İslam Tarihi

Kabe Ne Zaman Yapıldı? Kabe’nin İçinde Ne Var?

Bu yazımızda Kabe nedir? Kabe kim tarafından, ne zaman, nerede, niçin ve nasıl yapılmıştır? Kabe’nin önemi ve özellikleri nelerdir? Kabe’nin ibadetteki rolü nedir? Kabe neden kutsaldır? sorularını yanıtladık. Ayrıca Kabe tarihi hakkında, Kabe’nin bölümleri ve içi hakkında, Kabe’nin sözcük anlamı, ölçüleri, boyutu, kapısı, örtüsü hakkında genel bilgiler verdik.

Kabe Nedir?

Kabe nedir? Kabe’nin sözcük anlamı, ölçüleri, boyutu, kapısı, örtüsü vs. hakkında genel bilgi verelim. Kabe, Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde bulunan ve İslam dinine inananların dilinde “Beytullah: Allah’ın Evi” diye adlandırılan kutsal binadır. Kabe’nin koordinatları: 21°25’24¨N ve 39°49’24¨E’dir. Kabe’nin geniş duvar yapısı ile şekli yaklaşık bir küp biçimindedir. Kuzeydoğu duvarı: 12,63; kuzeybatı duvarı 11,03; güneybatı duvarı 13,10 metre; güneydoğu duvarı 11,22 metre ve tüm duvarların yüksekliği 13 metredir. 145 m²’lik alan üzerine kurulmuştur. Duvarlarında kullanılan taşlar Mekke tepelerinden çıkarılan granit taşlardandır. Kâbe-i Şerif, Kâbe-i Muazzama veya Beyt-i Atik olarak da adlandırılmaktadır.

Kabe Ne Zaman ve Kim Tarafından Yapıldı?

Kabe kim tarafından, ne zaman, nerede, niçin ve nasıl yapılmıştır? İslam dininde genel görüş olarak Kâbe’nin ilk olarak Hz. Âdem tarafından yapıldığı ancak ondan geriye sadece temellerinin kaldığı sonrasında Hz. Şit Peygamber tarafından yeniden inşa edildiği söyleniyor. Nuh tufanı sırasında kumlara gömüldüğü ve sonrasında ise ayette belirtildiği üzere Hz. İbrahim’in Allah’ın emri ile birlikte Kâbe’nin bulunduğu yere gittiği ve Kâbe’nin temellerini bularak Kabe’yi o temeller üzerine bugünkü günümüzdeki Kâbe’yi inşa ettiği kabul edilmiştir. Özetle günümüzdeki Kabe ilk olarak milattan önce 800’lü yıllarda yapılmıştır.

Kabe’nin Tarihi

Kabe tarihi hakkında bilgi verelim. Gibbon gibi bazı tarihçilere göre Diodorus adlı Eski Yunan tarihçinin “Orada, tüm Arapların çok saygı duyduğu çok kutsal bir tapınak kuruldu.” şeklinde bahsettiği yer Kâbe’dir. Kâbe, tarih boyunca birçok değişikliğe maruz kalmıştır. Çeşitli dönemlerde kısmen veya bütünüyle yeniden inşa edilmiştir. Kâbe’nin ilk olarak Adem tarafından yapıldığına ancak ondan geriye sadece Kabe’nin temellerinin ayakta kaldığına inanılır. Kur’an’a göre İbrahim ve İsmail adlı peygamberler tarafından temelleri yükseltilmiş ve yeniden kurulmuştur.

İslam’dan önce Kâbe’de paganizm’e inanan Araplar tarafından kutsal sayılan yaklaşık 360 tane put bulunmaktaydı. Bunların en büyüğü en güçlüsü “Al-İlâh”’ın Güneş’le evli olup “Al-Uzza”, “Al-Menat” ve “Al-Lât” adlı üç kızı olduğuna inanılırdı. Putların farklı olarak İbrahim, İsmail, İsa ve Meryem’in heykel veya figürlerinin de yer aldığı kaydedilmiştir. Hz. Muhammed zamanında Kâbe Müslümanların kontrolüne geçmiştir ve bütün putlar kırılıp kaldırılmıştır. Kabe bugün 16 metrelik bir yüksekliğe sahiptir. Ancak Mekke’nin fetih günü Hz. Muhammed’in damadı Hz. Ali’yi omuzlarına çıkarıp onun da Kâbe’nin üzerindeki putları aşağı indirip kırdığına dair söylentiye dayanarak 630 yılında yüksekliğinin günümüzdekinden daha aşağıda (alçak) olduğuna inanılır.

