’nın yakınında bulunan Vistula Nehrini geçerken, diğer birlikler güneyde San Nehrini geçiyordu. Aynı zamanlarda o zamanın en iyi komutanlarından olan Guderian’ın ordusu tankları Batı Bug Nehri sınırlarına saldırarak Varşova’yı çembere alıyordu.
Alman ordusunun bütün birlikleri saldırı planına sadık kalarak plana göre yapmaları gerekenleri başarıyla gerçekleştiriyorlardı. Almanya’nın saldırı planı işe yaradıkça Polonya birlikleri parçalanıyordu. Alman Hava Kuvvetleri Polonya’nın iletişim hatlarını bombaladığı için de Polonya birlikleri birbirleriyle iletişim kuramıyordu. Yeni strateji oluşturamıyor ve plana sadık kalamıyorlardı. Savunma planına uyuyamadıkları içinde bazı birlikler kafalarına göre en yakınlarındaki Alman birliklerine saldırıyordu.
Polonya kuvvetleri, yapılan saldırılar sonucunda Polonya için çok önemli olan Danzig Koridoru, Polonya Yukarı Silisya’sı gibi önemli toprakları kaybetti. Bu bölgeleri terk etti. Polonya’nın savunma planı hiçbir işe yaramamıştı. Polonya kendini 6 ay savunabileceğine inanırken daha ilk haftada işler çığırından çıkmıştı. Polonya birlikleri 10 Eylül günü, Polonya Köprübaşı diye atlandırılan savunma hattına yani Polonya’nın güneydoğusuna Genelkurmay Başkanı Mareşal Edward Rydz-Śmigły verdiği emir doğrultusunda çekildi. Bu sırada Alman kuvvetleri çemberi gittikçe küçültüyordu. Aynı zamanda Doğu Polonya’nın daha içlerine ilerliyorlardı. Alman kuvvetleri 9 Eylül’de Varşova’ya ulaşmış ve karadan da saldırmaya başlamışlardı. Ve 13 Eylül’de kuşatıldı. Alman birliklerinin bir kısmı Varşova’yı kuşatırken bir kısmıda Doğu Polonya’nın en büyük ve en önemli şehirlerinden biri olan Lwow’a ulaştı. 24 Eylül’de Alman Hava Kuvvetleri tarafından Varşova tam 1150 uçakla bombalandı.
Polonya Ordusu’nun Engellenmesi
Polonya’nın askeri birlikleri olan Pomorze ve Poznań, amaçları doğuya gitmek olan Alman 8. Ordusu’nun sol kanadına ateş açtı. İlk başlarda başarılı olmalarına rağmen sonrasında başarılı olamadılar. Bu başarısızlıktan sonra Polonya Askeri Kuvvetleri inisiyatiflerini kaybetti. Savaşın sonuna kadar geniş çaplı başka bir saldırı düzenleyemediler. Alman Hava Kuvvetleri’nin saldırısı ile de Polonya’nın son direnişi bitirildi köprüler bombalandı. Köprülerin bombalanmasıyla Polonya birlileri açık av haline geldi. Alman Hava Kuvvetleri tarafından Polonya birliklerine 50 kilogramlık bombalar atıldı. Sadece bu muharebede Polonya birliklerine 388 ton bomba atıldı.
Polonya Seferi Sonuçları
Alman saldırısında işler kötü gidince Başbakan Felicjan Sławoj Składkowski kontrolündeki Polonya Hükümeti daha Varşova işgal edilmemişken 17 Eylül günü Polonya’dan kaçarak Romanya topraklarına yerleşti. Almanya ile Romanya arasında saldırmazlık paktının bozulmaması için Polonya Hükümeti’nin Romanya Hükümeti ile bütünleşmesi gerekiyordu. Polonya Hükümeti, Romanya ile bütünleştiği için artık yetkilerini kullanamıyordu. Artık Polonya Hükümeti tanınmıyordu.
