Ankara Savaşı Nedir? Nedenleri, Sonuçları ve Önemi
Ankara Savaşı nedir? Ankara Savaşı, 20 Temmuz 1402’de Ankara’daki Çubuk Ovası’nda Timur İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yaşanan savaştır. Yıldırım Beyazıt’ın padişah olduğu Osmanlı Devleti bu savaşta yenildi ve Osmanlı Devleti’nde Fetret Devri başladı.
Bu yazımızda Ankara Savaşı nedir? Ankara Savaşı ne zaman, nerede, kimler arasında gerçekleşmiştir? Çubuk Ovası neresidir? Ankara Savaşı nedenleri nelerdir? Ankara Savaşı sonuçları nelerdir? Ankara Savaşı önemi nedir? Timur kimdir? Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi nedir? Aynı dönemde yaşamış Türk devletlerinin birbirleriyle mücadele etmesinin sebepleri neler olabilir? sorularını yanıtladık.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Ankara Savaşı Nedir?
Ankara Savaşı ne zaman, nerede, kimler arasında gerçekleşmiştir? sorusunu yanıtlayalım. Osmanlı Devleti, Yıldırım Bayezid zamanında (1389-1402) Anadolu topraklarının büyük bir bölümünü üzerinde hâkimiyet kurmuştur. 1396 yılında Niğbolu Zaferi ile Batı’daki otoritesini güçlendiren Yıldırım Bayezid Bizans’ı ortadan kaldırmak için İstanbul’a odaklanmıştır. Bu sırada İran, Kafkasya ve Azerbaycan’ı ele geçirerek Anadolu topraklarına doğru ilerleyen Timur ile Yıldırım Bayezid karşı karşıya gelmiştir. Bu karşılaşma tarihe Ankara Savaşı olarak geçmiştir.
Çubuk Ovası Neresidir?
Ankara Savaşı, Yıldırım Bayezid ile Timur arasında Ankara yakınlarında Çubuk ovasında 28 Temmuz 1402’de meydana gelmiştir. Çubuk Ovası günümüzde Ankara’nın Çubuk ilçesinin bulunduğu, konum olarak Ankara’nın kuzeydoğusuna denk gelen bir ovadır.
Ankara Savaşı’nın Nedenleri
Timur Anadolu’dan Hindistan’a kadar uzanan bir imparatorluk kurmuştur. Bu büyük imparatorluğun topraklarına Anadolu topraklarını da eklemek isteyen Timur Anadolu’ya yönelmiştir. Bunun üzerine aynı topraklar üzerinde hak iddia eden Osmanlı Devleti ile Timur Devletinin arası açılmıştır.
Diğer taraftan Memlük Sultanı Berkuk’un ölümü sonrasında Timur’un kendisine rakip olarak gördüğü Mısır ve Anadolu’daki devletleri ortadan kaldırmak için uygun bir zemin hazırlamıştır.
Ayrıca Memlükler’le Osmanlılar’ın arasının açılması da Timur’un kendisine rakip olarak gördüğü bu devletlerin düşmanlarının artmasından dolayı Timur’un işini kolaylaştırdı. Timur bu fırsattan faydalanarak 1399’da Bağdat’ı ele geçirdi. Bu işgal sonrasında, Celâyirli’nin Hükümdarı Sultan Ahmed ve Karakoyunlu Türkmen reisi Kara Yusuf’un Osmanlı Devletine sığındı. Bu Timur’un Osmanlı devletine müdahale etmesi için sebep oluşturdu.
Erzincan Emiri Mutahhareten Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlılara vergi vermekteydi. Timur’un işgalleri sonrasında Erzincan Emîri Mutahharten’in Timur’un hakimiyetine girdi. Bunun üzerine iki hükümdarın arası iyice açıldı. Mutahharten’den vergi ödemesi için uyarı yapan Yıldırım Bayezid’e tehditkar mektuplar yazan Timur’a, Yıldırım Bayezid’in sert bir şekilde cevap vermesi; büyük bir çatışma ortamı oluşturdu. Bunun üzerine Timur Sivas’ı kuşattı ve hiçbir kan dökülmemesi şartıyla Malkoçoğlu Mustafa Bey Sivas’ı teslim etti ancak haber yayılmaması için üstü örtülü bir şekilde büyük bir katliam yaptı. Devamında Osmanlı kuvvetleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan Timur; daha fazla ilerleyemeyince Elbistan üzerinden hareket ederek Malta’yı ve Behisni’yi andı ve Suriye’ye sefere çıktı.
