Cumhuriyet Tarihi

Deprem Nedir? Türkiye’de Yaşanan En Büyük Depremler

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre deprem, yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi ile oluşan sarsıntı olarak tanımlanmaktadır. Zelzele olarak da bilinen deprem kavramını incelediğimiz bu yazımızda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanmış en büyük depremleri inceledik. Ayrıca bu yazımızda Türkiye Deprem Haritası da incelenebilecektir.

Deprem Nedir?

Yer kabuğunun altından başlayarak katmanların kırılarak yer değiştirmesi ve sonucunda yer kabuğunun sarsan ve hareket ettiren doğa olayına deprem denir. Dünyamızın en önemli doğa olaylarında sayılabilecek depremler yeraltındaki tektonik hareketlerle gerçekleşir. Dünya’nın iç katmanlarından biri olan mantodaki konveksiyonel hareketler sonucu taş küre parçalanır ve levhaları oluşturur. Bu levhaların birbirinin üstüne geçmesi veya birbirlerine sürtündükleri noktalarda depremlere rastlanır. Bu levhaların hareketlerine tektonik hareketler de denir. Tektonik hareketler sebebiyle oluşan titreşimlerin yeryüzüne yansıması ve orada hissedilmesine deprem denir.

Deprem Nasıl Oluşur?

Yer kabuğunun altında fay adı verilen kırıkların yüksek basınç sonucunda yer değiştirmesinde açığa bıraktığı enerji depremleri oluşturur. Şiddeti üç veya altında olan depremler insanlar tarafından hissedilmezken yedi ve daha yüksek şiddetteki depremler oldukça yıkıcı etkiler gösterir. Ayrıca bir depremin ardından gelen daha az şiddetli, küçük depremlere de artçı deprem denir. Artçı depremler ana depremin merkezinde yer alır ve ana depremden sonra birkaç ay devam edebilir. Bu depremlerin sebebi yer kabuğunun hareket etmeye devam etmesidir.

Deprem Türleri Nelerdir?

Doğal sebeplerin yanı sıra, araştırmacılar insanların yeryüzünde yaptığı değişimler sonucunda da depremlerin oluşabileceğini söylemekte. Madencilik, insan yapımı barajlar, petrol çıkarmada kullanılan yöntemler insan kaynaklı depremlere yol açmakta. Bilim insanları nükleer patlamaların ve inşaatların da yer kabuğunun altında basıncı değiştirdiğini ve insan kaynaklı depremlere yol açabileceğini düşünmekte. Bunun dışında doğal depremler dört türden oluşmakta: Tektonik Depremler, Volkanik Depremler, Çöküntü Depremler ve Tsunamiler.

İlk olarak, tektonik depremler yeryüzündeki depremlerin neredeyse %90’ını oluşturmaktadır. Yukarıda da açıklandığı gibi yer kabuğunun yer değiştirmesi, hareket etmesi ve sürtünmesinden dolayı ortaya çıkan levhaların sınırlarında gerçekleşen, yeraltındaki enerjinin boşaltıldığı depremlere denir. Bu depremler şiddetleri ve etki alanları sebebiyle en yıkıcı depremlerdir. Türkiye’de gerçekleşen depremlerin çoğu bu alana girer.

Volkanik depremler ise volkan patlamalarının sonucunda yeraltındaki magmanın yeryüzüne çıkmak istemesi sonucu oluşan fiziksel ve kimyasal olaylarla beraber gazın sıkışması ve sıkışan gazın yarattığı patlamalara denir. Volkanik depremler özellikle Japonya ve İtalya çevresinde yaşanmakta, aktif yanardağların bulunmaması sebebiyle Türkiye’de gerçekleşmemektedir.

Başka bir türü ise çöküntü depremlerdir. Bu tür depremlere yer altında oluşmuş mağara gibi boşluklar sebep olur. Bu boşlukların tavanının erimesi veya yumuşaması sebebiyle çökmesine çöküntü depremler denmektedir. Bu depremlerin oluşumuna maden çalışmaları da neden olmaktadır.

Ayrıca merkez noktaların deniz veya okyanusların altında olan ve kıyıya doğru büyük ve yıkıcı dalgalara yol açan depremlere de tsunami denmektedir.

Sismograf Nedir?

Depremlerin oluşum sebebini, şiddetini ve gerçekleştiği yeri inceleyen jeofizik bilim dalına sismoloji denir. Bunun yanı sıra bir depremin şiddeti, yeri, sonuçlarını ise sismograf denilen bir araç ölçer. Sismograflar bir sarkaç gibidir ve bu sarkacın topuzuna bir kalem bağlıdır. Yer kabuğu hareket ettikçe bu kalem hareketleri çizer.

Türkiye’de Yaşanan En Büyük Depremler

Türkiye konumu bakımından birçok deprem kuşağının üzerinden geçmektedir ve bu ülkemizi büyük bir risk altına koyar. Dünya’daki en önemli deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı da bunlara dahildir. Bunun yanı sıra ülkemizin deprem kuşakları arasında Kuzey Anadolu (Marmara Bölgesi), Güneydoğu Anadolu (İskenderun Körfezi ve Van arası) ve Batı Anadolu (Ege Bölgesi) deprem kuşağı yer almaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye fazlasıyla büyük deprem atlatmıştır.

