Anadolu Türk Siyasi Birliği Nedir? Ne Zaman, Nasıl Sağlandı?
Bu yazımızda Anadolu Türk Siyasi Birliği nedir? Anadolu Türk Siyasi Birliği tamamen ne zaman ve nasıl sağlanmıştır? Yıldırım Bayezid Dönemi’ne kadar Osmanlı Devleti’nin beyliklere karşı farklı politikalar izlemesinin sebepleri neler olabilir? Yıldırım Bayezid’in Anadolu beylikleri ile ilgili politikaları nelerdir? Hamitoğullarının Osmanlı Devleti’ne topraklarını satma nedenleri nelerdir? sorularını yanıtladık. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini sağlama faaliyetleri (1299-1402 yılları arasında) hakkında (Siyasi gelişmeler ile savaşlar ve barışlar ekseninde) bilgi verdik.
Anadolu Türk Siyasi Birliği ne zaman sağlandı? Anadolu Türk Siyasi Birliği, 1515 yılında yaşanan Turnadağ Savaşı ile Dulkadiroğulları topraklarının Osmanlı Devleti’ne katılması sonucunda sağlanmıştır.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Anadolu Türk Siyasi Birliği Nedir?
Siyasi birlik, belirli bir alanı yöneten ve karar mekanizmasını oluşturan yapı anlamına gelen bir kavramdır. Türk Siyasi Birliği, Anadolu devletlerinin tek bir çatı altında yönetilmesi amacıyla ortaya çıkmıştır. Türk devletleri; askeri, ekonomik ve sosyal gücün bir merkezde toplanması sayesinde güçlerini arttırmışlardır. Örnek olarak, Osmanlı Devleti’nde 1402 – 1413 yılları arasında şehzadeler arasındaki mücadele dolayısıyla dört başkentin olması güç odaklarını dağıtıyordu. Bu doğrultuda, güç birliğinin önemi tarih boyunca kendini göstermiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin var olduğu süreçte Alaattin Keykubat sayesinde birlik sağlanmıştır. Osmanlı Devleti’nde ise birlik kurmak adına en değerli çalışmalar Yıldırım Beyazıt döneminde yapılmıştır. Ankara Mücadelesi sonrasında kopan birlik Çelebi Mehmet sayesinden tekrar kurulmuştur. Yakın tarih devrinde yaşanan Kurtuluş Savaşı sonrasında İstanbul ve Ankara’da farklı hükümetlerin yer almasıyla beraber Anadolu Türk Siyasi Birliği bozulmuştur. Sonuç olarak, merkezi otorite mekanizmasının güçlenmesi adına oluşturulan Anadolu Türk Siyasi Birliği, tarih boyunca değişen siyasal yapı ile birçok engel ile karşılaşmıştır.
Türk Siyasi Birliğini Sağlama Faaliyetleri
Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini sağlama faaliyetleri (1299-1402 yılları arasında) hakkında bilgi verelim. Osmanlı Devleti, siyasi birliği sağlamak adına Anadolu’da yer alan beyliklerin iç meselelerinden yararlanmıştır. Şartları uygun hale getirmek isteyen Osmanlılar, destekledikleri kişilerin tahta geçmesi için büyük uğraşlar vermişlerdir. Örnek olarak, Karesioğulları’nın Osmanlı bünyesine alınması için Orhan Bey taht yarışına karışmıştır. Aynı zamanda Osmanlı Devleti, savaşın yanı sıra sosyal sorunalar yardımıyla da toprakları ele geçirmeye çalışmıştır. Germiyanoğlu Süleyman Bey, askeri mücadele sırasında Osmanlıların desteğinden yararlanmak amacıyla kızının şehzade Bayezid ile evlenmesine ön ayak olmuştur. Evliliğin sonucu olarak Osmanlılara Emet, Simav, Tavşanlı ve Kütahya sunulmuştur. Bir diğer örnek ise Hamitoğulları’nın baskı altındayken Osmanlılara başvurması üzerinden verilebilmektedir. 1381 ve 1382 yılları arasında az bir miktar para karşılığında Akşehir, Seydişehir, Karaağaç, Beyşehir ve Yalvaç; Osmanlı İmparatorluğuna bırakılmıştır.
Siyasi birlik kurma çabasına Yıldırım Bayezid ve Sultan I. Murad dönemlerinde yapılan çalışmaların katkıları çok önemlidir. Sultan I. Murad, beyliklerin başında Osmanlı ile olumlu etkileşim kuran yöneticilerin olmasına özen göstermiştir. Beylikler, bu sayede Osmanlı kültürüne yaklaşmış ancak kendi yapılarını da korumuşlardır. Bu çalışmaları takip eden yıllarda Yıldırım Bayezid ile beraber merkezi otorite kurulmuştur. Beyliklerin üzerinde kurulan hakimiyet, Osmanlıların hedefine ulaşmasına olanak sağlamıştır. Osmanlı elde tutulan beyliklerin merkezinde bir Osmanlı şehzadesini bulundurmak istemiştir. Bu doğrultuda halkın Osmanlıya ısındırılarak yönetim biçimini alışmaları hedeflenmiştir.
