Osmanlı Tarihi

İstanbul’un Fethi Öncesinde Bizans’ın Yaptığı Hazırlıklar

Bu yazımızda Bizanslıların İstanbul kuşatmasına karşı aldığı önlemleri inceledik. İstanbul’un Fethi öncesinde Bizans’ın yaptığı hazırlıklar nelerdir? sorusunu maddeler halinde sıralayarak yanıtladık.

İstanbul’un Fethi Öncesinde Bizans’ın Yaptığı Hazırlıklar Nelerdir?

Türkler ile Bizanslılar 1040’lı yıllardan beri savaş halinde olan iki topluluktu. Bu savaş artık bir rutin haline gelmeye başlamıştı. İki taraftan biri pes etmeden ya da yıkılmadan bu bitmeyecekti. Türklerin Anadolu’daki 400 yıllık varlığı ve Bizans’a karşı aldığı zaferler ile Türkler Anadolu topraklarının yeni sahipleri olduğu düşüncesini Bizans’a kabul ettirmeye çalışıyordu. Seneler 1450’lere geldiğinde Osmanlı devleti Anadolu ve Yunanistan’ın çok büyük bir kısmını fethetmiş durumdaydı. Bizans Devleti varlığını İstanbul ve Güney Yunanistan’da sürdürüyordu. Hz. Muhammed’in İstanbul’u fetheden komutan ve ordunun ne kadar mukadder olacakları ile ilgili yaptığı yorumlar Osmanlı ordusunu ve II. Mehmet’in İstanbul’u ele geçirmeyle ilgili istekleri arttırıyordu.

Bu sırada Bizans ise adeta yıkılmadan önceki son direnişlerini vermekteydi. Sadece Galata ve Haliç kıyılarını kontrolü altında tutan Bizans Devleti Avrupa’daki diğer devletlerden yardım bekliyordu. Çünkü Osmanlı Devleti’nin Bizans’ı yıkmak için bekleyen 250.000 savaşabilir insan varken Bizans’ın elinde sadece kullanabilir 10.000 asker vardı. Bir Haçlı Seferi’ni daha savuşturan Osmanlı Devleti birçok ülke ile ateşkes imzalamış olduğu için Bizans’a karşı verilecek bir savaşta onları kurtarmaya kimsenin gelemeyeceğini düşünmüştü. Bu kadar iyi haberin bir araya gelmesiyle birlikte Osmanlı savaş hazırlıklarına başlamıştı. İşte Bizans’ın yaptığı hazırlıklar;

  • Surlar tamir edildi, mancınık ve Grejuva silahları ile donatıldı.
  • Haliç’in girişi zincirle kapatıldı. Şehre yiyecek depolandı.
  • İmparator, Avrupa’dan yardım alabilmek için Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesi için çağrıda bulundu. Fakat halk desteklemedi.
  • Papa, Doğu Roma’ya yardım etmeleri için Avrupa devletlerine çağrıda bulundu. Venedik, Ceneviz ve Mora Rumları dışında yardım gelmedi.

II. Mehmet’e Mektup Gönderilmesi

Bizans Devleti de durumun onlar için çok vahim olduğunun farkındaydı. Kendilerini kurtarmak için hazırlıklar yapmaya başladılar. Bizans Devleti’nin üstündeki bu psikolojik baskı onları çoktan kaybettiklerine inandırmıştı. Kayıplarını savaşma sonucunda olacağından daha az hasarla atlatmak isteyen Bizans İmparatoru Konstantin, II. Mehmet’e göndermiş olduğu mektupta. Bizans’ı vergiye bağlamayı teklif etmiş fakat II. Mehmet bunu reddetmiştir. II. Mehmet’in Bizans’ın sonunun gelmesini istediğini anlayan Konstantin savaşın kaçınılmaz olduğunu anlayınca ülkesini askeri yönden geliştirmeye başlamıştır.