Kabe Minyatürü
Mekke’nin Fethi Sonrası Kabe

Muaviye’nin ölümü sonrasında çıkan Yezid ve İbn-i Zübeyr savaşında Kâbe, mancınıklardan birinin atışından isabet alarak yıkılmış ve yanmıştır. İsabet alan Karataş üç parçaya bölünmüştür. İbn-i Zübeyr, Kâbe’yi yıktı ve yeniden inşa etti. I. Mervan döneminde ise Kâbe yenilenerek eski haline döndürüldü. 929’da Büyük Karmat generali Ebu Tahir, Mekkeyi zaptederek Kabe’yi yağmalamış ve Kabe hazinesiyle beraber Karataş’ı alıp götürmüştür. Taşın bir bölümü 951’de geri getirilerek yerine konulmuştur.

Kâbe’nin etrafını çeviren ve Kâbe yüksekliğini aşmayan kubbeli yapı, eskilerinin etrafına, Osmanlı Padişahı II. Selim zamanında yapılmış, planları Mimar Sinan tarafından hazırlamıştır. I. Süleyman himayetinde onarılan Kâbe, beşinci onarımını I. Ahmed tarafından o dönemde görmüş, IV. Murad döneminde tekrar sel baskını sonucu yıkılmış ve yeniden onarılmıştır. Kâbe’nin içinde dokuz tane oyma, bir adet altın kabartma olarak duvara işlenmiş ayet, işlemeli tahtadan bir sandık, oymalı ve içinde tütsü yakılan eski bir ocak, metal zemzem testileri ve kandiller bulunmaktadır. 20 Kasım 1979 tarihinde Kâbe, Suudi Arabistan yönetiminin etkili muhaliflerinden “Cuheyman el Uteybi” ve beraberindeki bin civarında destekçi askerleri tarafından silahlarla baskına uğramıştır.

Kabe’nin İçinde Ne Var?

Kabe’nin bölümleri ve içi hakkında bilgi verelim. Kabe’nin girişine doğrudan bitişik olan duvar, yazıtlarla kakmalı altı tablete sahiptir ve diğer duvarlar boyunca birkaç tablet daha vardır. Duvarların üst köşelerinde altın Kur’an ayetleri ile işlemeli yeşil bir bez vardır. Bekçiler, mermer kaplamayı Kara Taş’ı dışarıya atamak için kullanılan aynı kokulu yağla işaretler. Kabe’nin içinde üç sütun, biri ve diğeri arasında küçük bir sunak veya masa bulunuyor. Lamba benzeri nesneler tavandan sarkar. Tavanın rengi, alt kırpmaya benzer şekilde daha koyu bir renktedir. Altın bir kapı sağ duvarda (girişin sağında), kendisi için açılan bir kapağa giden kapalı bir merdivene açılır. Hem tavan hem de tavan (toplu olarak çift katmanlı) paslanmaz çelik kapaklı tik ağacından yapılmıştır.

Kabe'nin İçinde Ne Var?
Kabe’nin İçi

Kabe’nin Bölümleri

Kabe yapı bakımından 9 bölümden oluşur. Bunlar;

Hacerül Esved: Müslümanlar tarafından cennetten indiğine inanılan siyah taştır. 16,5X20 cm çapındadır.

Kabe Kapısı: Kabenin doğu duvarında, yerden 2,13 cm yükseklikte bulunan bir kapıdır.

Altın Oluk: 1627 yılında Osmanlılar tarafından yapılan, yağan kar ve yağmurların Kabe’nin tavanında birikmesini engelleyen bir oluktur.

Şadırvan: Kabe’nin yağan yağmur ve karlardan etkilenmesini önlemek için binanın etrafına döşenmiş mermer döşemeler.

Hatim: Kabe’nin batı tarafında yarım daire şeklinde mermerden yapılmış döşeme.

Multazam: Kabenin kapısı ve Hacerül Esved taşı arasında kalan bölüm.

Makam-ı İbrahim: Kabenin inşası sırasında Hz. İbrahim’in bıraktığı ayak izi.

Sitare ve Kisve: Kabe’nin üzerine örtülen siyah ve altın işlemeli bir örtü.

Cebrail Makamı: Kabe’nin doğu tarafında bulunan mevki.

