Koloni ve Kolonicilik Nedir? Kolonizasyon Tarihi
Milli Eğitim Bakanlığı tarih ders kitaplarında koloni ve kolonicilik şöyle tanımlanmıştır; “Ülkeleri dışında ele geçirilen toprakları kendilerine bağlayarak bazen de kendi vatandaşlarını o bölgeye yerleştirerek genellikle ticari faaliyetlerde kullanmak amacıyla oluşturulan idarelere koloni denir. Bu kolonilerin devletin idaresinde aktif olarak kullanılmasına da kolonicilik denir.” Bu tanımdan yola çıkarak kolonicilik veya kolonizasyon tarihi konusu hakkında bilgiler verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Kolonicilik Nedir?
Kolonicilik ya da kolonyalizm, “colonia” kelimesinden türeyip dilimize geçmiş olan bir sözcüktür. Kelime anlamı ile kendi yurdundan bağını koparmadan yeni bir yere yerleşen topluluk anlamına gelmektedir. Tanım itibari ile kolonyalizm, başka devletlerin ya da toplulukların topraklarını kontrol altına alıp değerlendirme ve denetleme olayına verilen isimdir.
Koloni, günümüzdeki “sömürge” kavramı ile aynı olarak değerlendirilmektedir. Fakat koloni ile sömürge birbirlerinden farklı kavramlardır. Koloni; bir devletin, deniz aşırı başka bir devleti ele geçirerek kendi yurttaşlarını oraya yerleştirmesi ile oluşmaktadır. Sömürge ise, daha yeni bir kavram olmak ile beraber, her bölgeye uygulanabilmektedir. Kolonicilik kavramı da bu yöntem ile yayılma yolu izlemeye denir. Koloni olarak ele geçirilen bölgede hakim olan devlet, zamanla kendi kültürünü, dinini ya da siyasi yapısını empoze etmeye de başlar. Kolonicilik, ilerleyen dönemlerde de sömürgecilik olarak kendini ortaya koyacak olan bir kavramdır.
Kolonicililik Tarihi
Kolonicilik, İlk Çağ’dan itibaren söz konusu olan bir faaliyettir. Gerek denizlerde gerekse karalarda çeşitli koloniler kurulmuştur. Kolonicilik kavramı özellikle İlk Çağ’da karşımıza çıkar. Bazı uygarlıklar gittikleri bölgelerdeki limanları ele geçirir ve pazar, tarım vb. ticari faaliyetlerde bulunurlardı. Daha sonrasında da bu bölgeler o uygarlıkların koloni kurduğu yerlere dönüşmüştür. Yani bu pazarları kurdukları toprakları kontrol altına almışlardır.
Koloniciliğin çıkış nedenlerine bakıldığında temel sebebin ihtiyaç olduğu görülür. Öncelikli ihtiyaç hammaddedir. Hammaddeyi kendi sınırları içerisinde bulamayan uygarlıklar kolonilere ihtiyaç duymuşlardır. Bu durumun yanı sıra nüfusun artmasıyla toprağın yetersiz konuma gelmesi, asker gücünün artmasının arzulanması, borçlar vs. gibi nedenler de koloniciliğin ortaya çıkmasında etkili olmuş olan nedenlerdir.
İlk Çağ’ın sonrasında da kolonicilik kavramı bir anda kaybolmamıştır. Tam tersine içerik bakımından ufak değişimlere uğrayarak yerini yeni kavramlara bırakmıştır. Bu kavramlar günümüzde “emperyalizm” ve “sömürgecilik”tir.
İlk Çağ’da Kolonizasyon
İlk Çağ’da kolonicilik ile uğraşan uygarlıklar bulunurdu. Fenikeliler, İyonyalılar, Asurlular ve Yunanlılar bu faaliyetlerle uğraşan devletlerdi. Kolonizasyon faaliyeti ile uğraşmış olan devletler, ticari ve kültürel anlamda zenginlik kazanmış ve devletlerinin kalkınması sağlamışlardır. Asurlular kolonizasyon bağlamında ilk kez kolonicilik yapan devlettir. Asurluların yaptığı kolonicilik faaliyeti de kara ticaret koloniciliğidir. Anadolu’ya ticari amaçlar ile gelen Asurlular, karum (rıhtım ve liman anlamına gelmekte olan karum kavramı, yerleşim yerinin/ kentin yanına kurulmuş olan ticaret merkezi anlamına gelmektedir.) olarak adlandırılan ticaret merkezleri ile kolonicilik faaliyetlerini gerçekleştiriyorlardı.
Kültepe, Boğazköy ve Alişar; Asurluların ticaret kolonililerine birer örnektir. Ayrıca bu kolonicilik sayesinde, diğer devletler de Asurlularla olan etkileşimin bir getirisi olarak yazıyı öğrenmişlerdir. Hatta Asurların Anadolu’da yaklaşık iki yüzyıl kadar (M.Ö. 1950-1750) sürdürdükleri ticari faaliyetler, Koloni Devri olarak adlandırılmaktadır.
