Mısır’da Kediler Neden Kutsaldı? Tarihte Kedi Kültürü
Geçmişten bugüne kadar yanımızda olan kedilerin hem şimdiki hayatımızda hem de geçmişte yaşayan insanların hayatında yerleri büyük olmuştur. Evlerimizde çocuğumuz gibi baktığımız kediler, eskiden çeşit çeşit kültürlerde kutsal görülmüş, onlara büyük önem verilmiştir. Hindistan, Çin, Japonya, Yunanistan, Roma İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu, Mısır gibi yerlerde kedilere özel bir önem verilmiştir. Mısır için ise apayrı bir anlam taşıyan kediler, bu yazının konusudur. Ayrıca tarihte kedi kültürü konusunu da bu yazımızda inceledik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Tarihte Kedi Kültürü
Kedilerin Mısır kültüründeki yerlerinden bahsetmeden önce bir de kedilerin değişik kültürlerdeki yerlerinden bahsetmek isteriz. Kediler; Hindistan, Çin, Japon, Yunan, Pers ve Mısır kültürlerinde önemli yere sahip olmaktadırlar.
İlk olarak ekinlere gelen böcekler, fareler, yılanlar ve başka hayvanları avlamakla başlayan kediler giderek insanlara yaklaşmıştır ve Mısırlılarla ilk karşılaşmalarının da böyle olduğu düşünülmektedir. Mısırlılar kedilere onları mumyalayacak ve arkalarından yas tutacak kadar değer vermiş ve onlara zarar vermenin ya da öldürmenin cezası çok ağır olmuştur. Onların davranışlarını tanrıların davranışlarıyla özleştirip onlara tanrısal anlamlar yüklemişlerdir. Annelik içgüdüleri, miyavlamaları, koruma ve korunma davranışları Mısırlıları derinden etkilemiş, bu davranışlar tanrıların davranışları diye düşünmüşlerdir. Bastet ve Sekmeth gibi tanrıçaların ilk aslana daha sonra ise kediye dönüşmeleri gibi mitlerin Mısır mitolojisinde yer alması ise tanrıçalarla kedilerin ilişkilendirilmesinin güzel örnekleri olmaktadır.
Hint Kültüründe Kedi
Hindistan’ın iki önemli destanlarından olan Mahabbaharata ve Ramayana’da kedilere rastlamaktayız. Mahabbaharata’da bir kedi ile bir fare birbirlerine ölümden kaçarken yardım etmiş, Ramayana’da ise Tanrı İndra güzel bir hizmetçi olan Ahalya’yı baştan çıkardıktan sonra bir kedi kılığına girip Ahalya’yı kocasından kaçırmıştır. İnsanları fareler, yılanlar ve diğer canlılardan koruyan kediler, Hindistan’da sadece insanların ekinlerini koruyan bir hayvandan çok daha fazlası olarak görülmüştür.
Pers Kültüründe Kedi
Pers kültüründe, kediler sihirli bir biçimde yaratılmış canlılar olarak görülmektedir. Bir hırsız çetesinden bir sihirbazı kurtaran Pers kahramanı Rustum, ona misafirperver davranıp çadırını ve yemeğini paylaşmıştır. Sihirbaz ona bu iyiliği karşılığında ne istediğini sormuş ve Rustum zaten istediği her şeye sahip olduğunu söylemiştir. Gökyüzündeki yıldızlar, yanındaki ateşin verdiği sıcaklık ve duman kokusu zaten sahip olduğu şeylermiş. Bunun üzerine sihirbaz, bütün bu malzemeleri almış ve ellerinde birleştirip üflemiştir. Bunun sonucunda da ortaya küçük gri bir kedi yavrusu ortaya çıkmıştır.
