Avrupa TarihiDünya Tarihi

İkinci Dünya Savaşı Ne Zaman Başladı? Nedenleri ve Sonuçları

İkinci Dünya Savaşı birçok ülkenin kaderini değiştiren bir savaştır. Bu savaşa dünyanın her yerinden birçok ülke katılmıştır. Savaşa katılan ülkeler düşünceleri, fikirleri ve çıkarları doğrultusunda Mihver ve Müttefik olarak iki gruba ayrılmışlardır. Ancak savaş daha başlamadan ve savaş devam ederken ülkeler arasında birçok antlaşma imzalanmıştır. Ayrıca bazı ülkeler iç savaş yaşamıştır. Her ne kadar çok olay olsa da savaşın sonunda bazı devletler yenilmiş bazı devletler ise zafer almıştır. Bu yazımızda 2. Dünya Savaşı öncesi yaşanan olaylar, yapılan antlaşmalar ve İkinci Dünya Savaşı’nın nedenleri ve sonuçları konularını ele aldık.

2. Dünya Savaşı Hakkında Bilgi

2. Dünya Savaşı yakın tarihte olan en büyük savaşlardan biridir. Tarihi derinden etkileyen bu savaş 1939-1945 yılları arasında yaşanmıştır. Bu savaşta ülkeler Müttefik Devletler ve Mihver Devletleri olmak üzere iki gruba ayrılmışlardır. Savaşa dönemin neredeyse tüm büyük devletleri girmiştir. Sovyetler Birliği, Birleşik Krallık, Çin Cumhuriyeti, ABD, Fransa ülkeleri Müttefik Devletler’de; Almanya, İtalya ve Japonya ülkeleri ise Mihver Devletleri’nde yer almıştır. Ülkeler bu savaş için her türlü kaynaklarını kullanmaktan kaçınmamışlardır. Ayrıca yapılan bu savaş nükleer silahların kullanıldığı ilk savaştır. Büyük sivil toplulukların ölümüne de yol açmıştır.

İkinci Dünya Savaşı Ne Zaman Başladı?

Savaşın başlangıç tarihi genellikle 1 Eylül 1939 geçer. Bu tarihte Almanya Polonya’yı işgal etmiştir. Geçen 6 yıl içinde 40-50 milyona yakın insanın hayatını kaybettiği düşünülmektedir. Savaşın başlamasıyla yani Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesiyle birlikte diğer devletler de birbirlerine savaş ilan etmeye başlamıştır. Almanya Avrupa’da kendi imparatorluğunu kurmak amaçları arasındaydı ve 1939 yılından 1941 yılına kadar geçen sürede bir dizi muharebe ve antlaşma ile Avrupa topraklarında hatrı sayılır bir düzeyde toprak ele geçirdi. Almanya ile Sovyetler Birliği arasında yapılan antlaşma olan Alman-Sovyet antlaşması devam ederken sözde tarafsız olan Sovyetler 6 tane komşusunun topraklarını tamamen ya da bir kısmını ele geçirdi. 1941 yılının haziran ayına gelindiğinde Sovyetler Birliği, Mihver Devletleri tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Bu işgalden sonra Mihver Devletleri askeri gücünün büyük bir bölümünü askeri alana ayırmışlardır.

İkinci Dünya Savaşı Nasıl Başladı?

7 Aralık 1941 tarihinde Asya’ya hükmetmek isteyen Japonya, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Pasifik Okyanusu’nda olan Avrupa Devletleri’nin topraklarına saldırmıştır. Yaptığı saldırıların ardından uzun sürmeden bu bölgelerin çoğunu almıştır. Japonya ve Mihver Devletleri’nin aldığı yenilgiler sonucunda Mihver Devletleri’nin ilerleyişi durdurulmuştur. 1943 yılına gelindiğinde Almanya’nın Doğu Avrupa’da aldığı yenilgiler, İtalya’nın işgali ve Pasifik bölgesinde Amerika Birleşik Devletleri’nin aldığı zaferler sonrasında Mihver Devletleri’nin üstünlüğü tamamen kayboldu. Ayrıca tüm cephelerde geri adım attı.

1944 yılında Batılı İttifak Devletleri Fransa’yı işgal etmiştir. Sovyetler Birliği ise hem kaybettiği bölgeleri geri almış hem de Almanya ve onun müttefiklerini işgal etmiştir. Sovyetler Birliği ve Polonya’nın Berlin’i işgal etmesi üzerine Almanya 1945 yılında koşulsuz teslim olmuştur. Bu teslimiyetin ardından Avrupa’da artık savaş sona ermiştir. Birleşik Devletler Japon ordularını yenilgiye uğratmıştır. Bununla birlikte Japon Adaları da işgale uğramıştır. Asya’da ise savaş Japon teslimiyle 15 Ağustos 1945 tarihinde sona ermiştir. Türkiye savaşa resmi bir şekilde katılmamıştı fakat hem Amerika ve Almanlar ile yaptığı dostluk antlaşmaları hem ekonomi bakımından bu savaşta Almanya ve Amerika’nın işine yaramış böylece Asya’daki savaşta büyük bir etkisi olmuştur.

