9. Sınıf TarihTarih Dersi İçerikleriTarih Konu Anlatımları

Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet (Tarih Konu Anlatımı)

Bu yazımızda tarih dersi konu anlatımları kapsamında 9. sınıf tarih dersinin 6. ünitesi olan Türklerin İslamiyet’i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri ünitesinin 5. konusunun devamı olan Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet konusuna yer verdik. Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet konusunu “Büyük Selçuklu Devleti’nin yönetim ve toplum yapısını kavrar.” kazanımı çerçevesinde anlattık.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet

Ders: Tarih 9

Ünite: Türklerin İslamiyet’i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri

Konu: Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet

Kazanım: Büyük Selçuklu Devleti’nin yönetim ve toplum yapısını kavrar.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet konusunda öncelikle Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde açılan medreseler hakkında, Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’ndeki önemli bilim insanları ve çalışma alanları hakkında, Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde şiir ve edebiyat hakkında, Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde mimari ve sanat hakkında, Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde el sanatları hakkında, Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde müzik hakkında bilgi verdik.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Bilim

Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’ndeki önemli bilim insanları ve çalışma alanları nelerdir? sorusunu yanıtlayalım.

  • Ahmed Bin Musa: Ahmed Bin Musa, milattan sonra 803 yılında doğum 878 yılında ölen mekaniğin kurucusu olarak kabul edilen bilim insanıdır.
  • Ahmed Bin İsa: Ahmed Bin İsa, göz hastalıkları hakkında bilimsel araştırmalar yapmış ve bu konu hakkında bir kitap yazmış önemli bir tıp alimidir.
  • El Biruni: El Biruni; doğa bilimleri, matematik, coğrafya, gökbilim ve tarih dalında olan çalışmalarıyla tanınan bilim insanıdır.
  • İbni Cessar: İbni Cessar, onuncu yüzyılda Tunus’da doğan tıp alanında önemli çalışmalar yapmış, bu çalışmalar sayesinde döneminin aranan doktorlarından birisi olmuştur. Cüzam adlı hastalığın tedavisini bulmuştur.
  • İbni Heysem: İbni Heysem, 965 yılında Basra’da doğmuş hayatını matematik, fizik, astronomi ve tıp alanında yaptığı çalışamalara adamıştır. İslam alemlerinde “Optiğin Babası” olara tanımasının sebebi, optik iliminin kurucusu olarak bilinmesidir.
  • İbni Sina: İbni Sina, yaklaşık 980’li yıllarda doğmuş, batı ülkelerinde “Avicenna” olarak tanınan; Fars yazar, astronom, yazar ve tıp adamıdır. Genel olarak felsefe ve tıp gibi alanlarda yazdığı iki yüze yakın kitap vardır.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Müzik

Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde, Selçuklular, minyatür, hat, kitabe, süsleme, kilim, halı ve çini gibi değişik sanat dallarında kıymetli eserler ortaya çıkarmıştır. Fakat bunların dışında Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde Türk Müziği saray ve savaşlarda orduların içinde yer edinmiştir. Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde müzik ayinlere girerek tekkelerde gelişme imkanı bulmuştur. Askeri alanda yapılan müzik devletin başında olan sultanların gücünü göstermek amacıyla kullanılmıştır.

Askeri alanlar dışında Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde müzik eğlence amaçlı olarak şenliklerde, merasimlerde, günlük eğlencelerde ve düğün gibi, amacı eğlenmek olan çeşitli halk aktivitelerinde müzik önemli bir rol alarak hep arkada bulunmuştur. Bu dönemde kullanılan Türk müzik aletleri; Türk tanburu, Türk neyi, kopuz ve bağlamadır. Törenlerde, beş namaz vaktinde ve savaş zamanlarında saray önünde nevbet adı verilen müzik çalınırdı. Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde dini müzik Yunus Emre’nin ilahileri ve Mevlevi müziğinin halk arasında ve tekkelerde yaygın olarak uygulanmasıyla oluşurdu. Anadolu Selçuklularda ve Büyük Selçuklularda müzik çok ilerlemiş, çeşidi artmıştır. Hemen hemen her tahta çıkışlarda, toplantılarda, festivallerde, eğlencelerde, edebi ve ilmi sohbetlerde icra edilmiştir.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Eğitim

