İkinci Dünya Savaşı’dan sonra İngiltere’nin denetiminde olan Filistin’e Avrupa’dan Yahudi göçü gerçekleşti. 1947’de Birleşmiş Milletler, Filistin’de bir Yahudi bir de Arap olmak üzere iki devletin kurulmasına karar verdi. Böylece Arap-İsrail Savaşları ve Filistin Sorunu ortaya çıktı.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Siyonizm Nedir? Siyonizm Sorunu Nedir?
Filistin topraklarında Yahudiler için vatan kurulmasını konu alan Yahudi siyasi hareketi “Siyonizm” olarak adlandırılmaktadır. Ele geçirilmek istenen yerin Tevrat’ta ismi geçmekte ve İsrail Diyarı olarak bilinmektedir. İsrail’in kurulmasının ardından Siyonizm, farklı bir boyuta ulaşarak Modern İsrail Devleti’ni desteklemektedir.
Siyonizmin kökeni, MÖ 1200 ve İkinci Tapınak Dönemi’nin sonlarına denk gelen MS 20 yıllarında süreçte “Yahudi ulusu” kavramına ve İsrail Diyarı ile Yahudi ilişkilerine dayanmaktadır. Avrupa’da yaşayan Yahudilerin antisemitizm yani Yahudi düşmanlığına karşı gösterdikleri tepki ile gelişen Siyonizm, günümüzde laik Yahudiler tarafından desteklenmektedir. Öncelikli amacı asimilasyonu engellemek olan Siyonizm, zaman içerisinde Yahudi Soykırımı ile birlikte Yahudi politik hareketleri içerisinde ön plana çıkmıştır.
Siyonizmin Kurucusu Kimdir?
Resmi olarak Siyonizm, Avusturya-Macar milliyetli gazeteci Theodor Herzl tarafından 19. Yüzyılın sonlarına doğru kurulmuştur. Herzl, “Der Judenstaat” (Yahudi Devleti) isimli kitabını yayımlayarak hareketi başlatmıştır. Başlangıçta Yahudilerin İsrail Diyarı’na göçünü esas alan siyasi hareket, 1948 yılına gelindiğinde İsrail’i Yahudilerin anavatanı haline getirmeye evrilmiştir.
Okuma Önerisi: Bu konuyla ilgili olarak Siyonizm Nedir? Siyonist Kimdir? Ünlü Siyonistler başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Filistin Sorunu Nedir?
Theodor Herzl tarafından 1896’da yayımlanan Yahudi Devleti isimli eserle birlikte Yahudilerin kendi devletini kurma girişimi gündemde öne çıkmıştır. Bu konu üzerine İsviçre’nin Basel kentinde bir kongre düzenlenmiştir. “Birinci Siyonizm Kongresi” olarak adlandırılan bu kongrede Filistin merkezli bir Yahudi vatanı kurulmasına karar verilmiştir. Ayrıca Dünya Siyonizm Teşkilatı bu amaç doğrultusunda harekete geçirilmiştir.
Osmanlı’ya ait olan Filistin’e göç 1897 yılı öncesinde başlamıştır. Avrupa’da ve bulundukları ülkelerde baskıya maruz kalan Yahudilerin büyük bir çoğunluğu, 1903’e gelindiğinde Filistin topraklarına yerleşmiştir. Doğu Avrupa’dan geldiği bilinen 25 bin Siyonist göçmenin yanı sıra 1904 ve 1914 yılları arasında ikinci bir göç meydana gelmiştir. Bu göçün ardından 40 bin kişi daha bu topraklarda yaşamaya başlamıştır.
