Avrupa Tarihi

Güller Savaşı Nedir? Nedenleri, Sonuçları ve Önemi

Güller Savaşı nedir? Çifte Gül Savaşı olarak da bilinen Güller Savaşı, 1455-1485 yılları arasında İngiltere’de gerçekleşen iç savaştır. Aynı zamanda Lancaster ve York hanedanları arasında yaşanan bir hanedanlar savaşıdır.

Lancaster ve York Hanedanları arasında gerçekleşen taht mücadelesini üç jenerasyon üzerinden yansıtan Güller Savaşı, 15. yüzyıl İngilteresi’nin kalbinde yer alan iç çatışmaları; stratejiler, aldatmacalar, acımasızlıklar ve fedakarlıklar üzerinden tarihe sunmaktadır. Geniş bir zaman diliminde gerçekleşen ve birçok soylu İngiliz ailesini kutuplara ayırarak taraf seçmeye zorlayan Güller Savaşı’nın sonuçları, yeni bir hanedanı küllerinden yükselterek İngiltere’de yeni bir çağ açacaktı. Hem de iki tarafın akan kanları üzerinde birleşen kırmızı ve beyaz güllerden yükselen bir hanedanı. Bu çalışmada, Güller Savaşı’nın nedenleri, tarihsel gelişimi, sonuçları ve savaşa etki etmiş iki önemli kraliçe, Elizabeth Woodville ve Yorklu Elizabeth, incelenecektir.

Güller (Çifte Gül) Savaşı Nedir?

Refaha ulaşmış, özgür, adil, sevgi dolu veya en azından saygının hâkimiyetinde olan bir toplum, ancak oturmuş bir düzenin üzerine inşa edilebilir. Bu noktada temel olarak alınan stabilite durumu ise ironik bir şekilde kaosun eşliğinde gerçekleşen bir takım olaylar dizisi sonucu elde edilir. Öyle ki tarih, toplumların aydınlığa ulaşmak amacı ile geçtiği karanlık yolları; stratejiler, entrikalar, haksızlıklar ve fedakârlıklar üzerinden anlatır. Günün sonunda ülkenin demokratik veya yüksek refaha sahip oluşu, buz dağının yalnızca görünen kısmıdır. Asıl güç ve dünyanın kabul ettiği şöhret, kaynağını açıkça görünmeyen tabiri caizse buz dağının altında kalmış olan tarihten alır. Geçmişten günümüze güçlü duruşu ile global ve bölgesel konularda politikanın önemli bir parçası olmuş olan İngiltere de asaletini tamamen meşru sayılabilecek olaylardan almamaktadır. “Güneş Batmayan Ülke” olmak veya Avrupa’nın kalbini oluşturmak için kan dökülmüştür. Bu süreçte gerçekleşen iktidar mücadelesi sadece dışarıya karşı verilmediği gibi dökülen kan da her zaman yabancı olmamıştır.

Bu bağlamda köklü bir krallık olan İngiltere’nin gelişimi, farklı hanedanlara mensup farklı krallar görmüş; kralların yaptıkları evliliklerle kurulan müttefik bağları sayesinde güçlenmiştir. Genele bakıldığında ise taca sahip olan her kral ve Tanrı huzurunda edilen yeminlerle kralına ve ülkesine bağlanan her kraliçe, İngiltere için bir kırılma noktası oluşturmaktadır. Tıpkı savaşlarla tahttan indirilen kralların yerine, galibiyet sonucu tahtın yeni sahibi olan başka kralların gelmesi durumunun da tarihte kırılmalara yol açtığı gibi. İşte bu noktada, Güller Savaşı; York Hanedanı tarafından yönetilen bir İngiltere’nin, ertesi gün bir Tudor kralı önünde diz çökerek uzun yıllar sürecek olan Tudor hâkimiyetine girmesine sebebiyet vermesi bakımından büyük bir kırılma noktası olarak incelenmektedir.

1455 yılında başlayan ve 1485 yılına kadar devam ederek 30 yıllık bir süreci oluşturan Güller Savaşı, Lancaster ve York Hanedanları arasındaki iktidar mücadelesinin iki büyük savaş dönemini kapsayan ismidir. Çift Gül Savaşı olarak da bilinen Güller Savaşı, adını iki büyük hanedanın sembollerinden almaktadır. Zira York Hanedanı’nın armasında bulunan beyaz gül, York hâkimiyetini; Lancaster Hanedanı’nın armasına bulunan kırmızı gül ise Lancaster hâkimiyetini sembolize etmektedir. Gerçekleşen taht mücadelesi de en nihayetinde beyaz gül ve kırmızı gülün savaşı olmuştur.

