Fatih Sultan Mehmet Kimdir? Kısaca Fatih Sultan Mehmet
Bu yazımızda Fatih Sultan Mehmet kimdir? sorusunu yanıtladık. Kısaca Fatih Sultan Mehmeti’in hayatını ve özelliklerini inceledik. Ayrıca Fatih’in ölümü konusunu da ele aldık.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Fatih Sultan Mehmet Kimdir?
Fatih Sultan Mehmet, 29 Mart 1432 yılında dönemin Osmanlı başkenti olan Edirne’de doğmuş ve 8. Osmanlı Devleti padişahı olarak tahta çıkmış Türk yöneticidir. Osmanlı Devleti padişahları arasında Mehmed ismine sahip ikinci padişah olması sebebi ile II. Mehmed olarak da bilinir. Babası 6. Osmanlı padişahı olan II. Murad, annesi de Hüma Hatun’dur.
Fatih Sultan Mehmet ve Babası II. Murad
Fatih Sultan Mehmed, öncelikle genç yaşta olmak üzere iki farklı dönemde Osmanlı Devleti’ne padişahlık yapmıştır. Öncelikle babası olan II. Murad kendisinden padişah olmasını istemiş ve bunun ardından 1444 Ağustos ayından 1446 yılının Ağustos ayına kadar kısa bir süre padişah kalmıştır. Bu genç yaştaki padişahlık sürecini devam ettirmek istemediğinden dolayı babası olan II. Murad’a bunu şu sözlerle belirtmiştir: Baba, eğer bu devletin padişahı sen isen gel ve yönetmen gereken ordunun ve devletin başına geç; ve eğer padişah ben isem sana emrediyorum, gel ve ordunun başına geç.
Bu sözler üzerine II. Murad tekrar thata çıkmış ve padişah yetkilerini yeniden devralmıştır. Bu süreçte de Fatih kendini bir şehzade ve müstakbel bir padişah olarak her anlamda geliştirmeye devam etmiştir. En kaliteli hocalardan ve profesörlerden ders almış ve hem fiziksel hem de akademik alanlarda kendini geliştirmiştir. Pozitif bilimler öğrenmiş ve dönemin coğrafyasındaki Farsça, Yunanca ve Latince gibi dilleri küçük yaşta öğrenmiştir. Ayrıca döneminin öncesinde yazılmış destan, kitap ve herhangi ünlü mitolojik eser hakkında da bilgi sahibidir. Ünlü bilimcilerin çalışmalarını ve icraatlerini örnek almıştır. Tüm bu padişahlık ve pozitif ilimler gibi ilgi alanlarının yanı sıra diğer birçok padişah gibi şiir de yazmıştır. Şiir yazarken kullandığı mahlas “Avni” olarak bilinmektedir. İskender Pala’nın “Şair Fatih: Avni” kitabında da Fatih Sultan Mehmed’in o dönemde Avni mahlasıyla yazdığı şiirler ve bazı gazelleri derlenmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in Hayatı
Babası II. Murad’ın ölümü ile Sultan Mehmed saltanatı 1451 yılında başlamıştır. Tahtta bulunduğu dönem boyunca en bilinen icraatleri Avrupa’da Bosna ve bazı Balkan topraklarını fethetmesi, İstanbul’u fethedip Doğu Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırması, devlet ekonomisini altın para basacak düzeyde güçlendirmesi ve Kanunname-i Ali Osman kanunnamesini hazırlaması olarak sıralanabilir. Tüm bu olaylar arasında onu en öne çıkaran özelliği şüphesiz ki İstanbul’u Bizans’ın elinden alıp yaklaşık 1000 yıllık bu devletin varlığına son vermiştir. Bu icraatinden dolayı ona “fetheden, fetih lideri” anlamına gelen Fatih unvanı verilmiş ve Ebu’l Feth olarak anılmıştır. Feth’in ardından ilk icraatleri de öncelikle ikindi namazını kıldırması ve Ayasofya mimarisini İslami bir görünüme sahip olacak şekilde yeniletmesi olarak bilinir.
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul’un Fethi
Fetih olayı her ne kadar küçük bir coğrafyanın ele geçirilmesi olayı olsa da aslında döneminin en güçlü ve asla yıkılamaz ve aşılamaz dene surların geçildiği, Türk bayrağının dikilmiş olduğu ve dönemin en önemli olaylarından olup büyük ses getirdiği aşikardır. Bu sebeptendir ki Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethettiği 29 Mayıs 1453 tarihi günümüzde Ortaçağ zaman diliminden Yeniçağ zaman dilimine geçiş olarak kabul edilmektedir. Bu olayların sebeplerine baktığımız zaman Bizans İmparatorluğu’nun coğrafi konumu o bölgede yaşayan insanlar için çok dikkat çekicidir çünkü her ne kadar küçük bir yer olsa da Bizans İmparatorluğu Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü bozmakta ve boğaz taraflarında bir tehlike arz etmektedir. Fatih Sultan Mehmed döneminden de önce defalarca kez farklı yöneticiler İstanbul’u fethetmeye çalışmış ve kimi zaman kuşatabilmiş olsalar da fetih girişimleri başarısız olmuştur. II. Mehmed’den hemen önce İstanbul’u kuşatmaya çalışmış Osmanlı padişahları da mevcuttur, örneğin Yıldırım I. Bayezid.