Kolonizasyon faaliyetlerini denizde ilk kez gerçekleştiren uygarlık ise Fenikeliler’dir. Fenikeliler’den sonra İyonyalılar ve Yunanlılar da bu faaliyetleri gerçekleştiren uygarlıklar arasında yer almışlardır. Yunanlılar ve İyonyalılar gittikleri bölgelerde limanları ve rıhtımları ele geçirirlerdi. Daha sonra bu bölgelerde pazar yerleri ve tarım faaliyetleri göstererek ticari işler yaparlardı. Bu sayede ekonomilerini geliştirmiş olurlardı. Aynı zamanda diğer devletlerle olan kültürel etkileşimlerini de arttırmış olurlardı.
Okuma Önerisi: Denizlerde gerçekleşen kolonizasyon faaliyetleri hakkında Deniz Ticareti İlk Nerede Başladı? Tarihteki İlk Limanlar ve Koloniler başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Kolonicilik Neden Ortaya Çıktı?
Bir devletin ya da uygarlığın kolonicilik faaliyetlerine başlamasını tetikleyecek çeşitli sebepler ve etmenler vardır. En temel sebepler mal ve hammadde temelli olanlardır. Devletler, kendi hammadde gereksinimlerini karşılayabilmek için kolonicilik faaliyetine başvururlar. Aynı zamanda ürettikleri malların fazlasını bir gelir kaynağı haline getirmek için de kolonicilik işe yarar bir faaliyettir. Bu bölgelerdeki pazar yerlerinde fazla mallarını satabilirler. Koloniciliğin yanında getirdiği ekonomik artışla da özellikle askeri alanda kendilerini geliştirme yolunu seçmişlerdir. Bu sayede kendilerini diğer devletlere kıyasla daha güçlü ve üstün kılacakları düşünmüşlerdir. Bu üstünlük tanımının içinde sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi ve ekonomik üstünlük de elbette bulunmaktadır.
Devletler, kolonicilik faaliyetleri kapsamında kendi topraklarının yetersiz olduğu durumlarda da diğer kentlerin yakınlarında tarımsal faaliyetler gerçekleştirmişlerdir. Deniz ticari koloniciliği yapan devletler, gemi ve denizcilik faaliyetlerini geliştirme fırsatına sahip olmuş oldular. Örnek vermek gerekirse deniz ticari koloniciliği yapmış olan Fenikeliler hakkında Heredotos; “Fenikeliler olmadı mı, geriye deniz kuvveti diye bir şey kalmıyordu. Kartalcalılar Pers boyunduruğundan böylece yakayı kurtarmış oluyorlar: Kambyses, Fenikelileri zorlamayı doğru bulmamıştı, çünkü bunlar Perslere kendiliklerinden bağlanmışlardı, ayrıca bütün deniz gücü ellerindeydi.” demiştir.
Kolonicilik Sonuçları
Kolonicilik faaliyetlerinin beraberinde getirdiği çeşitli sonuçlar da olmuştur. En bariz sonuç ticaretin gelişmesidir. Kolonici faaliyetlerinin başlamasının temel sebebi ekonomik olduğundan, bu faaliyette bulanan devletler ve uygarlıklar, ticari anlamda kendilerini geliştirmişlerdir. Bunun yanı sıra devletler yeni topraklar elde etmişlerdir. Kolonicilik; tanımında da açıklandığı üzere başka devletlerin topraklarını kontrol altına almaktır. Dolayısıyla yeni topraklar sonuç olarak elde edilir. Bu toprakların bulunma sürecinde de yeni yerler keşfedilmiştir. Ticari anlamda en uygun yeri bulmak için farklı yerleri de dolaşmış, dolayısıyla keşfetmişlerdir. Koloniler sayesinde devletler az fiyata oldukça fazla mal elde etmiş oldular. Kültürel etkileşim sayesinde de felsefe ve bilim gelişmiştir.
Kolonicilik faaliyetlerinin olumlu sonuçların yanı sıra olumsuz getirileri de olmuştur. Örneğin borç köleliği denen kavram ortaya çıkmıştır. Borcu olan insanların, borçlarını ödeme yolu kölelik olarak ortaya konmuş ve insanlar köleleştirilmiştir.. Daha sonrasında bu olaya bir engel oluşturmak için anayasal çalışmalar da yapılmıştır. Anayasayı takiben borç köleliği ortadan kaldırılmıştır. Bunların yanı sıra, toplumda sınıflaşmalar başlamıştır. Özellikle burjuva ya da diğer bir deyişle tüccar sınıf ortaya çıkmıştır.