Tarihteki En İlginç Savaşlar – Çok Tuhaf ve Saçma Savaşlar
Tarihte birbirinden ilginç olan ve yaşanmış savaşlar vardır. Tarihe adını değişik savaşlar diye kazımış olan ve halen de adından bahsettiren ilginç savaşlar olan Meşe Kova Savaşı, Paraguay Savaşı, Şebeş Muharebesi ve 335 Yıl Savaşı gerçekten de çok enteresan nedenlerle ortaya çıkmış ve çok değişik şekillerde sonuçlanmışlardır. Çoğunda hiç uğruna binlerce insan ölmüş ve gereksiz harcamalara gidilmiştir. Meşe Kova Savaşı, Paraguay Savaşı ve Şebeş Muharebesi’nin detayları nelerdir ve niçin gerçekleşmişlerdir?
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Tarihteki En İlginç Savaşlar – Tuhaf ve Saçma Savaşlar
Tarih boyunca, dünyada sayısız savaş yaşanmıştır. İnsanoğlu var olduğu sürece çatışmalar yaşanmış kimileri çabuk biterken kimileri de daha da büyüyüp savaşlara dönüşmüşlerdir. Bu savaşların hepsi birbirinden farklı dönemlerde ve farklı nedenler sonucu gerçekleşmiştir. Sebepler genellikle para, doğal kaynak, şan, onur, toprak, din vb. gibi ekonomik, milli, siyasi ve dini sebeplerdir. Fakat bazı savaşlar öyle ilginçtir ki kiminde bir taraf düşmanını karıştırıp kendi birliklerini öldürmüş, kiminde bir kişinin yanlış kararları o ülkeyi harap duruma düşürmüş, kiminde savaşın nedeni sadece bir kova olmuş, kiminde de savaş yüzyıllar sürmüştür. Bu değişik ve enteresan savaşlarda her ne kadar bir taraf, diğer tarafa göre karlı çıksa da iki tarafta da bir hiç uğruna kayıplar yaşanmış ya da gereksiz yere harcamalara girilmiştir yine de herkes tarihi unutup aynı hatalara yıllar sonra yine düşmüştür. Bu savaşlardan en dikkat çeken dördü: Meşe Kova Savaşı, Paraguay Savaşı, Şebeş Muharebesi ve 335 Yıl Savaşı’dır. İşte tarihteki en ilginç savaşlar;
Meşe Kova Savaşı Hakkında Bilgi
Tarihteki ilginç savaşlar konusunda ilk olarak ele alacağımız Kova Savaşı 1325 yılında İtalya’nın kuzeyinde bulunan Bologna ve Modena adlı iki, birbirine düşman şehir arasında gerçekleşmiştir. Bu iki şehir aslında Kutsal Roma İmparatorluğunun, 1176 da bölgeyi Papa’nın kuvvetlerini yenerek ele geçirmesinden beri aynı ülkeye bağlı iki şehirdir. Fakat, süreç içinde Modena Kutsal Roma İmparatorluğu yanlısı olurken, Bologna Papa’nın takımını benimsemiştir. Bu ideolojik görüş ayrılığı iki şehir arasında yüzyıllar sürecek olan bir anlaşmazlığa yol açmıştır. İki taraf da 1325 yılına kadar birbirine kin beslemiş fakat ne kadar isteseler de savaşacak bir neden bulamamıştır. Bu süreç zarfında birbirlerinin evlerini yıkmışlar ve birbirlerinin tarlalarını yakmışlardır. Fakat hiçbir yere varamamışlardır. Aksine 1300’lü yıllara gelindiğinde sınırdaki çatışmalar iyicene kuvvetlenmiştir, şiddetin derecesi de artmıştır.
