Türkiye Selçuklu Devleti Hakkında Bilgi
Bu yazımızda Türkiye Selçuklu Devleti ne zaman, nerede, kim tarafından nasıl kurulmuştur? Türkiye Selçuklu Devleti ne zaman, nerede, kim tarafından nasıl yıkılmıştır? Türkiye Selçuklu Devleti’nde teşkilat ve sosyokültürel yapı nasıldır? Türkiye Selçuklu Devleti’nde sarayda hangi görevliler bulunmaktadır? Türkiye Selçuklu Devleti’nde ordu yapısı nasıldır? sorularını yanıtladık. Ayrıca Türkiye Selçuklu Devleti ve tarihi hakkında genel bilgi verdik.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi (1077 – 1308)
Türkiye Selçuklu Devleti ne zaman, nerede, kim tarafından nasıl kurulmuştur? sorusunu yanıtlayalım. Türkiye Selçuklu Devleti M.S. 1077 yılında, Süleyman Şah tarafından, Konya çevresinde, Anadolu’ya gelen Süleyman Şah’ın önce Konya ve çevresini ve sonrasında İznik’i ele geçirip başkent ilan ederek kendi himayesi altına almasıyla kurulmuştur. Süleyman Şah’ın Malazgirt Savaşı’yla ilgisi ve Anadolu’ya nasıl geldiğiyle ilgili birkaç farklı fikir vardır. Anadolu’ya gelişi muallakta olsa da Süleyman Şah’ın Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu olduğu tarihi bir gerçek olarak kabul edilir.
Süleyman Şah’ın dışında Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulmasında etkili olan bir diğer kişi ise Süleyman Şah’ın abisi Mansür’dür. Kurucu sıfatını Süleyman Şah almış olsa da abisi Mansür de Türkiye Selçuklu Devleti’nin kuruluşunda kardeşinin yanında yer almıştır. Bunun yanında Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulmasını kolaylaştıran faktörlerden biri de Bizans himayesi altında olan bazı beyliklerin Süleyman Şah’a ve ordusuna direniş göstermemesidir. Bunun nedeni ise bu beyliklerin etnik ve dini farklılılarından dolayı Bizans İmparatorluğu tarafından yabana atılmış ve hor görülmüş olmasıdır. Bu tutum da Anadolu’nun Türkleşmesini ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin kolayca yerleşmesini sağlamıştır.
Türkiye Selçuklu Devleti Sultanları
Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarları kimlerdir? Anadolu Selçuklu Devleti Sultanları;
- Kutalmışoğlu Süleyman Şah (1077-1086)
- Ebu’l-Kasım (1086-1092) (Fetret Devri)
- I. Kılıç Arslan (1092-1107)
- Şahinşah (1107-1116)
- I. Rükneddin Mesud (1116-1156)
- II. Kılıç Arslan (1156-1192)
- I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1192-1196)
- Rükneddîn Süleyman Şah (1196-1204)
- III. Kılıç Arslan (1204-1205)
- I. Gıyaseddin Keyhüsrev (ikinci defa) (1205-1211)
- I. İzzeddin Keykavus (1211-1220)
- I. Alaeddin Keykubad (1220-1237)
- II. Gıyaseddin Keyhüsrev (1237-1246)
- II. İzzeddin Keykavus (1246-1260)
- Rükneddîn Kılıç Arslan (1248-1265)
- II. Alaeddin Keykubad (1249-1257)
- III. Gıyaseddin Keyhüsrev (1265-1282)
- II. Gıyaseddin Mesud (1282-1284)
- III. Alaeddin Keykubad (1284)
- II. Gıyaseddin Mesud (ikinci kez) (1284-1293)
- III. Alaeddin Keykubad (ikinci kez) (1293-1294)
- II. Gıyaseddin Mesud (üçüncü kez) (1294-1301)
- III. Alaeddin Keykubad (üçüncü kez) (1301-1303)
- II. Gıyaseddin Mesud (dördüncü kez) (1303-1308)
Türkiye Selçuklu Devleti’nde Teşkilat ve Sosyokültürel Yapı
Türkiye Selçuklu Devleti’nde teşkilat ve sosyokültürel yapı nasıldır? sorusunu yanıtlayalım. Türkiye Selçuklu Devleti, Anadolu’ya girdikten sonra sosyal ve ekonomik planlarını hemen oluşturamamıştır. Bunun nedeni bir taraftan Bizans ile savaş halindeyken diğer taraftan diğer Türk beylikleri ile mücadele ederken bunlara vakit bulamamış olmalarıdır. Danişmentliler Beyliği’ni ele geçirip Bizans İmparatorluğu’nu Miryokefalon Savaşı’nda yenilgiye uğrattıktan sonra teşkilat ve sosyokültürel yapıya yönelme olmuştur. Türkiye Selçuklu Devleti’nin yönetim şekli diğer birçok Türk beyliğinde ve özellikle Büyük Selçuklu Devleti’nde olduğu gibi babadan oğula geçen bir monarşidir. Türkiye Selçuklu Devleti’nde de veliahtlık kesin sınırlar içinde olmadığından hükümdarın oğulları hatta bazen erkek kardeşleri arasında taht kavgaları ve veliahtlık cinayetleri oldukça fazladır.