Çift Gül Savaşı
Beyaz Gül (York Hanedanı) ile Kırmızı Gül (Lancaster Hanedanı)

Ana olarak İngiltere, Galler ve Fransa’nın kuzeyinde yer alan Calais kasabasında gerçekleşmiş olan savaş; York Dükü Richard ve VI. Henry arasında başlasa da küçük bir kıvılcımın kocaman bir yangına dönüşüm süreci, York ordusunun başında IV. Edward ve III. Richard’ı; Lancestor ordusunun başında ise Galler Prensi Westministerlı Edward ve Henry Tudor’u gördüğümüz üç jenerasyonu içermektedir. Savaşın şekillenmesi konusunda fiziksel anlamda mücadelenin içinde olmasalar da anne kız dönemin iki önemli kraliçesi olan Elizabeth Woodville ve Yorklu Elizabeth de sahip oldukları politik güçler doğrultusunda yaptıkları müttefikler ile savaşın gidişatına ve York destekçilerine karşı temsil ettikleri değerler doğrultusunda savaşın sonucuna büyük ölçüde etki etmişlerdir.

Güller Savaşı Nedenleri

Lancaster Hanedanı da York Hanedanı da Angevin Hanedanı’ndan kral III. Edward’ın soyundan gelmektedir. İki hanedanın da damarlarında asil kanın akması sonucunu doğuran bu durum, hem Yorklular hem de Lancasterlar tarafından tahtta hak iddia edilmesine haklı gerekçeler sunmuştur. 1327–1377 yılları arası İngiltere kralı olarak ülkeyi yöneten III. Edward’ın ardından tahta oğlu II. Richard geçmiştir. Fakat II. Richard’ın ölümünden (1339) sonra tacı devralacak bir varisin olmaması, karışıklıklara yol açmıştır. Bu noktada, hızlıca harekete geçen Lancaster Hanedanı’ndan IV. Henry kendini İngiltere Kralı ilan ederek 1471’e kadar uzanacak Lancaster saltanatını başlatmıştır.

Ancak kendisinden iki jenerasyon sonra tahta geçen, henüz reşit olmamış torunu VI. Henry’nin tecrübesiz ve ülkeninin sorumluluğunu üstlenecek kadar eğitilmemiş olması, İngiltere’de uzun süreli iç karışıklıkları doğurmuştur. VI. Henry zamanla büyüyerek güçlense de kendisinden önce gelen kralların gölgesinde kalmıştır. Hiçbir zaman İngiltere için yeterli bir kral olarak görülmemiştir. VI. Henry’nin pasif tutumlarının karşısında ülkeyi Fransız kökenli eşi, Kraliçe Anjou’lu Margaret yönetmiştir. İngiltere’nin önceki dönemlerine kıyasla zayıf olan bu yönetimin varlığı, Fransa’nın dikkatini çekmiş ve 1453 yılında açtıkları Yüz Yıl Savaşları’nın İngiltere’nin mağlubiyeti ile sonuçlanmasına yol açmıştır.

Güller Savaşı Tarihi

Yüz Yıl Savaşları’nın kaybedilmesinden sonra ülkedeki ekonominin kötüye gitmesi ve halkın vergiler karşısında ezilerek isyan etmesi, eski parlak günlere dönme adına bir takım girişimlerin gerçekleşmesine zemin hazırlamıştır. Bu girişimlerden meşruiyet anlamında en güçlü olanı ve başarıya ulaşanı, 1453 yılında Warwick Kontu Richard Neville’in desteği ile York Dükü Richard’ın, III. Edward’ın soyundan gelmesini kullanarak Henry’nin hastalık döneminde naipliğe getirilmesidir. Ancak aradan iki yıl geçtikten sonra Kral Henry iyileşmiş ve York Dükü Richard’ı görevinden almıştır. Böylece iki taraf için de savaş çanları çalmaya başlamıştır. İki gül, köklerini İngiliz sarayında tutmak için mücadeleye girişmiştir. 1455 yılında başlayan Güller Savaş’ı iki dönem halinde incelenmektedir.

Güller Savaşı Nedenleri, Sonuçları ve Önemi
Güller Savaşı Nedir?