Büyük Selçuklu Devleti’nin sanata getirdiği yeniliklerden birisi de Nizamiye Medreseleri’dir. Nizamiye Medreseleri ile Büyük Selçuklu Devleti’nde medreseler ilk şeklini almıştır. İlk defa medrese camiler Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde büyük avlu yapısı ve girintili duvarlarıyla birlikte inşa edilmiştir. Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde açılan medreselerde İslami Bilimler ile birlikte matematik, felsefe, tarih, tıp, fizik, edebiyat, astronomi gibi alanlarda da dersler verilmiştir.

Büyük Selçuklu Devleti ortaya koyduğu sistemli eğitim politikasını medreselere de uygulayarak insanların geleceğini yaratacak ve koruyacak olan ilimleri bu sistemli politika ile uygulayarak bu ilimleri koruma altına almış ve kaybolmasını önlemiştir. Ayrıca tıp ilmi devrin hastahanelerinde de öğretilerek sadece medreselerde sınırlandırılmamıştır. Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde astronomi dersleri genelde medreselerde verilmesinin yanı sıra özellikle rasathanelerde de verilerek bu ilim sadece medreseler ile sınırlandırılmamıştır. Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde ilim ocakları olarak adlandırılan medreselerde en tanınmış bilgeler ve fikir adamları müderris olarak çalışmıştır. Zengin kütüphaneler ile donatılan medreselerde öğrencilere aylık maaş verilmiş ve onların her ihtiyaçları karşılanmıştır.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Edebiyat

Aslen bozkır geleneklerinin temsilcileri olan Selçuklu sultanları, kısa süre içerisinde İran diline ve edebiyat ile iç içe geçmişlerdir. Tarihi kayıtlar Melik Toganşâh, Melikşâh, Süleymânşâh, Sencer, ve III. Tuğrul gibi Selçuklu melik ve sultanlarının, tıpkı kendilerinden önceki Karahanlı ve Gazneli hükümdarları gibi, edebiyat ve şiirden hoşlandıklarını açıkça bize göstermektedir.

Ezrakî, ‘Am‘ak-i Buhârî, Burhânî, Mu‘izzî, Enverî, Mes‘ûd-i Sa‘d-i Selmân, Mehestî, Edîb Sâbir ve ‘Abdu’l-Vâsi‘-yi Cebelî gibi önemli şairler Selçuklu sultanlarını metheden şiirler kaleme almışlardır. Bu çalışmada Melikşâh, Sencer, Melik Toganşâh, III. Tuğrul ve Celâlu’d-dîn Süleymânşâh gibi Selçuklu hükümdar ve hanedan üyelerine ait çeşitli cönk, tezkire, mecmû‘a ve tarih kitaplarında tespit edilen toplam 26 Farsça şiir yayınlanmış ve Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Bu şiirler, Selçuklu hükümdarlarının edebi dünyasını yansıtmasının ile birlikte, İran edebiyatının da Selçuklu sarayında ne kadar kabul gördüğünü ortaya koyması açısından da son derece önemlidir. Selçuklularda resmî dilin Farsça olması dolayısıyla edebiyatta çok büyük oranla Farsça kullanılmıştır. Ömer Hayyam, Emir Muizzi, Enveri, Ezraki dönemin ünlü edipleridir.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Mimari