Filistin Sorunu Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Filistin, İngiltere’nin himayesi altına girmiştir. 25 Nisan 1920 tarihinde ortaya atılan Milletler Cemiyeti kararı neticesinde Filistin resmi olarak İngiliz mandası haline gelmiştir. Fransız ve İngiliz dışişleri bakanlarının adlarını kapsayan “Sykes-Picot Antlaşması” gizlice imzalanmıştır. Fransa ve İngiltere, kendi içlerinde Ortadoğu’yu paylaşmıştır. Öte yandan uluslararası idarenin Filistin’de kurulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 1917 senesinde İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour tarafından Siyonizm destekçilerinden Lord Rothschild’e, Filistin’de Yahudi vatanı kurulması sözü verilmişti. Bu söz, tarihe “Balfour Deklarasyonu” olarak geçmiştir.
Bu gelişmelerin ardından İngiltere mandası olan Filistin’e yüz binlerce Siyonist Yahudi göç etmiştir. Arap nüfus tarafından öfkeyle karşılanan bu durum, isyanın çıkmasına sebebiyet vermiştir. 1922 yılında yapılan nüfus sayımında İngiliz yayımlarına göre Yahudiler, Filistin’in yüzde 11’lik kısmını oluşturmuştur. Sonraki 15 yıl içerisinde bu sayıya 300 bin Yahudi daha eklenmiştir. 1929’un Ağustos ayında Siyonistlerle Araplar arasında kanlı çatışmalar meydana gelerek 133 Yahudi, Filistinlilerce öldürülmüştür. İngiltere polisi de yaşanan olaylara karışmış ve 110 Filistinlinin hayatına son vermiştir. 1931 yılında İngiliz mandası kararına karşılık Kudüs Müftüsü Hacı Emin el Hüseyni önderliğinde 22 Müslüman ülkenin 150 temsilcisinin iştirak ettiği bir kongre düzenlenmiştir. Bu kongre “İslam Genel Kongresi” olarak bilinmektedir. Ayrıca bu karışık dönemde Filistin ile Ürdün’ü ‘kurtarmak amacıyla “İrgun Zvai Leumi” olarak bilinen Siyonist örgüt, Filistinlilere ve İngilizlere karşı saldırılar düzenlemiştir. 1936 senesinde Araplar ayaklanarak genel bir grevin ardından sivil itaatsizliğe başlamıştır.
1937 yılında İngiltere, bölgeyi Yahudi ve Arap devletleri olarak parçalamayı teklif etmiştir. Bu öneriye göre Yahudi devleti, Filistin topraklarının üçte birini kaplayacaktır. Ayrıca Celile Denizi’ne de sahip olacaktı. Ancak Filistinli ve Arap temsilciler tarafından taksim önerisi reddedilerek göçün durması fikri gündeme sürülmüştür. Böylelikle tarihte ilk kez Filistin Sorunu ortaya çıkmıştır.
İsrail’in Filistin’i İşgali
15 Mayıs 1948 tarihinde İngiltere Filistin’in üzerinden çekildiğini açıklamıştır. Çarpışmaların hız kazanmasının ardından ABD DE Siyonist yanlısı hareketleriyle tarih sahnesinde yerini almıştır. İngiltere askeri birliklerinin bölgeyi terk etmesinden bir gün sonra, İsrail ilk Yahudi devleti olarak ilan edilmiştir. Tel Aviv’de 14 Mayıs 1948 tarihinde duyurulan bu karar sebebiyle Filistinliler 15 Mayıs’ı “El Nakba” yani “Felaket” günü olarak belirlemiştir.
Yahudi güçleri, İrgun ve Lehi destekçilerinin de güçlerini arkalarına alarak Filistin topraklarını ele geçirmiştir. Irgun ve Lehi örgütlerinin militanları tarafından Kudüs civarındaki Deir Yasin köyü saldırılmıştır. Birçok Filistinli katledilmiştir. Bu katliamın ardından Filistinlilerin çoğu Lübnan, Mısır ve Batı Şeria’ya kaçmıştır. 1967 yılında Altı Gün Savaşı gerçekleştirilmiştir. İsrail, Doğu Kudüs ile beraber Batı Şeria’yı işgal etmiştir. 1969’a gelindiğinde ise Denis Michael Rohan isminde fanatik bir Yahudi tarafından Kıble Mescidi’ne bir saldırı düzenlenmiştir.
