93 Harbi Nedir? 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı Hakkında Bilgi
Bu yazımızda Miladi takvime göre 24 Nisan 1877 – 3 Mart 1878 tarihleri arasında yaşanan ancak Rumi takvimde 1293 yılına karşılık gelmesinden dolayı 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rusya Savaşı hakkında bilgi verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
93 Harbi Nedir?
24 Nisan 1877 – 3 Mart 1878 tarihleri arasında Balkanlarda ve Kafkasyada farklı bölgelerde Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında yaşanmış savaştır. Savaşı Rus orduları kazanmıştır. Bu savaşın 93 Harbi olarak anılmasının nedeni, savaşın tarihinin Rumi takvimde 1293 yılına karşılık gelmesidir.
Osmanlı-Rus Savaşı, bir diğer adıyla 93 Harbi, Osmanlı Devleti ile Rus İmparatorluğu arasında geçen ve sonucunda Osmanlı Devleti’ni çöküşe sürüklemiş bir savaştır. Bu savaşa 93 Harbi denmesinin sebebi savaşın tarihinin Rumi takvimde 1293’e denk gelmesidir. Savaş Osmanlı ordusunun organizasyon kaybından ve ekonomik yetersizliklerinden dolayı kaybedilmiştir. Savaş Rus ordusunun İstanbul, Yeşilköy’e kadar ilerlemesiyle son bulmuştur ve Osmanlı Devleti teslim olmuştur. Savaşın ardından öncelikle Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştır ve onun ardından Berlin Antlaşması imzalanmıştır. Bu savaş Osmanlı Devleti içerisinde göçe sebebiyet vermiştir. Bunun sebebi de Rus ordusunun sivillere çektirdiği eziyettir.
93 Harbi Nedenleri
Savaşın öncesinde Balkanlarda zaten savaş ortamı mevcuttur. Balkan halkları milliyetçilik gibi akımlar sebebiyle kendi devletlerine sahip olmak, yani Osmanlı yönetiminden çıkmak istemektedir. Kendi devletlerini oluşturmak amacıyla Osmanlı Devleti’nde iç savaş çıkarmaya çalışmaktadırlar. Bunu Batı Avrupa, Balkanların savaşın eşiğinde olduğu ve Rusya’nın bu savaşta onları destekleyeceği şeklinde belirtmiştir. Rus İmparatorluğu da iç savaş ortamından faydalanarak halkı savaşa çağırmıştır ve kendilerini kurtarıcı olarak göstermiştir.
Rusya Balkanlar üzerinde Panslavizm politikası uygulamaya başlamıştır. Halk zaten Osmanlı yönetiminden çıkmak istemektedir ve Panslavizm politikasına katılmaktadır. Rus İmparatorluğunun halkı kışkırtmasının sebebi sıcak sulara inme arzusudur ve denge politikası sebebiyle bunu yıllardır yapamamıştır. Denge politikası, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Osmanlı’yı kendi çıkarları doğrultusunda bir parça halinde tutmasıdır. Bu politika, İngiltere Osmanlı’ya saldırdığında Fransa ve Rusya’nın Osmanlı’yı desteklemesi demektir. Denge politikası Osmanlı’nın o yıllarda bir parça halinde durmasının tek sebebidir. İç savaş ortamıyla beraber denge politikası işlemez hale gelmiştir ve Rus İmparatorluğu Osmanlı’dan ilk parçayı alan ülke olma niyeti içerisindedir.
Rus İmparatorluğu sıcak sulara inmek ve Balkan topraklarını ele geçirmek arzusuyla 28 Nisan 1877’de harekete geçmiştir ve savaşa başlamıştır. Savaşın ilk aylarında Rus Orduları, Plevne sınırına yani Bulgaristan’a kadar ilerlemişlerdir. Plevne şehrinde Osman Nuri Paşa, yaklaşık 4 ay boyunca savunma yapmıştır. Bu savunmalara Plevne Savunmaları denir. Osman Nuri Paşa bu savunmaların ardından gazi unvanına layık görülmüştür. Gazi Osman Paşa ismi onun ardından İstanbul’un bir ilçesine verilmiştir. Bu savunmanın bozulmasıyla Rus ordusu şubat ayına kadar İstanbul sınırlarına kadar ilerlemiştir. Bu süreç içerisinde Balkanlardaki Türkler Anadolu’ya göç etmişlerdir. Bunun sebebi olarak Rus askerlerinin sivillere işkence ettiği gösterilmektedir. Rus ordusu kolaylıkla 3 Mart’ta Yeşilköy’e kadar gelebilmiştir ve Padişah II. Abdülhamid teslim olma kararı almıştır.