Toplu Katliamlar ve Savaş Suçları
Almanlar toplu katliamlarda genelde iki sınıfı hedef almıştı. Eğitimli Polonyalılar ve Yahudiler. Almanya savaştan sonra Polonya halkını köleleştirmeyi planladığı için Polonyalıların isyan etmesini engellemek için Polonya halkının eğitimli kısmını öldürüyordu. Almanya 1939 yılı içerisinde 60.000 Polonyalı insanı öldürdü. Bunların içerisinde öğretmenler, doktorlar, hukukçular, profesörler, Katolik papazlar ve ayrıca siyasi parti ve sendika üyeleri gibi önemli insanlar da vardı. Öldürülen 60.000 insanın 7000’i Yahudiydi ve sadece Yahudi olduğu için öldürüldü. Eylül ile Ekim 1939 arası 714 eylemde 16.376 sivil vurularak öldürüldü.
Yahudi Katliamları
Almanlar Polonya’yı işgal etmeye başladıktan sonra Yahudilerin kalması için “Yahudi Yerleşim Birimi” diğer adıyla “Getto”lar yapmaya başladılar. Gettolar, kasaba veya şehirlerin belirli bölgelerine Yahudileri zorla götürülerek onları kontrol altında tutmak için belirlenmiş bölgelerdir. Almanya, Polonya toprakları içerisinde toplamda 1000’den fazla getto oluşturdu. Ve bu gettoların en büyüğü başkent Varşova’daydı. Bu gettoya en az yarım milyon Yahudi hapsedilmişti. Almanlar getto yeri olarak genelde Yahudilerin çok yaşadıkları bölgeleri seçiyorlardı. Bazen Yahudilere yer açmak için Yahudi olmayan insanları evlerinden çıkarıyorlardı. Gettoların çoğu Yahudiler kaçmasın diye yüksek duvarlardan ve tellerden oluşuyordu.
Varşova gettosuna 22 Temmuz’dan Eylül ayının ortasına kadar, yaklaşık 300.000 Yahudi getirildi. 250.000’den fazla Yahudi de zorla Treblinka ölüm merkezine götürüldü ve öldürüldü. Ölüm merkezine götürülenler Malinka – Varşova demiryolu hattıda bulunan sürgün noktası olan Umschlagplatz’a gönderildi. Sürgün edilen Yahudiler yük vagonlarına sıkıştırılarak sürgün bölgesine gönderildi. Treblinka’ya vardıkları zamanda öldürüldüler. Varşova gettosunda yalnızca 55.000 Yahudi kalmıştı. Almanlar 1943 yılının Nisan ayında Varşova gettosunun yok edilmesine karar verdi. Tekrar sürgünlerin yapılacağını açıkladı. Bunun üzerine Yahudi savaşçılar gizli sığınaklara saklanarak Alman askerleriyle çatıştı. Bunun sonrasında Almanlar Varşova gettosunu yakarak yerle bir etti ve herkesi öldürdü. Savaş bittikten sonra da Yahudiler çalışma kamplarına götürüldü.
İkinci Dünya Savaşı’ndan Sonra Polonya
Polonya Hükümeti savaştan kaçtığı için görevden alınmıştı. II. Dünya Savaşı’nın sonlanmasından sonra Yalta Konferansı’nda alınan kararları uygulamak geçici bir hükümet kurdu. Bu hükümet 1945 yılının Haziran ayında kuruldu. Ama seçimler Polonya Kominist Partisinin baskısıyla 1947 yılının Ocak ayında yapıldı. Komünist Partisi’nin başarısıyla sonuçlandı. Sonrasında Polonya Halk Cumhuriyeti kuruldu. Comecon’a katılma kararı alan yeni Polonya Hükümeti Soğuk Savaş döneminde de Doğu Bloğunda yer almayı tercih etti. Daha sonrasında Batı Bloku’u NATO’yu kurdu. Bu olayın üzerine Doğu Bloku Polonya’nın başkenti olan Varşova’da toplanarak 14 Mayıs 1955 tarihinde Varşova Paktı’nı kurdular.