Dünya Tarihi

Antik Mısır’da Mumyalama Neden ve Nasıl Yapılırdı?

Bu yazımızda doğal ve yapay mumyalama sürecinden bahsedilmiştir. Doğal mumyalanamaya örnekler verilip oluşma sebepleri açıklanmıştır. Yapay mumyalanmanın aşamaları, bu aşamaların sebepleri ve genel olarak mumyalamanın amaçlarına değinilmiştir.

Mumya ve Mumyalama Nedir?

Dünya’nın çeşitli yerlerinde doğal olarak veya insanlar tarafından kasıtlı bir şekilde mumyalanmış mumyalar bulunmaktadır. Doğal mumyalar çevredeki koşullar sebebiyle -sıcaklık gibi- oluşurken insanların yaptığı mumyalama işlemlerinin arkasında inanç ve din gibi belli başlı sebepler vardır.

Doğal yollardan oluşan mumyalara İtalya’da Alpler’de donmuş bir şekilde bulunmuş Buz adam Ötzi’yi örnek verebiliriz. Bu mumya ortamdaki düşük sıcaklıklardan dolayı vücudundaki çürümeyi gerçekleştirecek organizmaların yaşayamaması sebebiyle oluşmuşken bazı mumyalar da yüksek sıcaklıklardan dolayı vücutlarındaki suyun tamamen kuruması nedeniyle organizmaların bu çürütme işlemlerini gerçekleştirememesi sonucunda oluşmuştur.

İnsanlar tarafından bilinçli olarak yapılan mumyalama işlemleri ise daha ayrıntılıdır. Çok tanrılı dinlere inanan bir sürü toplum ölülerin bedenlerini muhafaza etmek için çeşitli mumyalama yöntemlerine başvurmuştur. Bu toplumlardan en meşhuru Antik Mısır’dır. Antik Mısır’da mumyalama ile ilgili yanlış bilinen bir çok şey vardır, mesela sadece firavunların mumyalandığı inancı vardır, oysaki ücretini ödeyebilen yani zengin olan herkes -soylular, rahipler-mumyalanmaktadır.

Antik Mısır’da Mumlayama Nasıl Yapılırdı?

Antik Mısır’da hayatın ruh ve beden olarak ikiye ayrıldığına inanılır. Ruh vücudu terk ettiği zaman öbür dünyada dirilip yeryüzüne geri döndüğünde bedenin kullanılabilir olması gerekmektedir. Mumyalamanın amacı da budur: bedeni kullanılabilir halde muhafaza etmek. Bedenin bozulmadan korunması için beden mumyalama adı altında, uzun süren ve özenle yapılan 7 farklı işlemden geçirilir. Bu işlemler şu şekildedir:

1. Aşama

Kişinin ölümü üzerinden üç gün geçtikten sonra ölen kişi olarak çeşitli baharatlarla ve palmiye şarabıyla yıkanır. Vücut parçalarının çürüme başlamadan çıkartılması gerekir. Çengel biçiminde bir alet ile beyin burun deliklerinden dışarı çıkartılır. Daha sonra karnın sol tarafı yarılarak iç organlar ölü bedenden çıkarılır.

2. Aşama

İç organların çıkartılmasında sonra sodyum tuzlarından birisi olarak bilinen natron (Sodyum Bikarbonat) ile bedenin içi doldurulur ve ölü yan tarafına yatırılır. Böylelikle vücudun ve derinin içinde kalan türlü vücut sıvıların dışarı akarak vücudu terk etmesi sağlanır. Mumyalama işlemi için bedenin tamamen kurumuş, vücuttaki bütün sıvıların kurumuş vaziyette olması gerekir.

3. Aşama

Vücuttan çıkartılan iç organlarda mumyalanma işlemine tabi tutulan beden ile aynı gömüleceğinden kurutulmuş vaziyette olmaları gerekir ve bu sebepten dolayı organlar da sodyum bikarbonat içinde kurutularak muhafaza edilir. Daha sonra bu organlar ölünün bedenine geri yerleştirilir veya “Kanope” adı verilen kavanozlara konulur.