93 Harbi Sonuçları
Savaşın ardından Rus İmparatorluğu, içerisinde Kars, Ardahan, Artvin, Batum, Doğubayazıt ve Eleşkirt’in Rusya’ya verilmesi, 30 bin ruble savaş tazminatı ödenmesi, Bulgaristan Prensliği’nin kurulması, Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya tam bağımsızlığın verilmesi gibi maddeler içeren Ayastefanos Antlaşması ile gelmiştir. Bu antlaşma sonrasında Rus İmparatorluğu, Doğu Avrupa üzerinde çok büyük bir kontrole sahip olduğundan Batı Avrupa devletleri huzursuz olmuşlardır. Çünkü denge politikası artık işlemez hale gelmiştir. Denge politikasını tekrar kurmak isteyen Batı Avrupa devletleri Berlin Antlaşması’nı öne sürmüşlerdir. Bu antlaşma sonucunda Osmanlı İmparatorluğu Balkanların büyük bir çoğunluğunu kaybetmiştir ve elinde Arnavutluk ve Trakya arasındaki bir bölge kalmıştır. Bu savaş ve ardından gelen antlaşmalar Osmanlı İmparatorluğu’nu ekonomik olarak borçlarla hayatta kalan bir ekonomiye çevirmiş, aynı zamanda istikrarsız bir devlet haline getirmiştir. Yani Osmanlı Devleti çöküşün eşiğine gelmiştir.
1877-78 Osmanlı Rus Savaşı Hakkında Bilgi
93 Harbi ile ilişkili bazı kişi ve kavramları aşağıda özet olarak tanımlamaya çalıştık. 1877-78 Osmanlı-Rusya Savaşı konusu hakkında daha ayrıntılı okuma yapmak isteyenler aşağıdaki kavramlardan yararlanabilir.
Nene Hatun Kimdir?
Nene Hatun, 93 Harbi sırasında Erzurum’a ilerleyen Rus ordusunu durduran Aziziye Savunmasında 3 aylık oğlunu evde bırakıp şehri savunmaya giden bir halk kahramanıdır.
Aziziye Tabyası Mücadeleleri
Aziziye Tabyası Rus ordusunun Erzurum’a işgalini önleyen taburdur. C şeklinde dizilen taburlar Rus geçişini engellemişlerdir. Halkın da direnmesiyle Rus birlikleri durdurulmuştur. Nene Hatun bu savaşa katkıda bulunmuştur.
Gazi Ahmet Muhtar Paşa Kimdir?
Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Rus-Osmanlı savaşı sırasında Kafkasya cephesi komutanıdır. Aynı zamanda Osmanlı Devleti tarafından Avrupa’ya modern silah teknolojileri öğrenmek üzere gönderilmiştir. Eğitimci, gökbilimci, yazar, devlet adamı ve askerdir.
Vatan Mersiyesi
Namık Kemal Vatan Mersiyesi şiirini Rusların saldırılarına karşı olduğunu belirtmek ve insanları Rus saldırılarına direnmesini sağlamak için yazmıştır. Şiirin konusu Osmanlı-Rus Savaşıdır.
Şıpka Geçidi Anıtı
Şıpka Geçidi Rus Osmanlı savaşı sırasında 4 muharebe görmüş bir geçittir. Tuna Nehrini geçen Rus ordusu Şıpka geçidini ele geçirmiştir ve Osmanlı ordusu 3 kere geri almaya çalışmıştır. Bu muharebeler sonucunda Osmanlı ordusu 17.000 asker kaybetmiştir bir kere daha saldırılmamıştır. Geçit stratejik öneme sahip olduğundan Osmanlı Devleti elinde tutmaya çalışmıştır ancak başarısız olmuşlardır. Şıpka geçidi günümüzde Bulgaristan sınırlarındadır.
Ayastefanos’ta Bir Rus Abidesinin Yıkılışı
Türk tarihinde çekilmiş ilk filmdir. 1914 yılında gösterilmiştir. Savaş sonrasında Ruslar tarafından dikilen Ayastefanos’un yıkılış hikayesi hakkında kısa bir belgeseldir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Türkiye Sovyet İlişkileri Tarihi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.