Osmanlı Tarihi

Zigetvar Seferi Nedenleri, Sonuçları ve Önemi

Zigetvar Seferi nedir? Zigetvar Seferi ve Kuşatması, Osmanlı Devleti’nin 6 Ağustos – 8 Eylül 1566 tarihlerinde Macaristan Krallığı’nın güneyindeki Zigetvar kalesini ele geçirmesi olayıdır.

Bu yazımızda Zigetvar Seferi nedir? Zigetvar Seferi ne zaman, nerede, kimler arasında, nasıl gerçekleşti? Zigetvar Seferinin nedenleri nelerdir? Zigetvar Seferinin sonuçları nelerdir? Zigetvar Seferinin önemi nelerdir? sorularını yanıtladık. Ayrıca Kanuni’nin ölümü hakkında bilgi verdik. Zigetvar’da Kanuni’ye ait olan iç organlar hakkında da bilgi verdik.

Zigetvar Seferi Nedir?

Zigetvar Kuşatması, 6 Ağustos ile 8 Eylül 1966 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Bu seferde Osmanlı Devleti’ne karşı Habsburg Monarşisi, Macaristan Krallığı ve Hırvatistan Krallığı savaşmıştır. Savaş, Macaristan’ın bir şehri olan Zigetvar’da gerçekleşmiştir. Kuşatma, 1 ay sürmüş ve Zigetvar şehrinin fethedilmesi ile son bulmuştur. Zigetvar şehrinin tam anlamıyla fethedilmesi ise Zigetvar Kalesi’nin düşmesi ile sağlanmıştır. Zigetvar şehri, çevresi su dolu hendekleri le sarılmış bir kale, şehrin eski kısmı ve sonradan eklenen yeni kısmından oluşmaktaydı. Yaklaşık dört hafta süren kuşatma, iki tarafın da fazlaca asker kaybetmesine sebep olmuştur.

Osmanlı ordusu, şehri saran hendekleri boşaltma yoluna başvurmuş ve önce şehrin eski bölümünü, sonra ise yeni bölümünü fethetmiştir. En büyük ve uzun süreli çatışmalar Zigetvar Kalesi’nde yaşanmıştır. Günlerce süren direniş, Osmanlı ordusu tarafından açılan yer altı geçitlerine yerleştirilen patlayıcıların ateşe verilmesi ve kalenin savunma hattına ciddi zarar vermesi sonucunda sonlanmıştır. Kalede bulunan ordu komutanı, yakalanmış ve esir alınmıştır. Zigetvar Kalesi’nin fethi, Zigetvar Savaşı’nın sonunu getirmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun galip gelmesine sebep olmuştur.

Zigetvar Kalesi Nerede?
Günümüzde Zigetvar Kalesi (Macaristan)

Zigetvar Seferi Nedenleri Nelerdir?

Mohaç Meydan Muharebesi sonucunda Avusturya, Macaristan ve Habsburg İmparatorluğu arasında bazı antlaşmalar imzalanmıştır. Antlaşmanın hükümlerine uymayan Avusturya Kralı Ferdinand, üst üste iki yıl boyunca vergilerini ödememiştir. Bu durum iki devlet arasındaki ilişkilerin gerilmesine sebep olmuştur. 16. yüzyılın başlarında Avusturya Devleti’nin Osmanlı topraklarına dahil olan Macar bölgesine devamlı saldırılarda bulunmuştur. Bu durum karşısında Kanuni Sultan Süleyman, Avusturya’ya göz dağı vererek Osmanlı Devleti’nin gücünü göstermek istemiştir.

Bu dönemde düşman devletler tarafından Kanuni Sultan Süleyman’ın çok yaşlandığı ve güçten düştüğü gibi söylentiler yayılmaktaydı. Bu söylentiler Osmanlı İmparatorluğu’nun bilinirliğini kötü etkilemekteydiler. Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar Seferi’ni düzenleyerek bu söylentilere son vermek istemiş, hala güçlü ve sağlıklı olduğunu, yaşının yetmiş iki olmasına rağmen iktidarda önemli bir pozisyona sahip olduğunu kanıtlamayı hedeflemiştir. Zigetvar Seferi’nin düzenlenmesinin bir sebebi ise bu seferden önce en son Malta bozgununun yaşanmış olmasıdır. Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar şehrine başarılı bir sefer düzenleyerek bu bozgundan kaynaklanan utanç verici izleri silmek, Osmanlı Devleti’nin repütasyonunu eski haline getirmek istemiştir.

Zigetvar Seferi Sonuçları Nelerdir?

Zigetvar Seferi zafer ile tamamlanmış ve Zigetvar Kalesi, Zigetvar Şehri ile birlikte fethedilerek Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. Bu sefer sonucunda düşman devletler, Osmanlı Devleti’nin hala toprak alabileceğini ve fetihler düzenleyebileceğini görmüşlerdir. Bu galibiyet sayesinde Malta bozgununun da izleri biraz olsun silinebilmiştir. Zigetvar seferinin Osmanlı Devleti açısından en büyük sonucu, kuşkusuz Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümü olmuştur. Sefer sırasında 72 yaşında ve oldukça hasta olan Kanuni Sultan Suleyman, hücumlar esnasında hayata gözlerini yummuştur.

Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatı üzerine oğlu II. Selim tahta geçmiştir. II. Selim, Avusturya ile antlaşmalar yaparak geçici olarak barışı sağlamıştır. III. Murat dönemine kadar süren barış ortamı, bu devirde yeniden başlayan çatışmalar ve anlaşmazlıklar ile son bulmuştur. Zigetvar Seferi sonucunda birçok Avusturyalı ve Macar yönetici ele geçirilmiş, önemli bir komutan olan ve Zigetvar Kalesi’nin savunmasında büyük rol oynayan Zirinyi Mikloş esir alınarak idam edilmiştir. Sefer sonucunda Osmanlı Devleti’nin himayesine geçen Zigetvar şehri ve çevresi sancak merkezi haline getirilmiş, başına ise İskender Bey getirilmiştir.

Zigetvar Seferi Önemi Nedir?

Zigetvar Seferi’ni Osmanlı Devleti açısından önemli kılan en büyük sebep, Kanuni Sultan Süleyman’ın bu seferde vefat etmiş ve şehitlik mertebesine ulaşmış olmasıdır. Hayatının önemli bir kısmını savaşlar ve seferlerde geçirmiş olan Kanuni Sultan Süleyman, kaynaklara göre çatışmaların sonuçlanmasına bir gün kala hayata gözlerini yummuştur. Zigetvar Seferi’ni önemli kılan bir diğer sebep ise Avrupa ülkelerine Osmanlı Devleti’nin hala ayakta olduğunu göstermiş olmasıdır. Bu sefer yapılana kadar birtakım devletler tarafından Osmanlı Devleti küçümseniyor, artık eski gücüne sahip olmadığı ve bir daha o şanlı dönemi yaşayamayacağı söyleniyordu. Bu söylentiler Malta adasında yaşanan bozgun ile güçlenmişti. Zigetvar Seferi’nin kazanılması ve bölgenin kontrol altına alınması, dış politika açısından olumlu sonuçlar vermiştir. Osmanlı Devleti’nin uluslararası gücünü artıran bu seferin halk üzerinde hem üzüntü hem de sevinç yarattığı savunulabilir. Bu sefer sayesinde Avusturya ile yaşanan vergi sorunları geçici olarak çözülmüştür. Osmanlı Devleti tarafından bu savaşın ardından görülen en büyük değişiklik, devletin başındaki kişinin değişmesi olmuştur.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Son Seferi ve Ölümü

Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar Seferi başladığında oldukça hastaydı. Yakınlarına göre zor yürüyor, az konuşuyordu. Seferin ilk haftalarında yaşanan olumsuzluklar, onu fazlasıyla üzmüş ve yıpratmıştı. Artık ne yürüyebiliyor, ne de konuşabiliyordu, komaya girmişti. Seferin bitimine bir gün kala, 6 Eylül’ü 7 Eylül’e bağlayan gece hayata veda etti. Kanuni Sultan Süleyman, 46 yıl süren hükümdarlığının sonuna gelmiş olan Kanuni Sultan Süleyman, en uzun süre tahtta kalan Osmanlı padişahı ünvanının sahibi olmuştu. Oldukça hareketli ve zor bir yaşam süren Kanuni Sultan Süleyman, padişah olduğu süre boyunca 13 sefere çıkmış, hayatının yaklaşık 10 yılını İstabul dışında seferlerde geçirmişti.

Kanuni Sultan Süleyman, döneminde toprakların en fazla genişlediği padişah olarak da akıllara kazınacaktı. Ordunun motivasyonunu korumak amacıyla Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümü neredeyse 50 gün boyunca bir sır gibi saklandı. Böyle bir haberin yayılması hem fethin boşa çıkmasına, hem de düşmanın cesaretlenmesine sebep olabilirdi. Haberin gizlendiği süre boyunca Kanuni Sultan Süleyman adına konuşmalar yapıldı, emirler verildi. Padişahın katılacak olduğu planlar ise çok hasta olduğu gerekçesiyle iptal edildi. Padişahın naaşı güvenli topraklara getirildiğinde halka haber verildi, cenazesi yapıldı, II. Selim tahta geçti, ve bir devrin sonuna gelindi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın İç Organları Nereye Gömüldü?

Sefer sırasında Kanuni Sultan Süleyman’ın ölüm haberi büyük bir sır olarak saklandı. Bu şartlarda en büyük problem, padişahın vücudunun nasıl saklanacağıydı. Cenazenin koku yaymasını veya zarar görmesini engelleyecek yöntem mumyalama idi. Bu yöntemin İslamiyette yasak olması durumu zor hale getiriyordu. Zorunlu durumlarda bir tür mumyalamaya İslam tarafından izin verilmekteydi. Bu yönteme Tanhit adı verilmekteydi ve en iyi bilinen örneği ise Kanuni Sultan Süleyman’ın vücudu üzerinde uygulanmasıdır. Kanuni Sultan Süleyman’ın vücudundan organları çıkarılmış ve bölgeye gömülmüştür. Vücudu ise kokulu sularla yıkanmış, tüm sıvıları boşaltıldıktan sonra gül suyu ve öd ağacı özü içeren bir sıvı ile doldurulmuştu. Kanuni Sultan Süleyman’ın organlarının üzerine yıllar sonra oğlu padişah II. Selim tarafından bir türbe yaptırılmıştır. Osmanlı Devleti’nin bu topraklardan çekilmesinin ardından türbe yıkılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın kalbi ve iç organlarının nereye götürüldüğü bilinememekle birlikte, birtakım kişiler tarafından bir Macar kilisesine gömüldüğü savunulmaktadır.

Not: Bu konuyla ilgili olarak I. Viyana Kuşatması Nedenleri, Sonuçları ve Önemi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.