Meşe Kova Savaşı Nedenleri
1325 yılında bir gün, sıkılan bir grup Modenalı asker Bologna’nın merkezine gitmeye karar vermişlerdir ve bu karar aslında iki şehir için de çok büyük kayıplara neden olacak bir savaşın tohumlarını oluşturmuştur. Modenalı askerler Bologna şehir merkezini gizlice gezerken dikkatlerini, bir kuyudaki, meşeden yapılmış bir kova çekmiştir. Ardından o kovayı alıp Modena’ya götürmüşlerdir. Olaydan, Bologna’yı aşağılayarak bahseden Modenalılar, Bolognalıları kızdırmıştır. Bunun üzerine Bolognalılar bunun bir savaş nedeni olduğunu ileri sürerek 32.000 kişilik bir ordu toplamıştır. Bu orduyla Modena’nın tamamını ele geçirip Modenalıların, kendi kuyularından çaldıkları kovayı geri getirmeyi planlamışlardır. Şaşkına dönen Modenalılarsa ancak 7.000 kişilik bir ordu toplayabilmişlerdir.
Meşe Kova Savaşı Sonuçları
Karşılıklı birlikler arasında Kova Savaşı’nın tek meydan muharebesi olan Zappolino Muharebesi gerçekleşmiştir. Birkaç saat süren savaşın sonucunda şaşırtıcı bir şekilde savaşı, sayıca üstün olan Bolognalılar değil de Modenalılar kazanmıştır. İki taraf toplamda 2000 zayiat vermiştir. Yani bir kova uğruna 2000 kişi yaşamını yitirmiştir. Bir daha da Bolognalılar ne yaptılarsa da kovayı geri almayı başaramamışlardır. Modenalılar da bu başarılarından ötürü bu kovayı gururla şehirlerinde sergilemişlerdir. Olayın üzerinden 700 yıl geçmesine rağmen bu kova halen Modena’da sergilenmektedir.
Paraguay Savaşı Hakkında Bilgi
Tarihteki ilginç savaşlar konusunda ikinci olarak ele alacağımız Paraguay Savaşı 1800’lü yılların sonuna doğru gerçekleşmiş ve Paraguay için büyük bir yenilgiyle sonuçlanmış bir savaştır. İspanya’nın ve Portekiz’in hakimiyetinde olan Güney Amerika’daki ülkeler, 19’uncu yüzyılın erken dönemlerinde bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Bu olayların üzerine Güney Amerika’daki ülkeler arasında bir güç yarışı başlamıştır fakat bağımsızlıklarının ilan edilmesiyle Arjantin ve Uruguay’da iç savaşlar yaşanmıştır. Bu sırada kendi içinde iktidar sorunu yaşamayan Paraguay teknolojisini geliştirmiş ve Güney Amerika’nın en büyük ordusunu kurmuştur ki o dönemde Paraguay’ın eğitim seviyesi de bir hayli yüksekmiş öyleki nüfusun neredeyse tamamı okuma ve yazma bilmekteymiş.
Bu sırada babasının ölümü üzerine başa geçen Francisco Solano Lopez, Paraguay için müttefik arayışına girmiştir ve Uruguay’daki iktidar partiyle ilişkilerini güçlendirmiştir. Ne var ki Arjantin, Uruguay’daki muhalefet partinin başa geçmesi için destek vermiş ve isyanlar çıkartmıştır. Bunun üzerine sinirlenen Lopez, Arjantin’i uyarmıştır fakat Arjantin geri adım atmamıştır. Ardından Brezilya da işe dahil olmuş ve Uruguay’daki Paraguay karşıtı hükümetin isyanına destek olarak isyanlarının başarılı olmasını sağlamıştır.
