Mescid-i Nebevi Nedir? Nerede ve Ne Zaman İnşa Edildi?
Bu yazımızda Mescid-i Nebevi nedir? Nerededir? Ne zaman yapıldı? Mescid-i Nebevi’nin özellikleri, önemi ve sırları nelerdir? Ravza-i Mutahhara nedir? Nerededir? Ne zaman yapıldı? Ravza-i Mutahhara özellikleri ve önemi nelerdir? Ayrıca Yeşil kubbe ve yeşil halı hakkında, Ravza-i Mutahhara’nın tarihi hakkında, Mescid-i Nebevi’nin içi, planı, ilk hali ve tarihi hakkında bilgi verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Mescid-i Nebevi Nedir?
Mescid-i Nebevi nedir, nerededir, ne zaman yapılmıştır? Mescidi Nebevi Hz. Muhammed’in mescidi anlamına gelen nebevi kelimesine sahip oluşu onu Müslümanlar için kutsal bir yer kılmaktadır. Mescidi Nebevi, Hz. Muhammed Medine’ye geldiği zaman kendisini davet eden kişilerin fazlalığı ile kimseyi kırmak istemiyor oluşu sonucunda devesini bırakıp onun seçimi ile tercih yapması sonucu devesinin seçtiği yerdeki arsaya yapılan, yapılış amacı ibadet olan fakat sonradan daha fazla işlev kazanan yapıdır.
Mescidi Nebevi Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicreti sonrası şehirdeki ibadet amacıyla yapılan fakat sonraki dönemlerde büyütme çalışmaları sonucunda eğitim ve fakirlerin konaklaması işlevlerini kazanması ile sonuçlanmış fakat asıl amacı ibadet edilecek yerin lazımlığı nedeni ile kurulan büyük yapıdır. Mescidi Nebevi yapımı sonrası asıl işlevinin dışına çıkmış ve bulunduğu bölgenin merkezi denebilecek bir konuma ulaşmıştır. Yapımı 622 yılında başlayan Mescidi Nebevi inşaatı bir sonraki yıl, yani 623 yılında tamamlanmış bulunmaktadır. Mescidi Nebevi bulunduğu yer olarak Medine şehrinde ve Suudi Arabistan ülkesinde bulunmaktadır. Mescit ilk yapıldığı güne kıyasla çok daha geniş bir hale gelmiştir ve tarihi eser muamelesi görmektedir.
Mescid-i Nebevi Nerede ve Ne Zaman İnşa Edildi?
Mescidi Nebevi içi ilk hali ve yapımı hakkında bilgi verelim. Mescidi Nebevi yapım aşamasında tuğla ve kerpiç gibi basit malzemeler aracılığıyla yapılmıştır ve yapımında Hz. Muhammed dahil olmak üzere birçok kişi görev almıştır. Mescidin yapımı öncesi engebeli olan arazi düzleştirilmiş, malzemeler hazırlanmış ve arazi sahibinin rızasıyla satın alınmıştır. Yapı’nın temeli taştan oluşmaktadır ve yapının sağlamlaşmasında rol oynayan unsurlardan biridir. Yapı’nın duvarları killi toprak ile yapılmış ve sonrasında o toprak boyanarak Mescidin duvarları renkli bir hale getirilmiştir. Mescid-i Nebevi yapıldığı zaman yapının batısında Babürrahme, doğusunda Babücibril ve güneyinde Babülcenubi olarak üç kapısı bulunuyordu ve sonrasında bu sayı dört oldu. Kıble Kudüs’ten Kâbe’ye çevrildikten sonra, güney kapısı kapanarak kuzeye başka bir kapı açıldı. Hicretten sonra, Medine’deki Müslümanların sayısı giderek arttı ve mescit namaz kılan Müslümanlara yetmeyecek konuma gelmeye başladı. Bundan dolayı Hz. Muhammed mescidi genişletmeye karar verdi. Hayber’in alınmasından sonra mescit yaklaşık olarak iki misli genişliğe ulaştı.
Mescid-i Nebevi Kapıları
Mescidi Nebevi son haliyle 4 tane kapıya sahiptir ve bunların özel isimleri bulunmaktadır;
- Babu-Rahme: (Rahmet Kapısı) Batı yönündeki kapıdır.
- Babu-Osman: (Osman Kapısı) Doğuda bulunan kapıdır.
- Babu-Cenubi: Güneyde bulunmakta olan kapıya verilen isimdir.