Güller Savaşı’nın 1. Dönemi

Güller Savaşı’nın Başlangıcı ve York Dükü Richard’ın Ölümü

22 Mayıs 1453 tarihinde gerçekleşen St Albans Muharebesi, Güller Savaşı’nın resmi olarak başladığının ilk göstergesidir. Warwick Kontu Richard Neville ve York Dükü Richard’ın komuta ettiği York ordusu burada, Kral VI. Henry tarafından Lancaster ordusunun başına verilen Somerset Dükü Edmund Beaufort ile çarpışmıştır. Lancasterları mağlup etmiştir. York Hanedanı’nın zaferi ile sonuçlanan muharebe sonrası Kral VI. Henry esir alınarak Londra Kulesi’ne kapatılmıştır ve Lancasterlar ile 4 yıllık ateşkes imzalanmıştır. Fakat eşi VI. Henry’yi kurtarmak ve İngiltere hâkimiyetini tekrardan Lancasterlara vermek adına ittifak toplayan hırslı kraliçe Anjoulu Margaret, 4 yılın sonunda, 1459’da Yorklulara karşı harekete geçerek Ludford Köprü Muharebesi’ni başlattı.

Bu defa Lancaster galibiyeti ile sonuçlanan savaşın ardından York ordusu, Fransa’ya çekilmek zorunda kaldı. Ancak Yorklular, Warwick Kontu’nun Calais’te topladığı askerlerle tekrardan yola çıkarak Northampton’da Anjoulu Margaret’ı yendiler. Yenilgi sonucu Lancasterlar geri çekilmek zorunda kalsalar da Anjoulu Margaret vazgeçmedi. Birliklerini toplayarak 1460’ta tekrardan saldırdı. Wakefield Muharebesi olarak tarihe geçen bu çarpışma, Lancaster lehine sonuçlandı. Kral Henry serbest bırakılarak tekrardan “Ülkenin Savunucusu” unvanını aldı. Ek olarak muharebe esnasında, Güller Savaşı’nı York Hanedanı adına başlatan York Dükü Richard ve büyük oğlu Yorklu Edmund hayatını kaybetti.

İngiliz Tahtında Yorklu Bir Kral: IV. Edward’ın Tahta Geçişi

York Dükü Richard’ın ölümünden sonra York Hanedanı için, oğlu Edward’ın dönemi başladı. York Dükü Edward ile VI. Henry ilk defa St Albans’ta karşılaştılar. II. St Albans Muharebesi olarak bilinen savaşta Lancasterlar üstün geldi ve başkenti ele geçirerek mutlak Lancaster saltanatını garantiye almak adına Londra’ya doğru ilerlemeye başladılar. Ancak Lancaster ordusu Londra’yı alma konusunda başarılı olamadı ve VI. Henry’nin akıl sağlığının tekrardan bozulduğuna dair çıkan dedikoduları desteklen sürekli kahkaha atma ve kendi kendine mırıldanma belirtilerinin de etkisiyle ordu dağıldı.

Bu sırada York Dükü Edward, kalan Lancaster ordusunu da ortadan kaldırmak amacıyla bölgeye geldi. Ordusu tamamen yok olan ve savunmasız kalan Anjoulu Margaret İskoçya’ya kaçtı. Akabinde, başarıyla Londra’ya geri dönen Edward, halkın ve soyluların desteğini alarak 1461 yılında İngiltere tahtına çıktı. Böylece York Hanedanı’na mensup ilk İngiltere Kralı olarak tarihe kazınan York Dükü Edward, İngiltere Kralı IV. Edward oldu. 1465 yılında VI. Henry’nin saklandığı yerde York askerleri tarafından bulunarak Londra’ya getirilmesi ve IV. Edward’ın kararıyla tekrardan Londra Kulesi’ne kapatılması ile Edward’ın saltanatı güçlendi.

VI. Henry’nin Tekrardan Tahta Geçişi

IV. Edward’ın tahta geçişinden sonra huzurlu bir döneme giren İngiltere’yi, VI. Henry için çıkartılacak son bir çatışma daha bekliyordu. Zira Anjoulu Margaret, aradan on yıl geçmesine rağmen İskoçya’daki sürgününde bile eşi Henry’yi tahta geri çıkarmak veya tahtı oğlu Galler Prensi Westministerlı Edward için geri almak adına yollar arıyordu. Bu sıralarda Elizabeth Woodville ile gizlice evlenen IV. Edward’ın, en büyük destekçisi ve en yakın dostlarından biri olan Warwick Kontu Richard Neville ve büyük erkek kardeşi Clarance Dükü Yorklu George ile arası açılmıştı. Durumu fırsat bilen Anjoulu Margaret, Fransa Kralı olan erkek kardeşi XI. Louis aracılığıyla Warwick Kontu ve Yorklu George ile bir anlaşma yaptı.