Kabe'nin Örtüsü
Kabe’nin Kapısı

Kabe’nin Önemi ve Özellikleri

Kabe’nin önemi ve özellikleri nelerdir? Kabenin önemini kısaca açıklamak gerekirse dünyada yaşayan ve çeşitli dinlere mensup insanların farklı farklı ibadet şekilleri vardır. Her farklı inanç sahibi, kendi dininin gerektirdiği şekilde her gün ibadetini sürdürmektedir. Kabe, Müslümanların ibadetinde önemli bir yer tutar. Her gün dünya üzerinde yaşayan milyonlarca Müslüman, nerede olurlarsa olsunlar, zamanında Kabe’nin bulunduğu yönü hedef alıp, o yöne doğru namaz kılıp ibadetlerini yerine getirirler.

Özellikleri ise kısaca Kabe kare şeklindedir; ilk olarak milattan önce 800’lü yıllarda yapılmıştır. Etrafını çevreleyen alana “Mescidi Haram” denir. Kabenin yüksekliği tüm duvarlarında aynı olup 13,10 metredir. Duvarlarının genişliği ise 12,63 metreye 11,03 metre ve 13,10 metreye 11,22 metre’dir, yani tam kare değildir. Kabe’nin kapladığı alan 145 metre karedir. Kabe’nin taşları granit’tir. Kabe’nin tavanı ahşaptır. Kabe’nin içerisinin tabanı mermer ve kireçtaşı ile yapılmıştır. Kabenin iç tarafı yarıya kadar mermerle kaplıdır, yarısından sonra ise Kurandan ayetler yazılıdır. Kabe’nin iç tarafında en üst kısmında kurandan ayetlerinin yazılı olduğu altın işlemeli yeşil beyaz bir bez bulunur. Kabe yılda iki defa temizlenir. Kabenin Kapısı’nın anahtarı “Ber-i Yeybeh” kabilesine mensup kişilerde bulunur. “Hacerü’l Evset” adı verilen taş kabenin doğu duvarında bulunan siyah parlak taştır. Kabe’nin kapısı yerden yaklaşık 2,13 metre yükseklikte bulunmaktadır. Kabe’yi örten ve her yıl hac ayında değiştirilen siyah bir ipek örtüyle kaplıdır ve bu örtüye “Sitare” adı verilir.

Kabe Neden Kutsaldır?

Kabe’nin ibadetteki rolü nedir? Kabe neden kutsaldır? Hacc ibadeti nasıl yapılır? Kâbe’yi, her yıl Kurban Bayramı’ndan önce Müslümanlar ziyaret ederek gerekli olan tüm ibadetlerini gerçekleştirmektedirler. Kâbe’yi ziyaret eden Müslümanlar, hacı olma sıfatına erişme hakkına sahip olacaklardır. Bu nedenle Müslümanlar için önemlidir. Kâbe’de yapılan ibadetler, Allah’a şirk koşmanın ve bu durumun Allah katında batıl olduğunun hatırlatılması nedeniyle önemli bir simge niteliği taşıması oldukça mühimdir. Kâbe, yeryüzündeki ilk ibadet yeri olmasıyla beraber özellikle namaz ve hacla ilgili olan şartların yerine getirilmesi bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Ayrıca, Kâbe’nin bulunduğu yöne yani kıbleye doğru yönelmek namazın şartları arasında yer almaktadır.

Hz. Muhammed’in Mekke’de iken Müslümanlarla beraber namazlarını Kâbe’ye veya Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya doğru ya da her ikisini önüne alacak şekilde kıldığına dair farklı söylentiler bulunmakla birlikte Medine’ye hicret edince 16-17 ay Kudüs’e yönelerek namaz kıldığı ve “Yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir, siz de yüzünüzü onun bulunduğu yöne çevirin” anlamdaki âyetle Kâbe’nin kıble yapıldığı bilinmektedir. Hac ve umre ibadetlerinin rükünlerinden biri olan tavaf da Kâbe’nin etrafında yapılmaktadır.