Sakarya ve Kocaeli Bölgeleri’nin Fethi (1317)
Orhan Gazi ve kumandanları, Sakarya ve Karadeniz bölgelerinde bulunan kaleleri fethederek Osmanlı himayesi altına almışlardır.
Bursa’nın Fethi (1326)
1313 yılı itibariyle başlayan Bursa’yı fethetme çabaları uzun kuşatma süreci sonunda başarıyla sonuçlanmıştır. Orhan Gazi sayesinde Öncelikle Akyazı, Ayanköy fethedilmiş ve sonrasında Karamürsel ve Atranos da hakimiyet altına alınmıştır. Sonucunda ise devlet merkezi Yenişehir’den alınarak Bursa’ya kurulmuştur.
Rumeli’ye Geçiş (1354)
1345-1346 yılları arasında Karesi Beyliği’nin Osmanlı hakimiyeti altına girmesi ile birlikte Rumeli yakasına geçiş başlamıştır.
Karamanoğulları ile Mücadele (1386)
Karamanoğulları kuşattıkları Osmanlı bölgelerini kaybederek yenilgiye uğratılmıştır. Sonuç olarak da Osmanlı’nın hakimiyetini tanımışlardır.
Ankara Savaşı (1402)
Timur ile I. Bayezid’in çarpışması ile gerçekleşen Ankara Savaşı, merkezi devlet politikasına ciddi zarar vermiştir. Kurulan devlet altyapısında, geniş toprakları bir merkezden yönetme politikası yatmaktaydı.
Anadolu Türk Siyasi Birliği Ne Zaman ve Nasıl Sağlandı?
Anadolu Türk Siyasi Birliği tamamen ne zaman ve nasıl sağlanmıştır? sorusunu yanıtlayalım. Orhan Bey ile başlatılan Anadolu Türk Siyasi Birliği’ni sağlama çabaları, uzun bir süreç içerisinde başarıya ulaşmıştır. Osmanlıların Anadolu’da birlik sağlamasına ön ayak olan nedenlerden biri devletin Balkanlarda mücadele ederken çevre beyliklerinin saldırılarına uğramalarıdır. Bir diğer neden ise Türk beyliklerinin Bizans ile antlaşmalar yaparak Osmanlıya karşı bir duruş sergilemesinin Türkler arasında etkileşimi olumsuz etkilemesidir. 1515 yılında İran seferi sonrası Yavuz Sultan Selim, Dulkadiroğulları’nı Turnadağ Savaşı ile tarih sahnesinden kaldırmıştır. Bu mücadelenin sonucunda Anadolu Türk Siyasi Birliği tamamen sağlanmıştır.
Birliğin sağlanmasına adına izlenen politikalar sonucunda ise birçok gelişme yaşanmıştır. Yönetimin merkezi bir otoriteye bağlanması ile Anadolu Beylerbeyliği kurulmuş ve merkezi Kütahya olmuştur. Osmanlı Devleti, ilk donanmasının Karesioğulları’nı ele geçirmesiyle oluşturmuştur. İlerleyen zaman içerisinde Saruhan, Menteşe, Aydın ve Hamitoğulları gibi beylikleri de donanmalarına katarak güçlenmişlerdir. Osmanlılar, Gelibolu’da bir tersane açarak gelişen donanmalarına üs oluşturmuşlardır. Aynı zamanda Anadolu Türk Siyasi Birliği ile birlikte Osmanlı Devleti; Trabzon Rum İmparatorluğu, Timurlar ve Memlukler ile sınır komşusu olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Anadolu Beylikleri ile İlişkileri
Öncelikle Yıldırım Bayezid Dönemi’ne kadar Osmanlı Devleti’nin beyliklere karşı farklı politikalar izlemesinin sebepleri neler olabilir? sorusunu yanıtlayalım. Osmanlı Devleti, Bizans yakınında küçük bir beylik olarak ortaya çıkmıştır ve çevresinde bulunan beylikler ile ılımlı bir etkileşimde bulunmayı amaç edinmiştir. Bu doğrultuda, izledikleri yöntem ve mücadeleler sayesinde birçok beyliğin önüne geçmeyi başarmıştır. Germiyanoğluları’nın gücünü yitirmeye başlamasıyla beraber Karamanoğulları beyliği ön plana çıkmıştır. Ancak Osmanlılar, izledikleri gaza siyaseti sonucunda beyliklerin desteğini toplamışlardır. Aynı zamanda Osmanlıların Bizans’a karşı yapılan mücadelelerde galip gelmesi şöhretini yükseltmiştir. Karamanoğulları, Osmanlının ilerleyişini fark ederek benzer bir siyaset izlemek istemiştir fakat 1387 itibariyle başarısız olmaları ile birlikte son bulmuştur.
