Avrupa TarihiDünya Tarihi

Darwin’in Evrim Teorisi Nedir? Evrim Teorisi’nin Kanıtları

Charles Darwin‘in evrim teorisi, birçok teori gibi birçok soruya cevap vermektedir. Fakat sorulara cevap verse de inancına veya doğru olmadığını düşündüğü başka cevapların doğru olduğunu düşünen bir kısım tarafından kabul edilmemiştir.  Aynı zamanda bu konuda yapılan araştırmalar bu tarz düşüncelerin çok sık olduğunu kanıtlamıştır. Evrim teorisi, çok sayıda soruya mantık çerçevesinde, bilimsel bulgularla ve gözlemlerle ulaşılmış sonuçlara dayanmaktadır. İnsan yaratılışının daha farklı şekillerde olduğunu düşünen farklı inançlardaki insanlardan dolayı birçok farklı görüş mevcuttur. Darwin’in ‘Türlerin Kökeni’ adlı kitabıyla ortaya çıkan bir teori olup doğal seçilim olgusuyla hayatta kalan ve yaşamını sürdürebilen canlılara dayanmaktadır.

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

Evrim Teorisi Nedir?

Bu teorinin tamamen doğrulanması çok mümkün olmasa da yapılan gözlemler sonucunda varılan sonuçlar arasındaki benzerliklerden yola çıkılarak yapılmaktadır. Örneğin insan, anne karnındayken kuyruğu oluşup sonraki dönemlerde yok olur. Bu olay insanın başka hayvanlardan, hatta balıktan örnek vermek gerekilirse evrilmesinin hiç de uzak bir olasılık olmadığının kanıtıdır. Ayrıca eski zamanlara kıyaslandığında bilgi haznemiz ve olayları anlamlandırmamız farklı olsa da o zamanlarda yaşayıp da döneminin çok ilerisindeki farkındalığa sahip olan bilim insanları vardır. Eski zamanlarda yapılan araştırmaların birçoğu modern dünyanın temellerini atmış, şu an olduğumuz durumumuza gelmemizi sağlamıştır. Mesela Leonardo da Vinci’nin çalışmaları olmasaydı teknolojiden sanata kadar sayısız alanda bu kadar ileride olmayabilirdik. Yani teorinin daha ilkel koşullarda gözlemlenip öne sürülmesi o teorinin yanlışlığına bir kanıt olamaz.

Biyolojide evrimsel adaptasyon olarak tanımlanan durum, bir canlının ortama ayak uydurması ve nesilden nesile bu oluşan değişimleri aktarması ve sonucunda da yaşadığı ortama tamamen uygun bir canlı oluşmasıdır. Charles Darwin bu bilimsel gerçeğin temellerini çok önceden atmış ve doğruluğunu kanıtlamıştır. Teori, meydana gelen evrimin tesadüflerden değil; canlıların yaşadığı ortamdan kaynaklandığını ve tesadüfi bir olay olmadığını anlatmaktadır. Evrimle ilgili sebep ve sonuçlar sunup insanların meraklarını gidermeyi hedeflemiştir.

İnsanın Evrimi

İnsanın en yakın akrabası olan maymunun günümüz insanında geri kalmasının birçok nedeni olabilir. Günümüz insanı maymun halinden ateşi bulmasıyla beraber onu geliştiren ve yaşadığı her olayla farklı hale gelip maymunlara üstünlüğünü koymasıyla farkı iyice belli etmiştir. Olan davranış farklılıkları da yaşanan tecrübelerle ve hareketleriyle farklılık gösteren tecrübeleriyle beraber bir tarafın tarih yazıp diğer tarafın olduğu halde kalmasıyla sonuçlanmıştır. Günümüz insanının binlerce yıllık tarihinin yanında maymunlar daha tarihlerini bir nesilden diğerine aktaracak kadar gelişmeye yaklaşamamıştırlar bile. Tarihi aktarmaları için yazı veya başka kalıcı bir araca ihtiyaçları vardır ki yaşananları tecrübe değil de uzun süreli barındırıp geçmiş haline getirebilsinler. Bu fark birçok değişkene bağlı olarak insan-maymun farkını ortaya koymuştur.

İnsan, her ne kadar maymundan gelişmişlik, zeka, tecrübeyi aktarabilme ve yapısal olarak farklı olsa da insanın başlangıç noktasıdır. Gözle görülebilir en büyük farkın dış görünüş olmasına karşın DNA yapısı olarak da farklıdır. Fakat Afrika kıtasında bulunan daha iletişime geçilmemiş kabilelere bakıldığında maymunlarla insanlardan daha çok benzerlik olduğunu görürüz. Ayrıca maymunların da görselde göründüğü üzere benzer bir durumda olduklarını söyleyebiliriz. Görsel 2017 yılının Kasım ayında keşfedilen kabilenin dış dünyayla bağlantısının olmamasından dolayı maymunlarla aynı kaderi paylaşıp, günümüz insanından aynın şekilde geri kalıp maymunların da insanların başlangıcı olabileceğini kanıtlamıştır.

Evrimin Kanıtları

Benzer evrimleri dünyanın farklı noktalarında da görebiliriz. Çünkü evrim tek bir kıtada olan bir olay olsaydı, gemiler yapılana kadar insan sadece tek bir kıtada kalırdı. Benzer değişimler uygun ortama sahip olan ve gelişmeye uygun olan bütün konumlarda gerçekleşmiştir ama tamamen aynı hale gelinmesi pek mümkün değildir. İnsan gelişmeye başladıktan sonra kabileler arası etkileşim artmış ve benzer yaşam koşullarından dolayı benzer hallere gelmişlerdir. Denizaşırı kıtalarda olan kabilelerse, mesela Kızılderililer, bulundukları ortama göre ten rengi, boy ve başka özellikler farklılaşmış ve hatta gelişmişlik dereceleriyle bile farklarını belli etmişlerdir. Amerika kıtasına gelen Kristof Kolomb ve adamları ile orada yaşayan yerliler arasında çok belirgin bir fark vardır fakat geldikleri, başladıkları nokta aynıdır.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Evrim Nedir? Evrim Düşüncesinin Tarihi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.