Moğollar ile sıkıntı yaşandığı dönemde iki şehzade eğer birbirine üstün gelememişse eş hükümdarlar olarak yönetimde bulunmuşlardır. Ayrıca Türkiye Selçuklu Devleti’nde hem hükümdarın yaşadığı hem de devletin merkezi olan saray hükümdarın şahsi malı kabul edilmiştir. Anadolu’da kendisinden sonra hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’nda olduğu gibi Türkiye Selçuklu Devleti’nde de hükümdarın günlük hayatını yaşadığı saray bölümüne harem adı verilmiştir. Türkiye Selçuklukları sosyal işleyişte ise adaleti ve dürüstlüğü önemsemişlerdir. Din, etnik köken fark gözetmeksizin toplumun huzur içinde yaşaması için çalışmışlardır. Bundan dolayı da Bizans baskısından kurtulan topluluklar Türkiye Selçuklu Devleti himayesinde huzurlu bir yaşantı sürmüşlerdir. Bunun yanında diğer devletlerin aksine Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarları kendileri için şato ya da saray yapmak yerine halk için kervansaraylar, hamamlar, camiler yapmaya özen göstermiş; halkı bir araya toplayıp kaynaştıracak ortamlar yaratmayı hedeflemişlerdir. Dolayısıyla Türkiye Selçuklu Devleti kozmopolit bir kültüre ve yapıya sahiptir diyebiliriz.
Okuma Önerisi: Bu konuyla ilgili olarak Türkiye Selçuklularında Teşkilat ve Sosyokültürel Yapı başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Türkiye Selçuklu Devleti’nde Saray Görevlileri
Türkiye Selçuklu Devleti’nde sarayda hangi görevliler bulunmaktadır? sorusunu yanıtlayalım. Türkiye Selçuklu Devleti’nde sarayda çalışan en önemli görevli Hacib-ül Hüccab’dır. Hacib-ül Hüccab’ın görevi vezir ve divan gibi üst düzey mercilerin arasındaki konuşmaları yazışmaları karşılıklı iletmek olan Hacib’lere liderlik etmektir. Bunun dışında sarayı koruyan askerlere candar denirdi. Emir-i Alem ise bayrağı veya sancağı taşıyan görevliye verilen addır. Şarabdar-ı Has ise sarayda hükümdarın içeceklerini hazırlamakla yükümlüdür. Çavuşlar ise günümüzde de olduğu gibi törenlerde hükümdarın önünden gidip yol açmakla görevlidir. Emir-i Ahur ise saraydaki atlardan sorumlu görevlidir. Atların bakımı, beslenmesi, büyümesi Emir-i Ahur’un sorumluluğundadır. Vekil-i Has ise saraydaki her şeyin düzenini sağlamakla yükümlüdür. Emir-i Haresler ise günümüzdeki ceza infaz amirleri görevindedir.
Türkiye Selçuklu Devleti’nde Ordu Yapısı
Türkiye Selçuklu Devleti’nde ordu yapısı nasıldır? sorusunu yanıtlayalım. Türkiye Selçuklu Devleti’nin ordu yapısı Büyük Selçuklu Devleti’ne benzerdir. Yani Türkiye Selçukları’nda ordu teşkilatı Büyük Selçuklu Devleti’nin devamı niteliğindedir diyebiliriz. Türkiye Selçuklu Devleti ordusunun ilk grubu Türkmenler’dir. Türkmenler, devletin sınırlarında yaşayan ve her an savaşmaya hazır olan asker grubudur. Bir diğer grup olan Hassa Askerleri ise hükümdarın kendisine bağlı olan askerlerdir. Bunların yanında sipahi askerleri grubu da mevcuttur. Sipahi askerleri belli bir oranın üstünde toprak sahibi olan köylülerin yetiştirmek ve beslemekle yükümlü olduğu askerlerdir. Bu askerler bulundukları bölgenin güvenliğinden sorumlulardır.