Büyük Selçukluların sanata getirdiği yeniliklerden bazıları; Nizamiye Medreseleriyle medrese mimarisi ilk şeklini almıştır. Büyük avlu yapısı ve girintili duvarlı ile ilk defa medrese camiler yapılmıştır. İsfahan’da bulunan Melikşah tarafından inşa edilen Sultan Melikşah Mescid-i Camisi’nin planı Irak, Türkistan ve İran’da da uygulanmıştır. Üzerlerindeki göz alıcı kumaş süslemeleri ve çini ile kaplı çok köşeli çatılarıyla kümbetler Selçuklu mimarisinin en önemli eserleri olarak bilinirler. Selçuklular, çok uzaktan bile görülebilen silindir şeklinde yükseltilmiş kubbeler ile kubbeli türbe anlayışını ortaya koymuştur. Merv’de bulunan Sultan Sencer Türbesi bu alanda anıtsal bir örnektir.

Yüksek, yivli, ince, silindirik, minare şekli Selçukluların İslam dünyasına bir başka hediyesidir. Selçuklu kabartma heykel sanatının günümüze kadar ulaşan en değerli eseri, Rey’de saray hayatını anlatan stuk bir panodur. Yapılarda pencerelerin sivri kemerler, katlar hâlde sıralanması, mihrabın dikdörtgen ve beş köşeli olması, kubbelerde Türk üçgeni denen tekniğin uygulanması Selçuklu sanatının özellikleri arasında yer almıştır. Selçuklular süsleme, hat, minyatür, kitabe, tezhip, kilim, halı ve çini gibi diğer sanat alanlarında da değerli ürünler ortaya koymuştur.

Büyük Selçuklu Devleti’nde Sanat

1075-1305 yılları arasında Anadolu’da hakim olan Anadolu Selçuklu Devletinin, mimari anlamda Türk İslam Sanatına katkısı şüphesiz tartışılamayacak kadar önemlidir. Mimarinin dışında el sanatlarıyla ile de önemli bir yere sahip olan Selçuklular, Orta Asya’dan gelen halı dokuma geleneğini Anadolu’ya taşıyan ve önemli halıları miras olarak bizlere bırakmış bir devlet konumundadır. Selçuklu’dan günümüze ulaşan halılara baktığımız zaman ise hepsinin kesin bir tarihi olmamakla birlikte 13. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Bugün Türk İslam Eserleri Müzesi’nde ziyaretçiler ile buluşmaktadır.

Halılara bakıldığında zemin rengi olarak Selçuklu’nun gelenekleri sürdürdüğü görülürken, bordür süslemeleri, zemin süslemeleri ve motifler bakımından bazı benzerlikler ve farklılıklar ortaya koymaktadır. Genelde 1,15×2,30 m ölçülerinde küçük ebatlarda olan halıların renk kompozisyonu bakımından sarı kırmızı ve çini sanatında da hatırlanılacağı üzere turkuaz renginin baskın ve yoğun olduğu görülmektedir. Süsleme açısından ise daha çok geometrik bezemenin ağırlık bastığı dikkat çeken bir diğer husustur. Aslında Selçukluların insan ve hayvan figürlerini hem çinilerinde hem mimarisinde usta bir şekilde işlediği görülmektedir. Ancak bunu halılarına yansıtmadığı veya yansıtamadığı söylenebilir.


6. Ünitenin Tüm Konuları: Türklerin İslamiyet’i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri ünitesinin tüm konularını aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.

1. Konu: Türk-İslam Tarihindeki Siyasi Gelişmeler

2. Konu: Türklerin İslamiyet’i Kabulü

3. Konu: İslamiyet’in Türk Devlet ve Toplum Yapısına Etkisi

Türk İslam Dünyasında İlk Edebi Eserler

4. Konu: Oğuzların İslamiyet’i Kabulü

Büyük Selçuklu Devleti (1040-1157)

Büyük Selçuklu Devleti’nin Yıkılışı

5. Konu: Büyük Selçuklu Devleti’nde Yönetim ve Toplum Yapısı

Nizamiye Medreseleri

Büyük Selçuklu Devleti’nde Kültür ve Medeniyet (Şu an bu başlıktasınız!)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.