Anlaşmanın sonucunda Warwick Kontu’nun kızı Anne Neville ve Galler Prensi evlenerek müttefikliği güçlendirdi. Akabinde Warwick Kontu, Fransa’dan destek olarak aldığı ordu ile Londra’ya ilerledi. Bu eylem sonucu sürgün edilen IV. Edward yerine VI. Henry tekrardan tahta çıkarıldı. Ancak Kral Henry’nin akli dengesi yerinde değildi ve ülkeyi yönetme konusunda oldukça yetersiz kalıyordu. Aslında arka planda ülkeyi onun yerine Warwick Kontu ile Yorklu George yönetiyordu. Bu durumundan ötürü zayıf düşmüş İngiltere, Burgundi Dükü’ne karşı savaş açtı.

Lancaster Üzerinde Mutlak York Zaferi ve Güller Savaşı’nda İlk Dönemin Kapanışı

Lancasterların düşman olarak karşılarına aldıkları Burgundi Dükü, tekrardan tahta çıkması için IV. Edward’a yardım etti. Sürece paralel olarak Yorklu George da taraf değiştirerek tekrardan kardeşinin yanına katılmıştı. Sonuç olarak York ve Lancaster Hanedanları, Barnet bölgesinde bir kez daha karşı karşıya geldiler. Burada, York’un üç oğlu olarak bilinen IV. Edward ile kardeşleri George ve III. Richard’ın, Warwick Kontu’nu mağlup etmesi ile biten çarpışmada Warwick Kontu ve Galler Prensi öldü. Oğlunu kaybeden Anjoulu Margeret’ın Lancaster hâkimiyeti ile ilgili ümitleri son buldu. VI. Henry ise Warkefield Kulesi’nde bir hücreye hapsedildi. Muharebeden kısa süre sonra, 22 Mayıs 1471’de, vefat etti.

Ölümünün sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte tarihçiler arasında en fazla kabul gören iki görüşten biri, hâlihazırda sağlığı yerinde olmayan VI. Henry’nin, oğlu Galler Prensi Westministerlı Edward’ın muharebede öldürülmesinden sonra melankoli krizine girip ölmesidir. Bir diğer görüş ise, en başında tutsak olarak alınmasının sebebinin Galler Prensi’nin güçlenme ihtimaline karşı Kral IV. Edward’ın Henry’yi koz olarak tutmak istemesi, Prens ölünce de buna gerek kalmaması olduğunu savunur. IV. Edward 24 Mayıs 1471 tarihinde gerçekleşen taç giyme töreni ile tekrardan resmi olarak İngiliz Kralı ilan edilir. Törenden önce tahtta hak iddia etme potansiyeli olan kimsenin sağ bırakılmak istenilmemesi ise VI. Henry’nin ölümünün arkasında olabilecek muhtemel sebepler arasındadır. Hangi sebeple olursa olsun York’un Lancasterlar üzerindeki zaferi ve Lancaster veliahtı bırakmayışı ile Güller Savaşı’nın ilk dönemi kapanır.

Güller Savaşı’nın İkinci Dönemi

III. Richard’ın Tahta Çıkışı

1483 yılına bakıldığında Güller Savaşı neredeyse bitmiş gibi gözüküyordu. 1471 yılında, Galler Prensi’nin Barnet çatışmasında savaşırken hayatını kaybetmesi ve VI. Henry’nin Londra Kulesi’nde ölü bulunmasıyla birlikte Lancaster hanedanının ümitlerini bağlayabileceği bir varisleri kalmamıştı. Bu nedenle İngiltere’de York hâkimiyetini reddeden eski Lancaster destekçileri, geride kalan tek seçeneklerine yöneldiler: III. Edward’ın küçük oğlu Lancaster Dükü Gauntlu John ve eşi Katherine Swynford’ın soyundan gelen Henry Tudor’a. Böylece Henry Tudor, daha küçük bir çocukken bile kendisinden çok daha büyük bir resmin ana odağı haline geldi. Bu sırada Yorklu kral IV. Edward’ın saltanatı için açık bir tehdit bulunmamaktaydı. İngiltere tahtında hak iddia edebilecek Lancasterlı bir varis yoktu. Kendisinin krallığa sunabileceği iki tane Yorklu veliaht vardı: Prens Edward ve Prens Richard.