Paraguay Savaşı Nedenleri
Lopez, Brezilya’nın da dolaylı olarak Paraguay’ın karşısına çıkmasıyla ordusunu daha da büyütme çabasına girmiştir. Bu kapsamda, halkı da askere almıştır fakat ordu, asker sayısının fazla genişlemesiyle ekipman bakımından zayıf kalmıştır. Paraguay savaş başlatmak için bir Brezilya gemisini yağmalamıştır. Hemen ardından da Brezilya’yı kuzeyden işgale başlamıştır. Brezilya’yı güneyden de kuşatmak isteyen Paraguay, Arjantin’den askerlerini, Arjantin topraklarından geçirmek için izin istemiştir. Arjantin bu kararı reddedince Paraguay, Arjantin’i de istila etmiştir. Bunun üzerine 1865 yılında Brezilya, Uruguay ve Arjantin üçlü ittifak oluşturarak Paraguay’a savaş ilan etmişlerdir.
Bu üçlü ittifak karşısında ilk olarak nehirlerdeki üstünlüğünü kaybeden Paraguay, çok geçmeden Arjantin ve Brezilya’dan ele geçirdiği toprakları kaybetmiştir. İttifak grubu ilerleyişini sürdürerek Lopez’i ölümüne kovalamıştır. Lopez bir nehrin arkasına askerleriyle beraber kaçmayı zar zor başarmıştır. Yine de üçlü ittifak Lopez’in peşini bırakmamış ve onu kovalamayı sürdürüp nehrin de ötesini işgal etmişlerdir. Bir kez daha kaçmayı başaran Lopez ve birkaç askeri dağa saklanmışlardır. Fakat artık saklanacak yeri kalmayan Lopez 1870’te esir alınmıştır. Brezilyalı bir generale saldırmaya çalıştığı bir anda da öldürülmüştür.
Paraguay Savaşı Sonuçları
Savaşın sonucu olarak Paraguay, olan topraklarını kaybetmekle beraber 300.000 Paraguaylı da tüm bu savaş sırasında canını yitirmiştir. Bu da Paraguay nüfusunun yaklaşık olarak %60’ından fazlası demektir. Buna karşılık olarak Brezilya, Uruguay ve Arjantin 140.000 kişilik zayiat vermiştir. Yani Güney Amerika’daki kendi içlerindeki silahlanma yarışı, 440.000 kişinin hayatına mal olmuş ve Paraguay Devleti on yıllar sürecek olan bir gerileme sürecine girmiştir.
Şebeş Muharebesi Hakkında Bilgi
Tarihteki ilginç savaşlar konusunda üçüncü olarak ele alacağımız Şebeş Muharebesi, Osmanlı-Avusturya Savaşı sırasında yaşanmış bir meydan muharebe savaşıdır. Osmanlı Devleti ile Avusturya Arşidüklüğü arsında yaşanmış olup Osmanlı Ordusunun başında Koca Yusuf Paşa, Avusturya Ordusu’nun başında II. Joseph komutasında gerçekleşmiştir. Bu savaşı ilginç yapan durum ise Osmanlı Ordusu’nun tek bir askerini kaybetmemesine karşılık Avusturya ordusu ardında binlerce ölü ve yaralı bırakarak kargaşa için kaçmak zorunda kalmasıdır. Muharebe, Osmanlı zaferiyle sonuçlanmıştır. Yani Türk korkusu koca Avusturya ordusunu birbirine düşürmüştür.
Şebeş Muharebesi’nden önce Muhadiye Muharebesi’nde ve çeşitli muharebelerde 100.000 kişilik zayiat vererek bozguna uğrayan Avusturya ordusu, kaçarak Şebeş Boğazı’na mevzilenmiştir. Ordunun 200.000 kişiden 100.000 kişiye düşmesiyle Avusturya ordusunun morali de bir hayli düşmüştür. Hatta orduyu büyük de bir korku kaplamıştır. Bunun üzerine II. Joseph, Osmanlı Ordusu’na arkadan saldıracak bir birlik takviyesi istemiştir. Fakat birliğin komutanı, mevsim koşulları nedeniyle böyle bir şeyin imkânsız olduğunu ve yolda ordunun 2/3’ü gibi bir zayiat verilme ihtimali olacağı için bu çağrıyı reddetmiştir. Bunun üzerine Avusturya Ordusu yalnız kalmıştır.
