Tahrir Nedir? Osmanlı Devleti’nde Tahrir Defteri
Bu yazımızda Osmanlı Devleti’nde toprak sisteminde önemli bir yer tutan Tahrir kavramını açıkladık. Ayrıca Tahrir Defteri nedir? Tahrir Defteri ne işe yarar? Tahrir Defteri neden tutulurdu? Tahrir Defterine neler yazılır? sorularına yanıtlar verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Tahrir Nedir?
Sözlük anlamı “yazma, kitabet, kompozisyon” olan Tahrir, Osmanlı döneminde tımar sistemi uygulamasının mevcut olduğu eyaletlerde yapılan sayımlara verilen addır. Çıkış sebebi devleti sürdürmek için gerekli olan fiskal-sosyal düzeni ayakta tutmak olan Tahrir işlemi Mısır, Roma, Orta Çağ Avrupa’da da ülkenin vergi ve vergi nüfusu potansiyelini kayıt altına almak için kullanılmıştır. Fakat Osmanlı Devleti’yle birlikte Tahrir yeni bir boyut kazanmış ve kapsamlı hale gelmiştir. Osmanlı Devleti’nde Tahrir köylünün hakkını korumakta büyük bir rol oynamıştır böylece de sistemindeki bozulmaları da büyük ölçüde önlemiştir. XVI. yüzyılda kaleme alınan nişanlardan Osmanlı Devleti’nde Tahririn işleyişini öğrenmek mümkün.
Tımar Sisteminde Tahrir İşleminin Önemi Nedir?
Dirilik ile eş anlam özelliği taşıyan ve “bakım, ilgi” anlamına gelen Tımar, Osmanlı Devleti’nin yeni ele geçirdiği topraklarda devletin kalanıyla eş bir refah seviyesi sağlamak ve yayılmacı politikasını gerçekleştirmek için ortaya koyduğu sistemdir. Tımar sisteminde hedeflenen bu politikayı da görevli sipahi ve yeniçeriler yerine getirmekteydi. Klasik Tahrir uygulaması da bu sistemin dahil olduğu toprakları kayıt altına almak ve ilerleyişini gözlemlemek için kullanılmaya başlamıştır. XVI. yüzyılın sonlarıyla birlikte tımar sistemi değer kaybetmeye başlamıştır. Bu değer kaybetmenin sebeplerinde başlıca sipahilerin görevini yerine getirmemeye başlaması vardır. Bunun bir sonucu olarak da dirlik sahipleri ayaklanma çıkarmış ve tımar sistemi ortadan kalkmıştır. Osmanlı Devleti’nde Tımarla doğrudan ilgili olan tahrir sistemi de böylelikle son bulmuştur.
Tahrir Defteri Nedir?
Tahrir Defteri belirli kurallar çerçevesinde gelişmiştir. Süreci açıklamak gerekirse; Her vilayete görevli bir Emin atanır ve bu Emin kadıyla birlikte teftişi gerçekleştirir. Kadının görevi de emini hazine namına denetlemektir. Berat sahipleri teftiş öncesinde belirli vesikaları hazırlar ve bu vesikaların yanında gelir miktarlarını da bir defter halinde Emin’e teslim eder. Vergiye tabi nüfusun tamamı eksiksiz bir şekilde defterde yerini alır. Çocuklar konusunda da usülsüzlük yapılmadığı kadılar tarafından kontrol edilir. Kaynaklar ve nüfus belirlendikten sonra kadılar hazırladığı defterleri Eminlere teslim eder. Teftişlerin sonucu olarak vergilerin nasıl alındığı, işlemin nasıl gerçekleştiği eski defterlerle karşılaştırılacaktır. Son olarak da emr-i padişah ile tüm verilerin toplamı bir defterde birleştirilir ve kayıt altına alınır. Böylelikle de defterin son hali devleti yönetme yolunda bir el kitabı haline gelir.
Tahrir Defteri Ne İşe Yarar?
