Ay’a Ayak Basıldı mı? Amerika Ay’a Gerçekten Gitti mi?

20 Temmuz 1969’da gerçekleştirilen görevi Dünya’nın uydusu olan Ay’a ayak basmak veya Ay’a inmek olan Apollo 11 adlı proje hakkında bazı şüpheler var. Bu şüpheciler Apollo 11’in aslında gerçekleştirilmediğini ve bir kurmaca olduğunu iddia ediyorlar. Buna karşılık da kanıt olarak bazı şeyler ortaya atıyorlar. Fakat bu attıkları kanıtlar yeterli mi ve ne kadar sağlam? Bu yazı Apollo 11 Ay’a gitmedi diyen komplo teorisini çürütmesi için yazılmıştır.

Ay’a Hiç Gidilmedi İddiası

Ay’a ayak basılmadı veya Ay’a hiç gidilmedi iddiasını ileri sürdüğü argümanlar şöyledir;

• Ay’a Dikilen bayrağın sallanması
• Gökte yıldızların olmaması
• Yetersiz teknoloji
• Ay yüzeyinin fazla sıcak olması
• ABD ve Sovyetler arasındaki yarış
• Ay’da ayak izleri

Ay’a İlk Ayak Basan Kişi Kimdir? Ay’a İlk Adım Ne Zaman Atıldı?

16 Temmuz 1969 tarihinde Apollo 11 adında görevi Ay’a iniş yapmak olan bir uzay mekiği Ay’a doğru yolculuğuna başladı. Bu yolculukta mekikte görevlendirilen astronotlar Neil Armstrong, Michael Collins ve Edwin “Buzz” Aldrin’di. 20 Temmuz 1969 tarihinde televizyonlarda yayınlanan görevi tüm dünya Neil Armstrong’u “Bir insan için küçük, ama insanlık için büyük bir adım.” sözlerini söylerken aynı zamanda Ay’a ayak basışını izledi. Apollo 11 görevi kendinden önceki Apollo görevleri arasında başarılı olan ilk görevdi ve gerçekten de Neil Armstrong’un dediği gibi insanlık için çok büyük bir adımdı. Fakat tüm bunlara rağmen Apollo 11’in aslında başarılı olmadığını, ve bütün bunların ortama uyan bir stüdyoda çekildiğini iddia edenler var.

Tüm bu iddiaları bir yana bırakırsak Ay’a ilk ayak basan kişinin Neil Armstrong olduğu ortadadır. Neil Armstrong böylelikle Ay’a ilk adım atan kişi olarak tarihe geçmiştir. Ay’a ayak basma olayı ise 20 Temmuz 1969’da yaşanmıştır. Özetle Ay’da ilk adım 1969’da yaşanmıştır.

İlk Ay Yolculuğu

İnsanlık için büyük bir adım olan Ay’a ayak basma projesi 11. uçuşunda amacına ulaştı ve John F. Kennedy’yi hedefine ulaştırdı. Fakat bazı komplo teorileri bu uçuşun gerçek olmadığını savunuyor ve bu fikirlerini savunmak için o zamanki teknolojinin yetersiz olacağı veya görüntülerdeki ışıkların sadece Güneş’ten değil başka kaynaklardan da geldiği gibi bazı sözde kanıtlar ortaya atıyorlar. O zamanlarda da ABD ve Sovyetler arasında süren uzay rekabetini de destek olarak gösteriyorlar. Fakat bu gösterilen kanıtlar bilimsel araştırmalara dayalı olmayıp, çeşitli açıklamalar ile çürütülebilir.

İlk olarak Apollo 11 uçuşunun ABD ve Sovyetler arasındaki rekabetin süratle devam ettiği dönemlerde gerçekleştirilmesinden dolayı bazı insanlar bunun aslında ABD’nin yarışta Sovyetleri yenmek için oluşturduğu bir kurmaca olduğunu iddia ettiler. Fakat projenin maliyetinin büyüklüğü ve sahtekarlığın ortaya çıkışı durumunda Amerika’nın Sovyetler’e malzeme verecek olması Amerika’nın bu riski almamasına sebep olmuştur. Zaten Sovyetler de ABD’nin Ay’a iniş yaptığını inkar etmemiştir.

Amerika Ay’a Gerçekten Gitti mi?

Başka bir iddia da Apollo 11’in 40. yıl dönümünde yayınlanan fotoğraflardaki çift gölgelerden dolayı ışıklandırmanın kaynağının sadece güneş değil, başka kaynaklardan da geldiğini savunur. Gölgelerin çift olmasının doğru olmasıyla beraber, bunun sebebi stüdyo ışıkları değildir ve birden çok açıklaması vardır. Açıklamalardan biri Ay’a gelen ışığın sadece Güneş’ten değil, Dünya’dan da yansıdığı yönündedir. Başka bir açıklama ise çekimlerin engebeli ve Güneş tarafından oldukça aydınlatılmış bir yüzeyde yapılması sebebiyle ışığın yansıdığını ve çift gölgeler oluşmasına sebep olduğunu savunur. Bu sebepler komplo teorisini çürütmek için oldukça yeterlidir.

Bazı komplo teorisileri ise ayın yüzeyinde ayak izinin oluşmaması gerektiğini çünkü bunun için ıslak bir zemine ihtiyaç olduğunu savunur. Bu tam olarak doğru değildir. Ay’ın yüzeyi Ay’a çarpan asteroidler sebebiyle oluşan bir toz tabakasıyla kaplıdır. Bu toz tabakası da ayak izlerinin oluşmasına ortam sağlar. Bunu kabul edenler ise ayak izlerinin oluşmasına rağmen mekiğin altında inişten kalan bir krater olmadığını ve olması gerektiğini savunur. Fakat aslında bu da tam olarak doğru değildir. Ay’ın yüzeyi oldukça sert kayalardan oluşur. İniş sırasında mekik bu kayayı delip geçemez fakat orda bulunan tozu havalandırıp ordan uzaklaştırabilir ki bu da zaten gerçekleşmiştir.

Başka bir iddia ise ayın yüzeyinin çok sıcak olduğunu ve elektronik cihazların bozulup çalışmaması gerektiğini söyler. İlk bakışta geçerli bir teori gibi gözükebilir. Fakat sıcaklığı kontrol etmek için tüm cihazlar koruyucu materyallerle sarılmıştı ve böylece aşırı sıcaklıktan hasar almadılar. Ayrıca görevin gerçekleştiği zaman Güneş ışınlarının Ay’a küçük bir açıyla düştüğü gerçeği de sıcaklığın daha da düşük olmasını sağlıyor.

İnsanlığın İlk Uzay Yolculuğu

Daha bunlar gibi çeşitli itirazlar ve iddialar mevcuttur fakat bunlar yine mantıklı açıklamalarla çürütülmüşlerdir. Apollo 11 uçuşundan sonra da altı tane daha uçuş yapılmıştır ve bu uçuşlar da başarıyla sonuçlanmıştır. Kimileri Apollo 18 adında gizli bir uçuşun gerçekleştirildiği hakkında iddialar da mevcuttur fakat bu başka bir konu. Sonuç olarak Apollo 11 uçuşu gerçekleştirilmişti ve başarıyla sonuçlanmıştır. Böylelikle Ay’a ayak basma olayının gerçekliği ortadır.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Edwin Hubble Kimdir? Hubble Uzay Teleskobu Nedir? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.