Okuma Önerisi: Bu konuyla ilgili olarak İstanbul’un Fethi Sırasında Gemiler Karadan Yürütüldü Mü? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Fatih Sultan Mehmet’in Özellikleri
Fatih Sultan Mehmed’e kadar başa geçmiş padişahlara baktığımız zaman her ne kadar üzerinde tartışmalar olsa da çoğunluk tarafından müslüman kabul edilir. Buradan da yola çıkarak Fatih Sultan Mehmed’in dini bir politika üzerine fetih yoluna çıktığı iddia edilebilir. Bunun da sebebi İslam peygamberi Hz. Muhammed’in İstanbul’u fetheden herhangi bir komutan üzerine övgüleridir. Kesin söylenip söylenilmediği emin olunmamak ile birlikte “İstanbul’u fetheden ordu ne güzel ordudur ve onu fetheden komutan ne güzel komutandır.” hadisi bu övgülerin hadis cümlesidir. Fatih Sultan Mehmed’in de fetih olayı ile alakalı sözleri mevcuttur. Bunlar arasında en bilineni “Ya ben İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni.” sözüdür.
Fatih Sultan Mehmed’in en bilinen özelliklerinden bir tanesi yapacağı işleri son anına kadar kimse ile fikir olarak paylaşmamış olmasıdır. Bir fikir aklına geldiğinde onu son ana kadar iyice düşünüp karar verdikten sonra anında uygulamaya koymaktadır. Örneğin aklındaki fikir batı yönünde bir sefer düzenlemek olduğu zaman genellikle hiçbir şey söylemez hatta batıya değil de sanki doğuya gidecekmiş gibi davranır, ardından da kimsenin beklemediği bir anda harekete geçerdi. Bu durumu ile de ilgili bilinen “Yapacağım işten sakalımın tek bir teli dahi haberdar olsaydı, sakalımı kökünden keser ve yakardım.” şeklinde gayet ciddi bir sözü mevcuttur.
Fatih Sultan Mehmet’in Ölümü
Fatih Sultan Mehmed 1480’li yılların başında Mısır civarındaki Memlük Devleti ile gerginlikler yaşamış ve 25 Nisan 1481 tarihinde Üsküdar’a gelerek Memlük Devleti üzerine sefer başlatmıştır. Osmanlı Devleti’nin birçok padişahında görülen gut (nikris) hastalığı Fatih Sultan Mehmet’te de etkilerini göstermiştir. Kocaeli sınırlarına giren Fatih ve ordusu Gebze civarlarında Hünkar Çayırı’nda konaklamışlardır. Fatih Sultan Mehmed burada ordusu ile beraber dinlendiği sırada ağrıları daha da arttı ve romatizma ve nikris gibi zaten sahip olduğu hastalıkların yanı sıra yeni hastalıklar da kapmıştı. Farklı tabipler Sultan’ın hastalıklarını iyileştirmeye, ilaçlar bulmaya çalıştı fakat Fatih’in durumu daha da kötüye gidiyordu. Sancıları kendisini çok rahatsız ediyordu ve kendisine yanlış ilaç da verilmişti. Ağrılarını hissetmemesi için kendisine verilen başka bir ilaç onun komaya girmesine sebep oldu. Bu komanın ardından 3 Mayıs 1481 tarihinde 7. Osmanlı Devleti padişahı olan Fatih Sultan Mehmet hayatını kaybetti ve yerine oğlu Bayezid, II. Bayezid (Veli) olarak tahta çıktı.
Fatih Sultan Mehmet büyük bir hükümdardı doğuşu hükmediş ve ölüşü Türk tarihi için çok büyük bir önem arz ediyor öyleki astroloji matematik fizik gibi bilimlerle ilgilenirken edebiyatla uğraşmış şiirler yazmıştır varlığı cihan hükümdarlığını tattırmış yıkılmaz denilen surları kendi çizdiği toplarla yıkmıştır ölümü hristiyanlarda bayram yaşatmıştır ruhu şaad olsun büyük kaan seni rahmet ve sevgiyle anıyorum r