Şebeş Muharebesi Nedenleri
II. Joseph kamp kurdukları sırada keşif yapması için bir grup hafif süvari birliğini Timiç Nehrinin karşısına yollamıştır. Fakat süvari grubu ne Osmanlı birlikleriyle ne de herhangi bir akıncı birliğiyle karşılaşmıştır. Görevlerinin bitmek üzere olduğu sırada oradan geçen bir çingene kafilesi Avusturyalı askerlere schnapps (yoğun alkollü bir Alman içkisi) almalarını teklif etmiştir. Düşmanın olmaması ve görevin bitmesinin verdiği rahatlıkla da askerler fıçılar dolusu içki satın almışlardır. Öncesinde karargâha dönüp orada bu içkiyi içmeyi düşünmüşlerdir fakat sonrasında kararlarını değiştirerek buldukları bir düzlükte içkilerini içmeye başlamışlardır. Bu sırada saatler önce gönderdiği süvari grubunu merak eden komutan, bir piyade grubunu da nehrin ötesine göndermiştir. Süvari grubuyla karşılaşan piyade grubu, süvarilerin içki partisine katılmak istemiştir fakat süvari grubu, içki fıçılarının etrafını sararak içkilerini paylaşmayı reddetmiştir. Kısa sürede iki grup arasında bir tartışma başlamıştır. Bir piyadenin silahını ateşlemesiyle ve içkinin de etkisiyle tartışma, çatışmaya dönmüştür.
Ardından bazı piyadeler hem süvarileri korkutmak hem de içki fıçılarını bırakıp kaçmalarını sağlamak amacıyla “Turcii! Turcii!” diye bağırmaya başlamışlardır. Turcii, Romence Türkler demektir. Bunu duyan süvariler Türklerin geldiğini sanarak kaçmaya başlamışlardır. Olayı bilmeyen bazı piyadeler de süvarilerin kaçtığını görerek kaçışmaya dahil olmuşlardır. Keşif birliklerinin arasında bulunan subaylar durumu düzeltmek için Almanca dur anlamına gelen “Halt” sözcüğünü söylemeye başlamışlardır. Fakat karışıklıklar burada da bitmemiş. Lombardlı İtalyanlar, Balkan Slavları, Avusturyalılardan ve çeşitli azınlık gruplarından oluşan Avusturya Ordusu’ndaki askerlerin çoğu Almanca bilmemekteydi. Üstüne üstük birbirlerinin dillerini ve şivelerini de anlamakta zorluk çekmektelermiş. İşte bu yüzden de arka arkaya duyulan “Halt” kelimesini, ordu Türklerin savaş nidası olan “Allah Allah” olarak duymuşlardır.
Şebeş Muharebesi Sonuçları
Nehrin karşısından gelen çatışma seslerini duyarak irkilen asıl ordudaki birlikler hemen savaş pozisyonuna geçmişlerdir. Ardından, onlara doğru dört nala koşan, arkalarında Türklerin geldiğini zanneden keşif süvari birliklerini görmüşlerdir. Bunları Osmanlı akıncıları sanan birlik komutanı, süvariler üzerine topçu atışı emri vermiştir. Halen nehrin karşısından gelen çatışma seslerini duyan asıl birliklerin bazıları korkarak kaçmaya başlamışlardır. Geri kalanlarsa gördükleri her gölgeyi Türkler sanarak top yağmuruna tutmuşlardır. Halbuki ateş ettikleri kendi askerleridir. Ortalığın iyicene karışmasıyla süvariler dümdüz olmuşlar, asıl birliklerse topyekûn kaçışa başlamışlardır. Avusturyalıların öyle paçası tutuşmuştur ki Komutan II. Joseph bile bu kaçışma sırasında attan düşerek sakatlanmıştır.