Selahaddin Minberi ve güney duvarı yakılmıştır. 1977 yılında Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsrail’in himayesini tanıyan ilk Arap lider olmuştur. 1993 tarihinde FKÖ öncüsü Yaser Arafat ve İsrail Başbakanı Oslo Antlaşması’nı imzalayarak birbirlerini tanıdıklarını göstermiştir. 2002 yılında Batı Şeria ve Doğu Kudüs arasında 760 kilometrelik bir ayrıma gidilmiştir. Ayrıca Utanç Duvarı inşasına başlanmıştır. 2006 yılında ise İsrail tarafından hava, deniz ve kara ablukasına alınan Filistin, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirilmiştir. 2017 senesinde dönemin Amerika Başkanı Donald Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımıştır. Ayrıca ABD Büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınacağını açıklamıştır. Günümüzde halen İsrail-Filistin gerginliği son bulmamış, devam etmektedir.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Hakkında Bilgi
2 Haziran 1964 tarihinde Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Kudüs merkezli olarak kurulmuştur. 13 Ocak-16 Ocak 1964’te Kahire’de gerçekleştirilen Arap Zirvesi’nde FKÖ’nün temelleri atılmıştır. Yaser Arafat, 1969’da örgütün başına geçerek beş yıl önce gizli olarak kurulan El Fetih örgütü ile beraber İsrail’e karşı savaş vermiştir. 1968 yılında Ürdün’de İsrail birlikleri, El Fetih savaşçıları karşısında ağır kayıplar vermiştir.
Batı Şeria Nerede? Önemi Nedir?
Batı Şeria, Ortadoğu’da yer almaktadır. Batısında, kuzeyinde ve güneyinde İsrail bulunmaktadır. Doğu tarafında ise Şeria Nehri ve Lût Gölü vardır. Tarihe bakıldığında Batı Şeria, önemli bir geçmişe sahiptir. 1516’da Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. I. Dünya Savaşı sonrası ise Osmanlı’nın dağılmasıyla beraber İngiltere yönetiminde bulunan Filistin’in bir parçası olarak Batı Şeria da Britanya’nın kontrolü altına girmiştir. 1948’de İsrail’in kurulduktan sonar çıkan 1948 Arap-İsrail Savaşı’nda Ürdün, Batı Şeria’yı ele geçirmiştir.Ardından1950’de ilhak edilmiştir. 1967 yılına gelindiğinde ise Altı Gün Savaşı’nda İsrail tarafından işgal edilmiştir. 1988’de Ürdün Batı Şeria hakkındaki iddialarından cayarak haklarını Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bırakmıştır.
Gazze Nerede? Önemi Nedir?
Gazze, Filistin’in güneybatısında yer almaktadır. Akdeniz kıyısındaki bir sahil şeridi olarak bilinen ve Filistin Özerk Yönetimi kontrolünde olan Gazze Şeridi’nin en büyük şehridir. Dünyadaki en eski yerleşim hayatına sahip şehirlerden biri olarak 5 bin yıldır insanları ağırlamaktadır. Tarihsel süreçte Romalıların ve daha sonra Bizanslıların himayesi altına girmiştir. 635 yılında, İslam Ordusu tarafından fethedilmiştir. Ayrıca İslami bir hukuk merkezi olması hedeflenmiştir. Ancak Haçlıların istilası ile ağır bir yıkım almıştır. Devam eden yüzyıllar içerisinde seller ve Moğol akınları sebebiyle sıkıntılı zamanlar yaşamıştır.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Arap İsrail Savaşları Nedenleri, Sonuçları ve Tarihi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Emeği geçen herkese teşekkür ederim.