Hirohito Kimdir? Hirohito Hakkında Bilinmeyenler
2. Dünya Savaşı insanlığın tanıklık etmiş olduğu en yıkıcı savaştır. Bu vahşi savaş bizlerden 60-65 milyon kadar insan çalmıştır. Böylesine büyük bir savaş elbette ki dünyayı derinden etkilemiş ve sonsuza kadar değiştirmiştir. Bugün bu büyük savaşı yönlendiren ve dolaylı yoldan dünyayı değiştirmiştir. Bu yazı dizimizde Adolf Hitler gibi savaşın ‘kötü adamları’ olarak bilinen liderlerin hayatlarını inceleyeceğiz.
2. Dünya Savaşı sırasında savaşa yön vermiş devletlerde liderlik yapmış insanların hayatları ve savaş sırasındaki önemli fikirlerini inceleyeceğimiz bu yazı dizimizde ilk olarak 2. Dünya Savaşı’ndaki ‘Tripartite Paktı’ndaki ülkelerin yani Mihver Devletleri yöneticilerinin hayatlarına yer vereceğiz.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Hirohito Kimdir? Hirohito’nun Yaşamı
Hirohito, 1901 yılında Tokyo’da doğdu. Babası imparator Taişa, annesi ise Temei’idi. Hirohito’nun dönemlerde Japonya dünyanın geri kalanını daha yeni kabullenmeye başlamıştı. Bu yüzden her imparatorun okuduğu Veliaht Okuma Yeri’ni bitirdikten sonra Japon İmparatorlarının daha önce yapmadığı bir şeyi yaparak Avrupa gezisine çıktı. Teknolojik olarak hala Batı’yı yakalamaya çalışan Japonya için çok önemli bir adımdı bu. Altı aylık gezisi bittikten sonra gelen Hirohito edindiği bu deneyimden dersini çıkarmayı bilmişti. 1924 yılında hiç ayrılmayacağı eşi Nagako ile evlendi.
Japon İmparatoru Hirohito
Bu sırada babasının hastalığının kötü yöne gittiğinin farkında olan Hirohito üstleneceği Japon İmparatorluğu makamı için kendi hazırlıyordu. 1926 yılında babası Taişo’nun ölmesi ile beraber İmparator olan Hirohito icraatlarını uygulayamaya hazırdı. Hirohito çok hırslı bir liderdi. Japonya’nın 1926 yılındaki konumunun hak ettiği konum olmadığını düşünüyordu ve bunun için Batılı güçler gibi sömürgeler kurması gerektiğine inanıyordu. Çünkü ülkesinde doğal kaynak hayallerindeki orduyu ve Japonya’yı kurmaya yetmiyordu. O yüzden etrafındaki doğal kaynak bakımdan zengin yerlere göz dikmeye başladı, ama biliyordu ki bu hayallerini gerçekleştirmek için elinde sonunda Müttefikler ile karşılaşacaktı. Bu duruma hazır olması için büyük bir filo kurması gerekiyordu.
2. Dünya Savaşı’nda Japonya
On bir yıllık süren hazırlanmanın ardından buna hazır olduğunu düşündü ve zaten iç sıkıntılarla uğraşan Çin’e kendi hazırladığı bir sebepten dolayı savaş açtı. Teknolojik olarak geri düşmüş olan Çin ordusunu yenmekte zorluk çekmeyen Hirohito, Çin’in o zamanki başkenti olan Nanking’i aldıktan sonra büyük sayılarla gelen Çin ordusuna karşı savunmaya geçti. Ele geçirdiği yeni topraklar ile birlikte yeni hedeflere göz dikmeye başladı. Kaynak bakımından çok zengin olan İngiliz Malezya’sına göz dikti. İngiltere’ye savaş ilan etmesi için daha yakında olması gerektiğine inan Hirohito, Fransız İndoçin’ine savaş ilan etti. Fransa, Avrupa’da kaybettiği için Fransız İndoçin’i direkt ele geçirdi. Sonra da durmadan İngiltere’ye savaş açan Hirohito, Endonezya’daki ve Malezya’daki İngiliz donanmasını yenerek çok başarılı gidiyordu. Ama geçmişte aldığı kararlar ondan acısını çıkarmaya geliyordu.
Hirohito, Asya’daki tüm Müttefik varlığını yok etmek istiyordu. Bunun için Avustralya’yı da yok etmesi gerektiğini biliyordu ama Amerika donanması onu durdurmak için oradaydı. Avustralya’ya düzenlediği başarasız istila planından sonra kaybetme serisine başlayan Hirohito, Amerikalıların ‘ada atlama’ taktiğiyle birlikte Japonları adalarına hapseden Amerikalılar pes etmeyen Japonlara iki nükleer bomba atınca Japonlar, Potsdam Bildirisi’ni onaylamak zorunda kaldı.
En Uzun Süre Tahtta Kalan Japon İmparatoru Hirohito’nun Ölümü
Savaştan sonraki dönemde Japonya’nın demokratikleşmesi için Japonya’yı yöneten Douglas MacArthur Japonya’daki korkuyla bakılan İmparator makamını halka açtı. Yüzyıllardır gelen bir geleneği bozan MacArthur bunu kendi isteği ve arzusuyla yapmıyordu Hirohito’da bu görüşteydi. Avrupa’da gördüğü şeffaflıktan etkilenmişti ve aynısının Japon halkının hak ettiğini düşündü. Hirohito, globalleşme ve şeffaflaşma politikası sebebiyle Avrupa ve Amerika’ya resmi geziler düzenledi. 1989 yılında da Tokyo’da vefat etti ve şu ana kadar en uzun süre tahtta kalan İmparator oldu.
Not: Bu konuyla ilgili olarak 2. Dünya Savaşı’nda Amerika ve Japonya Mücadelesi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
