İslam Tarihi

Emeviler Kimdir? Emevi Devleti Hakkında Bilgi

Emeviler olarak da bilinen Emevi Devleti, İslamiyet tarihinde Dört Halife Dönemi’nden sonra kurulan bir Müslüman Arap devletidir. Dört halifeden sonuncusu Hz. Ali’nin 661’de öldürülmesinden sonra ortaya çıkan Emevi Devleti, 750’de Abbasiler tarafından yıkılıncaya kadar varlığını sürdürmüştür.

Emevi Devleti Kim Tarafından, Ne Zaman Kuruldu?

Emevi Hanedanlığı, Hz. Ömer döneminde Şam valisi olan Muaviye tarafından 661 yılında kurulmuştur. Muaviye Hz. Ömer’den sonra halife olan Hz. Ali’nin halifeliğini tanımamış ve Hz. Ali’nin Şam valiliğine başkasını atamasıyla aralarındaki çatışma savaşa dönüştü. Sıffin Savaşı’nda neredeyse yenildikten sonra Muaviye, Halifelik sorununu savaşla değil hakeme başvurarak çözmeyi önerdi. “Söylenen şudur ki Hz. Ali’nin hakemi ile Muaviye’nin hakemi anlaşdıktan sonra Hz. Ali’nin hakemi orduların önünde yüzüğünü çıkartarak Hz. Ali’yi halifelikten aldım der. Aynı şeyi yapması beklenen Muaviye’nin hakemi masadan yüzüğü alır ve ben Muaviye’yi halife yaptım der. Böyle ufak bir hile ile Hz. Ali halifelikten indirilmiş olur. Hz. Ali bu sonucu kabul etmemekle birlikte denetimindeki toprakları yavaş yavaş yitirdi ve bir süre sonra da öldürüldü.”

Bu şekilde karşı tarafın kandırılarak başa geçilmesi ne Müslümanlar ne de tüm dünyadaki insanlar tarafından adil olarak kabul edilen bir biçimdir. Bu başa geçme bicimi adil olmamakla beraber hem Emevi Devleti’nin ilerideki sorunlarından biri olan Müslüman ayaklanmalarına zemin hazırlamış hem de ileride Emevi Devleti’nin nasıl gözüktüğünü kötü yönde etkilemiştir. Adil olarak devleti başına geçmek hem o devletin içinde bulunan insanların seni kabul etmesi hem de varsa daha önceki yöneticilerden onay almaktır. Bu olayda görüldüğü gibi Emeviler ne Hz. Ali’nin onayını almış hem de daha sonraki ayaklanmalarda da görüldüğü gibi vatandaşların isteğini yerine getirmiştir.

Emevi Devleti Özellikleri

Muaviye ölmeden önce İslam Devleti’nin başkentini Mekke’den Şam’a taşımıştır. Halifelik artık bir konsey tarafından seçilmiyordu. Muaviye öldükten sonra onun yerine devletin başına oğlu Yezid geçmiştir. Böylece daha önce bir kurul tarafından seçilen Halifelik babadan oğula geçmeye başlamış ve insanların seçme hakkını hiçe sayan Saltanat halini almıştır. Bu yönetim biçiminde halk hiç bir şekilde ülkenin yönetimde söz sahibi olmadığı için en doğal haklarından biri olan kendi kendilerini yönetmek hakkı yok sayılmıştır. Müslümanların haklarına saygı duyulmamış ve ülke yönetime tek bir insanın eline bırakılmıştır. Bu o insanların ne düşüncelerine ne de yaşamlarına saygı duyulmadığının bir kanıtıdır.