Çin Kültüründe Kedi
Antik bir Çin mitine göre, tanrılar kedileri dünyaya göz kulak olmaları ve yarattıkları şeyleri denetlemeleri için görevlendirmiş, ve de iletişim kurabilmek için onlara konuşma yetisi vermişlerdir. Ancak, kediler vişne ağaçlarının altında uyuyup düşen yapraklarla oynamayı dünyayı denetlemekten daha ilginç bulmuşlardır. Üç kere kontrole gelen tanrılar her seferde onları ya uyurken ya da oynarken bulduklarında hayal kırıklığına uğramışlardır. Üçüncü seferki ziyaretlerinde nihayet kediler bu işi yapmak istemediklerini söylemişler ve konuşma yetileri onlardan alınıp insanlara verilmiştir. Fakat, insanların tanrıların sözlerini anlayacak kapasitede olmadıkları anlaşılınca zamanı kontrol etme ve düzeni sağlama görevi yine kedilere kalmıştır. Belki de bu nedenle Çin’de bir kedinin gözüne bakılınca zamanı söyleyebileceği inancı mevcut bulunmaktadır.
Yunan Kültüründe Kedi
Bir Yunan mitine göre ise, Zeus prenses Alcmene’yi baştan çıkarmış ve Alcmene Heracles’e hamile kalmıştır. Zeus’un eşi Hera ise Alcmene’yi öldürmeye prensesin hizmetçisi olan Galinthius’un yardımıyla teşebbüs etmiştir. Daha sonra ise Galinthius’u bir kediye dönüştürüp Hecate’ye hizmet etmesi için yeraltına göndermiştir. Bu nedenle de Antik Yunan kültüründe kediler büyü, karanlık ve yeraltıyla ilişkilendirilmiş ve öbür kültürlerdekinin aksine iyilik, tanrı gibi görülme, mutluluk yerine kötü kavramlarla bağdaştırılmıştır.
Eski Mısır’da Kedi Kültürü
Her insanın olmasa da birçok insanın kalbini çalmış olan kediler, günümüzde ilgi gördüğü gibi birçok kültürde eski zamanlardan beri önemli bir yere sahiptir. Bu birçok kültür arasında içinde en çok kedilere rastladıklarımızdan biri de Mısır kültürüdür. Mısır’da birçok hayvana önem verilmiştir ama kedi bunlardan en çok göze çarpanı olup birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Mısır’da kedilerin önemli olduğunu ve Mısırlılar için özel bir öneme sahip olduklarını filmlerde, gezdiğiniz müzelerde, kitaplarda sıkça görmekteyiz. Mısırlılara eşlik eden bu asil hayvanlar, onlar tarafından birçok figürde de resmedilmiştir.
Peki bu hayvana verilen bu önem gerçekte de bu kadar fazla mı? Gerçekte de böyleyse kediler Mısır’da neden bu kadar sevilmiş ve Mısır’da kendilerine nasıl böyle bir yer bulabilmişlerdir? Mısırlıların kedilere olan ilgilerini nerelerde görüyoruz? Bu gibi soruları yanıtlamaya çalışacağımız bu yazıda ilk olarak kedilerin Mısır’a gelişinden, daha sonra ise Mısır’daki yer ve önemlerinden bahsettikten sonra son olarak Mısır’da önem verilen diğer hayvanlardan bahsedeceğiz.
Kedilerin Anavatanı Mısır Mı?
Geçirdiğimiz son yılları kapsayan 9000 yıllık genetik bir araştırma, kedilerin nasıl yaşamımıza bu kadar entegre olduklarını ve insanların içindeki yerlerini nasıl aldıklarını anlamamıza büyük bir fayda sağlıyor. Bu araştırmaya göre, kedilerin insanların yaşamına attıkları ilk adım insan yerleşimlerinde besin kaynaklarının bolluğunu fark edip orada yaşayan başka türlü hayvanların yerine geçmeleriydi. Sansar gibi hayvanların yerlerini almaları ise, avlanma teknikleri ve insanlara dostça davranmalarına bağlanıyor. Bu dostça davranma davranışlarının da Antik Mısır’daki insanlar ile gelişme gösterdiği düşünülüyor. Farklı dönemlerden 200 evcil kedinin DNA’ları incelenerek yapılan bir araştırmada ise bu kedilerin genlerinin Mısır ve Yakındoğu bölgeleriyle olan ilişkisi gösterildi.