Savaşın sonlanma tarihi 1945 yılıdır. Bu yılda Müttefik Devletler Almanya ve Japonya karşısında kesin bir şekilde zafer elde etmiştir. İkinci Dünya Savaşı sadece askeri ya da ekonomik bakımdan değil sosyal ve politik anlamda da büyük bir değişime sürüklemiştir. Bu savaşın yaşandığı yılların sonrasında ülkeler arasındaki çatışmayı ve savaşın devam etmesini önlemek için Birleşmiş Milletler kurulmuştur. Savaş sonrasında süper güç olarak adlandırılan çok güçlü devletler ortaya çıkmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği örnek olarak verilebilir. Bu süper güçlerin ortaya çıkması bu ülkelerin 46 yıl boyunca birbirleriyle savaşmalarına yol açmıştır. Bu 46 yıllık döneme de Soğuk Savaş Dönemi denmektedir. Bu dönemde süper güçler birbirleriyle uğraştıklarından dolayı güç kaybetmişlerdir. Asya ve Afrika’daki sömürgeleri bağımsızlıklarına kavuşmuştur.

İkinci Dünya Savaşı Öncesinde Yaşanan Gelişmeler

1939 yılına gelindiğinde Sovyetler’in Dış İşleri’nden yetkili kişisi değişmiştir bu da dış alanda büyük bir değişime yol açmıştır. Yeni yetkiliden önce görevde olan yetkili Birleşik Krallık ve Fransa ile protokol oluşturmaya çalışmıştır ve her seferinde reddedilmiştir. Fakat yeni yetkili Almanya ile anlaşma yapma yolunu tercih etmiştir. Uzun görüşmeler sonunda 23 Ağustos 1939 tarihinde Almanya ile saldırmazlık antlaşması yapılmıştır.

Münih Antlaşması

Konuşmayı Almanca dilini kullanarak gerçekleştiren bölgelerin Almanya ülkesine bağlanmasıdır. Bu stratejik önemi yüksek olan hamlenin başlangıç tarihi 12 Mart 1939’dur. Bu tarihte Avusturya Almanya’ya bağlanmıştır. Bu adımdan sonraki hedef Çekoslavakya’da bulunan Sudet bölgesidir. Hitler’in büyük baskısı ile 29 Eylül 1938 tarihinde Sudet bölgesi bu tarihte yapılan Münih Antlaşması ile Almanya’ya geçmiştir. Konferansa her ne kadar diğer ülkelerin temsilcileri gelse de Çekoslavakya adına hiç kimse gelmemiştir. Hitler bu antlaşmayı hızlandırabilmek için uğraşmıştır ve bu uğraşın sonucu olarak 1 Ekim 1939 tarihinde silah kullanılmadan, uluslarası anlaşmaları göz önünde bulundurarak nüfusun yarısından fazlasını Almanların oluşturduğu gerekçesiyle bölge ele geçirilmiştir. Çekoslavakya’nın kalan toprakları anlaşmaya göre yine Almanlar tarafından 15 Mart 1939 tarihinde ele geçirilmiştir.

Avusturya’nın İşgali

Anschluss düşüncesi ilk kez 1919 yıllarında ortaya atılmıştır ve bu düşünce çok büyük destek görmüştür. Avusturya’yı destekleyen sosyalist topluluk 1933 yılına kadar bu düşünceyi destekleseler de Nazi Partisi başa geçtiğinde bu düşünceye sıcak bakılmamıştır. Hitler bu düşünceyi gerçekleştirmek için Avusturya ülkesinde iktidara nazilerin gelmesine yardımda bulunmuştur fakat girişim başarılı olamamıştır. 1937 yılına gelindiğinde Almanya ve İtalya’nın birbiriyle anlaşmasıyla Hitler Avusturya konusunda daha da sert davranmaya başlamıştır. 12 Mart 1938 tarihinde Avusturya’da plebisit yapılmasının kararı alınmıştır. Fakat yapılacak olan plebisitten bir gün önce Alman ordusu Avusturya’ya saldırmıştır ve Avusturya ordusu karşılık koyamamıştır. Yapılan plebisitte Avusturya’nın Almanya’ya bağlanması yaklaşık %99 oranında oy almıştır.

