Dünya Tarihi

İtalya ve ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na Girişi

Bu yazımızda İtalya ve ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na girişi hakkında neden sonuç ilişkisi içinde ayrıntılı bilgilere yer verdik.

Bu yazımızda İtalya ve ABD 1. Dünya Savaşı’na ne zaman ne için ve nasıl girmiştir? sorusunu yanıtladık. 1. Dünya Savaşı’nda İtalya’nın diplomasi politikası ve 1. Dünya Savaşı’na katılması hakkında bilgi verdik. İtalya ve ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na girişi;

İtalya’nın Birinci Dünya Savaşı’na Girişi

İtalya, Osmanlı Devleti’nin ardından savaşa katılan ikinci tarafsız devlet olarak bilinmektedir. Avusturya’nın Sırbistan’a savaş ilan etmesi sonucunda, Almanya ve Avusturya itilaf devletleri ile savaşa katılırken İtalya ise 3 Ağustos’ta tarafsızlığını ilan etmiştir. Aslına bakılırsa, İtalya’nın asıl amacı kendisine daha çok toprak vermeyi vadeden devlet yahut taraf ile savaşa katılmaktı. Bu nedenle İtalya, ilk savaşa katılma girişimini itilaf devletleri tarafına gerçekleştirdi. İtalya’nın savaş sonucunda toprak istemesi ile birlikte itilaf devletleri, İtalya’ya Trieste, Trentino ve Arnavutluk- Valona topraklarını teklif etti. Durumdan çok müteşekkir olan İtalya, itilaf devletlerinin tarafında yer almayı kabul etti ancak bir şartı daha vardı. Bu da askeri yardım sağlamalarıydı. Bu isteğinin üzerine itilaf devletleri İtalya ile görüşmeyi kesti.

İtalya ve ABD'nin Birinci Dünya Savaşı'na Girişi
İtalya’da Savaş Yanlısı Bir Gösteri (Bologna, 1914)

Bunun üzerine İtalya Avusturya ile anlaşmak istedi. Almaya da İtalya’nın Avusturya ile anlaşmasını destekledi ve görüşmeleri için aracı oldu. Avusturya İtalya’ya, Güney Tirol, Gradisca, Trentino ve Izonzo nehrinin Batısında bulunan toprakları ayrıca Arnavutluk, Valonya ve Adriyatik adalarını vermeyi kabul etti. Ancak toprakları savaştan sonra vermek şartıyla anlaşmayı sundu. İtalya ise toprakları savaşın sonlanmasını beklemeden, hemen istediği için görüşmeyi kestiler ve anlaşma kabul edilmedi. Ancak 1915’te Londra’da İtilaf Devletleri ile yapılan anlaşma sonucunda İtalya, İtilaf Devletleri ile cepheye katıldı. Bunun sebebi 1915 Mart ayının ortalarından itibaren müttefiklerin, Çanakkale’ye cephe açmak istemesiydi. İtalya ile İngiltere, Fransa ve Rusya arasında 26 Nisan 1915 de Londra’da imzalanan anlaşmaya göre, Tirol’lerin bir kısmı, Trieste ile Istirya, Arnavutlukta Valona ile Saseno adası, Dalmaçya adalarının bir kısmını ve On iki Ada, İtalya’ya geçiyordu. Bunun yanında Antalya da İtalya’ya verilecekti.

Bunun üzerine 20 Mayıs 1915 yılında Avusturya’ya İtalya savaş ilan etti. 1915 yılının Ağustos ayında da Almanya ve Osmanlı Devleti’ne de savaş ilan etmiştir. Ancak 1916 yılının Nisan ayına gelindiğinde, yapılan anlaşmalarda anlaşmazlık yaşanmıştır. Nisan ayında gerçekleştirilen, Rusya, İngiltere, Fransa arasında yapılan anlaşma, İtalya’ya haber verilmeden yapılmıştır. Bunun üzerine İtalya’ya Osmanlı Devleti’nin topraklarını bölüşmek için fikir alışverişi yapacaklarını söylemişlerdi. Bu olaylar gerçekleşirken İtalya Orta Doğuda gerçekleştirilen faaliyetleri kıskanıyordu. İzmir çevresi, Antalya, Mersin’e sahip olmak istiyordu. Ancak Fransa bu duruma sıcak bakmadı. Bunun üzerine Jean de Maurinne’de görüşme yapılmıştır. Görüşmenin sonucunda Mersin haricinde Antalya, Konya, Aydın ve İzmir bölgelerinin İtalya’ya verilmesine karar kılındı. Ancak anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Rusya’nın da onayı gerekiyordu. Rusya’nın o zamanki geçici hükümeti iktidardan düşene kadar bu durumu onaylamadı. Bu da İtalya ile müttefiklerin arasının bozulmasına sebebiyet verdi.

ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na Girişi

Amerika Birleşik Devletleri başkanı Woodrow Wilson, “tarafsızlık” siyaseti belirlemiştir. Savaşa tarafsız olarak katılmıştır. Fakat, Fransa’nın işgali ve tarafsız Belçika’ya Alman askerlerin girmesi sonucunda Amerika Birleşik Devletleri, itilaf Devletleri’nden yana bir kamuoyu oluşturdu. Bilhassa, savaş devam ederken Amerika Fransa ile ticari ilişkiler içerisindeydi. Fransa’ya askeri malzeme satıyordu. Ancak Almanya bu ticaretin önüne geçmek istiyordu. Bu ticaretin önüne geçmek içinse denizaltılar ile birkaç Amerikan gemisini batırdı. Bu olayın üzerine Amerika Birleşik Devletleri, İtilaf Devletleri’nin yanında savaşa girdi. 1918 yılında Amerika savaşa katıldı ve İtilaf Devletleri’nin gücü arttı. Ancak Amerika, teknik açıdan İtilaf Devletleri’nin bir parçası değildi. Bunun yanında Amerika’nın askeri gücü fazla değildi. Bunun sebebi ise Amerikan askerlerin deneyimsiz ve yeteneksizdi. Bu durumdan yakınan İtilaf Devletleri ise Amerika’nın birliklerinin İngiliz ve Fransız kuvvetleri için ayrıca bir yedek kuvvet haline gelmesini istediler. 8 Ocak 1918 tarihinde yapılan kongrede Amerika Birleşik Devleti’nin başkanı Wilson, barışı desteklemek adına Wilson Prensipleri‘ni açıkladı.

Wilson İlkeleri

1. Savaşın sonucunda kazanan taraflar kaybeden taraflardan toprak almayacak, alamayacaktır.
2. Gizli antlaşmalar yasaklanmıştır ve barış antlaşmalarının açık yapılmasına karar verilmiştir.
3. Milletler Cemiyeti adı verilen ve uluslararası sorunları çözmek adına kurulan bir cemiyet açılacaktır.
4. Egemenlik hakkı, Osmanlı Devleti’nde Türklerin çoğunluk olarak bulunduğu bölgelerde kesin olarak tanınacaktır.
5. Silahlanma ve askeri güçlerin arttırılması adına gerçekleştirilen rekabete son verilecektir.
6. Bazı azınlıkların (Osmanlı Devleti’nin topraklarında bulunan) çoğunluk, sayısal üstünlük kurduğu yerlerde bağımsız devlet kurma şansı tanımaktadır.
7. Boğazların kullanımı ve geçişi Dünya Devletleri’ne açık olacaktır.

Ancak bu Wilson ilkeleri başarıya ulaşamamıştır. Bunun sebebi ise Fransızlar, İtalyanlar ve İngilizler bu ilkelerin kendilerine ters düştüğünü ve çıkarlarına uymadığını düşünmüşlerdir. Bunun bir sonucu olarak ise gizli antlaşmalara konu ne olursa olsun devam etmişlerdir. Hatta ve hatta Amerika Birleşik Devletleri’ne ters düşmemeye çalışırken işgallerini gizlemek istediler. Bunu sağlamak için de mandacılık rejimini ortaya atmışlardır. Anlaşmaların reddedilmesinin ardından Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerginlik arttı. Pek çok kayıp verilen savaşların üzerine cephe çizgileri bozulmaya başladığında 6 Ekim’de Almanya’nın başına geçen yeni başkan Baden prensi Max, Amerika Birleşik Devleti başkanı Wilson’a, Wilson ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirilmesini arzuladığı minik bir ateşkes isteği gönderdi. Bu olayın üzerine birkaç haberleşme gerçekleşti. Wilson’un yoğun ısrarları üzerine Amerika ve İtilaf Devletleri’nin Almanya’da var olan askeri diktatörlük sebebi ile ateşkes görüşmesi yapılamayacağına karar verildi.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Birinci Dünya Savaşı Nasıl Başlamıştır? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.