Bunlara ek olarak, IV. Edward henüz kırk yaşındaydı. Kısacası tüm işaretler İngiltere’nin bir süre daha York Hanedanı tarafından yönetileceğini gösteriyordu. Ancak 9 Nisan 1983 tarihinde yaşanan IV. Edward’ın ani ve beklenmedik ölümü, İngiltere için tüm işaretlerin yönünü değiştirdi. Zira Kral Edward ölmeden önce kardeşi Gloucester Dükü Richard’ın, oğlu V. Edward reşit olana kadar İngiliz tahtının naipliğini üstlenmesini vasiyet etti. IV. Edward’ın vefatında kısa bir süre sonra III. Richard naiplikle yetinmeyerek kardeşinin Elizabeth Woodville ile olan evliliğinin halka geç duyurulması ve kraliçenin bakire olmaması sebepleri ile V. Edward’ı gayrimeşru ilan ettirdi. Bunun üzerine potansiyel kral adayı olarak sadece kendini bırakan III. Richard, tahtta hak iddia ederek İngiliz tacını istediğini belirtti. Böylece her şeyi başlatan York Dükü Richard’ın küçük oğlu Gloucester Dükü kral ilan edilerek III. Richard olarak anılmaya başlandı.

Henry Tudor’un Yorklu Elizabeth’e Evlilik Sözü ve Tudor Hanedanına Gelen Destekler

III. Richard egemenliğinin başlangıcında Lord Hastings ve IV. Edward’ın kraliçesi Elizabeth’in ait olduğu Woodville ailesininden önemli bireylerin infaz emrini vererek İngiltere’nin siyasette söz sahibi soylu ailelerini rahatsız edecek birtakım davranışlarda bulundu. Ek olarak tahtını güvence altına almak için Londra kulesine kapattığı “Kuledeki Prensler” adıyla anılan 12 yaşındaki Prens Edward ve 10 yaşındaki Prens Richard’ın 1483 sonbaharında kulede ölü bulunmaları, bardağı taşıran son damla oldu. Prensleri III. Richard’ın yani amcalarının öldürdüğüne inanan bazı eski York destekçileri, Henry Tudor’a yanaşmaya başladılar. Eski York taraftarlarından gelen bu desteği artırmak ve yanına daha fazla soyluyu çekmek için Henry Tudor, tahta çıktığında IV. Edward’ın büyük kızı olan Yorklu Elizabeth ile evleneceğine dair söz verdi.

Sadece sevilen bir kralın kızını koruma adına verilmiş bir vaatten çok daha fazlası olan bu söz, aynı zamanda Henry Tudor tahta geçerse olacak şeyin bir Lancaster hakimiyeti değil, Tudor ve York kanından doğarak barışı ve huzuru sağlayacak olan bir yönetimin olacağı sözüydü. Ancak amacı doğrultusunda daha fazla soyludan destek alan Henry Tudor için bir risk daha ortaya çıkacaktı: 1485 yılının Mart ayında eşi Anne Neville’in hayatını kaybetmesi sonucu III. Richard’ın yeğeni Yorklu Elizabeth’le nişanlanacağı söylentilerinin gerçek olma ihtimali. Bu ihtimali ciddiye alan Henry Tudor, yaklaşık iki bin kadar ücretli askeri arkasına alarak Harfleur’dan Güney Galler’e ulaşmak için denize açıldı. Bu sayede, Güller Savaşı’nın ikinci dönemi fiilen başlamış oldu.

Güller Savaşı’nda Son Çatışma: Boswoth Field Muharebesi

Tarihler 1 Ağustos 1485’i gösterirken Henry Tudor ve komutasındaki birlikler Galler’e demir attı. III. Richard’la çarpışmasından önce daha fazla destek bulmayı uman Henry Tudor, burada Lord Thomas Stanley ile tanışarak Londra yönünde yer alan Watling Caddesi’ne doğru yola koyuldu. Bu sırada Henry’nin gelişini bekleyen III. Richard da Nottingham’a doğru bir savaş stratejisi kurarak kısa yoldan Tudor veliahtını bozguna uğratmayı amaçlıyordu. Henry Tudor’un Galler’e ulaştığının haberini alan Richard, Watling Caddesi’nde karşılaşmak üzere birliklerini Fenn Lane’e sürdü. 21 Ağustos gecesi, taraflar çarpışmaya hazır vaziyette ilerleyen saatlerde kan gölüne dönecek arazinin iki tarafında bekliyorlardı.

Üçüncü ana kuvvet olarak çatışmanın seyrini değiştirebilecek bir potansiyele sahip olan Lord Thomas Stanley ve ordusu ise çok yakındaydı. Ancak çatışmanın başında Lord Stanley tarafsızlığını korumuştu. Zira III. Richard onun kralıydı ve Lord Stanley’in kafasının karışabileceği ihtimaline karşı oğlunu esir almıştı. Öte yandan Henry Tudor’un annesi Margaret Beauford ile evli olan Lord Stanley’nin, Henry’nin annesine verdiği bir onur sözü vardı ve Henry’nin galibiyeti sonucu kralın üvey babası olmuş olacaktı. Çatışmanın başlangıcında Henry Tudor 5,000 askere sahipti. Bu rakam dönemin İngiliz tahtında oturan ve krallık ordusunu kontrol hakkına sahip olan III. Richard için 10,000 – 15,000 arasındaydı. Lord Thomas Stanley’nin yönettiği birlikler ise Henry Tudor’un topladığı orduyla eşit sayıda ve 5,000 askerden oluşuyordu.

