Avrupa Tarihi

Immanuel Kant Kimdir? Hayatı, Eserleri ve Felsefesi

Yeni Kantçılık Nedir?

Immanuel Kant kimdir? Immanuel Kant, 1724 – 1804 yılları arasında Prusya Krallığında yaşamış Alman düşünürdür. Ayrıca, Königsberg Üniversitesinde mantık ve metafizik alanlarında çalışan akademisyendir.

Immanuel Kant Kimdir?

Alman felsefesinde kurucu bir isim olarak anılan Immanuel Kant, kendisinden sonra gelen felsefi dönem üzerinde belirleyici bir etkisi olmasıyla bilinir. 22 Nisan 1742 tarihinde dünyaya gelen Immanuel Kant, 12 Şubat 1804 tarihinde hayata gözlerini yummuştur. Bu 80 yıllık yaşamına başladığı yer olan Königsberg, Almanya bunun yanı sıra vefat ettiği yer de olmuştur.

Immanuel Kant Hayatı, Eserleri ve Felsefesi
Immanuel Kant Kimdir?

Immanuel Kant’ın Hayatı

Immanuel Kant, 22 Nisan 1724 tarihinde, Baltık Denizi’nin güneydoğusunun yakınlarında bulunan Königsberg’de dünyaya gelmiştir. Doğum yerinin askeri önem bulundurması, üniversite kenti olması ve kozmopolit bir yapıya sahip olması Kant’ın yaşamını etkilemiştir. Kant, esnaf ve orta halli bir ailenin 8 çocuğundan dördüncüsüdür. Babası Johann bir saraç, annesi Regina da bir saracın kızıdır. Annesi Regina’nın benzer sosyo-ekonomik katmanlarda yaşayan kadınlardan daha eğitimli olduğu bilinir. Ailesi dindar bir yapı taşıdığından Kant okula din merkezli bir mektepte başlamıştır. Bahsi geçen okula sekiz yaşından on beş yaşına kadar devam etmiştir. Hayatının sonrasında Kant’ın bu dini yapıya eleştirel bir bakış getirdiği bilinir.

Königsberg Üniversitesine öğrenci olarak giren Kant’ın bu üniversitede metafizik, matematik, felsefe, fizik gibi konulara ilgi duymaya başladığı bilinir. Üniversitesinin ardından 6 yıl özel öğretmenlik yapmıştır. Özel öğretmenlik döneminde iki ebeveyninin de vefat etmiş olmasından dolayı Kant’ın akademik bir kariyer sürdürecek bir finansal özgürlüğü olmamıştır. Kant, 1754 yılında bir zamanlar öğrencisi olduğu Königsberg Üniversitesinde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Kant, 1755 ve 1770 yılları arasında maaşsız bir öğretmendi. Bu nedenle dersine giren öğrencilerden direkt olarak ücret alıyordu. Bu nedenle para kazanabilmek için derslerine öğrenci çekmeye ve büyük sayılarda öğrenci gruplarına ders vermeye emek vermiştir. Kant, 1796 yılına yani 72 yaşına gelene kadar Königsberg Üniversitesinde öğretmenliğe devam etmiştir. 1796 yılında ise emekli olarak mesleğe veda etmiştir.

Emekli olduktan sonra üzerinde çalışmakta olduğu şeyler yayımlanmamıştır. Buna rağmen inceleme imkanına sahip olmuş kişilerden alınan bilgilere göre Kant, 1800 yakınlarında akli dengesini kaybetmiştir. (Bu bilgi kesinlik taşımamaktadır. Bu nedenle söylenti şeklinde düşünülmesi önerilir.). Kısa bir süre içerisinde de, 80. doğum gününden biraz öncesinde, Kant dünyaya gözlerini yummuştur. Ölüm tarihi 12 Şubat 1804’tür.