Bunun üzerine Timur Suriye Seferindeyken Yıldırım Bayezid ile mektuplaşmalarında; Yıldırım Bayezid’den kendi üstünlüğünü ve hâkimiyetini tanımasını, Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusufʼun kendisine teslim edilmesini, şehzadelerden birinin rehine olarak kendisine gönderilmesini ve Anadolu beylerinden Anadolu Türk Birliği kurulurken alınan toprakların eski sahiplerine geri verilmesini istemiştir. Timur’un bu isteklerini reddeden Yıldırım Bayezid Timur ile Osmanlı’nın arasının iyice açılmasına yol açmıştır.
Timur’un Anadolu’ya hareketi karşısında Yıldırım Bayezid iki koldan hareket ederek Ankara önlerine geldi. Timur da Kalesi’ni aldıktan sonra Sivas’a yürüdü. Bunun üzerine ordusunu Ankara’da mevzilendiren Yıldırım Bayezid Timur’u burada karşılamaya karar verdi. Casusları vasıtasıyla Osmanlı ordusunun her türlü hareketini öğrenen Timur, Kayseri-Kırşehir yoluyla Ankara’ya geldi ve kaleyi kuşattı. İki tarafın da ordularını Ankara yakınlarındaki Çubuk Ovasında mevzilendirmesi üzerine 28 Temmuz 1402 yılında savaş vuku buldu.
Ankara Savaşı’nın Sonuçları
Ankara Savaşı Türk devletleri arasında yaşanan en büyük savaşlardan biridir. Bu mücadele sonucunda Yıldırım Bayezid’in Timur’a karşı kaybetmesinin Osmanlı Devleti’nin geleceği için birçok kötü şeye yol açmıştır. Timur, Yıldırım Bayezid’i mağlup ettikten sonra Anadolu’da büyük mücadeleler sonucunda oluşturulan birliği bozarak Anadolu beylerine topraklarını geri vermiştir. Anadolu Beyliklerinin tekrardan hayat bulması üzerine Anadolu’da birçok yağma ve katliam yaşanmıştır. Anadolu tekrardan beyliklere ayrılmış ve Türk siyasi birliği bozulmuştur. Bunun yanında Timur Anadolu Beylerine verdiği toprakların dışında kalan toprakları yıldırım Bayezid’in oğulları arasında bölüştürmüştür. Osmanlı Devleti bu yenilgi üzerine, kurulduğu tarihten beri gerçekleşen ilerlemeler durmuş ve Osmanlı Devleti Fetret Devri’ne girmiştir.
Yıldırım Bayezid esir düştüğü için, oğulları arasında taht kavgaları başlamış ve Fetret Devri adı verilen belirsizlik dönemine girilmiştir. Yıldırım Bayezid’in oğulları arasındaki taht kavgaları, Osmanlı hukuki, siyasi ve askeri düzeninde belirsizlik ve kargaşa oluşmasına neden olmuştur. Bu belirsizlik Balkanlardaki işgallerin duraksamasına ve İstanbul’un Fethi’nin yaklaşık 50 yıl gecikmiş, Osmanlı’nın siyasi sınırları 1389 yılındaki haline dönmüştür. 1413 yılında Çelebi Mehmet’in taht mücadelesini kazanması sonucunda Fetret Devri sona ermiş ve Çelebi Mehmet tahta geçmiştir. Tahta geçen Çelebi Mehmet Osmanlı Devleti’ni yeniden ayağa kaldırmaya başlamış ve İstanbul’un Fethi ile ortaya çıkan kargaşalar tam olarak sona ermiştir.
Osmanlı Devleti’ni parçalanmanın eşiğine getiren Fetret Devri, Osmanlı tarihinin en büyük dönüm noktalarından biridir. Kardeşler arasında birçok savaş ve çatışmaya yol açan Fetret Devri’nin sonunda çok fazla kan dökülmüş ve Osmanlı Devleti hayatta kalan son kardeş ile yeniden yapılanmaya başlamıştır.
