Dünya Tarihi

Moğol İstilası Nedir? Nedenleri ve Sonuçları

Anadolu'da Moğol İstilası

Moğol İstilası nedir? Moğol İstilası, Moğolların 13. yüzyıl boyunca Orta Asya, Çin, Sibirya, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Anadolu üzerinde gerçekleştirdikleri saldırılardır.

Bu yazımızda Anadolu’da Moğol istilasının nedenleri nelerdir? Anadolu’da Moğol istilasının sonuçları nelerdir? Baba İshak Ayaklanması nedir? sorularını yanıtladık. Ayrıca Selçuklu-Moğol ilişkileri ile Mevlana Moğol ilişkileri hakkında bilgi verdik.

Moğol İstilası Nedir?

Moğol İstilası, Moğolların 13. yüzyıl boyunca Orta Asya, Çin, Sibirya, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Anadolu üzerinde gerçekleştirdikleri yıkıcı saldırılardır.

Anadolu’da Moğol İstilası

Anadolu Moğol İstilası, Moğolların topraklarını genişletmek için Anadolu’ya yaptıkları vahşi ve kanlı olarak tanımlanabilecek saldırılardır. Bu olaydan, yani 13. yüzyıldan öncesine kadar tarihi olaylarda önemli ve etkili bir yer edinememiş olan Moğollar’dan Orta Asya, Çin, Avrupa gibi bölgeleri istila etmeye başladığında etraflıca duyulmaya ve korkulmaya başlanmıştır.

Cengiz Han, bulunduğu bölge olan Orta Asya’daki Moğol kabilelerini birleştirmiştir. Böylece Dünya’nın en büyük imparatorluklarından biri kurulmuştur. Cengiz Han etrafındaki bölgelere birçok sefer düzenlemiştir. İşgal etmek istediği toprakları belirlemiştir. Ordusuyla birlikte o topraklara gitmiştir. Sonrasında ise o topraklardaki kaleleri yıkmış, mülkelere zarar vermiştir. O bölgede yaşayan insanları öldürmüştür. Doğudan Batıya doğru hareket eden bu acımasız komutan Avrupa’daki insanları korkutmaya başlamıştır.

Moğol istilaları o kadar çok insanı vahşice katletmiştir. Neredeyse 20 milyon insanın o istilada hayatını kaybetmiş olduğu düşünülmektedir. O zamanın nüfusu zaten oldukça azdır. Moğollar saldırdıkları şehirlerdeki kütüphanelerin çoğunu yakıp yıktığı için o zamanlardaki bilgilerin çoğu günümüze ulaşamadan yok edilmiştir.

Moğollar o dönemde dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip imparatorluğu konumundadır. Bu ünvanları hala onlardadır. Aynı zamanda Rusya ile kışın savaşmasına rağmen savaşı kazanabilen tek devlettir. Fakat ne kadar uğraşsalar da Japonya’yı bir türlü işgal edememişlerdir.

Moğol İstilası Nedenleri

Moğollar’da bulunan seçilmiş millet inancı ve dünya devleti düşüncesi Moğol İstilası’nın başlıca nedenidir. İslamiyet’teki cihat anlayışına benzer bir anlayış benimsemiş olan Moğollar, tüm dünyayı ele geçirmek isterler. Bu düşüncenin nedeni Cengizhan’ın büyük büyükannesi olan Alan-Ko’a, kocasının ölümünden sonra evlenmediği halde doğum yapmasının üzerine doğan çocuklarının Tanrı’nın oğlu olduklarını söyler. Onların bacadan sızan bir ışık sonucunda doğduklarını “Kardeşlerinizi, bu adi insanlarla nasıl karşılaştırırsınız! Onlar bütün insanların efendisi (Hanı) olduklarında gerçeği anlayacaksınız.” sözleriyle ifade eder. Bunun üzerine Cengiz hanedanı Moğollar’ın başına geçtiğinde bunu insanların üzerinde baskı kurmak için kullanmıştır. Etrafındaki insanlar tarafından birçok hurafeler ortaya atılmış ve Cengizhan’ın gerçekten Tanrı’nın çocuğu olduğu hakkındaki inanışlar oldukça fazlalaşmıştır.

Ayrıca İslam aleminin zenginliği de bu istilaların nedenleri arasında sayılabilir. Özellikle maddi bakımdan oldukça zengin olan İslam alemi, Moğolların bir numaralı hedefi haline gelmiştir. İslam coğrafyasında Moğollara karşı koyabilecek güçte pek fazla devlet olmaması da Moğollar’ın işine gelmiş, istilalarını buraya yapmalarına önayak olmuştur.