İki gün sonra savaşmak için Şebeş bölgesine gelen Osmanlı ordusu 10.000 ölü Avusturya askeriyle karşılaşmıştır ve bugünkü Romanya’nın sınırları içerisinde olan Karanşebeş şehrini rahatça ele geçirmiştir. Ordusunun onda birini yok yere kaybeden Avusturya ise geri çekilişlerini sonraki muharebelerde de sürdürmüşlerdir. Aynı zamanda Şebeş muharebesi sonucunda, dönemin Osmanlı padişahı Sultan Abdülhamid Han’a da gazilik unvanı verilmiştir. Sonuç olarak Avusturya ordusu kendi içindeki bazı iletişim sorunlarının da etkisiyle birbirlerine girmişler, kendi askerlerini öldürmüşler ve Şebeş bölgesini Osmanlılara altın tepside sunmuşlardır.
335 Yıl Savaşı Hakkında Bilgi
Tarihteki ilginç savaşlar konusunda son olarak ele alacağımız 335 Yıl Savaşı 1651 yılında başlamış ve 1986 yılında son bulmuştur. Savaşın adından da anlaşılacağı üzere 335 yıl sürmüştür. Bu ilginç savaş, Hollanda ve İngiltere’nin güneyinde, 16 km2 yüzölçümlü, bugün 2400 kişilik bir nüfusa sahip olan ve İngiltere’ye bağlı olan Scilly Adaları arasında yaşanmıştır. Aynı zamanda gerçekleşmiş en uzun savaştır. Bu savaşı diğer savaşlardan ayıran bir diğer özelliği de kimsenin hayatını kaybetmemiş olmasıdır.
335 Yıl Savaşı Nedenleri
Savaşın nedenleri, bir başka uzun süren ve süresi savaşın adını oluşturan seksen yıl savaşı ve ardından yaşanan gelişmelerdir. Seksen yıl savaşı aynı zamanda Hollanda İsyanı olarak da bilinmektedir. 80 yıl savaşı; Hollandalıların, o dönemde Coğrafi Keşifler ile güçlenen ve Avrupa’da gücü elinde tutan İspanya İmparatorluğuna karşı ayaklanmalarıdır. Fakat bu ayaklanmalar sonucu Hollanda sahip olduğu toprakları da kaybetmiştir ve savaştan yenik ayrılmıştır.
Sonraki yıllarda, destek arayışında olan Hollanda, İngiltere’de gerçekleşen parlamento ve kraliyet yanlıları arasındaki mücadelede güçlü olan tarafı yani parlamento yanlılarını desteklemiştir. Bu süreçte parlamento yanlıları gerçekten de İngiltere üzerindeki hakimiyetini sağlamış ve kraliyet yanlıları İngiltere’nin güneyinde yer alan Scilly Adaları’na sığınmak zorunda kalmışlardır. Bunun üzerine Hollanda, Scilly Adalarına kaçan kraliyet yanlılarından tazminat istemiştir. Fakat istedikleri yanıtı alamamışlardır. Tabi bu sırada da parlamento yanlıları tüm İngiltere’yi ele geçirmiştir. Bu nedenle Hollanda 1651 yılında sadece Scilly Adaları’na savaş ilan etmiştir ama bu değişik bir durumdur çünkü Scilly Adaları halen İngiltere toprakları sayılmaktadır. Ortada belirsiz bir durum oluşmuştur ve Hollanda geri çekilmiştir. Sonrasında iki taraf da savaşta olduklarını unutmuşlardır ve hayatlarına devam etmişlerdir.
335 Yıl Savaşı Sonuçları
1651 yılında başlayan 335 Yıl Savaşı’nı ancak 2 çağ ve 3 asır sonra 1986 yılında bir tarihçi olan Roy Duncan fark edebilmiştir. Durumu gerekli yetkililere haber vermiştir. Ardından Hollanda ve Scilly Adaları arasında barış anlaşması imzalanmıştır.
Not: İlginç savaşlar konuyla ilgili olarak İlk Çağ Savaş Aletleri Nelerdir? Kullanım Alanları ve Avantajları başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.