Immanuel Kant'ın Ölümü
Immanuel Kant’ın Mezarı (Kaliningrad / Rusya)

Immanuel Kant Felsefesi

Immanuel Kant’ın üzerinde çalışması bulunan konular metafizik, din ve tarih felsefesi, bilgi felsefesi, eleştiricilik, aşkın felsefe, irade, ahlak, yargı yetisinin eleştirisi, duyulur veya düşünülür dünyaların ayrımı, sentetik ve analitik yargılar şeklinde çeşitlendirilebilir. Kant’ın felsefesi bilgiyi öne çıkarır şekilde gelişmiştir, bu durumun sebeplerinden biri modern felsefenin gelişiminin bu yönde seyretmesi olabilir. Kant; felsefi bir kuşkunun benimsenmesi durumunda evrensel bir disiplin kabul edilen bilimin, liderleri ve yöntemleri kesin olan bir algı olmasına rağmen sorgulanabileceğini savunur. Bilimin nesnel ve tarafsız olma zorunluluğunun bulunduğunu düşünür. Kant’ın öğretilerinin bilimsel bulgularla çelişmediğini kanıtlayan olgu Kant’ın Newton fiziğine bir temellendirme getirmesidir.

Kant, bahsi geçen bilimi temellendirme durumunu felsefenin temel ve ilk misyonu kabul eder. Bunun ardından ise dinin ve ahlakın mantığını savunmak olduğunu düşünür. Immanuel Kant, bilimi temellendirme amacına yaklaşmak için kendi bilgi kuramını geliştirmiştir. Bahsi geçen bilgi kuramı transsendental epistemolojik idealizm şeklinde de bilinmektedir. Bu bilgi kuramının geliştirilmesinde rasyonalizm ve empirizmin önemli öğeleri büyük roller oynamıştır. Amacını gerçekleştiren Kant, yükselmekte olan bilimin temellerinin felsefeye dayandığını göstermiştir. Bunun ardından, dinin ve ahlakın mantığını savunmak amacı doğrultusunda Hristiyan ahlakını savunmayı kendine bir ödev olarak görmüştür. Kant’ın duyular yöntemiyle tecrübe edilen dünya görüşü ile hakkında bilgi edinilemeyecek bir konumda olan metafiziksel dünya arasına bir ayrım getirdiği bilinir. (fenomenal ve numenal gerçeklik)

Yeni Kantçılık Nedir?

Yeni Kantçılık, başlangıcı 19. yüzyılın ortasına dayanan ve günümüzde dahi etkisi görülmeye devam eden bir felsefe akımıdır. Yeni Kantçılığın doğmasına sebep olan belirleyici faktörler “Zurück zu Kant!” (“Kant’a dönelim!” şeklinde çevirisi yapılabilir.) şeklinde (Ottı Liebmann tarafından) yapılmış bir çağrı, Friedrich Albert Lange kişisinin Kant’ın bilgi teorisini değerlendirmesi üzerine oluşturduğu çalışması, Helmholtz ve Eduard von Hartmann kişilerinin Kant kapsamında yürütülen çalışmaları şeklinde sıralanabilir.

Yeni kantçılık, felsefe tarihinde en uzun süren felsefi eğilimlerden biri olarak kabul görmüştür. Bu felsefi eğilimin zirve dönemi 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başı olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra bu felsefi eğilimin pozitivist bir yaklaşımdan doğan eğilimlere karşı bir tepki olarak başlayıp gelişimini sürdürdüğü de söz konusudur. Bahsi geçen Yeni Kantçılık akımının temel ilkesi Kantçı düalizmdir denebilir. Kantçı düalizmin fenomen ve numen ayrımı üzerine kurulduğu bilinir. Yeni Kantçı eğilimin diğer isimleri akademik felsefe şeklinde ya da kürsü felsefesi olarak da bilinir. Bu durumun en büyük sebebi bu eğilimin geliştiricilerinin çoğunlukla üniversitelerde profesör olan filozoflar olmalarıdır.