Emeviler hanedanlıkları boyunca bir çok savaşa girmişlerdir. İslamiyet’i yayarken bunu kılıç zoruyla yapmışlardır. Yezid zamanında Türkistan bölgesini ele geçirmek amacıyla Türgişlere yoğun savaşlar yapılmıştır. Bizans ile mücadeleye devam edilerek, Anadolu içlerine akınlar başlatıldı. En önemlisi Kuzey Afrika’nın fethi tamamlanmıştır. İslam Devleti’nin sınırlan Atlas Okyanusu’na kadar uzandı. Abdülmelik zamanında ırkçı bir politika izleyerek, İslamiyet’i kılıç zoruyla yaymaya kalktılar. Bu da özellikle Türklerin, İslamiyet’e uzak kalmalarının en önemli nedeni oldu. İslamiyet’i tam anlayamayan Kuzey Afrika kavimleri (Berberiler) sık sık ayaklandılar. Bu birçok savaş ve ayaklanma Müslümanlığın barış değil, zorla yayılmaya çalışıldığının kanıtıdır. Bu hem insanların inanç özgürlüğünü hem de yaşama özgürlüğünü tehlikeye armış ve birçok insanın ölümüne sebep olmuştur. Yapılan fetihlerde insanlar Müslümanlığa geçse bile bunu yaşamları için korktuklarından dolayı yapmışlardır, bu dini tercih ettiklerinden değil.

Mevali Politikası Nedir?

Emeviler döneminde devletteki Arap olmaya insanlara karşı çok kötü davranılmıştır. Arapça resmi dil haline getirilmiştir. Arap olmayan gayri müslimleri hatta müslüman toplumları küçümsediler. Onlara köle anlamına gelen Mevali dediler. Arap olmayan müslümanlara devlet görevi vermediler. Arap olmayan müslümanlara kız vermediler. Ağır vergiler uygulandı. Bunlar devletteki ağır Arap milliyetçiliğinin simgeleridir ve bunlar Arap olmayanların hayatını çok zorlaştırmıştır. Milli dilin Arapça olması milli bütünlüğü tam olarak sağlayamamıştır. Yapılan bu ırkçılık Arap olmayan Müslümanların yaşamlarını zorlaştırmış ve Müslüman olmayan insanların da bu dine olan görüşlerini ve hayatlarını kötü etkilemiştir.

İslam Devleti’nin sınırlarını çok gelişmesi merkezi yönetim için zararlı olmuştur. Vilayetlerde keyfi uygulamalar görülmeye başlanmıştır. Bazı vilayetlerde ayaklanmalar olmuştur ve bunlar devletin hem iç huzuruna hem de birliğine çok zarar vermiştir. Hatta Emevilere karşı ayaklanan Horasan valisi Ebu Müslüm hanedanlığın sonunu getiren en büyük etmenlerden birisidir. Devletin çok büyümesi yüzünden merkezi otoritenin zayıflaması devlet için kötü olmuş ve onun yıkımına zemin hazırlamıştır.

Emevilerin İstanbul Kuşatması

İstanbul, Emeviler tarafından Mavi döneminde 669-674 yıllarında yeni kurulan donanmayla kuşatılmıştır. Fakat bu kuşatmaların hiçbirinde İstanbul ele geçirilememiştir. Bu sebeple de Hz. Muhammed’in sözleri yerine getirilememiştir. Bunun sebepleri İstanbul’un surlarının çok güçlü olması ve Emeviler’in orduda başka toplumlara güvenmemesidir. Bu kuşatmadan, iklim farklılığına askerlerin uyum sağlayamaması, İstanbul’un merkeze uzak olması, İstanbul’un etrafının surlarla çevrili olması ve Bizans’ın grejuva denilen denizde de yanabilen Rum Ateşi ile savunma yapması yüzünden sonuç alınamadı. Müslümanlar yüzünden Hz. Muhammed’in sözleriyle kutsal kabul edilen İstanbul, Emeviler tarafından işgal edilememiş ve uzun bir süre Roma’nın elinde kalmıştır.

Kerbela Olayı Nedir?

Muaviye’den sonra halifeliğe Ali’nin küçük oğlu Hüseyin’in geçmesi gerekiyordu ama onun yerine Muaviye’nin oğlu Yezid geçmiştir. Ali’ye hala bağlı olan Kûfe halkı, Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e mektup yazarak kendisine bağlılıklarını bildirdiler ve onu Kûfe’ye davet ettiler. Hz. Hüseyin, kendisini Kûfe’de kalabalık bir grubun beklediğini düşündüğünden bu daveti kabul etti ve Kûfe’ye gitti. Yanına ailesini de alarak Kûfe’ye giden Hz. Hüseyin’in ordusu ile Yezid’in ordusu Kerbela’da karşılaştı. Hz. Hüseyin’in ordusunda bulunan 70 adama karşılık, Yezid’in ordusunda 4500 kişi olduğundan bu mücadele, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin ölümüyle sonuçlandı. Hz. Hüseyin’in ailesi esir alındı. Kanlı bir şekilde biten bu olay, tarihe Kerbela Olayı olarak geçti. Bu olay Müslümanların peygamberleri olarak kabul ettikleri Hz. Muhammed’in soyundan gelen insanlara karşı yapılan bir katliam olduğu için onları mutlu etmenin aksine, üzmüş ve hatta sinirlendirmiştir. Hatta bu olay ileride Emevilerin yıkılma sebeplerinden biri olan Müslüman ayaklanmalarının ana sebeplerinden biri olmuştur.

