Efes Antik Kenti Hakkında Bilgi
Efes Antik Kenti (Ephesus), İzmir’in Selçuk ilçesi, Selçuk Köyü yakınlarındadır. Kent kurulduğunda bir liman kentiyken zaman içinde alüvyonlar nedeniyle bugün denizden 8 km içeridedir. Bu yazımızda Efes harabeleri ve tarihçesi hakkında bilgiler aktardık. Ayrıca bu yazımızda Efes Antik Kenti nerede? Nasıl gidilir? Efes Antik Kenti gezilecek yerler nerelerdir? sorularına yanıtlar verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Efes Antik Kenti Tarihi
Türkiye’deki antik kentler ve arkeolojik cazibe merkezleri arasında Efes Harabeleri, Bergama ve Truva ile birlikte en ünlü üç antik kentten birisidir. Dünyanın dört bir yanından gelen turistler bugüne kadar iyi muhafaza edilmiş Roma sokaklarında yürümek, anıtları görmek, şu an harap olan bu kentin eski ruhunu hissetmek için Efes Antik Kenti’ne gelirler. Birçok gezgin kalıntıların hemen yanındaki Selçuk köyünü konaklama amaçlı kullansa da yakındaki tatil beldesi Kuşadası’na ya da İzmir’e kolaylıkla ulaşılabilir.
Efes Antik Kenti Hangi Uygarlığa Aittir?
Eski dönemde adı Ephesus olan Efes’in en eski sakinlerinin Karyalılar ve Lydanlar olduğu düşünülmektedir. Muhtemelen ilk olarak bölgede denize açılan bir yerleşim yeri olarak kurdular. M.Ö. 11. yüzyıldan itibaren bu yerleşim İyon Yunanlıları tarafından Helenleştirilmiştir.
Efes Antik Kenti Ne Amaçla Yapılmıştır?
Efes verimli bir ovadan geçen önemli bir ticaret yolunun sonunda, araziye açılan girişte mükemmel bir konumda bulunmaktaydı. Efes Antik Kenti bu ticaret yolunu kontrol etmek gibi bir amaçla yapılmıştır.
Roma İmparatorluğu döneminde (M.S. 1. ve 2. yüzyıllar) kent refah sahibi bir kentti ve 200.000’den fazla nüfusu ile İskenderiye’den sonra Doğu’daki en büyük şehirdi. Aziz Paul misyonerlik gezisinde Efes’e gelmiş ve üç yılını burada geçirmiştir. Kentin başlıca kilisesi daha sonra Aziz John’a ithaf edilmiş ve Bizans Dönemi’nde Anadolu’daki en büyük hac merkezlerinden biri haline gelmiştir.
263 yılında Gothlar tarafından istila edilen şehrin liman özelliğini kaybetmesiyle önemi ve büyüklüğü gittikçe azalmıştır. Yine de 5. yüzyılda ticaret konseylerine ev sahipliği yapacak kadar önemliydi. Kösedağ Savaşı sonrası Anadolu’da başlayan 2. beylikler döneminde ortaya çıkan Aydınoğulları’nın kontrolüne geçen ve bir süre daha önemini koruyan kent Moğol istilası sırasında büyük hasar görmüştür. Son olarak Osmanlı topraklarına katılmış, zaman içinde sıtma ve benzeri nedenlerle terk edilmiş, özellikle 16. yüzyıldan itibaren harabeye dönüşmeye başlamıştır.
Efes Antik Kenti Kalıntıları
Efes’in sol tarafındaki tepenin yamacında Vedius’un Gymnasium’u bulunur. Burada bir avluya sahip dikdörtgen şeklindeki bina Palaestra (Güreş Salonu)’nu görebilirsiniz. Gymnasium’un yaklaşık 100 metre güneyinde Neron zamanından kalma Stadyum yer alır. Burada sirklerin kurulduğu, gladyatör yarışmalarının yapıldığı ve yabani hayvanların dövüştürüldüğü bir arena bulunmaktaydı.
Meryem Ana Kilisesi
Gymnasium’un batısında, otoparkın sağında ve yaklaşık 100 metre ötededir. Meryem Ana Kilisesi, Çift Kilise veya Konsey Kilisesi olarak da bilinen 260 metre uzunlukta bir alana yayılmış kalıntılar aynı zamanda M.S. 431 yılında Üçüncü Ekümenik Konsil’in toplanma yeriydi.
Verulanus Meydanı ve Büyük Hamamlar
Gymnasium’un hemen batısında, düzenini ayırt etmenin kolay olmadığı büyük bir binalar kompleksi vardır. Arenaya en yakın yer olan Verulanus Meydanı sporcuların eğitimi için ayrılmış ferah bir avluya sahiptir. Burası aynı zamanda Erken Roma İmparatorluğu’nun spor salonu olarak işlev görmüştür. 2. yüzyılda inşa edilip 4. yüzyılda Büyük Konstantin döneminde görkemli bir biçimde yeniden inşa edilen Büyük Hamamlar (Liman Hamamları) eseri yine bu bölgededir.
Arkadiane
Hamamın batı tarafında eskiden liman; şimdi ise bataklık olan bir alan vardır. Bu alandan doğuya doğru uzanan ve Büyük Efes Antik Tiyatro’ya çıkan cadde Arkadiane Caddesi’dir. 400 yılında Doğu Roma İmparatoru olan Arcadius tarafından yaptırılmıştır. Caddenin her iki ucunda da görkemli kapılar bulunur.
