Türk Tarihi

Talas Savaşı Nedir? Nedenleri ve Sonuçları

Talas Savaşı ne zaman, nerede, kimler arasında, nasıl yaşanmıştır? Talas Savaşı nedenleri nelerdir? Talas Savaşı sonuçları nelerdir? Talas Savaşı önemi nedir? Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinde Talas Savaşı’nın önemi nedir? Talas Savaşı kültür tarihi açısından ne gibi gelişmelere yol açmıştır? sorularını yanıtladık.

Talas Savaşı Nedir?

Talas Savaşı özet olarak, Türklerin İslamlaşması süreci Türk ve İslam tarihini derinden etkilemiş bir olaydır. Türkler İslam dinini kabul etme sürecine kadar farklı devletlerle farklı siyasi ve askeri düzlemlerde mücadele etmişlerdir. Türkistan coğrafyasında İslam’ın etkileri Hz. Muhammed’in başkanlık yaptığı sürece kadar dayandırılsa da en büyük etkileşimin Emevi Devleti ve özellikle Abbasi Devleti döneminde yaşandığı bilinen bir düşüncedir. Türk boylarının, Çin ve Arapların 750’li yıllarda dini ve siyasi çıkar alanına dönüşen Türkistan’da İslam ile karşılaşmaları ve zamanla İslam dini ile etkileşime girmesi ile sonuçlanmıştır. Emevi ve Abbasi Devletleri dönemlerinde Türklerin İslam dininden haberdar oldukları bilinmektedir. İslam dini ile Türklerin karşılaşması, tanışması ve kabul etme süreci her iki devletle de olan ilişkilerinde farklı bir süreç ile ilerlemiştir.

Türklerden oluşan Karluk Boyu, İslam dinini Türk dünyasına Orta Asya bağlamında girmesinde önemli siyasi ve askeri güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Karahan Devleti’ni oluşturan ve etkin bir güç olarak öncesinde kendi devletini kuran Karluklar başta olmak üzere, Yağma, Basmıl, Çiğil gibi Türk boylarının Türklerin İslam dini ile alışması sürecine etkileri inkar edilemeyecek kadar mühimdir. Türklerin dünyası İslam dini ile Emevi Devleti döneminde çok sağlam politikalar geliştiremese de İslam dünyasından bir haber bir durumda da değildir. Emeviler dönemindeki siyasi politikalar ve davranışlardaki tutumlar Türklerin İslam’a bakışını derinden etkilemiştir. Ancak bu durum Abbasi Devletinde ise değişim göstererek Karahan Devleti’nin oluşma aşamalarını başlatan boyların İslamlaşması ile sonuçlanmıştır. Talas Savaşı, zuhur edene değin geçen zaman zarfında Türk boylarının İslam dinini benimsemesi ile duyulmuş ve tanınmıştır.

Talas Nerede?
Talas Savaşı Haritası

Talas Savaşı Nedenleri

Talas Savaşı’nın Çin ordusu, İslâm orduları ile, Talas (Tarâz) Nehri kıyısında (günümüz Evliya Atanın doğusunda) savaştılar. Fergana ordusu da Çin ordusunun yanında yer aldı. Kuzeyden Karluklar İslam ordusuna yardıma geldiler. Zilhicce 133 yılında (Temmuz 751) Talas nehri kıyısındaki Atlah mevkiinde başlayan savaş beş gün kadar sürdü. Bazı kaynaklara göre savaşın son günü Karluk Türkleri Çin ordusuna arkadan saldırdı. Parçalanan Türgişlerin “Kara Türgişler” grubu 742 yılında Çinlilerin desteğiyle Tumoça komutası ile bağımsızlıklarını korudu.

Keş’teki (günümüzdeki Taşkent) Kara Türgişlerin sonraki hükümdarı Bahadır Tudun, Çinli komutan Kao Siyen Çe (diğer bir isimle Gao Hsien-çı) tarafından 751 yılında öldürüldü ve bütün mallarına el konuldu. Şehir yağma edildi. Çinli komutan, hükümdar ile antlaşma yaptığı halde ona tuzak kurmuştu. Bu olaydan sonra kaçmayı başaran hükümdarın oğlu ise Araplardan yardım istedi. Bu gelişmeden bir yıl önce Emevîler yıkılarak (750 yılında yıkıldı) yerlerine Abbasiler gelmişti. Ebu Hasan 745 yılında Emevîlerin Horasan valisi olan Nasr bin Seyyar kişisini yenerek Horasan’dan çıkartmıştı. Bu olay Emevi Devleti’nden memnun olmayan Müslümanlar için bir kıvılcım oluşturdu. Taşkent’in yardım istediği zaman Horasan valisi olan Ebu Oğuzhan, Arap liderleri gibi düşünmedi ve komutan olarak Ziya bin Salih’i gönderdi.