Günümüzde Osmanlı Devleti’ne dair en kıymetli arşiv olarak bilinen Tahrir Defteri; vergilerin, vergi verenlerin ve kazancın kaydından oluşur. Osmanlı Devleti’nde Tımarla doğrudan ilişkili olan Tahririn; vergi potansiyeli hesabının yanısıra halkın yerleşim yerlerinin, yaptıkları işlerin özelliklerinin, ürün kaynaklarının, tımar sahiplerinin gelirlerinin, halk ve tımar sahibi arasındaki ilişkilerin kayıt altına alınması şeklinde amaçları olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte usülsüz eylemlerin engellenmesi, vergi oranlarının yükselmesiyle oluşacak durumlar ve vakıfların oluşturulması gibi konularda da Tahrir Defteri kullanılmıştır. Yani Tahrir Defteri diğer devletlerde sadece ekonomik bir kayıt defteri görevi görürken Osmanlı Devleti’nde oldukça kapsamlı bir ihtiyaç haline gelmiştir ve toplum düzeninin sağlanmasında kullanılmıştır.
Tahrir Defteri Neden Tutulurdu?
Bir imparatorluğu yönetmek oldukça zordur hele bu imparatorluk Osmanlı Devleti gibi inanılmaz derecede büyük bir alanı hakimiyetine almışsa. Düzenli bir Tımar Sistemini yürürlülüğe koyan Osmanlı Devleti, sistemin düzgünce işlemesinden sorumludur. Bunun birbirleriyle de bağlantılı olan başlıca iki sebebi vardır: halkın haklarını gözetmek ve devleti geçindiren vergilerini toplamak. Çiftlik bozulursa, köylü emeğini ortaya koyamaz hale gelirse; verim düşer, köylü geçimini sağlayamaz hale gelir, vergi veremez, ticaret yapamaz. Bunu önlemek için Osmanlı Devleti Tımar Sisteminin geçerli olduğu eyaletlere Tahrir uygulamasını getirmiştir. Bu uygulamayla birlikte de Osmanlı Devleti; vergileri, ürünleri, köylüleri ve usülsüzlükleri kontrol edebilir hale gelmiştir.
Tahrir Defterine Neler Yazılır?
Osmanlı Devleti idaresinde, yeni ele geçirilen veya Osmanlı topraklarına katılan memleketlerin arazilerinin tescil amacıyla, düzenli kayıtlar alınırdı. Bu eyleme “Tahrir”, bilgilerin kayda geçirildiği defterlere de “Tahrir Defteri” adı verilirdi. Bu tespitler, takriben 40-50 yılda bir, veya gereksinime göre daha da kısa aralarla güncellenirdi. Ayrıca, vergi gelirlerinin herhangi bir suretle artmış veya eksilmiş gözükmesi, tensikat, defter harici kalan gelirleri deftere almak gibi, zamanla oluşan değişiklikler dolayısıyla da tahrir gerçekleştirilirdi. Tahrir, yani arazilerin tesbit işleri, Divan-ı Hümayun’dan (Nişancı) adıyla anılan bir yetkilinin kontrolü altında gerçekleştirilmekteydi.
Bir yerin tahriri yapılacağı zaman, öncelikle bunun kontrol altına alacak namuslu, doğru, kabiliyetli ve çalışmasına, bilgisine son derece güvenilir bir seçilirdi ki, buna “il Yazıcı”, “Emin” adı verilirdi. İl Yazıcı, tespit edilecek arazinin boyutuna bağlı olarak yanına yeteri kadar katipleri alarak, o bölgeye ziyaret düzenlerdi. Devletin bütün adli, mahalli teşkilatlan il Yazıcılarına istedikleri yardımları yapmakla yükümlülerdi. Arazi, öncelikle padişahlara ve onların yakınlarına olmak üzere sonrasında da vakıflara olacak bir biçimde paylaştırılırdı. İl Yazıcı, ekibiyle birlikte mezra, şehir, kasaba ve köyleri birer birer dolaşarak, buralarda oturanları, vergi mükelleflerinin künyelerini; içlerinde vergiden muaf olduklarını belirterek, yazar; bu arada topraklı; medeni durumları, yaş gruplarına göre, Müslüman ve Hristiyan nüfusu isimleriyle ayrı ayrı kayıt altına alırdı. Her köyün mer’ası, mezraası, kışlağı, yaylağı, korusu, ormanı, cins cins gösterilmek üzere yetiştirdiği her çeşit ürünlerin yıllık miktarları da tespit edilirdi.