  • Duamutef: Midenin koruyucusudur, çakal başlıdır.
  • Hapi: Akciğerlerin koruyucusudur, babun başlıdır.
  • İmseti: Karaciğerlerin koruyucusudur, bu diğerlerinden farklı olarak insan başlı bir tanrıdır.
  • Kebehsenuef: Horus’un bir oğludur, bağırsakları korur, şahin başlıdır.

Fakat kalp ölünün bedeninden çıkarılmaz, ölünün daha sonra kalbine ihtiyacı olacağı yönünde bir inanış mevcuttur.

4. Aşama

Ölünün bedeninin tamamen kuruması için yaklaşık kırk gün beklenir, bu kırk günün ardından ölünün bedeni tamamen kurumuş ve büzüşmüş olur. Ardından ölünün bedeninin içi ve dış yüzeyi hoş kokulu baharat ve yağlarla yıkanır.

5. Aşama

Ölü beden sudan tamamen arındırıldıktan ve beden tamamen kuruduktan sonra ceset başından başlanarak ayaklarına kadar keten kumaşlarla sarmalanır. Mumyanın başının kumaşlarla sıkı bir şekilde sarılmasına ve yüz hatlarının belirgin olmasına dikkat edilir. Bu eylemin amacı ölünün hayattayken yüzünün görüntüsünü elde etmektir. Mumyalanmış ölü beden değerli mücevherler, eşyalar ve takılarla süslenir.

6. Aşama

Ölünün bedeni yaşamındaki beden boyutuna ulaşana dek keten kumaşla mumyalama işlemi devam eder. Mumyalamanın bu aşaması oldukça karmaşık bir aşamadır ve bir hafta gibi uzun bir süre devam eder.

7. Aşama

Beden ketenin ile sarılması bittikten sonra ölünün yüz bölümü bir maskeyle kapatılır. Maskesi yerleştirilmiş ve mumyalanması tamamlanmış ceset altın yaldızla kaplanmış tahta bir tabuta yerleştirilir.

Mumyalama işlemlerinin ardından çakal başlı mısır tanrısı Anubis’in maskesini takmış biri gelir ve dualar okurdu, bu dualar “Ra nu pert em hru” yani Günden Dışarı Gidenler isimli ölüler kitabından okunurdu.

Antik Mısır’da Mumlayama Neden Yapılırdı?

Antik Mısırlıların bütün bu oldukça zahmetli mumyalama işlemlerini yapmalarının sebebi inançlarıyla alakalıdır. Vücuttan beynin çıkarılması Antik Mısır’da beynin en gereksiz organ olarak görülmesi sebebiyledir. Kalp ise organları en önemlisidir, hayatın vücuda kalpten girip oradan geri çıktığına inanılır. Kalbin bedenden çıkarılmamasının sebebi ise ölen kişinin kalbine göre yargılanacak olmasıdır. Ölen kişinin kalbi, adalet, denge ve düzen tanrıçası olan Maat’ın Doğruluk Tüyü kullanılarak tartılır. Terazinin bir kefesine ölü kişinin kalbi, diğer kefesine Doğruluk Tüyü koyulur. Eğer kalp tüy gibi hafifse kişinin ruhu ebedi yaşam ile ödüllendirilir, eğer kalp tüyden ağır ise cezalandırılırdı.

Eski Mısır’da Firavunlar ölene kadar idarede kalıyorlardı. Bilinen en uzun tahtta kalış 92 yılla eski krallıktaki son hükümdar Pepi II Neferkare ye aittir. Uzun süre krallıkta kalabilmek için her 30 yılda bir sihirli bir tören olan heb-set gençleşme festivali yapılıyordu. Firavun öldüğü zaman cesedi mumyalanıyor, 70 günlük yastan sonra dirilince kullanmak üzere topladığı mallarla birlikte bir lahite konuluyor ve mezar kapatılıyordu.