İnsanların yiyeceklerinin bolluğuna gelen fare ve kemirgenlerin kedileri çekmesi sebebiyle kedilerin insanların yanına gitmiş olabilecekleri düşünülüyor. Bu küçük adım daha sonra insanlarla kediler arasındaki bağı tetikleyen bir büyük adıma dönüşmüş olmuştur. Kedilerin en az 6500 yıl önce Mısır ve Yakındoğu yakınlarında evcilleştirildikleri ya da evcilleştirilmiş olmasalar da en azından insanların yanında yaşam sürmeye başladıkları düşünülüyor. Yani, günümüzdeki kedilerin çoğunun Mısır’a ve Asya’nın güneybatısına dayanan bir soya sahip olduğu düşünülüyor.
Eski Mısırlılar ve Kediler
Kedilere büyük önem veren Mısırlıların bolca tarım alanları olduğu ve tahıl ürettikleri bilinmektedir. Bu tahıllara gelen böcek, fare ve benzeri hayvanları da dolayısıyla sevmiyorlardı. Onlara bu sorunlarında yardımcı olan ise kedilerdi. Kedilerle tanışmalarından sonra onlara duydukları saygı zamanla arttı ve onlara tapınaklar, heykeller yapma ve tanrılaştırmaya kadar gitti. Hatta ve hatta kedileri öldürmenin cezası olarak kediyi ya da kedileri öldüren insanın da öldürülmesine vardı. Mısır ve Roma İmparatorluğu’nun arasındaki ilişkinin iyi olduğu zamanlarda, Romalı bir kişi tarafından yanlışlıkla öldürülen bir kedi yüzünden o kişi lince uğramış ve bu olay büyüyüp iki uygarlık arasında küçük bir krize neden olmuştur.
Ayrıca, kediler Mısırlı rahipler tarafından sonsuzluğun simgesi olarak görülmüştür. Bunun sebebi ise uyuyan kedilerin kuyruklarının başlarına değmesi ve ortaya çıkan şeklin Mısırlı rahipler tarafından sonsuzluğun şekli olarak görülmesidir. Mısırlı kadınlar tarafından da özenilen bu hayvan doğurganlıkla ve cinsellik ile ilişkilendirilmiştir. Daha sonra ise anne olmak, koruma, yağmur ve sevgi gibi kavramlar ile kediler arasında bağlantılar kurulmuştur.
Eski Mısır’da Kedilerin Önemi
Kediler Mısırlılar tarafından sevildiği için mumyalamaya layık görülmüş ve Mısırlılar onlar için mezarlar dahi yapmışlardır. Hatta ve hatta, ölen kedilerinin ardından yas tutmak amacıyla ölen kedinin tüm ailesinin kaşları kazıtılırdı. Bu olayların dışında kedilerin Mısırlılar için ne kadar önemli olduklarını, Mısırlıların kedilere nasıl anlam yüklediklerini ve tanrılarla nasıl bağdaştırdıklarını anlamamız kediler ve Mısırlılar arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı olacaktır diye düşünüyoruz. Mısırlılar, kedileri Tanrıça Bastet adlı kafası kedi vücudu insan olan bir tanrıçayla ilişkilendirdiler. Bu tanrıça, mutluluğun, müziğin ve güzel dansların tanrıçası olarak bilinirdi.
Bir mite göre, Mısırlılar evdeki kediler miyavlamaya başladıklarında bu miyavlamaların onlara tanrıçadan bir armağan olan neşeyi getirdiklerine inanıyorlarmış. Mısır Mitolojisinde Bastet’in ebeveynleri Ra ve İsis’tir. Bir öyküye göre, bir gün Bastet babası Ra’ya sinirlenip evden kaçmış ve bir aslan haline gelmiştir. Aradan biraz zaman geçince babası kızını affetmiş ve eve geri gelmesini istemiştir. Bastet, hala kızgın bir şekilde Nil Nehri’ne girmiş, kediye dönüşmüş ve bir kayığa binerek uzaklaşıp başka bir yerde tanrıçalığına devam etmiştir.
Eski Mısırlılar Kedileri Neden Çok Seviyordu?