Emeviler Döneminde Türkler

Emevilerin Arap olmayan müslümanlara karşı tutumu Türkleri de etkilemiştir. Emeviler Arap olmayanlara karşı sert davranmış, ağır vergiler uygulamış ve onlara köle anlamına gelen Mevali adını vermişlerdir. Bu tutum Türklerin hoşuna gitmemiştir ve bu onların İslamiyet’i benimsemesini engellemiştir. Emevîler tarafından, İslam Devleti’nin bütün doğu bölgelerini içine alan Irak genel valiliğine Haccâc’ın getirilmesi ve bunun da Horasan’a, devrin sayılı kumandanlarından Kuteybe bin Müslim’i tayin etmesi çatışmaları başlattı. Emeviler bölgede İslamiyet’i yaymaktan çok, yeni zaferler peşinde koşmuşlar; Müslüman olmalarına rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bu sebeple ilk karşılaşma pek dostça olmamış ve Türklerle Araplar arasında küçük çapta çarpışmalar cereyan etmiştir. Bu çatışmalar büyümüş ve iki devlet arasında savaşlara sebep olmuştur. Türklerin İslamiyet’e geçmesi ancak ve ancak 751 yılındaki Talas Savaşı sonrasında gerçekleşecektir. O zamana kadar Türkler, Müslümanlığa karşı mesafeli kalmış ve Emevilere yardım etmemiştir. Aynı zamanda Türklerin sorunun Müslümanlıkla değil de Emevilerle olduğu onların Abbasiler döneminde Müslümanlığa geçmesiyle kanıtlanmıştır.

Emevilerin Yıkılma Nedenleri

Emeviler Arap milliyetçiliği yaptıkları için zaten Arap olmayan Müslümanlar tarafından sevilmiyorlardı. Aynı zaman da Hz. Muhammed’in soyuna karşı davranışlarından dolayı (Kerbela Olayı gibi) her Müslüman tarafından haz edilmiyorlardı. Aynı zamanda Emevilerin yıkılışlarının en büyük iki sebebi Hz. Ali taraftarlarının (Şiiler) çalışmaları ve Hz. Abbas’ın soyundan gelenlerin çalışmalarıdır. İkisi de Müslümanlar’ın Emevi yönetiminden çok da memnun olmadığının kanıtlarıdır. Bunlar Emevi devletinin sonuna getiren sebeplerin önünde gelmektedir ve ne Müslümanların ne de bu devlette yaşayan öteki insanların Emevilerin yönetiminden memnun olmadığının kanıtıdır.

Emevilerin İslamiyet Üzerine Etkileri

Emevi Devleti’nin İslamiyet üzerinde günümüze ulaşan geniş etkileri vardır. Günümüzdeki İslamiyet uygulamaların temeli Emevilere mi dayanmaktadır?

Emevilerin, İslamiyet üzerindeki etkileri ile ilgili derlediğimiz 10 iddia aşağıda yer almaktadır. Bu iddialar üzerine değerlendirmenizi yorum bölümünü kullanarak bizimle paylaşabilirsiniz.

1. İDDİA: Emevi Devleti bir Müslüman Devleti değil, Arap Devleti’ydi.

2. İDDİA: Emevi Devleti kısa dönem yaşamış bir devlet olduğu için İslamiyet’i hiç etkilememiştir.

3. İDDİA: İslamiyet’in kesin ve belirli bir yazılı kaynağı, Kur’an-ı Kerim, olduğu için Emevi Devleti İslamiyet’i etkileyememiştir.

4. İDDİA: Emevi Devleti eski ve yabancı kültürlerin etkisinden kurtulamadığı için İslamiyet’i tam olarak benimseyememiş bu nedenle de İslamiyet üzerinde bir etkisi olmamıştır.