Talas Savaşı Sonuçları

Talas Muharebesi’nin yaşanma aşamasında ise iki ordu arasında kalan Çinliler ağır bir yenilgiye uğradı. Makdisî’deki bilgiye göre Talas Savaşı’nda 100.000 kişiye yakın Çin ordusundan 45.000 kişi öldürülmüş ve 25.000 kişi ise esir alınmıştır. Savaşın sebepleri ve sonucuyla ilgili olarak önemli bilgiler veren İbnü’l-Esîr, Fergana ile Taşkent meliki arasında ihtilâf çıkınca ihşîdin Çin imparatorundan yardım istediğini, onun göndermiş olduğu 100.000 kişilik bir ordunun Taşkent’i kuşattığını, Taşkent melikinin de Çin imparatorunun hâkimiyeti altına girmeyi kabul ettiğini, Çin ordusunun geldiğini haber alan Ebû Müslim’in Ziyâd b. Sâlih’i onlara karşı sevk ettiğini, savaşı Müslümanların kazandığını, 50.000 Çinlinin öldürüldüğünü ve 20.000’inin esir alındığını, kurtulanların Çin’e kaçtığını, savaşın Zilhicce 133 yılı tarihinde meydana geldiğini belirtir. Çin kaynaklarına göre ise ordularının asker sayısını 30.000 diye kaydeder.

Kaynaklardaki bilgilere göre, Çin’in ilk hedef olarak Taşkent’i seçmesinin sebebinin ise Batı Türkistan’ın içinde bulunduğu siyasi durumla ilgili olduğu düşünülmektedir. Göktürk ve Türgiş devletlerinin yıkılmasının ardından kendileri için tek tehlikenin Göktürk şehzadelerinin yönettiği Taşkent’ten geleceğini düşünen Çinliler tahminlere göre öncelikle Taşkent’i ele geçirip şehrin hâkimini itaat altına almayı planlamışlar, diğer yandan birlik içinde olmayan ve Çinlilerin önünü kesmek isteyen Türkler, Çin ordusuyla tek başlarına mücadele edemeyeceklerini bildiklerinden Çin üzerine bir sefer düzenlemek amacında olan Ebû Müslim-i Horasânî’yi Kuça, Karaşar, Hoten ve Kâşgar’ın işgalini için ikna etmişler, bu durumu öğrenen Kao Sien-Chih ise büyük bir orduyla harekete geçmiştir.

Savaşın sonucu olarak ise T’ang hanedanı bu yenilgiden sonra Batı Türkistan’a hâkim olma hayallerinden ve emellerinden vazgeçmek zorunda kaldılar ve Türk boyları Çin’in kurduğu baskıdan kurtuldu. Batı Türkistan’da sarsılan Türk nüfusu yeniden kuruldu. Karluklar 766’da Tanrı dağları yöresinde bağımsız devletlerini oluşturmaya başladılar.

Talas Savaşı Önemi

Türklerin İslam dinini öğrenmesi ve benimsemesi ile tanınan ve öneme sahip olan Talas Savaşı, Türklerin Çinlilere karşı Arapların yanında yer alırken ve savaşırken İslam dininin yaşanışını görmesi ile Türkler tarafından ilgi görmesi ile olmuştur. Talas Savaşı’nın tarihteki önemlerinden başka bir önemi ise Karahanlılar Devletinin oluşumunda zemin oluşturmasıdır. Başka bir önemi ise Hz. Ömer zamanında Sasani Devleti’nin yıkılmasının ardından bölgede İslâm’ın yayılmaya başlaması sırasında başlayan ve bir asır devam eden Türk-Arap mücadelesi Talas Savaşı’ndan sonra yerini dostluğa ve iş birliğine bırakmış, sağlanan barış ortamında İslamiyet Türkler arasında oldukça hızla yayılmış, Müslümanlığı benimsemeye başlayan Türkler, Abbasi halifeliğinin askeri ve siyasi kadrolarında yer almaya da başlamıştır.

Talas Savaşı Kültür Tarihi Açısından Ne Gibi Gelişmelere Yol Açmıştır?

Talas Savaşı, kültür tarihi bakımından da önemli gelişmelere yol açmıştır. Çin’de keten ve kenevirden imal edilen kâğıt bu savaşta esir alınan Çinliler aracılığı ile Çin dışında ilk defa Semerkant’ta imal edilmiş, 178 (794) yılında Bağdat’ta bir küçük kâğıt fabrikasında kurulmuş, bunu Mısır’daki küçük fabrikalar takip etmiştir. Bu gelişmeyle beraber IX. yüzyılın başlangıcından beri Endülüs’ten Hindistan’a kadar bütün İslâm ülkelerinde kâğıt yapımına başlanmıştır. Kâğıt Avrupa’ya ise Sicilya ve Endülüs üzerinden yayılmıştır. Talas Muharebesi ile beraber matbaa da ilk defa Çin’in dışına çıkmıştır. Bunun yanı sıra barut, kâğıt ve pusulayı Araplar da öğrenmişlerdir. Bu önemli buluşlar Avrupa’ya ise Avrupa ülkelerinin İslam dünyasına karşı düzenlemiş olduğu Haçlı Seferleri aracılığı ile geçmiştir. Bu bakımdan da Talas Savaşı’nın dünya tarihi için, göz ardı edilemez bir yeri vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Back to top button

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Close

Adblock Detected

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.