Türk Ne Demek? Türk Adı Ne Anlama Gelmektedir?
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre Türk adının anlamı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimsedir. Türk adı ayrıca dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse anlamına da gelmektedir. Bu anlamlara bakıldığında Türk adı, belirli bölgelerde yaşayan bir topluluğu tanımlamaktadır.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Türk Adı İlk Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?
Bugün bilimsel alanda, “Türk” adının sıfırdan sonra altıncı yüzyıl ortasında Göktürkler tarafından kurulmuş olan devlet (552-744) ile ortaya çıktığı bilinmektedir. Buna göre, Türk adı ilk olarak Çin yıllığı Çou-şu’da, Göktürk birliğini göstermek üzere 542 yılında ve Batı Wei imparatoru T’ai-tsu tarafından Göktürk kağanı Bumın’a elçi gönderilmesi dolayısıyla da 545 yılında görülmektedir.
Geçen yüzyıldan beri birçok araştırmacı tarafından ileri sürülen görüşlere göre, Herodotos’un ‘şark kavimleri’ arasında gösterdiği Targitalar veya İskit topraklarında oturdukları söylenen Tyrkae veya Tevrat’ta adı geçen Yafes’in torunu Togharma veya eski Hint kaynaklarında görülen Turukhalar (Turuşkalar) veya Thraklar veya Çin kaynaklarında M.Ö. 1. Bin içinde rol oynadıkları belirtilen Tikler (Diler) ve hatta Troyalılar ya da eski Ön Asya çivi yazılı metinlerde görülen Turukkular bizzat Türk adını taşıyan Türk kavimleri sanılmıştır. İslam kaynaklarında ayrıntılı bir biçimde aktarılan İran kökenli Zend-Avesta rivayetleri ile, İsrail kökenli Tevrat rivayetlerinde de Türk adı aranmış, Nuh’un torunu (Yafes’in oğlu), veya İran rivayetindeki hükümdar Faridun (Thraetaona)’un oğlu Turac veya Turda Türk adını taşıyan ilk kavim olarak gösterilmek istenmişse de, bunlar son arkeolojik araştırmalar ve kültür tarihi incelemelerine aykırı düştüğü gibi, diller bakımından doğrulukları da kanıtlanamamıştır.
Türk Adının Anlamı
Tarihte Türk adı birçok anlam kazanmıştır. Göktürk zamanındaki Sui-şu adlı Çin kaynağına göre, T’u-küe, Türk dilinde miğfer anlamına gelir. Çünkü Türkler adlarını, Altay bölgesinde, eteklerinde oturdukları, miğfer biçiminde yükselen dağın biçiminden almışlardır. Türk adının açıklamasında ilk bilimsel deneyimin A. Vambery tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Buna göre, Türk, Türkçe’de türemek anlamında olan türe- veya törü-‘den türemiş olup, yaratılmış, mahluk anlamına gelir. Z. Gökalp’e göre, Türk, Türeli demektir. W. Barthold da: “Türk adının Orhun yazıtlarında birçok kez kullanılan törü (kanun, adet, kanunla düzelmiş, birlik kazanmış halk) sözcüğü ile münasebettar olduğunu farz etmek mümkündür” demek biçimiyle Türk adına Z. Gökalp’inkine yakın bir anlam vermektedir. F. Müller’in Uygur metinlerinde, cins adı biçiminde, belirlediği Türk adı kuvvetli, güçlü anlamına gelmektedir. İslam kaynaklarında ise ilginç açıklamalara rastlanır. El-Hamadani’ye göre, Türkler, Yec’üc-Me’cüc seddinin arkasında terk edilmiş oldukları için bu adı almışlardır.
On birinci yüzyılda Kaşgarlı Mahmud, Türk ulusuna tanrı tarafından verildiğini belirttiği Türk adının olgunluk çağı demek olduğunu belirtmiştir. Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig’de Türk, ortaç (Güç, Kuvvet) ve ad olarak iki anlamda kullanılmıştır. Aynı biçimde şu açıklamalarda dikkat çekicidir; S. Koelle Türk sözcüğünün kökünü tur, tir göstererek, bunu çekmek, cezbetmek anlamına bağlamış, sözcüğünün gerçeğinin Turku olduğunu belirten F. Kiok, bunun İskit dilinde deniz kıyısında oturan adam anlamında olduğunu ileri sürmüştür. Z. V. Togan anılarında Türk adının Başkurtlarda kadının baba evinden getirdiği mal anlamına geldiğini öne sürer.