Eski Mısır inanışına göre tanrıların çocuğu ve kendi de tanrı olan firavunun görevi, gerçeğin, adaletin ve yerküredeki güçlerin mükemmel uyumunun tanrıçası Maât’ın simgelediği biçimde, evrensel dengeyi sağlamaktı. Bir firavun öldüğü zaman, Maât tehlikeye giriyor, düzensizlik egemen olmaya çalışıyor ve yalnızca yeni bir firavunun tahta çıkması, dünyanın, yarı-tanrıdan yaratılışı sırasında edinilen uyumu bulmasına ve evrensel dengeyi kurmasına olanak sağlıyordu. Ayrıca firavun, Güneş’in doğuşunu ve Nil’in taşkınlarındaki düzenliliği sağlayan kişiydi. Tanrılar katında insanoğlunun tek temsilcisi sayıldığından (din adamları yalnızca firavunun temsilcileriydiler), tapınaklardaki kabartmalarda dinsel ritüelleri uygulayan kişi hep firavun olarak canlandırılmıştır.

En Ünlü Mumyalar

Bilinen en ünlü mumyalara örnek olarak iki bilinen ismi verebiliriz. Bu isimlerden birincisi; Kraliçe Hatşepsut’tur. Kraliçe Hatşepsut bilinen tek kadın firavun olduğundan Mısır tarihinde öldukça önemli bir yere sahiptir. M.Ö. 1458 yılından günümüze kadar dayanan bu mumya 1903 yılında Krallar Vadisi’nde bulunmuştur.

Şanı oldukça büyük olan diğer mumyanın ismi ise Tutankamon’dur. Tutankamon’un mumyası yaklaşık olarak 85 yıl önce Krallar Vadisi’nde bulunmuştur. M.Ö. 1323 yılına kadar hükümdar olan firavunun mezarından çıkanlar günümüzde Kahire Müzesi’nde yer almaktadır

Filipinler’e yıllarca yönettiği döneminde kan kusturan Ferdinand Marcos da mumyalanan liderler arasında yer bulunur. Marcos 1989 yılında Hawaii’de sürgünde yaşamını yitirdi. Karısı Imelda Marcos, diktatör kocasının vücudunu mumyaladıktan sonra 1993 yılında Filipinler’e getirdi. Fakat Filipinler hükümeti, Marcos’un Kahramanlar Mezarlığı’na gömülmesine izin vermedi. İmelda Marcos eşini Ilocos Norte’de bulunan villasının bodrum katında tutuyor. Bodrum kısmında oldukça güçlü bir havalandırma sistemi olduğu belirtiliyor.

Sovyetler Birliği’ni kuran Vlademir Lenin de mumyalanan liderlerden biri. Lenin St. Petersburg bölgesine, annesinin yanına gömülmek istedi. Ancak dönemin Sovyet hükümeti Lenin’in bu vasiyetini görmezden gelerek, mumyaladıktan sonra Kızıl Meydan’da bir anıt mezara yerleştirilmesini sağladı. Rusya’da Lenin’in öldüğü tarih olan 21 Ocak’ta her yıl anıt mezardan alınarak defin edilmesi tartışması yaşanır. Ancak Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen bu henüz gerçekleşmedi.

Sovyetler Birliği’nde mumyalanan liderlerden biri de Josef Stalin oldu. Stalin 9 Mart 1953 yılında öldükten dört gün sonra Kızıl Meydan’da toplanan 35 bin kişi Stalin’in mumyalanmış vücudu önünde saygı duruşunda bulundu. Stalin’in bedeni Kızıl Meydan’da Lenin’in anıt mezarının hemen yanına yerleştirildi. Ancak 31 Ekim 1961 yılında bir gece operasyonuyla Stalin’in cesedi bulunduğu alandan alınarak Kremlin Sarayı’nın arkasında bir bahçeye gömüldü. Dönemin iktidarı Stalin’in bir kült haline gelmesini istemedi..

Fransızlara karşı verilen savaşta oldukça önemli bir rol oynayarak ülkesini bağımsızlığa kavuşturmasıyla bilinen Ho Chi Minh, Ekim 1969 yılında yaşamını yitirdi. Hanoi’de canlı bir tabut içinde anıt mezarda bulunan Ho Chi Minh’in mezarı her yıl iki ay ziyaretçilere kapatılıyor. Bu esnada Ho Chi Minh’in bedeni Moskova’ya götürülerek mumyalaması tazeleniyor.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Mısır’da Kediler Neden Kutsaldı? Tarihte Kedi Kültürü ve Türklerde Ölüm ve Ölü Hakkında Bilgiler başlıklı yazılarımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.