Hezarfen Ahmet Çelebi Kimdir? Gerçekten Uçtu Mu?
Tarihimizde Galata Kulesi’nden, Üsküdar’daki Doğancılar Meydanı’na uçmasıyla anılan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesindeki bir karakter olduğu bilinmektedir. Ancak Hezarfen Ahmet Çelebi adında birinin gerçek hayatta var olup olmadığı ile ilgili kaynaklar son derece azdır.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Hezarfen Ahmet Çelebi Kimdir?
Hezarfen Ahmet Çelebi tarafından yapıldığı iddia ettiği uçuşun bilimsel olarak imkansız olması ve birçok bilim adamı tarafından çürütülmesiyle, bütün bir olay gerçekliğini kaybeder. Bu olayı detaylı olarak inceleyince, verildiği söylenen 1 kese altının Osmanlı kayıtlarında bulunmadığı ve Hezarfen Ahmet Çelebi’nin mezarı hakkında herhangi bir bilgi olmadığı görülmektedir. Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan bu insan hakkında bu kadar az bilgiye sahip olunması, Hezarfen Ahmet Çelebi isminin sadece Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde geçip başka bir kaynakta geçmemesi gibi sebeplerle, bu olayın Türk Tarihindeki bir efsaneden fazlası olmadığını savunmak zor değil.
Hezarfen Ahmet Çelebi, 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi’nden kuş kanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakarak ve uçarak İstanbul Boğazı’nı geçmiştir. Daha sonra 3358 metre ötedeki Üsküdar’da Doğancılar’a inmiştir.
Bu yönüyle Hezarfen Ahmet Çelebi Türk havacılık tarihinin en kayda değer kişilerden birisi olarak görülür. Bu uçuş hakkındaki belgeler şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi’nin seyahatnamesindeki ifadesinden ibarettir
Hezârfen Ne Demek?
Ahmet Çelebi’nin “Hezârfen” diye anıldığı bilinir. Hezâr, Farsça kökenli bir sözcük olup 1000 anlamına gelir. Hezârfen ise “bin fenli” (bilimli) yani “çok şey bilen” anlamına gelir. Onu bu kadar ünlü kılan da kendi tasarımı olan kanat biçimindeki (bugün bulunan kanatlara benzeyen) hava aracıyla uçmayı başardığını söylemesidir. Geliştirdiği kanatlarını, Leonardo Da Vinci’den ve kendinden çok daha önce bu konularda çalışmalar yapan Müslüman-Türk alim olan İsmail Cevherî’den esinlendiği iddia edilmektedir.
Hezarfen Ahmet Çelebi Uçuşu
Yapılan araştırmalara göre Cevherî’nin bulgularını çok iyi inceleyen ve öğrenen Çelebi, kuşların uçuşunu da gözlemleyip geliştirdiği kanatlarının dayanıklılık derecesini ölçmek için Okmeydanı’nda denemeler yapmıştır. Evliya Çelebi’ye göre Hezarfen, 1632 yılında lodoslu bir havada kendisini Galata Kulesi’nden bırakarak, hazırlamış olduğu kuş kanatlarıyla uçarak, İstanbul Boğazı’nı geçip 3558 metre ötede olan Üsküdar’daki Doğancılar’a inmiştir.
Bu büyük olay yani Hezarfen Ahmet Çelebi Uçuşu Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde şöyle anlatılmaktadır:
İptida, Okmeydan’ın minberi üzere, rüzgar şiddetinden kartal kanatları ile sekiz, dokuz kere havada pervaz ederek talim etmiştir. Badehu Sultan Murad Han Sarayburnu’nda Sinan Paşa Köşkü’nden temaşa ederken, Galata Kulesi’nin taa zirve-i belâsından lodos rüzgarı ile uçarak, Üsküdar’da Doğancılar meydanına inmiştir. Sonra Murad Han, kendisine bir kese altın ihsan ederek: ‘Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil,’ diye Gâzir’e (Cezayir) nefyeylemiştir (sürmüştür). Orada merhum oldu.
Yazılanlara bakılarak söylenilebilir ki Sultan 4. Murat, Hezarfen’in bu başarısından korktuğu için onu bir altın kese ile ödüllendirip sürgün etmiştir.
