Karain Mağarası Nerede? Karain Tarihi ve Özellikleri
Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından olan Karain Mağarası, Antalya’nın kültür güzelliklerinden olmakla beraber pek çok turistin uğrak merkezi olmuştur. Bu yazımızda Karain Mağarası nerede? Karain Mağarası nasıl oluştu? Özellikleri nelerdir? gibi sorulara cevap aradık. Karain Mağarası’nın tarihinden ve kültürel değerinden bahsettik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Karain Mağarası Nerede ve Nasıl Oluştu?
Antalya merkezinin 27 kilometre kuzeybatısında bulunan Karain Mağarası, Katran Dağı’nın eteklerinde bulunan Çadır Tepesine karstik olaylar sonucunda oyularak oluşmuştur. Aynı zamanda rakımı 440 metredir. Bu mağara Paleolitik Çağ bulguları ile ünlenmiş aynı zamanda birçok insan türüne ev sahipliği yapmıştır. İlk araştırmalar Profesör Doktor İsmail Kılıç Kökten tarafından yapılmış ve bu araştırmalar sonucunda İlk Tunç Çağı çanak çömleği bulunmuştur. İsmail Kılıç Kökten’in ardından Işın Yalçınkaya çalışmaları devir almış ve kendisinin vefatına yani 1987 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüştür. 1946 yılından beri yapılan kazı çalışmalarına göre Karain Mağarası içinde insan barındırmış en büyük mağaradır.
Karain Mağarası Tarihi
Bu mağara Paleolitik Çağ bulguları ile mağara Alt Paleolitik’te başlayarak, Orta ve Üst Paleotilik’de devam etmiştir. Neolitik ve Kalkolitik’te de tüm insan türleri için bir yuva olmuştur. Mağarada yapılan kazılar ile elde edilen arkeolojik kalıntılar, Alt Paleolitik’ten Roma dönemine uzanmaktadır. Yerleşim izleriyle birlikte Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılar ile önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Klasik dönemdeki kullanımı daha fazla Adak Mağara olup, mağaranın içinde yer alan tüm duvarlar üzerinde Grekçe işlemeler ve resimler bulunmaktadır.
Diğer taraftan bu yerleşim Alt Paleolitik’ten başladığı gibi klasik çağa kadar kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. Arkeolojide aletin yaşlanması yalnızca “tipolojik” ve “morfolojik” olan özelliklere göre yapılır ise, bu her şekilde yanılgıya açıktır. Bir aletin biçimsel durumu ve işlevselliği göz önüne alınarak kesin bir tarihleme yapmaya çalışmak çeşitli yanılsamalara sebep olabilir. Bu sebeple kronolojik tabakalanma göstermiş sitlerde bulunan taştan yapılmış aletlerin yaşını bulmak metodolojik olarak diğerlerine göre daha doğru ve olasıdır. Yine bu sebeple farklı farklı kültür katmanlarına ev sahipliği yapan Karain, aletleri Türkiye’nin herhangi bir yerinden veya herhangi bir yüzeyden bulunan Paleolitik bir aletin yaşlanmasında karşılaştırma yöntemi ile doğrulama sağlayan farklı bir kaynaktır.
Karain Mağarası Buluntuları
Yeryüzünde bulunan Paleolitik zamanın mağaralarının neredeyse hepsi sadece belli bir dönemde kullanılıp sadece o dönemi temsil eder. Ancak Karain Mağarası hem alt hem orta hem de üst olarak birçok katman aynı zamanda bu katmanlarda da yaşam belirtisi göstermektedir. Buradan çıkarılan veriler, Avrupa ve Yakın Doğu arasında olan bağlantılar ve göç edilen yollar ile ilgili fikir verir. Mağarada yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan ve Anadolu’da bulunduğu düşünülen ilk insan kalıntılarının dışında yine mağarada yapılan kazı çalışmaları sonucu bulunan sanat ürünleri Anadolu’da yapılan sanatın ilk örneklerindendir.
Karain’in Paleolitik dönemlerinden ele geçirilmiş o toplam 4767 tane yontma taş buluntusu üzerinde teknolojik çalışmalar gerçekleştirildi. Bu çalışmalar yontma taş öğeleri tiplerine dayanarak gruplandırılmış ve her grup kendi içinde değerlendirilmiştir. İlk çalışma hammaddeye yönelik bir çalışmadır. Daha sonra gruplara ayrılan bu yontma taş parçalarda yine teknolojik gözlem ve ölçüm yapılır. Geriye kalanlarsa yontma fazlalıklardan oluşur. Yongalama mahsulleri ve çekirdekler üstünde teknoloji, aletler üstündeyse tipoloji anlamaya yönelik ölçüm ve gözlemler gerçekleştirilir.
Mağarada yapılan çalışmaların günümüzden önce 500 bine değin dayandığı düşünülmektedir. Ancak arkeologlar ve bilim insanları yapılan araştırmanın arttırılması veya daha derine inilmesi takdirinde bu sürenin daha da geçmiş gidebileceği yönünde bir fikir ileri sürmektelerdir ki bu fikri doğrulamak için yapılan çalışmalar mağarada başlamıştır.