Çin-Japon Savaşı

Japonların Çin’i ele geçirme arzusu vardır ve bu amaç için zehirli gaz bile kullanmışlardır. Japonlar bir olayı bahane ederek 1937 yılında tekrar saldırıya geçmiştir. Yaptıkları saldırıda Nankin’i ele geçirmişlerdir. 1938 yılında ise Kanton ve Hakov’u ele geçirdiler. Japonlar’ın Mançurya tarafından Moğolistan’a doğru yönelmeleri onları Sovyetler ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu durumda Rusya iki cephede birden savaşmak zorunda kalacaktı. Bu da Hitler ile Rusların anlaşmaya yapmasına yol açtı. Fakat Rusların 1939 yılında Kolin’de Japonları yenmelerinin ardından Japon ordusunun o kadar iyi olmadığını ispatlamıştır. Bu olayın ardından Japonlar Pasifik ve Güneydoğu Asya tarafına döndüler.

Anti Komintern Paktı

Japonlar Moğolistan ve Sibirya sınırlarında Sovyetler ile sorun yaşamaktadırlar. Bu olay Almanya’ya Japonya ile yakınlaşma fırsatı sunmuştur. Bu iki ülke arasında 25 Kasım 1936 tarihinde Anti Komintern Paktı imzalanır. Bu antlaşmaya göre ülkelerden biri Sovyetler tarafından saldırıya uğradığında diğerine destek olacaktır. Almanya İtalya’nın da bu antlaşmaya katılmasını ister ve İtalya’ya baskı uygular. 1 yıl sonra yani 6 Kasım 1937 tarihinde İtalya da antlaşmayı imzalar. İspanya ise yapılan bu antlaşmaya 27 Mart 1939 tarihinde katılır. Fakat İspanya bu antlaşmayı imzalamasına rağmen Almanya Sovyetler ile savaştığında İspanya tarafsız davranmıştır.

İspanya İç Savaşı

İspanya’da 1898 tarihinden beri önemli kolonilerin kaybedilmesi ile hızlanmış olan ekonomik ve sosyal anlamda yaşanan düşüş iç savaş olmasının en büyük sebebidir. 1923 yılında diktatör olan General De Rivera en başa geçene kadarki sürede 33 kabine değişmiştir. İspanya’nın monarşik yapıda istikrar sağlayamaması, hem ekonomi hem de sosyal bakımdan çok büyük etkisi olmuştur. Ordunun ve asillerin karşılıklı çıkarlar sebebiyle sağcı davranması yani kralı desteklemesi durumu yaşanmıştır. Fakat bu durumun farkında olan ve bu durumdan şikayetçi olan gruplar da vardır. Bu gruplar komünistler ve halktan oluşur. Genellikle Katalunya ve Bask bölgesinde bulunurlar. Bu şikayetçi gruplar De Rivera’nın başta olduğu dönemde çok etkin gözükmeseler de De Rivera’nın bu gruplarla baş edememesi sonrasında yönetimden vazgeçmiştir.

De Rivera’nın yönetimden vazgeçmesinin ardından 2.Cumhuriyette Nasyonalistler ve bunun ardından Cumhuriyetçiler yönetime geçmiştir. Her ne kadar ülke başına geçseler de ülke içerisinde olan karmaşıklığı çözememişlerdir. Bu olayların ardından Cumhuriyetçiler ve Milliyetçiler arasında savaş çıkmaya başlamıştır. Yaşanan iç savaşın başlangıcında Cumhuriyetçiler çok daha avantajlı gözükse de sonrasında İspanya Afrika’sı ve İspanya ordusunun bir kısmının Milliyetçileri desteklemesinin üzerine avantaj ortadan kalkmıştır. Almanya ve İtalya’nın başlarındaki kişiler olan Mussolini ve Hitler köklü eylemleri ile Alman ve İtalyan savaş uçaklarını ilk kez İspanya’da denemişlerdir. 1939 yılına gelindiğinde General Franco başa geçmiştir. General Franco’nun liderliğinde Milliyetçiler tüm yönetimi ele geçirmişlerdir ve toplam ölü sayısı yaklaşık 600.000 civarındadır.

Versay Antlaşması ve Adolf Hitler’in Yükselmesi

Adolf Hitler 1933 yılında iktidara gelmiştir. Savaşın sonuna kadar üç aşamalı bir strateji uygulamıştır. Adolf Hitler iktidara geldiğinde öncelikle Alman ekonomisine önem vermiştir. 1. Dünya Savaşı ve 1929 yılında yaşanan Dünya Ekonomik Bunalımı’nın ardından Alman ekonomisi de ciddi zararlar görmüştür. Bu zararlara başlıca örnek verecek olursak yüksek orandaki işsizlik, yüksek enflasyon bunlardan bazılarıdır. Orta sınıflı insanların ve iş adamlarının sol korkusu Adolf Hitler’in yükselişinde azımsanmayacak bir rol oynamıştır. Ekonomi düzene sokulduktan sonra Adolf Hitler karar kuvvetlerinin, deniz kuvvetlerinin ve hava kuvvetlerinin Versay Antlaşması ile gelen kısıtlamalardan kurtarılmasını sağlamaya çalışmıştır.