Efes Antik Tiyatro
Efes Antik Tiyatro inşaatı 41 yılında Claudius döneminde başlamış olup 98 yılında Trajan döneminde tamamlanmıştır. Hem büyük olup hem de orkestra ve sahne bölümünün bugüne kadar korunmuş olması etkileyicidir. Burada St. Paul, Artemis’e karşı vaaz vermiş ve gümüş loncasına karşı gelmiştir. Tiyatro 22 merdivenli oturma sırası, 12 merdivenli kesitleri ve yaklaşık 25.000 kişilik bir kitleyi barındırabilir. Eğer tepeye tırmanırsanız Eski Liman’ı gören güzel bir manzara vardır. Sahne duvarı aslen üç katlı ve 18 metre yüksekliğinde yapılmış olsa da bugün sadece en düşük platformu korunabilmiştir.
Aşağı Agora
Efes Antik Tiyatro’nun güneybatısında, sütunlarla kaplı caddenin batıya doğru uzandığı 116 metrelik geniş bir meydan olan Aşağı Agora bulunur. Agora kentin pazar meydanıydı.
Serapeion
Sütunlu caddenin güney tarafında Mısır tanrısı Serapis’in tapınağı olan devasa Serapeion’u görebilirsiniz. Tapınağın 29 metre uzunluğundaki cephesinde 15 metre yüksekliğinde sütunlar vardır. Bizans döneminde Hristiyan Kilisesi’ne dönüştürülmüştür.
Celsus Kütüphanesi
Celsus Kütüphanesi Gaius Julius Aquila tarafından M.Ö. 110 yılında, babası Celcus’un ölümü üzerine yaptırıldı. Sokak seviyesinin altında kalan küçük bir bölge, 1970’lerde Avusturyalı arkeologlar tarafından yeniden birleştirilen Celsus Kütüphanesi’nin heybetli iki katlı cephesidir. Kütüphanenin kendisi esasında üç kat yükseklikteydi ve tamamen mermerle kaplıydı. Giriş bölümünde dört önemli tanrıça heykeli bulunur; sophia, ennoia, episteme ve arete. Bunlar sırasıyla bilgelik, kader, bilgi ve erdem tanrıçalarıdır. Arka duvar boyunca parşömen defterleri koymak için raflar vardı. Kütüphanenin altında 2. yüzyılın başında Celsus’a ait bir mezar odası bulunmaktadır.
Yaklaşık 12000 kitaba sahip olduğu tahmin edilen Celcus Kütüphanesi, o dönemde İskenderiye ve Bergama kütüphanelerinin ardından dünyanın üçüncü büyük kütüphanesi haline gelmiştir.
Curetes Sokağı
Aşağı Agora’nın güneydoğusundaki sayısız kamusal binanın yanında mermer döşeli cadde yokuş yukarı biçimde Yukarı Agora’ya doğru gider ve Curetes Sokağı olarak bilinir. Cadde boyunca devam edip tepeye ulaştığınızda kazılar ile ortaya çıkarılmış binalar grubunu görürsünüz. Caddenin karşı tarafında bir genelev olduğu varsayılan bir ev vardır. Onun ilerisinde İmparator Hadrian’a ithaf edilen bir yazıt ile restore edilmiş bir tapınak bulunur. Herkül Kapısı’nı geçtikten sonra Domitik Meydanı’na girilir. Meydanın üstünde İmparatorun onuruna Asya eyaletleri tarafından yaptırılan Domitian Tapınağı yer alır. Tapınağın bodrum katında Yazıtlar Müzesi vardır.
Üst Agora ve Prytaneion
Efes Domitian Tapınağı’nın doğusunda ilkbaharda karların erimesiyle akan suyu toplayan bir su kulesinin bulunduğu Üst Agora yer alır. Üst Agora’nın kuzeyinde Prytaneion (Meclis Odası), Artemis’in figürlerinin yer aldığı bir bölgedir.
Odeon
Prytaneion’un doğusunda, 2. yüzyılda Vedius Antonius tarafından yaptırılan Odeon’un kalıntıları bulunur. Mermerden yapılmış alt katmanlar orijinal iken geri kalanlar restorasyondur. Bu küçük tiyatronun oditoryumunda 1400 kişiye gösteri yapılabilir.
Doğu Gymnasiumu
Magnesia giden başlangıç yolundaki kapının hemen kuzeyinde Doğu Gymnasiumu’nun kalıntıları vardır. Efes’teki diğer üç örneğinde de olduğu gibi spor salonlarına sahip, geniş avlulu, dikdörtgen biçiminde bir binadır. Bölgede çok fazla kadın heykeli bulunduğu için Kadın Spor Salonu olarak da bilinir.
Efes Antik Kenti nerede?
(Ephesus) Efes Antik Kenti İzmir’in Selçuk ilçesi, Selçuk Köyü yakınlarındadır. Kent kurulduğunda bir liman kentiyken, asırlar boyunca Küçük Menderes tarafından taşınan alüvyonlar nedeniyle bugün denizden 8 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Kent, Selçuk ilçesine 1 saatlik mesafede olup Aydın’ın Kuşadası ilçesine 20 kilometre uzaklıktadır. Kuşadası, Efes Antik Kenti’ne en yakın turizm merkezidir.
Yol Tarifi: Yukarıdaki haritaya tıklayarak bulunduğunuz konumdan Efes Antik Kenti’ne yol tarifi alabilirsiniz.