Bu doğrultuda, Anadolu siyasi birliğinin yalnızca Osmanlılar sayesinde var olabileceğine karar verilmiştir. Siyasi birliği elinde tutmak isteyen Osmanlı Devleti, Sultan I. Murad ve Yıldırım Bayezid dönemlerinde oldukça ilerleme kaydedilmiştir. I. Murad döneminde, beyliklerden yalnızca iyi ilişkiler kurulmuş olanların bırakılmasını uygun bulunmuştur. Bu beylikler kendi kimliklerini korumayı da başarmıştır. Yıldırım Bayezid ise tam hakimiyet kurularak merkezi otorite sağlanmıştır. Beyliklerin kaybedilmemesi ve elden çıkmamaları adına gelişmeler düzenlenmiştir. Osmanlı’nın bu süreç boyunca izlediği politikalardan biri de elde bulunan beyliklere sancakbeyi olarak bir şehzadenin gönderilmesidir. Bu sayede halk, Osmanlı şehzadesi tarafından yönetildiği için onurlandırılmış ve Osmanlı Devleti’ne yakınlaştırılmıştır.
Yıldırım Bayezid’in Anadolu Beylikleri ile İlgili Politikaları
Yıldırım Bayezid’in Anadolu beylikleri ile ilgili politikaları nelerdir? sorusunu yanıtlayalım. I. Murad döneminde “vassalık” sayesinde Anadolu beylikleri Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir. Bir süre sonra Yıldırım Bayezid ile başlayan devirde ise eski beyler tasfiye edilerek yeni beylikler doğrudan merkezi otoriteye bağlanmıştır. 1389 – 1390 yılları arasında Aydın, Menteşe, Saruhan, Hamit ve Germiyan beylikleri tam himaye altına alınmıştır. Bunun yanı sıra; Karamanoğulları, Canadaroğulları ve Kadı Burhaneddin Devleti baskılanmış ve mahalli beyler de himaye altına alınmıştır. Osmanlı sancağı oldukça genişleten Yıldırım Bayezid, tepkileri azaltmak adına eski beylere mülk topraklar vermiş ve tımar sistemi altında dengeyi sağlamaya önem göstermiştir.
Yıldırım Bayezid aynı zamanda Beylerbeyliği sayısını arttırmak adına Anadolu Beylerbeyliği’ni kurmuştur. İstanbul’u kuşatma denemeleri sırasında da Anadolu Hisarı’nı yaptırmış olması önem arz etmektedir. Yıldırım Bayezid’in merkeziyetçi politikaları sayesinde uç beylikler ve aristokrat kesimden ilgi toplanmıştır. Gelişmelerin devamında Antalya üzerindeki ticaret ağı ve Amasya-Tokat’tan geçen ipek yolları üzerinde de hakimiyet sağlanmıştır. Devletlerarası ticaret de canlandırılarak Bursa ve Edirne önemli ticari bağlara sahip olmuştur.
Hamitoğullarının Osmanlı Devleti’ne Topraklarını Satma Nedenleri
Hamitoğullarının Osmanlı Devleti’ne topraklarını satma nedenleri nelerdir? sorusunu yanıtlayalım. Osmanlılar, savaşçı politikalarının yanı sıra beylikleri kazanmak için farklı yollara da başvurmuşlardır. Süleyman Bey, Germiyanoğulları’nın Karamanoğulları ile yaşadığı mücadelede, kızını şehzade Bayezid ile evlendirerek Osmanlı Devleti’nin desteğini almayı hedeflemiştir. Osmanlılara çeyiz olarak ise Simav, Tavşanlı, Emet ve Kütahya verilmiştir. Hamitoğulları ise, Eğirdir ve Isparta bölgelerinde Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan 2. Dönem Anadolu Beyliklerinden biridir. Ancak tarih sahnesinde en önemli yeri, Osmanlıya para karşılığında sattığı topraklar üzerine kuruludur. Karamanoğulları’nın baskıları ve saldırıları altında kalan Hamitoğulları ise, Osmanlılara yaklaşmanın önemli gelişmelere ön ayak olacağına kanaat getirmiştir. Bu doğrultuda Hüseyin Bey, Osmanlı Devleti’nin padişahlığındaki I. Murad (Hüdavendigar)’a “80.000 altın” karşılığında Beyşehir, Akşehir, Yalvaç ve Seydişehir’i bırakmıştır. Ancak sonunda Hatimoğulları beyliğine yalnızca Isparta ve Eğirdir kalmıştır.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Hamitoğullarının Osmanlı Devleti’ne Topraklarını Satma Nedenleri Nelerdir? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.