Rakamlardan hareketle savaşın genel başlangıcına bakış, Henry Tudor’un lehine durmuyordu. Nitekim 22 Ağustos günü tarafların birbirlerine hücumları ile başlayan savaş, III. Richard’ın istediği gibi gidiyordu. Ancak Henry’nin çaresizliğini gören ve Stanley birliklerinin sağ kanadını komuta eden William Stanley’nin Tudorların yanında savaşa dahil olması, tüm dengeleri al üst ederek Henry Tudor’un bir anda öne geçmesini sağladı. Bu öne geçme durumunu değerlendiren Henry Tudor, III. Richard’ın ordusunu yenerek İngiliz tahtı için önündeki engelleri kaldırdı. Özellikle Bosworth Field Muharebesi olarak geçen ve Watling sınırlarında gerçekleşen bu son çatışmada, Richard’ın ölmesi ile Henry Tudor için İngiliz kraliyet tacı kesinleşmiş oldu.

Güller Savaşı Sonuçları

Muharebenin hemen ardından 22 Ağustos 1485 akşamı Londra’ya zaferle dönen Henry Tudor İngiliz tahtına çıkarak Kral VII. Henry unvanını aldı. Tacını koruma altına aldıktan sonra söz verdiği üzere IV. Edward ile Elizabeth Woodville’in kızları olan York’un beyaz gülü Elizabeth ile evlenerek York ve Tudor Hanedanları arasında birlik ve barışı sağladı. Yaptığı evlilik ile York destekçilerinin tehdit olma durumunu ortadan kaldıran VII. Henry, Tudor armasını da hanedanları arası birlikteliği temsil edecek şekilde oluşturttu. Lancaster’ın kırmızı gülü içerisinde York’un beyaz gülü ve Tudor’u temsil eden bütünü. Böylece 30 yıla yakın sürerek üç jenerasyon üzerinden York ve Lancestor/Tudor mücadelesini yansıtan Güller Savaşı tarih raflarındaki yerini alırken 118 yıl sürecek olan ve İngiltere tarihinde büyük bir yeri kapsayan Tudor saltanatı başladı.

Güller Savaşı’nda İki Kraliçe: Elizabeth Woodville ve Yorklu Elizabeth

Güller Savaşı’nı oluşturan iki hanedan arasındaki iktidar mücadelesi, fiziksel çatışmanın yanı sıra stratejik çatışmalardan da beslenmiştir. Hatta çoğu zaman stratejik üstünlükler fiziksel üstünlüklerin önüne geçerek kritik muharebelerin seyrini değiştirmiştir. Bu noktada strateji perdesinin arkasında iki önemli figür olarak IV. Edward’ın eşi Elizabeth Woodville ve IV. Edward ile Elizabeth Woodville’in kızı, VII. Henry’nin eşi Yorklu Elizabeth’i görmekteyiz. Anne kız olarak Güller Savaşı’nın birçok tehlikeli sürecini birlikte atlatan bu iki figür, halk ve soylulara karşı farklı imajlar çizerek krallarına ve iktidardaki hanedana belli politik avantajlar ve bazen de dezavantajlar sağlamışlardır.

Spesifik olarak Elizabeth Woodville ve Yorklu Elizabeth’e odaklanmadan önce dönemin kraliçelerine ve seçim kriterlerine bakmak gerekir. Zira ikisi de tarihte sivrilen ve dönemin şartlarına aykırı olan profiller çizmektedirler. 15. yüzyılda kraliçe seçimleri ve yapılacak olan kraliyet evlilikleri genel olarak müttefik kazanma kriteri üzerinden şekillenirdi. Bu sebeple, kraliçe adayının kendisinden ziyade ailesi önem kazanırdı. Seçenekler, ailenin yabancı olması veya İngiltere’nin soylu ailelerinden olmasından oluşan iki havuzda toplanırdı. Yabancı asıllı bir İngiltere kraliçesi, kralına dış politikada önemli müttefikler sağlayarak görevini yerine getirirken soylu bir aileden gelen İngiliz bir kraliçe, ailesinin İngiliz politikası veya ekonomisindeki yerini kullanarak kralını tahta bağlayabilirdi. Kısacası eşi ve hanedana vereceği erkek evlatları için İngiliz tacını koruma altına alabilirdi.

