Dünya Tarihinde En Çok Darbe ve Darbe Girişimi Olan Ülkeler
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre darbe, bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmamızda darbe ve darbe girişimi yaşayan ülkeleri inceledik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Sayılarla Tarih: Darbeler
Amerikalı araştırmacılar Jonathan M. Powell ve Clayton L. Thyne’nin oluşturdukları veritabanına göre 1950’den günümüze dünya tarihinde 500’e yakın darbe ve darbe girişimi yaşanmıştır. Bu darbelerin % 42,8’i Afrika’da, % 29,7’si de Güney Amerika’da yaşanmıştır.
En çok darbe 1966’da gerçekleşmiştir. 1966 yılında toplamda 28 darbe ve darbe girişimi yaşanmıştır. Özellikle 1960-1975 yılları arasında çok sayıda darbenin ve darbe girişimlerinin gerçekleştiği görülmektedir. Bu süreçte darbelerin sayısının artması sömürgelikten kurtulan Afrika ülkelerinde yaşanan kargaşaya bağlanabilir. Son on yılda darbe yaşayan ülkeler ise şunlardır; Nijer, Mısır, Gine-Bissau, Mali, Maldivler, Ukrayna, Burkina Faso ve Tayland.
En çok darbenin yaşandığı ülke ise Bolivya’dır. Bolivya’da 12 darbe, 11 darbe girişimi olmak üzere toplamda 23 darbe ve darbe girişimi yaşanmıştır. Aşağıdaki görselde en çok darbe ve darbe girişiminin yaşandığı ülkeleri inceleyebilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti’nde Darbeler
Türkiye Cumhuriyeti en çok darbenin ve darbe girişiminin yaşandığı ülkeler listesinde 31. sıradadır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde darbe girişimleri ve darbeler şöyledir;
- 27 Mayıs 1960 Darbesi
- 12 Mart 1971 Muhtırası
- 12 Eylül 1980 Darbesi
- 28 Şubat 1997 Muhtırası
- 27 Nisan 2007 Muhtırası
- 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi
Osmanlı Devleti’nde Darbeler
Ancak Türkiye’de darbelerin tarihi daha da eskiye gitmektedir. Osmanlı Devleti’nde askeri darbeler yaşanmıştır. Osmanlı Devleti’nde Yeniçeriler tarafından tahttan indirilen padişahların yaşadıkları aslında bir yönüyle askeri darbedir. Yeniçerilerin ortadan kaldırılmasıyla Osmanlı Devleti’nde modern ordunun veya diğer güç odaklarının gerçekleştirdiği darbeler de vardır.
- 13 Nisan 1909 Darbesi
- 23 Ocak 1913 Darbesi
31 Mart Vakası olarak da bilinen 13 Nisan 1909 Darbesi, İttihat ve Terakki Cemiyeti kontrolündeki Hareket Ordusu’nun İstanbul’daki yönetim karşıtı ayaklanmayı bastırarak padişah II. Abdülhamid‘in tahttan indirilmesidir.
Bab-ı Ali Baskını olarak da bilinen 23 Ocak 1913 Darbesi, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bazı üyelerinin Enver Bey ile Talat Bey’in önderliğinde hükümet binası olan Bab-ı Ali’yi basmasıyla gerçekleşen askeri darbedir.
Görüş Bildir: Sizce bu ülkelerde bu kadar çok darbe yaşanmasının nedeni ne olabilir? Aşağıdaki yorum bölümünü kullanarak görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
Niye kimse yorum yapmamış darbeler tarihi konusuna? sayfanız çok güzel, bizi bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
Siyasi ve ekonomik belirsizlik ülkenin dısariya karşı itibarsızlaşması gibi sebepler
Bence öncü olmuştur yapılan darbelerde bizim ülkemizdeki darbelerle dış ülkedeki darbeler aynı deģildir bence.
Ayrım yapmadık hem sağcıyı astık hem solcuyu astık keh keh keh diyenler var bu ülkenin geçmişinde. Darbeler keyfidir, taraflıdır, halkın menfaati asla gözetilmez. Siyasi itibarsızlaşmanın ağa babasıdır.
Yöneticilerin kötü yönetmeleri/ başarısız olmaları. Türkiye hariç. Türkiyede ki darbeler ülkenin iyi gidişatının içine etmek içindir. Zorla zorbalıkla halkı istemediği şekle sokmaktır. Hala da öyledir kurtulamamıştır. Halka uymayan eğitim, yargı, vs vs dir. En sonunda halk kendini bozmuş devlete uygun hale gelmiştir. Daha kötüsü ise devlet düzelir ve halkı düzeltmeye kalkar . İşte o zaman halk manyaklaşır error error bip bip zar zurt pot puf ……,/): djsbdbc . Güm dang dung . Delirir salaklaşır aptallaşır apışıp kalır trene bakar mallaşır.
Bütün partiler, politikacılar ve devletler ortaktır ve arkalarındaki küresel güce veya oluşuma hizmet ederler. Yalandan danışıklı dövüş kavgalar olaylar yaratırlar, bütün dünya böyle yönetilir, şimdiki coronavirüsle yaratılan yeni dünya düzeni de aynı mantıktır. Dünya savaşları, terör, darbeler, ambargolar hepsi yeni düzen projeleri dir. Bu olayların arkasından sistemler anayasalar değişir, ülkeler bölünüp haritalar değiştirilir. Mesela amborgo uygulanan ülke hemen özelleştirmelere başlar yani kapitalizme geçiş yapar, bu ekonomik değişime örnektir. Tabi devletleri yönetenler bu değişimi sağlamaları için özellikle eğitilip seçilirler, yani iktidar ve muhalefet hep bu küresel güce bağlıdır, medyaları ile toplumları kutuplaştırıp birbirine düşürerek yönlendirmeleri yaparlar.