Moğol İstilası Sonuçları

Moğol istilasının en büyük nedenlerinden biri seçilmiş millet inancıdır. Moğolların lideri olan Cengiz Han Moğolların üstün millet olduğunu ve Dünya devleti olmasının gerektiğini düşünmektedir. Bu yüzden de askerlerini alıp karşılarına gelen her yeri yakıp yıkıp sahip olmaya çalışmışlardır. Bunun hakları olduğunu düşünmüşlerdir.

Moğol halkı Asya’nın zor koşullarında hayatta kalmaya alışmış olan, hem fiziksel hem psikolojik açıdan güçlü bir halk olmak zorunda kalmıştır. Bu güçlülüklerin onların avantajınadır, özellikle savaşta. Tam bir savaşçı vücudu denilecek vücutları olduğundan ve barbar olduklarında savaşçı olarak yetiştirilip büyütülmüşlerdir. Bu yüzden üstün ırk oldukları fikri ve topraklarını genişletebilecekleri kadar genişletmeleri onlara oldukça cazip gelmiştir. Böylece karşılarına çıkan her insanı öldürebilecek kadar hırslanmışlardır.

Moğol istilasının sonuçları olarak gösterilebilecek bir sürü olay vardır. Bunlardan ilki Orta Asya’da yaşamakta olan Türk topluluklarından bazılarının Batı’ya doğru göç etmesidir. Cengiz Han ilk başta etrafındaki toprakları fethetmeye başladığında korkan ya da savaşıp insanlarını kaybetmek istemeyen Türk toplulukları Batı’ya doğru göç etmiştir. O zamanlar bir büyük devlet halinde bulunmak yerine boylar ve boylar birlikleri şeklinde yaşadıklarında savaşmaya çalışmamaları mantıklıdır.

Büyük Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti de Moğol istilaları sonucunda yıkılmıştır. Moğollar bu iki devletin bulunduğu bölgelere girdiklerinde önceden de yaptıkları gibi karşılarına çıkan tüm kaleleri yerle bir etmiştir. İnsan ayırmadan herkesi öldürmüşlerdir. Zaten o zamanlarda çok da güçlü olmayan, isyanlarla sallanan Selçuklular, Moğol istilaları sonucunda yıkılmıştır. Buna ek olarak Abbasiler devleti de aynı dönemde Moğol istilaları nedeniyle yıkılmıştır.

Selçuklu-Moğol İlişkisi

Moğol istilalarının sonuçları bölümünde bahsedildiği gibi, Moğol istilaları Selçuklu devletlerinin çöküşlerine neden olmuştur. Bu dönemde Moğol devleti ve Anadolu Selçuklu devleti arasında Kösedağ Muharebesi adlı bir savaş gerçekleşmiştir. Kazanan taraf Moğollar olmuştur. Savaşın geçtiği yer olan Kösedağ, şu anda da aynı adı taşımaktadır. Zara ile Suşehiri arasında bir bölgede yer almaktadır. Kösedağ Savaşı’nın başlangıç ve bitiş tarihi 3 Temmuz 1243’tür. Savaş yalnızca bir gün sürmüştür. Bu savaşta gerçekleşen ilk mücadele sonucunda Selçuklu birlikleri dağılmıştır. Moğol devleti kolayca zafer kazanmıştır.

Bu savaş sonunda Moğollar Sivas şehrine saldırmıştır. Şehir hemen teslim olmuştur. Fakat Moğollar yine de şehri yağmalayıp barbarlık yapmışlardır. Teslim oldukları için insanların hepsini öldürmemişlerdir. Sivas’ın ardından Kayseri’ye saldırmışlardır. Kayseri’de yaşayan insanları katletmişlerdir. Kayseri’den geri dönerken yollarında olan Erzincan şehrini de Moğol devleti aynı şekilde yakıp yıkmıştır. Ayrıca insanlarını katletmiştir. Erzincan’dan sonra ise Moğol Devleti Azerbeycan’da bulunan merkezlerine geri dönmüştür.

Baba İshak Ayaklanması Nedir?

Baba İshak İsyanı 1240 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin topraklarında çıkmıştır. Baba İshak Ayaklanması, Maraş, Adıyaman, Gerger, Elbistan, Urfa, Amasya ve Tokat gibi bölgelerde gerçekleşmiştir. Türkmen toplumlar arasında yapılmıştır. Tarihteki en büyük Türkmen ayaklanmalarından biridir. İlk olarak Güneydoğu Anadolu’da başlamıştır. Daha sonrasında ise Orta Anadolu’ya yayılmaya başlamıştır. Türkmenler bu isyanda Moğollar gibi davranmıştır. Karşılarına çıkan evleri yamalayıp yakıp yıkıp insanlara zarar vermişlerdir.