Türkiye'deki Faylar
Türkiye Fay Hattı Haritası

Bunlardan birisi 1939 Erzincan Depremi’dir. Bu sarsıntı Richter ölçeğine göre 8 şiddetinde gerçekleşti ve Erzincan çevresindeki Amasya, Tokat, Sivas, Kırşehir, Ankara, Çankırı, Kayseri, Samsun, Ordu illerini de etkilemiştir. Bu depremde yaklaşık 33 bin insan hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 116 bin bina yıkılmıştır.

İlerleyen yıllarda gerçekleşen 1944 Bolu Depremi, 7.4 şiddetinde gerçekleşmiş ve Bolu şehrinin çevresini de etkilemiştir. Bu depremde ise yaklaşık 4 bin insan hayatını kaybetmiştir. Ayrıca deprem sırasında şehrin merkezine yakın Ilıca Yolu’nda bir çatlak oluşmuştur.

Günümüze yakın gerçekleşmiş 1999 İzmit Depremi ise İzmit’de gerçekleşerek İstanbul ve Yalova gibi çevre illeri de derinden etkilemiştir. Ayrıca Ankara ve İzmir’e kadar da hissedilmiştir. Richter ölçeğine göre 7.5 şiddetinde olan bu deprem resmi raporlara göre 17 bin 840 kişinin ölümüne, 43 bin 935 kişinin ise yaralanmasına neden olmuştur. Buna ek olarak sarsıntı sırasında yaklaşık 327 bin bina zarar görmüştür.

Son olarak günümüze en yakın büyük deprem olan 2011 Van Depremi 7.2 şiddetinde gerçekleşmiş ve 600 küsür kişinin yaşamına mal olmuş ve yaklaşık 28 bin bina kullanılamaz hale gelmiştir.

Türkiye’deki Depremler Listesi

Yukarıdaki depremlerin yanı sıra Türkiye’de gerçekleşmiş önemli depremler:

  • 20 Aralık 1942, Tokat Depremi: 7.0 şiddetinde, yaklaşık 3 bin kayıp
  • 26 Kasım 1943, Samsun Depremi: 7.4 şiddetinde, yaklaşık 4 bin kayıp
  • 28 Mart 1970, Kütahya Depremi: 7.2 şiddetinde, 1086 kayıp
  • 6 Eylül 1975, Diyarbakır Depremi: 6.6 şiddetinde, 2385 kayıp
  • 24 Kasım 1976, Van Depremi: 7.5 şiddetinde, 3840 kayıp
  • 12 Kasım 1999, Düzce Depremi: 7.2 şiddetinde, 894 kayıp
Türkiye Depremler Listesi
Türkiye Deprem Haritası

Kandilli Rasathanesi Nedir?

Kandilli Rasathanesi, diğer bir deyişle Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan Kandilli’de yer alır. Rasathanenin kelime karşılığı gözlemevidir. Adından da anlaşılacağı üzere Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, deprem araştırmaları üzerine uzmanlaşmış bir kurumdur. Tarihsel geçmişi oldukça eskiye dayanan bu kurum, ilk olarak 1868’de “Rasathane-i Amire” adı ile Rumeli taraflarında kurulmuştur. Lakin 1909 yılında gerçekleşmiş olan 31 Mart Olayları sırasında “Rasathane-i Amire” oldukça fazla yağmalanmış hatta yok edilmiştir. 1910 yılında dönemin Maarif Nazırı yani Milli Eğitim Bakanı bu duruma karşılık Fatih Gökmen’i görevlendirmiştir. Fatih Gökmen matematik konusunda oldukça bilgili bir insandı. Aynı zamanda da bir din adamıydı. Fatih Hoca olarak da anılırdı. 1910 yılındaki görevi ise, yok edilen rasathaneyi tekrar kurmak ve geliştirmekti. 1911 yılında, İstanbul’da tekrar kurulan rasathane, Fatih Gökmen’in önderliğinde sistematik araştırmalara tekrar başlamıştır.

Rasathanenin yıllar boyunca çok kez adı değişmiştir. 1940 yılında ise adı “Kandilli Rasathanesi, Astronomi ve Jeofizik” olarak değiştirilmiştir. 1982 yılında radikal değişiklikler gerçekleşmiştir. Bu zamana kadar Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde araştırmalarını sürdüren rasathane, 1982 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne devredildi. Ayrıca adı da günümüzdeki halini yani “Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü” (KOERI) halini almıştır. Günümüzdeki işlevi ise genel olarak üç dalda incelenebilir. İçinde bulundurduğu bu üç departman deprem mühendisliği, jeofizik ve jeodezidir. Bunun dışında bünyesinde astronomi, meteoroloji, jeomanyetizma alanları için oluşturulmuş laboratuvarlar da bulunmaktadır. Rasathanenin günümüzdeki en temel amacı depreme yönelik çalışmalar yapmaktır.

Bir Yorum

  1. Ne yazık ki bir türlü bilinçlenemiyoruz bu konu hakkında. Ülkemizde bir çok can ve mal kaybına yol açan bu doğal afet ile ilgili bir yazı paylaştığınız için teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.