Babür’ün çağında Türk, mert, yiğit, kahraman ve cesur asker gibi anlamalardaydı. R. R. Arat Babürname’yi sadeleştirirken buradaki Türk adına kaba anlamını vermiştir. Türkiye Selçukluları’nda Elvan Çelebi’ye göre, Türk saf, sade-dil ve bahadır anlamlarını taşımalıydı. Osmanlılarda Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçe-i Osmanisi’ne göre, Türk kaba ve rustai (köylü) anlamlarındadır. Millet ve devlet adı olarak Türk adı ilk kez Çin’in Chou sülalesi yıllığında (557-579), Batıda Romalı tarihçi Agathias’ın eserinde, Arapça’da N. Zubyani’nin divanında ve Slavca’da on ikinci yüzyılda ilk Rus kroniklerinde kullanılmıştır.
Türk Adının Edebi Metinlerdeki Anlamı
Türk adının edebiyat tarihi içindeki serüveni ise, Türk adı orta çağ Türk ve İran edebi metinlerinde benzerlik ve anlam kötüleşmesi yoluyla, kaba, köylü, cahil, idraksiz vb. anlamlar kazanmış, benzerlik yoluyla da, Güzel’in adı olmuştur. Türk adının bu yeni anlamları, Türk kavim adına gönderme yapmazlar ya da yaptıkları gönderme bir mecaz ilişkiden oluşmuştur. Ancak bunlar Türk sözcüğünün sözlük anlamı olup, etimolojisi değildir. Sözcüğü etimoloji bakımından yine törü+ köküne bağlamanın olanaklı olduğu düşünülmüştür. L. Bazin Türk adının törü+mek’ten ileri geldiğini kabul ederek, adı ilk biçimi ile var olmuş, biçim kazanmış anlamındayken, sonra gelişmiş, daha sonra, tamamıyla gelişmiş kavramlarını belirtmiş, sonunda Türk biçimini aldığı zaman kuvvet, güç anlamını kazanmıştır.
Türk Adının Söylenişi
Türk adının söylenişi yani seslendirilmesi dikkate değer bir dil sorunu olarak görülmektedir. Her ne kadar bu Türk adı günümüzde açık ve kesin olarak Türk biçiminde ise de, zaman içinde bir değişme ve gelişme geçirip geçirmediği tartışılabilir. Arap kaynaklarında Türk sözcüğü 6. yüzyıl sonlarından itibaren görünmekle birlikte ‘t, r, k’ ünsüzleri arasında, ‘o, u, ö veya ü’ seslerini açık olarak belirlemek güçtür. Ünlülerin ‘a, e, ı, i’ olmadığı kesinlikle açıktır. Arapça’daki söyleniş, belki de kalın olarak “Turk” biçimindedir. Önasyalı bir alfabeye sahip Süryani kaynaklarında da Tourkaye=Turyake söylenişi, kalın ünlü ‘u’ okunuşunu destekliyor.
Bizans kaynaklarındaki seslere göre bu sözcük ‘u – o’ arasındaki bir biçimde söylenebilir: Tourkos gibi. En eski Rus kaynaklarında Tork olarak bilinmektedir. Orkun yazıtlarında Türk sözcüğü hem “Türk” hem de “Türük” olarak iki biçimde geçmektedir. Anlaşıldığına göre, önceleri çift heceli söylenen sözcük Göktürkler zamanında tek heceli biçimiyle birlikte iki türlü söylenmiş, sonradan yalnız “Türk” biçimini almıştır. Sonuçta sözcüğün Çince çevrimyazımı da iki hecelidir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak İslamiyet Öncesi Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Bu yazıdaki Türk düşmanlıpı nerede acaba. Saçma sapan yorum yapmayın.
“Bir Türk dünyaya bedeldir!” M. K. Atatürk
-Bir Türk ” o+– ” budur.
-Tüm evrende bugüne kadar yaşamış ve yaşamakta olan insan bedenlerinin atasıdır. Bu DNA da mevcuttur. Yumurtanın içinde tüm insan bedenleri ondan kopyalanır.
-İnsan, maymundan mı evrildi? Şayet, erkek maymun bedenlerini kılanlayan gen de ” o+– ” bu şekilde ise, insan soyu maymundan geliyordur, değil ise her ikisi de ayrı türlerdir. Şekilciliği bırakın. Genlere bakın.
-Bitki, hayvan ve insan bedenlerinin ortak özelliği kandır. Erkek, dişi, DNA ve genler kan hücresi içindedir.
Tarihi küçümseyen söylemlerden insanlar vazgeçmeli. Ben tarihimi biliyorum. İnterneti gençler okuyor onlara yalan yanlış şeyler öğretmemeliyiz. Türk tarihi şanlı bir tarihdir. Ne mutlu Türküm diyene.
Bu nasıl bir yazı Türk düşmanlığı ve karalama, küçük görme var. Ayıp kardeşim!
TURK TARHI DAHA ESKIDIR MO 2500 E KADAR GIDER AVUSTRALYA MAGARALARINDA DUVAR YAZILARI.ISVEC FINLANDIYA KORE JAPON TARIHLERINE BAK.ESKI TURK BILIG YAYINLARINA BAK BIZ ARA DEGILIZ.TURKUZ