5. İDDİA: Emevi Devleti küçük topraklara sahip olduğu İslamiyet’i yeterli şekilde dünyaya yayamamış dolayısıyla da İslamiyet üzerine etkisi olmamıştır.

6. İDDİA: Emeviler Müslüman değildir. İslam Devleti’ni yönetmeye başlamaları, nedeni Hz. Osman’ın öldürülmesi olarak gösterilen sülaleler arası bir anlaşmazlığın sonucudur. Dolayısıyla İslamiyet hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları için İslamiyet’i etkileyememişlerdir.

7. İDDİA: İslamiyet’e ait olan halifelik düzeni yerine Emeviler saltanatı getirmiştir. Böylece Emevi Devleti, İslamiyet’in yolundan gitmeyip kendisine göre yeni bir düzen kurduğu için İslamiyet üzerinde etki gösterememiştir.

8. İDDİA: Emeviler fethettikleri ülkelere Arap dili ve kültürünü zorla kabul ettirmişlerdir. Hoşgörülü olmayan bu politika İslamiyet’in yayılmasına engel olmuş ve Emevi Devleti’nin İslam üzerinde etkili olmasını engellemiştir.

9. İDDİA: Kur’an-ı Kerim’in mesajı yerine insanların uydurduklarının, Kur’an-ı Kerim’in güzellikleriyle karıştırıldığı bir sistem insanlara din diye sunulmuştur. Bunun üzerine Emeviler, Kur’an-ı Kerim’i ele alıp bu uydurmalara inanmayan halk üzerinde otorite kuramamış ve İslamiyet’i etkileyememiştir.

10. İDDİA: Emevi Devleti’nin günümüz Müslümanlarına bakıldığında hiçbir etkisi gözlemlenemez. Çünkü Emevi Devleti yıkıldıktan sonra kurulmuş daha güçlü bir devlet olan Abbasiler, Emevilerin İslamiyet üzerinde yapmak istedikleri her şeyi yok etmiş ve etkilerini silmiştir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak İslamiyet’in Doğduğu Dönemde Dünya başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

7 Comments

  1. Cok taraflı ve yazarın mezhebini meşrebini ifade eden bir derleme. Ta endülüse kadar uzanmış devasa bir devleti ifade ederken bu kadar basit mülahazalara takılmamak gerekirdi.Mesela birinci şıktaki Müslüman degil Arap devleti ifadesi,Müslüman Arap devleti olarak kullanılabilirdi.selamlarımla.

  2. Garip, İslamı etkilemedi demek çok garip, İslamı yok etmekten beter etti. Galifelikte istişare usulü Emevilerden sonra bir daha geri gelmedi, Sonra gelen tüm İslam devletleri bu geleneği sürdürdü ancak bu devletlerden başta Abbasiler de sözümona Emeviler’in tahrip ettiklerini geri koymak iddiasında idiler. Hz Ali Taraftarlarını da (bu günün şiileri) yanına alarak bu haksızlığı gidermek iddiasındaydılar. Sonrasında iktidar elde edilince ilk satış Hz. Ali taraftarlarına oldu (haricileri saymazsak) ilk mezhebi ayrılığın da temelleri atıldı… Şanlı Osmanlımız da bu kirli mirası devam ettirdi….

  3. Şu yaziyi yazan şii zihniyete lanet olsun demek islam DEVLETI değildi bir ucu ispanyadan bir ucu turkmenistan iclerine ANADOLUYA.Emevi mirasina ispanyollar bile sahip cikiyor hala kaymagini yiyor gidin gorun elhamranin muhtesemligine o beğenmediniz emevi HANEDANENin eseri tam 700 yil boyunca ispanya gibi bir avrupa devletinde hukum surduler ayrica cihad unsuruna en fazla hizmet eden yine bu devrin halifeleri bana şia nin bir tek feth ettiği avrupa topragi soyleyin şia degilmiydi elleriyle kudusu haclilara veren fatimi devleti degilmiydi

  4. araplarin heryerde ayni gözüküyo istikrarsiz
    bencillik kaybetmelerine neden olmus
    yine de bilgilendirdiniz danke schön metni yazan arkadaslara

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Back to top button

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Close

Adblock Detected

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.