Her iki senaryoda da Tanrı huzurunda kralına bağlanan kraliçe, aynı zamanda kralının mensup olduğu hanedana da bağlanırdı. Buradan yola çıkarak bir kraliçenin kalbi ve sadakati evlendikten sonra yalnızca evlilik bağıyla içine girdiği hanedana bağlı olabilirdi. Zira şartlar bazen kraliçenin eski ve yeni ailesinin çıkarları arasında seçim yapmasını gerektirerek kraliçeler için karışıklıklara yol açardı. Fakat başlarındaki süslü taç, onlara her daim doğru seçimi hatırlatmak üzere oradaydı. Bu bağlamda Elizabeth Woodville’in de Yorklu Elizabeth’in de hikayelerini incelemek ve kararlarının sonuçlarının nasıl sadece kendilerini değil, İngiltere tarihini de etkilediğini görmek mümkündür.

Güller Savaşı’nda Elizabeth Woodville

Soylu veya dış politikada iyi bir müttefiklik sağlayabilecek yabancı bir aileden gelmeyen Elizabeth Woodville, Ortaçağ kraliçeleri göz önünde bulundurulduğunda IV. Edward için pek de uygun bir eşleşme değildi. Bu sebeple İngiltere halkı veya tahta yakın pozisyonda bulunan soylular tarafından hiçbir zaman tam anlamıyla İngiltere Kraliçesi olarak benimsenemedi. Üstelik Woodville ailesine ve Elizabeth’in kendisine karşı toplumda oluşan ön yargının tek sebebi sosyal statü farkı da değildi. İlk olarak Woodville ailesi Lancaster hâkimiyetinin eski destekçilerindendi ve IV. Edward’ın babası York Dükü Richard’ın VI. Henry’ye karşı verdiği mücadelelerde Lancaster için savaşmışlardı.

Bu noktada, IV. Edward’ın saltanatı ile birlikte yeni yeni oluşturulan İngiliz tahtında York hâkimiyeti için, Lancaster bağlılığını sürdürme potansiyeli olan birinin kraliçe olarak konumlandırılması uygun değildi. İkinci olarak ise Elizabeth Woodville hâlihazırda iki çocuğu olan dul bir kadındı. Yani daha önce evlenmiş ve VI. Henry için savaşan eşini Güller Savaşı’nın birinci döneminde gerçekleşen bir muharebede kaybetmişti. Bakire değildi ve İngiliz tahtına yaraşır bir profil çizmiyordu. Özellikle Valoisli Katherine ve Anjoulu Margaret gibi Fransız soylularından gelerek seçim kriterlerine mükemmel uyan iki İngiltere kraliçesinden sonra tacı devralması, Elizabeth Woodville’in iyice göze batmasına sebep olmuştu. Ayrıca 1 Mayıs 1464’de gerçekleşen IV. Edward ile Elizabeth Woodville’in evliliği ilk başlarda gizli tutulmuştur. Halka olduğu gibi York Hanedanı üyelerine de sonradan haber verilmiştir.

Tüm bunların sonucunda Elizabeth Woodville yaptığı evlilikle eşi IV. Edward’ın saltanatına ve hatta oğlu V. Edward’ın hüküm sürdüğü kısa süredeki iktidarına karşı birtakım sıkıntıların doğmasına sebep olmuştur. Öyle ki IV. Edward ile Warwick Kontu Richard Neville’in en başta arasının bozulmasına zemin hazırlayan durum, kralın Elizabeth Woodville ile olan evliliğidir. Yani IV. Edward ile Elizabeth’i bağlayan evlilik bağı, Edward ile yakın dostu ve başından beri York saltanatını destekleyen Warwick Kontu’nun arasındaki bağı koparmıştır. Hatta Warwick Kontu’nu Anjoulu Margaret ile York aleyhine bir anlaşma yapacak kadar doldurmuştur. Ayriyeten Kral IV. Edward’ın ölümünün ardından tahtı ele geçiren III. Richard’ın, Edward ile Elizabeth’in oğlu ve aynı zamanda York veliahtı V. Edward’ı bu denli kolay gayrimeşru ilan ederek saf dışı bırakabilmesi de Elizabeth’e karşı olan antipatinin bir ürünüdür.