İstanbul Surlarının Onarılması

Haliç ve Galata’nın etrafında halihazırda bulunan surları yıllardır onarılmadığı için üstünde büyük göçükler bulunmaktaydı. Bu göçüklerin yeniden inşa edilmemesi durumunda Osmanlı Ordusu Bizans’ı birkaç saat içerisinde işgal edebilirdi. O yüzden Konstantin buraların inşasına başlama emri verdi. Bu surların inşası aynı zamanda Osmanlı Devleti’ne bir mesaj gönderecekti. Bu mesaj Bizans’ın savaşa hazır olduğunu belirtmekti. Surların tek başına yetmeyeceğini bilen Konstantin aynı zamanda surlardaki asker sayısını iki katına çıkarmıştı. Bizans Donanmasının Osmanlı Donanması yanında adeta kâğıttan gemi olduğunun farkında olan Konstantin Avrupa Devletlerinden insanı yardım istedi.

İstanbul Surları

Kiliselerin Birleştirilmeye Çalışılması

Ortodoks mezhebine sahip olan Bizanslılar diğer Katolik Hristiyan Devletler tarafından hoş karşılanmıyordu. Konstantin bu mezhep farklılığının onlara sağlanacak olan yardıma büyük etkisi olacağını düşündüğü için Papalık Devleti’ne iki kiliseyi birleştirmeyi teklif etti. Bu teklif iki büyük Hristiyan mezhebi bir araya getirecekti. Papalık bu teklifi kabul etmese de bu yaklaşımı ve dost tutumundan ötürü Bizans Devleti’ne yardım etmeyi kabul etti. Bizans Devleti halkını 6 ay doyurabilecek kadar miktarda erzak elde etmişti Avrupa Devletlerinden.

Grejuva (Rum) Ateşi Hazırlanması

Bizans Devleti Osmanlı ile yaptığı önceki savaşlardan ve Batı’da yaptığı savaşlarda incelediği kadarıyla genel olarak taktiklerini bilmekteydi. Surları büyük bir top ateşine tutup sonra askerlerin çıkması için tahtadan merdivenlerini surlara dayıyorlardı. Burada Bizansların elinde çok güçlü bir silah bulunmaktaydı: Grejuva (Rum) Ateşi. Grejuva ateşi milattan sonra 7. yüzyılda Yunanlar tarafından bulunan bir ateş türüdür. İçinde reçine, kükürt, nafta ve güherçile buluşan bu karışım yandığı zaman söndürmesi çok zor bir ateş ortaya çıkıyordu. Su dökmek ateşi söndürmenin aksine ateşi harlamış oluyordu. Ateşin suya karşı bu denli dayanıklı olması aynı zamanda bu ateşin deniz üstünde gemilere de püskürtülmesine olanak sağlıyordu. Denizlerdeki bu kullanım daha önce Pers İmparatorluğunu denizlerde defedilmesini sağlamıştır. Gemilerin hâlâ tahtadan yapılması bu kullanımın işe yarayabileceğini göstermekteydi. Ayrıca Osmanlı’nın kullandığı merdivenler de tahtadan yapılmıştı ve bu ateşe direnebilecek durumda değildi. Bizans İmparatorluğu bu ateşin onlara savaşı yeteri kadar uzatabileceğine inanıyordu.

Grejuva (Rum Ateşi)