Karain Mağarası Nasıl Gezilir?
Bu tür mağaralarda olduğu gibi Karain Mağarası’na giriş de paralıdır. Ayrıca verdiği bitki ve hayvan fosilleri ile birlikte Akdeniz’de oluşan çevrenin ortaya çıkarılmasında çok önemli rol üstlenmiştir. Karain Mağarası, çevresinde olan diğer mağaralar ile birlikte hem doğal hem de kültürel özellikleri sayesinde karma sit adı altında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir. Türkiye içinde karşılaştırma yapılacak yeterli yerleşim birimi ve materyal bulunmaz ama Yakındoğu, Levant’ta Karain yontma taş endüstrisinin özeliklerini gösteren bazı yerleşim alanları bilinmektedir. Bu durum, kültürlerin makro boyutta farklı coğrafyalardaki dağılımına dolayısıyla uzun mesafelerde gerçekleşen insan hareketlerine ışık tutmaktadır.
Karain Mağarası hala misafirlere açık ve ışıklandırması olan bir mağaradır. Mağaranın altında bir müzesi de bulunmaktadır. Müze, Karain mağarasının ilk kazısını yapmış ve sonrasında mağarayı bilim dünyasına tanıtmış olan İsmail Kılıç Kökten tarafından kurulmuştur. Hala da turistlere Antalya’da yaşanan kültürün, doğanın ve insan evriminin hakkında bilgi verebilir. Bu mağara ve müzede ilk insanın yapmış olduğu birincil sanat eserinin ne olduğunu ortaya koyma şu anlık olası değildir. Ama bilim insanları ve arkeologların bu konu hakkındaki genel kanısı, ilk insanoğlunun sanatsal faaliyetlerini kumun veya bir toprağın üzerine çizdiği düzensiz ve belirsiz çizgiler olabileceğidir. Burada başlayıp yüz binlerce yıl süren bir süreç içinde ilk sanat eserinin maddi belgeler şeklinde ortaya çıkması yaklaşık günümüzden önce 20-25 bin yıl öncesinde başlar.
Karain Mağarası Özellikleri
Yapılan sanatsal faaliyetler genellikle sahiplenme veya bir duygunun etrafında gelişmişti. Yani genellikle kırmızı boya ile yapılan mağara ve duvar resimlerinde kendini gösteriyordu. Karain Mağarası da duvarlarında şimdiye kadar kırmızı boya ile yapılan duvar resimlerine rastlanmamıştır. Ancak şimdiye kadar rastlanmaması mağarada kırmızı boya ile yapılmış duvar resimlerinin bulunmadığı anlamını taşımaz. Büyük ihtimalle kırmızı boya ile yapılan duvar resimleri burada mevcuttu ama zamanla akan su resimleri silmiş olabilir. Diğer bir yandan Karain oldukça büyük bir yapıdır. Mağaranın çoğu bölümü yüz binlerce yıldır akan kalkerli sudan dolayı tüm bölümleri araştırılamamıştır. Mağaranın araştırılan bölümlerinde Üst Paleolitik çağa ait tabakalarda süs eşyası işlevinde olarak kullanılmış olan kavkılar ve boncuk şeklinde süs eşyaları çıkarılmıştır.
Mağaranın gözlerinden birinde yapılan kazıda Üst Paleolitik’e tabakasında bulunan kemiğe oyulmuş bir yüz bulunmuştur. Yine aynı yerde çakıla kazıyarak yapılmış kargı atan insan figürü ve bir çakıl taşının üstüne çizilmiş yatay ve de dikey doğrultudaki çizgiler görülmüştür. Karain Mağarası’nın sakinlerinin aktif bir şekilde sanatsal faaliyetlere ilgi gösterdiğini ve sanatın içinde bulunduklarını göstermiştir. Türkiye’de bulunan neandertal insanların kalıntılarının yer aldığı, 1994’ten bu yana United Nations Educational. Scientific and Cultural Organization (UNESCO) Dünya mirası geçici listesinde olan Karain Mağarası’nın da “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (UNESCO) Kalıcı Liste”sine alınması hedefi ile gerekli olan son düzenlemeler yapılıyor.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Çatalhöyük Neolitik Kenti Hakkında Bilgi/Çatalhöyük’ün Önemi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Karain Mağarası Nerede? Karain Tarihi Ve Özellikleri – Karain Mağarası Nasıl Gezilir? Karain Mağarası Buluntuları adlı bu yazıyı gerçekten çok ama çok beğendim yazanın ellerine sağlık. Bu yazı sayesinde Karayip Mağarası hakkında çok geniş bir bilgi edinmiş oldum. VE gerçekten bu mağaraya aşık oldum. Eğer bir gün param olursa buraya yerleşeceğim. -b
öncelikle karayip değil Karain