Diğer bir asker grubu ise Türkiye Selçuklu Devleti’ne bağlı olan beyliklerin askerleridir. Bu askerler gerektiğinde Türkiye Selçukluları ordusuna destek olur. Son olarak ise ücretli askerler vardır. Ücretli askerler bu görevi para karşılığı, meslek olarak yaparlar. Savaş sırasında ordu öncü kuvvetler, sağ kuvvet, sol kuvvet ve merkez kuvvet olmak üzere dört ayrı gruba ayrılır. Silah olarak kılıç, topuz, gülle, mancınık ve kargı kullanılır. Kara ordusu dışında Türkiye Selçukluları deniz donanmasına da önem vermişlerdir. Hatta bu alanda gelişmiş araçları vardır. Bu yönüyle Büyük Selçuklu Devleti’nin ordusundan ayrışır. Büyük Selçuklu Devleti’nin donanması yoktur.
Türkiye Selçuklu Devleti Yıkılışı
Türkiye Selçuklu Devleti ne zaman, nerede, kim tarafından nasıl yıkılmıştır? sorusunu yanıtlayalım. Türkiye Selçuklu Devletinin yıkılışı Kösedağ Savaşı ile başlar fakat Babai İsyanları’na kadar dayanır. Anadolu’ya yerleşen Yesevi mezhebine mensup Baba İlyas, kendi mezhebini yaymak istemiş ve Anadolu’nun doğusunda isyanlar çıkarmıştır. Baba İlyas’ın ölümünden sonra da onun müriti isyanlara devam etmiş ve o dönemin hükümdarı II.Gıyaseddin Keyhüsrev’i dine aykırı hareket etmekle suçlamıştır. Doğuda baş gösteren bu isyanlar kısa süre içinde Anadolu’ya yayılmıştır. Türkiye Selçuklu Devleti içinde Babailer gibi isyancıların baş gösterdiğini ve iç karışıklıkların yaşandığını gören Moğollar bu fırsatı değerlendirerek Erzurum’u yağmalamış ve oradaki halka çeşitli rahatsızlıklar vermiştir. Bunun üzerine Türkiye Selçukluları ve Moğollar arasında adını yaşandığı bölgeden alan Kösedağ Savaşı yaşanmıştır. 1243 yılında yapılan bu savaş Türkiye Selçuklu Devleti tarafında büyük bir yenilgiyle sonuçlanmıştır. Bu yenilgiyle birlikte Moğollar Sivas, Kayseri gibi şehirlere ilerlemeye başlamış ve Türkiye Selçuklularını vergiye bağlamıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti Özellikleri
Türkiye Selçuklu Devleti M.S. 1077 yılında Konya çevresinde kurulan, Türklerin Anadolu’ya girdikten sonra oluşturdukları ilk siyasi yapıdır. Süleyman Şah tarafından kurulmuş olup Türk-İran sentezli bir devlettir. İslam dinini devletin resmi dini olarak benimsemiş olan devlet mezhep olarak sunniliği seçmişlerdir. Bu devlet monarşik bir düzendedir ve yöneticileri babadan oğula geçen saltanat sistemiyle yönetime gelir. Türklerin Orta Asya’dan göç etmek zorunda kaldığından batı yönünde ilerlemeye başlamışlardır. Anadolu’da yaklaşık 150 yıllık hakimiyetinden sonra 1243’te Kösedağ Savaşı’yla Moğollar’a yenik düşen devlet, Osmanlı Devleti’nin köklerini oluşturur. Anadolu’ya hakim olduğu 150 yıllık dönemde bu devlet hem iç hem de dış kuvvetlerle karşı karşıya gelmiş ve bunlarla mücadele etmek durumunda kalmıştır. Bunun yanında çoğu kaynakta hükümdarların azınlıklara karşı hoşgörülü ve adaletli tavrının devletin topraklarını genişletmesinde büyük bir etkisinin olduğuna yer verilmiştir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Büyük Selçuklu Devleti Hakkında Bilgi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.