Mısırlılarca Güneş Tanrısı olan Ra, anlatılana göre insanlığa çok öfkelendi ve onların akıllarını başlarına almalarını sağlamak için kızı Sekmeth’i yolladı. Bir aslan başına sahip olan Sekmeth babasının isteğini yerine getirerek insanlardan kanlı bir intikam aldı. Fakat, uzun bir süre geçmeden Ra hata yaptığını anladı. Vahşi kızını yatıştırmaya çalışan Ra, ona kırmızı bira verdi ve kan arzusunu geçirmeye çalıştı. Ra’nın verdiği birada uyutucu özellik bulunması nedeniyle kızı Sekmeth uykuya daldı. Sonunda yatışan vahşi aslan kız uykuya direnemeyip uyudu ve barışçıl bir kediye dönüştü. Bu metin, Mısır’da kedilere verilen önemi anlamak için iyi bir efsane örneğidir.
Bundan bir önceki paragrafta bahsedilen Bastet’in hikayesinde olduğu gibi bu mitte de ilk olarak bir tanrıçanın aslana, sonraysa aslandan kediye dönüşümü gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, Mısırlılarca kedilerin bu kadar sevilmesinin nedeni bir tanrıçanın kediye dönüşmesi, yani kedilerin aslında tanrılarla ilişkilendirilip tanrı olarak görülmesi miydi? Mısırlıların onları tanrı olarak görüp kedilere taptıkları doğru kabul edilebilir mi?
Eski Mısır’da Kediler Neden Kutsaldı?
Mısırlıların kedilere taptıkları ve onları tanrıları olarak gördükleri günümüzde yaygın olan bir inanıştır. Fakat, bir araştırmacıya göre, kedilerin Mısırlılar tarafından tapıldığını düşünmek doğru değil. Mısırlıların kedileri dikkatle gözlemlemeleri sebebiyle Mısırlılar ve kediler arasındaki ilahi ilişki ortaya çıktı. Kedilerin yaptıkları doğal olan yavrularına bakma, yaşadıkları bölgeyi başka canlılardan koruma gibi içgüdüsel davranışlar Mısırlılar’a göre bir tanrı ya da tanrıçanın sahip olabileceği tarzdan davranışlardı. Yani, onları tanrı olarak değil ama tanrıların yaptıkları davranışlara sahip olarak görüyorlar, belki de tanrıların yeryüzüne bir yansıması olduklarını düşündükleri için bu kadar çok seviyor ve saygı duyuyorlardı. Mısırlıların kedilere olan sevgisinin günümüze yansımasına bazı örnekler:
1. Mısır’ın başkenti olan Kahire’nin güneyinde bulunan Saqqara, içinden çok fazla kedi mumyası, altın kaplı bazı kedi heykelleri ve kedi tanrı Bastet’in bronzdan yapılma heykeli çıkan mezarlara sahiplik yapıyor.
2. Mısır Tarihi Eserler Bakanı olan Halid-El Hanani’nin söylediğine göre, 6000 yıllık ve daha da eski birtakım mezarlardan üçü kedi mezarıydı.
Mısır’da Kediler Dışında Önem Verilen Hayvanlar
Mısır’da kedilerin çok önemli bir yeri olduğunu bilmekteyiz, peki kedilerin dışında önem verilen hayvanlar nelerdi? Bu paragrafta onlardan bahsediyor olacağız. Kediler dışında timsahlar, bok böcekleri, bazı kuş türleri, koçlar, köpekler, fareler ve babunlar Mısır’daki önemli hayvanlardandı. Kedilerin mumyaları ve mezarları olduğu gibi, bu hayvanların da mumyaları ve mezarları bulunmaktadır. Bu hayvanlardan bazılarına günümüzde olduğu gibi evcil hayvan olarak bakılmış, bazıları ise tapınaklarda tanrılara kurban vermek için kullanılmıştır. Her ne kadar kediler kadar popüler olmasalar da bu hayvanlar da Mısır’da önem görmüş ve Mısırlılar tarafından ilgi görmüşlerdir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Savaşlarda Kullanılan Hayvanlar ve Özellikleri başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.