Immanuel Kant’ın Etkilendiği Düşünürler

David Hume: Doğum: 7 Mayıs 1711 (Edinburgh, İskoçya). Ölüm: 25 Ağustos 1776 (Edinburgh, İskoçya). 65 yaşında dünyaya gözlerini yummuştur.
René Descartes: Doğum: 31 Mart 1596 (La Haye, Fransa). Ölüm: 11 Şubat 1650 (Stokholm, İsveç). 53 yaşında dünyaya gözlerini yummuştur.
Isaac Newton: Doğum: 4 Ocak 1643 (Woolsthorpe, Lincolnshire, İngiltere). Ölüm: 31 Mart 1727 (Londra, İngiltere, Birleşik Krallık). 84 yaşında dünyaya gözlerini yummuştur.

Immanuel Kant’ın Eserleri

Kant’ın ilk eserleri İngiliz yazarların fikirlerini benimsediğinden Alman rasyonel bakışın temellerini tam olarak anlamadan yayımlanmıştır. Bu nedenle zamanında olumsuz geri dönütle karşılaşmıştır. En yeniden en eskiye doğru sıralanmış bir şekilde Immanuel Kant yazarına ait eserler şu şekildedir:

  • 1797 yılında yayımlanmış Ahlak Metafiziği isminde bir eseri bulunmaktadır. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Metaphysik der Sitten şeklindedir.
  • 1793 yılında yayımlanmış Salt Aklın Sınırları İçinde Din isminde bir eseri bulunmaktadır. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Religion innerhalb der Grenzen der blossen Vernuft şeklindedir.
  • 1790 yılında yayımlanmış Yargı Gücünün Eleştirisi isminde bir eseri bulunmaktadı. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Kritik der Urteilskraft şeklindedir.
  • 1788 yılında yayımlanmış Pratik Aklın Eleştirisi isminde bir eseri bulunmaktadır. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Kritik der praktischen Vernunft şeklindedir.
  • 1785 yılında yayımlanmış Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi isminde bir eseri bulunmaktadır. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Grundlegung zur Metaphysik der Sitten şeklindedir.
  • 1783 yılında yayımlanmış Gelecekte Bir Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena isminde bir eseri bulunmaktadır. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Prolegomena zu einer jeden küntftigen Metaphysik şeklindedir.
  • 1781 yılında yayımlanmış Saf Aklın Eleştirisi isminde bir eseri bulunmaktadır. Bahsi geçen eserin orijinal ismi ise Kritik der reinen Vernunft şeklindedir.
  • 1755 yılında yayımlanmış Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi isminde bir eseri bulunmaktadır.

Immanuel Kant Sözleri

Immanuel Kant, böcek olmayı kabul eden kimselerin ayak altında kalıp ezilmesinin kaçınılmaz olduğunu ve bu kimselerin bu durumdan yakınmaması gerektiğini ifade etmiştir.

Immanuel Kant, insanların kendi amaçlarını gerçekleştirme doğrultusunda başka kişileri adeta bir araç olarak görmelerini yanlış bulmaktadır.

Immanuel Kant, tanrıya inanmadığını belirtmiştir. Buna rağmen, bir tanrının varlığının kabul edilmesinin gerekli olduğunu savunur.

Immanuel Kant, bir kişiden uyku ve ümidin alınması durumunda bu kişinin dünyanın en perişan ve bahtsız kimsesi haline dönüşeceğini düşünmektedir.

Immanuel Kant, bilginin deneyle başladığını belirtmiştir. Buna rağmen, kendisinin düşüncesine göre bilgi deneyden doğmamaktadır.

Immanuel Kant, dile getirilmeyen cümleyi gidilmeyen yola benzetir. Ayrıca söylemediklerimiz için duyacağımız pişmanlığın söylediklerimiz için duyacağımız pişmanlıktan daha büyük olduğunu belirtmiştir.

Immanuel Kant’ın aydınlanma tanımı insanın aklını kullanmaya cüret etmesi doğrultusundadır.

Not: Bu konuyla ilgili olarak XVII-XVIII. Yüzyıllarda Avrupa Düşünürleri (17. ve 18. Yüzyıl) başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.