Haliç’in Zincirle Kapatılması

Alınan bir başka büyük önlem ise denizden gelecek saldırıları engellemek içindi. Bizans İmparatorluğu Galata ve Haliç de iki ayrı şehir halindeydi. Bizans bu iki şehir arasında karadan bir bağlantı sağlamıyordu. Çünkü Osmanlı o yolları çoktan ele geçirmişti. O yüzden Haliç Nehri’nin kontrolünün Bizans’ta olması hayati önem taşıyordu. Gemiler ile burayı savunamayacağını bilen Bizans Haliç Nehri’nin girişini kapatan sağlam demir zincir çekmişti Bizans. Bu zincir herhangi bir ülkeye ait her geminin girişini engelleyebilecek kadar sağlam bir zincirdi. Yapılan son hazırlıklar ile Bizans surlarını onarıp top atışlarına karşı sağlam olabildiğince sağlam hale getirmiştir. Can damarı olan Haliç’i koruma altına almıştır. Halkı ve orduyu 6 ay beslemeye yetecek erzaka sahip olmuştur. En önemlisi de Osmanlı Ordusu’nun sahip olduğu tüm tahtadan yapılan mühimmat ve gemileri yakmaya yetebilecek kadar Grejuva ateşi reçinesi yapmıştı.

Bizans’ın Muhasaraya Karşı Aldığı Tedbirler Yeterli Miydi?

Bu kadar kısa sürede böyle bir duruma gelen Bizans düzgün bir komuta ile Osmanlı Devleti’nin başını ağrıtabilecek bir devlet haline gelmişti. Yapılan bu savunma hareketi ile bizzat ilgilenmiş olan İmparator Konstantin ve ordusu Osmanlı Devleti’nin saldırısını bekliyordu. 6 Nisan sabahı top atışları ile başlayan Osmanlı saldırısı Bizans surlarına neredeyse hiç zarar vermemişti. Bizans surlarını hafife alan Osmanlı, topların verdiği hasarın yeterli olmadığını görünce Lağımcılar birliğini Bizans surlarının üstüne bıraktı. Bu birlikler yerin altından ilerleyerek surların altına gelince surların temelini patlatmakla görevliydi. Ama bu da Bizans’ı düşürmeye yetmedi. Çünkü bu birlikler ya daha surların altına varamadan kendilerini patlattılar. Ya da Bizanslılar tarafından yer altında sıkıştırılıp ele geçirildiler.

Bizans bu ağır saldırılar altında geçen süreç boyunca vatandaşlarının moralini yüksek tutmak için Osmanlı saldırılarını savurmayı sebep göstererek ülke çapında eğlenceler düzenlemeye başladılar. Onlara gelen erzakları fütursuzca kullandılar. Bu kullanım onların erzak konusunda sıkıntıya düşürmeye başlamıştı. Bizans, Marmara Deniz’i Osmanlı Donanması’nın kontrolü altında olmasına rağmen Avrupalı devletlerden mühimmat ve askeri yardım istedi. Osmanlı Donanması’nın inanılmaz dikkatsizliği yardımın Bizans’ın eline ulaşmasını sağladı. Ülkede adeta bir bayram havasının oluşmasını sağladı. Aynı zamanda Bizanslıların en büyük silahı olan Grejuva ateşi de Osmanlı Donanmasına ve Ordusuna zor zamanlar yaşatıyordu.

Bizans Devleti’nin verdiği savunmayı gören II. Mehmet ordusuna yenilikler getirmeye başladı. Zamanla, Osmanlı’nın tahtadan merdivenlerini balçık ve çamurla kaplamaya başladı. Grejuva ateşinden korunmak için, döktürttüğü ‘Şahi’ topları da Bizans Surlarını paramparça ediyordu. En önemlisi insanüstü bir çaba ile Marmara Denizi’ndeki donanmanın bir kısmının karadan taşınarak Haliç nehrine indirmeyi başarmıştı. Bu hareketler sonucunda Bizans İmparatorluğu daha fazla dayanamamıştır. Osmanlı Devleti’ne teslim olmuştur. Bu savaş hem verilen savunma savaşıyla, II. Mehmet’in dahiyane taktik yetenekleriyle ve sonuçları ile tarihe adını altın harfler ile yazdırmıştır. Özetle Bizans’ın yaptığı hazırlıklar yeterli olmamıştır. Sonuçta fetih gerçekleşmiştir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak İstanbul’un Fethi İçin Yapılan Hazırlıklar Nelerdir? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.