Türkmenlerle savaşmaya çalışan Anadolu Selçuklu devleti genellikler Türkmen birliklerine karşı kaybetmiştir. Fakat en sonunda içerisinde paralı askerler bulunan bir Selçuklu ordusu Türkmen ordusundaki insanların hepini öldürerek ayaklanmayı bastırabilmiştir. Bu isyanın bastırılmasındaki sonuç başarılı olsa da isyanın bastırılma süreci anadolu Selçuklu Devleti’ni oldukça yormuştur. Moğolların Anadolu istilaları da tam bu isyanın bastırılmasının arkasından gerçekleşmiştir. Zaten zayıflamış bir durumda olan Anadolu Selçuklu devleti, zayıflamamış haliyle bile isyancı Türkmen birlikleri karşısında ancak paralı askerler sayesinde zafer elde edebilmiştir.

Bu isyan sonucunda öncekinden de zayıf bir duruma gelmiş olan Anadolu Selçuklu devleti ve ordusu, Moğol devletinin ordusuyla yaptıkları savaşta kolayca Moğollara yenilmiştir. Bu yenilgi sonucunda da Moğollar Anadolu Selçuklu Devleti’nin topraklarını yağmalayıp insanlarını öldürdüğünden bu isyanın Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasında dolaylı da olsa büyük bir etkisi bulunmaktadır. Çünkü Anadolu Selçuklu Devleti’nin Türkmenler Moğollarla savaşamayacak bir hale getirmiştir.

Mevlana Moğol İlişkisi

Mevlana, Moğolların Anadolu işgalleri yaptığı dönemde yaşamıştır. Bir Moğol casusu olduğu yönünde suçlamalarla karşılaşmıştır. Bu karşılaştığı suçlamaların nedeni, Anadolu Selçuklu devleti topraklarındaki insanlara Moğol yanlısı sözler söyleyerek Moğol işgalinde savaşmadan teslim olunmasının zeminin hazırlamasıdır. Bazı kaynaklarda Mevlana’nın Moğol ajanı olarak kabul edildiği bile olmuştur.

Moğolların Anadolu’ya ve Anadolu Selçuklu Devleti’ne istilası döneminde işgale uğrayan birçok şehir hiçbir çaba göstermeden direk olarak Moğol devletine teslim olmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti’nin de Moğollar’dan kurtulmak için büyük bir mücadele gösterdiği söylenemez. Tüm bunların nedeni bazı tarihçiler tarafından Mevlana’nın yapmış olduğu propagandalara bağlanmaktadır. Belki de zaten Baba İshak İsyanı yüzünden ordu açısından ve psikolojik açıdan zayıf bir durumda olan Anadolu Selçuklu Devleti ordusu ve halkı, Mevlana’nın Moğol devleti ile ilgili söylediği şeylere ve yaptığı propagandalara kolay ikna olmuştur. Belki de sadece zayıf bir durumda olduklarından dolayı savaşıp uğraşmanın büyük kayıplara yol açacağını düşünerek mantıksal açıdan bu kararı vermişlerdir.

Moğolların savaşmalarının nedeni olan üstün ırk olduklarını düşündükleri mantığa Mevlana da inanıyormuş gibi söylemlerde bulunmuştur. Amaçlarının iyi olduğunu ve getirecekleri şeylerin iyi olduğunu savunmuştur. Kötülük getireceklerini düşünen insanlara da iyilikle kötülüğün bir arada var olması gerektiğini söylemiştir. Yine bir şekilde amaçlarını haklı çıkarmaya çalışmıştır.

Mevlana o dönemde de oldukça iyi bilinen ve düşüncelerine önem verilip dinlenen bir insan olduğundan dolayı, bu kadar hem psikolojik olarak yıpranmış hem de Baba İshak İsyanı’nda bir sürü şey kaybetmiş insanın umutsuzluklarını belli bir nedene ve amaca bağlamalarını kolayca sağlamış olabilir. O dönemde gelecekle ilgili olan umutsuz insanların en azından Moğolların haklı bir motiveleri olduğuna kendilerini inandırarak hayatta kalmaya çalışmış olabilirler. Tabi bir tarafta da bu kadar güvenilen önemli bir figür olan Mevlana bulununca çoğu insanın bu fikre karşı çıkması zor bir hale gelmiş ve korkutucu olmuş olabilir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Moğollar Sonrası Anadolu’da Mutasavvıflar başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.