Ankara Savaşı Tarihi ve Önemi
Ankara Savaşı’nın tarihsel süreci hakkında bilgi verelim. Yıldırım Bayezid Osmanlı Devleti Batıda üstünlük sağlamışken Doğudan Anadolu’ya giren Timur Devleti ile komşu olmuştur. 1400 yılında Timur Sivas’ı işgal etmiştir ve bu işgal Timur ile Yıldırım Bayezid’in arasında gerçekleşecek Ankara Savaşı’nın ilk kıvılcımıdır. Timur Suriye seferindeyken Yıldırım Bayezid ile yaptığı mektuplaşmalarda Yıldırım Bayezid’e isteklerini dile getirmiştir. Yıldırım Bayezid’in bu istekleri reddetmesi üzerine Timur büyük bir ordu ile Ankara sınırına kadar ilerlemiştir.
Osmanlı bunun üzerine Ankara ili çevresinde bulunan Çubuk Ovası’nda savaş düzeni almıştır. Timur 1398 yılında Hindistan’a yaptığı seferde çok sayıda fil ele geçirmiştir. Ankara Savaşı öncesinde bu filleri Çubuk Ovası’ndaki ağaçların arasına saklamış ve bu filler sayesinde Timur’un ordusu güçlenmiştir. Anadolu’da Türk siyasi birliği sağlanırken toprak kaybeden anadolu beyleri de Timur’a sığınmıştır. İki ordu arasında yapılan savaş Timur’un 28 Temmuz 1402 yılında, Osmanlı ordusunu alt edip Yıldırım Bayezid’i esir alması ile son bulmuştur.
Timur Kimdir?
Timur’un babası Moğolların Çağatay Hanlığına bağlı Barulas Boyu’nun beyidir. Timur da Barulas Boyu’na mensuptur. Timur 1336 yılında Maveraünnehir’de doğmuştur. Timur Devleti Moğol devletleri ile hukuki yapı, idari teşkilat ve askeri sistem olarak benzemektedir ancak Türk âdet ve gelenekleri uygulandığı için Timur, tarihçiler tarafından Türkleşmiş Moğol olarak nitelenir. Timur 1405 yılında Çin’e yapacağı sefere hazırlanırken Kazakistan’ın güneyindeki bir kent olan Otrar’da ölmüştür. Timur’un türbesi günümüzde Semerkand’da bulunur.
Timur Doğduğu sırada içinde bulunduğu Çağatay Hanlığı çökmek üzereydi ve çoğu bölge kabile reisleri tarafından yönetiliyordu. 1360 yılında Moğollar ve Çağataylar arasında gerçekleşen savaşa katıldı ve adından ilk defa o dönem ile bahsedildi. Moğollar ve Çağataylar arasında gerçekleşen savaşta birçok kere saf değiştiren ve kendisine çıkar sağlayacağını düşündüğü insanlarla yakın ilişkiler kuran Timur kendine müttefikler sağlama gerekçesiyle on yıl kadar süren mücadeleden sonra Maveraünnehir’de tahta oturdu. Tahta oturduktan sonra birçok sefer düzenleyip fetihler yapan Timur, topraklarını Anadolu’ya doğru genişletmek istedi. Timur’un Anadolu’ya yönelmesi ileride Ankara Savaşı’na yol açacaktı.
Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Nedir?
Dünyadaki diğer devlet ve milletleri, Türk hükümdarlarının hâkimiyeti altına alarak yönetmesi fikrine “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi” denir. Türk tarihinde, kut inancı vardır. Bu inanç devlet kurma ve yönetme yetkisinin ilahi olarak hükümdara verilmesidir. Kök Türk Kitabeleri’nde ve Oğuz Kağan Destanı’nda geçen bu kut inancı Türk kağanının Türklerin yanı sıra bütün dünyanın hakimiyetine sahip olmasını gerektirir. Türklerin yaptığı bütün fetihler ve işgallerde bu inanç da bir etkendir. Bilge Kağan bu anlayışı kitabelerde şu şekilde dile getirmiştir; “Türk Tanrısı, Türk milleti yok olmasın diye beni kağanlığa oturttu.”
Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi, Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi üzerine Nizam-ı Alem adı verilen İslamiyet’in tüm dünyaya yayılması ve herkesin mutlak dini haline gelmesi fikri ile birleşti. Osmanlı devletinde bu iki fikrin birleşmesi bu ideali ileri bir seviyeye ulaştırdı. Türklerde hiçbir devirde önemini yitirmeden varlığını sürdüren bu ideal Timur İle Yıldırım Bayezidi karşı karşıya karşıya getirmiştir. Timur ile Yıldırım Bayezid’in yanı sıra birçok Türk Devleti’ni karşı karşıya gelmesine yol açan şey de Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi’dir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Fetret Devri Nedir? Sonuçları, Önemi ve Özellikleri Nelerdir? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.