Kutsal olmasının sebepleri ise Kâbe, Mekke’de Mescid-i Haram’da yer alan ve İslam dininde en kutsal sayılan cami olarak görülür ve sayılır. Kabe, İslâm dinine göre İslam’ın ilk ve en kutsal mekânı olarak kabul edilmektedir. Bu yapının etrafında Mescid-i Harâm bulunur. Kur’an’da Kâbe’nin İbrahim ve İbrahim’in oğlu İsmail tarafından inşa edilmiş olduğu belirtilir. Kâbe, Müslümanların bakış açısına göre sadece taşlardan ibaret olan bir yapı değildir. Yeryüzünde bulunan bütün olumsuz durum ve olayların izlerini ortadan kaldırmak adına yeryüzünün birleştiricisi olması için gerekli olan bir işaret olması istenmiştir. Bu nedenle kutsal olan bir olgu/yapı olarak Müslümanlara gönderilmiştir. Kutsal olmasının en önemli sebebi Kabe, İslam dinine göre Allah’ın evidir. İslam’ın şartlarından olan Hacc ibadeti Kâbe ziyaretini ile tavafını da kapsar.

Hacc İbadeti Nasıl Yapılır?

Hacc ibadeti kısaca Müslümanların Kabe’nin etrafında dönmesi ve bazı alt başlıklarda incelenen ibadetleri yerine getirmesidir ama detaylandırmak gerekirse Hacc ibadetinin yapılışı 9 başlık altında incelenmektedir. Bu başlıklar:

  • İhram
  • Tavaf
  • Sa’y
  • Arafat
  • Müzdelife
  • Mina ve Şeytan Taşlama
  • Hac Kurbanı
  • Tıraş Olup İhramdan Çıkmak
  • Ziyaret Tavafı

İhram’da insanların temizlenmesi ve Izar ve Rida denilen iki parça örtüye sarınmasıdır. Tavaf ise kısaca Kâbe etrafında 7 kere dönüp tüm şavtların tamamlanması ile Kâbe bir kez tavaf edilmiş olur ve tavafın ardından tavaf namazı kılmak gerekir. Sa’y aşamasında ilk olarak Safa tepesine çıkılır. Kâbe’de Hacer-ül Esved’e doğru dönülerek Kâbe selamlanıp ardından sa’y yapmak için niyet edilmektedir. Safa tepesinde sa’ya niyet edilir ve ardından Merve tepesine doğru yürünür. Sa’yın 7 şavtı tamamlandıktan sonra Merve Tepesi’nden Kabe’ye doğru dönülerek dua edilir. Sa’y aşamasından daha sonra Arafat’a varılıp buradaki çadırlara yerleşilir. Hacı adayları burada öğle vaktine kadar dua eder, Kur’an okur, namaz, zikir ve tesbihle meşgul olurlar. Arafat’tan sonra Müzdelife’ye gelinerek yatsı vakti gelince önce akşam sonra da yatsı namazı kılınır. Ayrıca hacı adayları Müzdelife’de şeytan taşlamak için kullanacakları taşları toplarlar. Mina; şeytan taşlama, kurban kesme, bayram günlerinde konaklama gibi olayların yapıldığı yerdir.

Bayramın 1, 2, 3 ve 4. günlerinde Mina’da bulunan ve “büyük şeytan-akabe cemresi”, “orta şeytan-orta cemre” ve “küçük şeytan-küçük cemre” diye adlandırılan üç taş kümesine usûlüne uygun olarak taş atmak, fırlatmak haccın vaciplerindendir. Bayramın 1. günü Büyük Şeytan’a 7 taş, 2., 3. ve 4. günlerinde ise her üç şeytana 7’şerden toplam 21 taş atılmaktadır. Hac kurbanı, Harem Bölgesi sınırları içerisinde, bayramın birinci günü tan yerinin ağarmaya başlamasından itibaren kesilmeye başlanır. Bayramın birinci günü Büyük şeytana taş atılıp kurban kesilme olayları yapıldıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkılır. Ziyaret tavafının vakti, bayramın ilk günü gece yarısından itibaren başlayıp ömrün sonuna kadar devam etmektedir. Çoğunlukla ziyaret tavafı, tıraş olup ihramdan çıktıktan sonra yapılmaktadır.

3 Yorum

  1. Kabe, İslam tarihinin en kutsal mekanıdır. Ancak Kabe tarihte camii olarak mı inşa edilmiş, bilmiyordum.

  2. Aslında dinimizin en değerli eserini tanıyamamak üzücü umarım bir gün bizde hacı adayı olabiliriz yazıdan anladığım kadarıyla tarihte kabe hep baş üstünde olsada hep bir saltanat çekişmesinde zarar görmüş muaviye sen mancınığı nasıl öyle kullandırtıyorsun o kutsal şehirde pek çok kere yağmalansada osmanlıya yavuz selim dönemiyle gelmesiyle birlikte el üstünde tutulmuş emanete böyle bakabiliriz ancak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.