- Hz. Ayşe: Ayşe’nin odasından Mescidi Nebeviye doğru açılmakta olan kapıdır.
Mescidi Nebevinin içi hakkında Hz. Muhammed’in hadisi şerifi bulunmaktadır ve hadiste Mihrabı ile evinin kapısı arası cennet bahçelerine benzetilmektedir. Mescidin içi geniş olmadığı için mescidin içinde namaz kılmak istemeyen insanlar bulunmaktaydı. Mescidi Nebevinin içinin dar olmasına rağmen mescit neredeyse her saat insan kaynamaktaydı. Mescidi Nebevi Hz. Muhammed sonrası genişletme çalışmaları ile genişletilmiş ve sonrasında ilk yapıldığı zamanki sıkıntıların çoğu çözülmüştür. Mescidin ilk yapıldığı zamanlarda bir minberi bulunmamaktaydı ve Mescidin minberi sonradan eklenmiştir.
Mescid-i Nebevi Önemi
Mescidi Nebevi önemi ve sırları nelerdir? Mescidi Nebevi’nin önemi yapıldığı zaman bulunduğu yerin ihtiyaçlarına cevap veriyor oluşuyla hızlıca o bölgenin önemli bir parçası haline gelmiştir. Mescidi Nebevi’nin işlevi dışında içinde Hz. Muhammed’in namazları kıldırıyor oluşu, bazı ayetleri açıkladığı yer oluşu, fakirlerin gözetildiği ve korunduğu bir yer oluşu gibi sebeplerden kaynaklanmaktadır, aynı zamanda Mescidi Nebevi, Medine’de inşa edilen ilk ve en büyük ibadet yeri olma özelliğine sahip olmaktadır. Nebevi sözcüğü Arapçada Peygambere ait anlamına gelmektedir ve Mescidi Nebevi bu açıdan Müslümanlar için büyük bir önem arz etmektedir.
Mescidi Nebevi’nin bir başka önemli özelliği Mescidi Haramdan sonra Müslümanlar için 2. en kutsal yer oluşudur. Mescidi Nebevi asıl işlevi dışında bazı zamanlarda konuk karşılamak için kullanılmıştır ve bunun yanında Müslümanlar burayı istişare yapmak için de kullanırdı. Mescidi Nebevi dini kullanımının yanında askeri, toplumsal, sağlık ve eğitim açısından yararlanılan bir mescit olma özelliğine sahiptir ve günümüze kadar yapılan genişletmeler ile büyütülmüş, geliştirilmiş ve tarihsel değerini kaybetmeyen bir mescit olmaktadır. Mescidi Nebevi insanların aktif olarak kullandığı, içinde fakirlerin konakladığı ve yatılı öğrencilerin bulunduğu Suffe adındaki yapıya sahip olmaktadır. Öğrenciler kendilerine ayrılmış Suffe adı olan bu bölümde aralarında yardımlaşır, derslerine çalışır ve Kuran’ı okurlardı. Öğrencilerin bizzat Hz. Muhammed’e danışma imkânı olmuş ve Hz. Muhammed’in öğrencisi olmuşlardır.
Mescid-i Nebevi Sırları
Mescidi Nebevi’nin bilinen bir sırrı bulunmamaktadır. Mescidi Nebevi’nin özelikleri sırası ile Mescitte direk bulunmaması. Mescidin güney batısında Suffe’de konaklayanların gölgeliği dışında başka bir gölgelik bulunmaması. Mescit, tefriş edilmemiş olması. Mescidin ilk kıblesi Beytü’l-Makdis oluşu. Mihrap mevki hurma kütüklerinin üst üste dizilmesi ile belirlenişi. Ashabı-ı Suffe Mescidin güney batı kısmında bulunuşu. İnsanların getirilen hurmaları Mescidin çatısına asıyor oluşu. Hz. Muhammed, Mescid-i Nebevi’de cemaate hitap ederken dayanmak için hurma ağacından bir kütük kullanmaktaydı. Sonraları, cemaatin Hz. Muhammed’in yüzünü göremeyişi ve sadece sesini işitiyor oluşu üzerine, ılgın ağacından 50 x 125 cm boyutlarında ve bir metre yükseklikte, arka tarafında üç sütunu bulunan üç basamaklı bir minber yaptırılmıştır. İlk halifeler Hz. Muhammed’e olan saygısından dolayı üçüncü basamağı kullanmamışlar ve bu basamağı kapatmışlardır. Halife Osman döneminde minber üzerinde kubbe yaptırılarak kumaş ile kaplıdır ve bunun yanında merdivenler abanoz ağacı ile kaplanmıştır.