Zira normal şartlarda, bir zamanlar ülkenin kraliçeliğini yapmıştır. Bir kralla evli bir kadının bu kadar zayıf düşmesi mümkün değildir. Ancak, tarihte Elizabeth Woodville’i görüşümüz sadece bu olumsuzluklardan ibaret olmamakla birlikte York Hanedanına sağladığı stratejik avantajlar göz ardı edilemez. Örneğin Henry Tudor ile kızı Yorklu Elizabeth’in evlendirilmesi büyük ölçüde Elizabeth Woodville tarafından ayarlanmıştır. Küçük bir detay olarak görülebilecek bu hamle ile York Hanedanı Tudor kanıyla birleşse de İngiltere kraliyet ailesi soyunda varlığını sürdürmüştür.

Güller Savaşı’nda Yorklu Elizabeth

Yorklu Elizabeth politika ve ülke yönetimi konusunda annesine göre daha pasif kalsa da Henry Tudor’un yanında yer almasının İngiltere için sonuçları oldukça büyük düzeydedir. En nihayetinde Yorklu Elizabeth bir prensestir ve damarlarında ilk York kralının, IV. Edward’ın kanını taşımaktadır. O, York’un beyaz gülüdür. Yorklu Elizabeth, erkek kardeşlerinin ölümünden sonra, York Hanedanının muhtemel varisi konumuna gelmiştir. Bu sebeple onun desteği, York taraftarlarının desteği demektir. O yüzdendir ki Henry Tudor ile planlanan evliliği, daha İngiltere kralı bile değilken ve vadedebileceği şeyler III. Richard karşısında oldukça azken İngiltere soylularının büyük bir bölümü Henery Tudor’un tarafına geçmiştir.

Böylece Henry Tudor belki de hiç kazanamayacağı bir savaştan İngiltere kralı VII. Henry olarak çıkmıştır. Kral olduktan sonra bile VII. Henry’nin Elizabeth ile evlenmek için beklemesi, evlendiklerinde ise belgelere Elizabeth’i York kanından mümkün olduğunca soyutlayarak geçirmeye çalışması, hâkimiyetini eski York destekçilerinin Elizabeth’e değil kendisine duydukları sadakat üzerine kurmak istemesinden kaynaklanmaktır. Son olarak Tudor armasındaki Lancaster kırmızı içerisinde yer alan York beyazı da yine Yorklu Elizabeth’in sahip olduğu gücün ve tarihte sembolize ettiği değerlerin önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Güller Savaşı Önemi ve Özellikleri

1455’ten 1485 yılına kadar süregelen 30 yıllık Güller Savaşı, İngiltere tarihinde hanedan değişikliğine sebep olarak çok kritik kırılmalara sebebiyet vermiştir. Güller Savaşı’na zemin hazırlayan temel neden Lancasterlı kral, VI. Henry’nin ülkeyi yönetememesi ve hem iç hem de dış politikada güçlü bir konumda olan İngiltere’yi zayıflatması sonucu, York Dükü Richard ve destekçisi Warwick Kontu Richard Neville’in harekete geçmesidir. Eski İngiltere Kralı III. Edward’ın soyundan türeyen York Hanedanı, damalarında akan kan yüzünden İngiliz tacında doğrudan hak talep etme hakkına sahiplerdi.

Bunu kullanan York Dükü Richard’ın başladığı işi, ölümünün ardından oğlu Edward devam ettirmiştir. Lancaster Hanedanına karşı başarı elde ettikten sonra İngiltere tahtına çıkarak Kral IV. Edward olmuştur. Yani İngiliz kraliyet tacını takan ilk York Kralı. Böylece Güller Savaşı’nın ilk dönemi kapanırken IV. Edward’ın ölümünün ardından çıkan karmaşalarla ikinci dönem başlamıştır. Burada da taht mücadelesi IV. Edward’ın kardeşi III. Richard ve Lancasterların akraba hanedanından gelen Henry Tudor arasında gerçekleşmiştir. Güller Savaşı’nın ikinci dönemi, Bosworth Field Savaşı sonucu VII. Henry’nin tahta çıkarak 118 yıllık Tudor hakimiyetini başlatması ile kapanmıştır. Savaşın arka planına bakıldığında sadece krallar ve kontların değil, aynı zamanda kraliçelerin de etkileri görülmektedir. Bu noktada Elizabeth Woodville ve Henry Tudor ile evlenerek Tudor Hanedanının kraliçesi haline gelecek kızı Yorklu Elizabeth, savaşın seyrinde dolaylı yoldan da olsa büyük etkilere sahiptirler. Öyle ki İngiltere krallarıyla yaptıkları evlilikler sonucu eşlerinin ve oğullarının, aynı zamanda da hanedanlarının İngiliz tahtına ile aralarında olan mesafeyi yönlendirmişlerdir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak 100 Yıl Savaşları Nedir? Neden Bu Kadar Uzun Sürmüştür? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.