İl Yazıcı, elindeki kayıtları birleştirerek bir defter ortaya çıkarırdı. Aynı zamanda idari teşkilâtı da gösteren bu deftere “Mufassal” adı verilirdi. Nişancı tarafından tetkik ve gereğinde Padişahın fermanıyla tashihine izin verilen bu defterler, iki nüsha olarak ortaya konulurdu. Biri İstanbul’da Defterhane Hazinesi’nde, diğeri ise tuğrasız olarak Saray’da korunma altında tutulurdu. Bu Tahrir Defteleri, Osmanlı Devleti topraklarının ana ve asıl kayıtlan olup, tapu hükmünde bulunmaktaydılar. Sonraları Tapu Defteri olarak isimlendirilmeye başlanmışlardır.
Tahrir İşleminin Devlete Sağladığı Faydalar Neler Olabilir?
Osmanlı Devleti, Tahrir işlemi sayesinde gücünü tamamen görebilmekteydi. Tahrir Defteri sayesinde hükümdar; kasabalardaki nüfus dağılımını, vakıf-kervansaray sayısını, üretilen ürünlerin miktarını ve çeşitlerini, asker sayısını ve gelişmişliklerini, vergilerin ödenme payını, sipahilerin görev bilincini, topraklardaki yol-köprü sayılarını, suç oranını görebilmekteydi. Bu sayede alacağı adımlar belirginleşiyordu. Örneğin bir kasabadaki nüfus önceki yıla göre artmışsa ve yapılar yetersiz kalıyorsa hükümdar bunu defter sayesinde görebilir hale geliyordu. Böylelikle de orada külliye, yol, vakıf yapımı için bütçe ayırabiliyordu. Yani Tahrir işlemi devletin yönetilmesinde hükümdara kolaylık sağlamıştır. Bunun yanında sistemin kusursuzlaşmasında da rol oynamıştır.
Bir Tahrir Defteri İncelediğinde O Dönemle İlgili Hangi Bilgilere Ulaşılabilir?
Osmanlı Devleti’ne yeni bir bölge eklendiğinde devlet büyükleri o bölgeye bir yetkili atardı. Bu yetkili bölgenin nüfusunu ve ekonomik durumunu kayıt altına alırdı. Değişiklik durumunda da tekrar gidip sayım yapardı. XVI. yüzyılın Osmanlısı için birinci elden kaynak görevi gören Tahrir Defteri, Dr. Yılmaz Kurt tarafından “Bugün herbiri ayrı birer devlet olan 30 kadar ülkenin nüfus ve ekonomik yapısını bu kadar detaylı veren başka hiçbir arşiv belgesine sahip değiliz.” şeklinde açıklanmaktadır. Bir Tahrir Defteri incelendiğinde içinde halkın yerleşim yerleri, vatandaşların meslekleri, toplam gelir (akçe türünden), yapılan harcamalar, yapı kayıtları ve sistemin işeyip işlemediğine dair verileri bulmak mümkündür. Bunun yanısıra bir devletin dönemsel ilerleme ve gerilemesini incelenebilir. Yani kaybedilen savaş sonucu olan değişimler, hükümdara bağlı ilerleme-gerilemeler, başka devletlerle olan ilişkileri ve genel süreç incelenebilir. Bu sayede de tarihçiler defter dolayısıyla hem devletin hem de devlete bağlı yapıların niceliğini görebilmektedir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Tımar Sistemi Nedir? Tımar Sisteminin Özellikleri ve Faydaları başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.