Ravza-ı Mutahhara Nedir?
Ravza-ı Mutahhara nedir, nerededir, ne zaman yapılmıştır? Temiz bahçe anlamına gelen Ravza-ı Mutahhara Mescidi Nebevide Hz. Muhammed’in kabiri ile minberi arasındaki alana verilen addır. Ravza-ı Mutahhara’nın kapsadığı yerin içinde kadın odaları bulunmaktaydı ve içinde Hz. Muhammed’in kabrini bulundurması nedeniyle önemi en yüksek olanı Hz. Aişe’nin odası olmaktadır. Hz. Muhammed ölünce onun defnedileceği yer hakkında çıkan tartışma sonucunda Hz. Aişe’nin odasına konulmasına karar yönünde karar verdiler. Ravza-ı Mutahhara, Mescidi Nebevi içinde yer almaktadır ve 622 ile 623 yıları arasında yapılmıştır. Ravza-ı Mutahhara bulunduğu yer olarak Mescidi Nebevi’nin içindedir ve Medine’de bulunmaktadır.
Ravza-ı Mutahhara Tarihi
Ravza-ı Mutahhara tarihi hakkında bilgi verelim. Ravza-ı Mutahhara, Mescidi Nebevi’nin içinde yer almaktadır ve yapıldığı tarih 623 yılından beri çeşitli değişimlere uğramıştır. Ravza-ı Mutahhara çeşitli uygarlıkların yönetiminde olmuştur ve neredeyse her biri Mescide katkıda bulunup onu geliştirmiştir. Ravza-ı Mutahhara Müslümanlar için kutsal sayılmakta ve Osmanlı’nın gerçekleştirdiği Mescidi Nebevi’yi büyütme çalışmaları sırasında Ravza-ı Mutahhara için de geliştirmeler yapmıştır. Ravza-ı Mutahhara Müslümanların ibadet ettiği bir yer olmasının yanında bazı tarihi değerler sahiptir, Hz. Muhammed’in hadisi şerifleri ve kabrinin burada yer alması gibi sebepler neticesiyle günümüze kadar özenle korunmuştur ve şu an ki bulunduğu ülke Suudi Arabistan Ravza-ı Mutahhara’yı genişletilmiştir. Ravza-ı Mutahhara şu ana kadar genişletilmiş ve en çok ilgiyi gören dini mekanlardan biri olmaktadır.
Ravza-ı Mutahhara Önemi ve Özellikleri
Ravza-ı Mutahhara’nın özellikleri ve önemi nedir? Ravza-ı Mutahhara’nın adı Hz. Muhammed’in hadisi şerifine dayanmaktadır ve cennet bahçeleri anlamına gelmektedir. Ravza-ı Mutahhara’nın başka bir özelliği ise ibadet edilen bir yer olma özelliği ile “Bugün cennet günlerinden biri” gibi cümleler kurulmasına sebep olmuştur. Ravza-ı Mutahhara’nın öneminin başka bir nedeni ise Hz. Aişe’nin odasının bu alan içinde yer alması ile Hz. Muhammed’in kabrinin burada olmasından kaynaklanmaktadır. Ravza-ı Mutahhara’nın insanların huzura kavuşmasında önemli bir rolü olmuştur.
Yeşil Kubbe ve Yeşil Halı
Yeşil Kubbe ve Yeşil Halı hakkında bilgi verelim. Yeşil Kubbe, Mescidi Nebevi ilk yapıldığında yoktu ve Osmanlı döneminde yapılan restorasyonlar ile eklenmiştir. Yeşil Kubbe yapıldığında yeşil değildi ve sonradan boyandı. Yeşil Halı ise Ravza-ı Mutahhara da üzerinde namaz kılınan halı olarak bilinmektedir. Ravza-ı Mutahhara üzerinde bulunmasından dolayı üzerinde namaz kılmanın özel olduğunu düşünenler bulunmaktadır. Yeşil halı ve Yeşil Kubbe Ravza-ı Mutahhara içinde bulunuyor oluşu ortak yönlerinden biridir. Bunun yanında Yeşil Halı hakkında Hz. Muhammed’in birçok hadisi bulunmaktadır.