2. Dünya Savaşı Nedenleri

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından bazı devletler her türlü alanda gerek ekonomik gerek toplumsal gerek siyasi gerekse sosyal alanda çok ağır darbeler almışlardır. Yenilen devletlerin imaladıkları ağır şartlı antlaşmalar bunlara örnek olarak verilebilir.

1. Dünya Savaşı’nın ardından sınırların çizilmesinde milliyetçilik aslında önemliydi fakat ülkeler bunu önemsiz gördüler ve bir ülkede farklı etnik kökenli insanlar vardır. Bu da farklı kültürlerin birbirine ayak uyduramamasına sebep olmuştur. Bu olayları sınır çatışmaları da takip etti.

İtalya her ne kadar 1. Dünya Savaşı’ndan galip çıksa da hedeflerine tam olarak ulaşamamıştır. İtalya’nın ikinci sınıf bir ülke gibi görülmesi İtalya’nın sinirlenmesine yol açtı. İtalya sinirlendikçe saldırganlaşmaya başladı. Yönetimin başına geçen Mussolini İtalya’yı çok güçlü bir devlet yapmaya çalıştı. Mussolini’nin bu amacı 2. Dünya Savaşı’nın sebeplerinden biridir.

Japonya’nın Uzak Doğu bölgesinde bir imparatorluk kurmaya çalışması 2. Dünya Savaşı’nın sebeplerinden biridir.

2. Dünya Savaşı Sonuçları

Savaşı kazanan devletler demokrasiyi savunan devletler olmuştur. Demokrasiyi savunan devletlerin kazanması üzerine Avrupa’da demokrasi yaygınlanmıştır. Avrupa devletleri ile hareket eden Türkiye de demokratik hayata geçmiştir.

Sömürgecilik düşüncesi ve sömürgecilik sona ermeye başlamıştır. Buna kanıt olarak sömürge devletleri olan Hindistan, Mısır, Pakistan, Tunus, Cezayir gösterilebilir.

Milletler Cemiyeti kaldırılmıştır ve onun yerine Birleşmiş Milletler kurulmuştur.

Bu savaşın sonrasında ABD ve Türkiye arasındaki ilişki olumlu etkilenmiştir ve Türkiye Sovyetler’den uzaklaşıp ABD’ye yönelmeyi tercih etmiştir.

Almanya ve İtalya ülkelerinin geçmişte işgal ettiği bölge olan Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri Rusya’nın denetiminde tekrar kurulmuşlardır.

Rusya kendi komünistliğine bu ülkelere taşımıştır. En büyük devletlerden biri olan ABD’nin yanında diğer bir güçlü devlet haline gelmiştir.

Not: İkinci Dünya Savaşı ile ilgili olarak aşağıda başlıkları yer alan yazılarımızı da inceleyebilirsiniz.

Mihver Devletleri Hangileridir? Mihver Devletleri’nin Ünlü Liderleri

2. Dünya Savaşı’nda Amerika ve Japonya Mücadelesi

Holokost Nedir? İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudi Soykırımı

Adolf Hitler Kimdir? Adolf Hitler Hakkında Bilinmeyenler

Benito Mussolini Kimdir? Benito Mussolini Hakkında Bilinmeyenler

Hirohito Kimdir? Hirohito Hakkında Bilinmeyenler

Struma Olayı Nedir? Struma Gemisi Hakkında Bilgi

Çiçero (İlyas Bazna) Kimdir? Casusluk Tarihindeki Rolü

4 Yorum

  1. 2. Dünya Savaşı’nı çok güzel ve farklı yönlerinden ele almış ancak biraz daha uzun ve farklı konulara değinebilirmiş.

  2. Merhaba ben sekizinci sınıf öğrencisiyim ve 2. Dünya Savaşı hakkında yapmam gereken sunumum için sizin yazınızdan faydalandım. Çok teşekkür ederim. YD

  3. 2. Dünya Savaşı çok iyi anlatılmış. Özellikle bu savaşın diğer ülkelere olan etkileri çok güzel anlatılmış.

  4. 2. Dünya Savaşı çok iyi anlatılmış. Özellikle bu savaşın diğer ülkelere olan etkileri çok güzel anlatılmış.
    KE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.