Dikkat edilmesi gereken nokta ise tarih ve bilim açısından böyle önemli bir olayın, yerli ve yabancı başka bir kaynakta geçmemesidir. Hezarfen Ahmet Çelebi hakkında yazılan bilgiler sadece Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bulunmaktadır. Ayrıca Evliya Çelebi’nin, yazılarına renk katmak için fantastik karakterler ve olaylar kullandığı bilinmektedir.
Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Prof. Dr. İlber Ortaylı gibi Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen Osmanlı tarihçilerinin birlikte hazırladıkları Osmanlı Külliyatı’nda, “Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kanat takarak uçtuğu öne sürülen Hezarfen Ahmet Çelebi, sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anıldığı ve başka hiçbir kaynak tarafından doğrulanamadığı için efsaneden öte bir anlam taşımaz.” denilme gereği duyuluyor. Yine maliye kayıtlarına bakılırsa da Osmanlı Devleti arşivlerinde 1 kese altın sikke verildiğine dair hiçbir bilgi de yoktur.
Hezarfen Ahmet Çelebi Gerçekten Uçtu Mu?
Bu uçuşu aerodinamik açıdan analiz eden uzman bilim adamları, böyle bir bir olayın mümkün olamayacağını iddia ediyorlar. Yapılan araştırmaların sonuçları gösteriyor ki Galata Kulesi’nin tepesi ile Doğancılar Meydanı arasındaki yükseklik farkı yaklaşık 86 metredir. İki nokta arasındaki mesafe de 3558 metredir. Buna göre Evliya Çelebi, uçuşu gerçekleştirebilmesi için 1/41 süzülme açısıyla yol almalıydı. Yani yatayda 41 metre yol alırken düşeyde de en fazla 1 metre alçalması gerekiyor. Ancak günümüz teknolojisiyle yapılan delta kanat/yelken kanat denilen uçuş aletlerinde bile bu orana ulaşmak neredeyse olanaksızdır. Denizler ve büyük su birikintileri üzerinde termodinamik akımları bulunmaz. Ayrıca, lodosun da uçuşa ters yönde etki etmesi bekleniyor. Bu gibi sebeplerle böyle bir uçuşun gerçekleşmesi imkansız gözüküyor.
Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Ölümü
Hezarfen Ahmet Çelebi’nin doğum ve ölüm yeri hakkında herhangi bir bilgiye sahip olunamadığı ayrıca isminin sadece Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde geçmesi sebebiyle kendisinin aslında hiç yaşamadığını iddia etmek zor değil. Aynı zamanda yaptığı uçuşun bilimsel olarak imkansız olması ve kardeşi olduğu iddia edilen Lagari Hasan Çelebi’nin roketi hakkındaki yorumlarının Discovery Channel’de yayımlanan Myth Busters adlı programın 11 Kasım 2009 tarihli “Crash and Burn” adlı bölümünde, yapılan deneylerle çürütülmesi, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin, Evliya Çelebi’nin kafasında yarattığı bir karakter olduğu kanısına getiriyor.
Evliya Çelebi’nin seyahatnamesi ile tarihimizde adı çok anılan ve namını Galata Kulesi’nden, Üsküdar’daki Doğancılar Meydanı’na uçmasıyla alan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin, 1623-1640 yılları arasında saltanat süren IV. Murat zamanında yaşadığı ve uçma çalışmalarını gerçekleştirdiği bilinmektedir. Doğum ve ölüm yeri hakkında kesin bilgi olmamasına rağmen, 1609 yılında İstanbul’da dünyaya geldiği bilinmektedir. Tabii ki bu bilgiler sadece Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde geçmektedir. Eğer kendisi gerçekten böyle bir başarıya imza atmış olsaydı, 375 yıl önceki o dönemde, en azından uçak sanayiinde bir gelişme olması beklenmez miydi?
Hezarfen Ahmet Çelebi Filmi
1996 yılı yapımı olan İstanbul Kanatlarımın Altında adlı film, 17. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin IV. Murat döneminde, dünya tarihinde uçmaya çalışan ilk kişi olarak bilinen Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata Kulesi’nden uçmasını konu alır.
Yönetmenliğini Mustafa Altıoklar’ın yaptığı, İstanbul Kanatlarımın Altında adlı filmin müziklerini Tuluyhan Uğurlu yapmıştır. Hezarfen Ahmet Çelebi karakterini Ege Aydan canlandırmaktadır. Lagari Hasan Çelebi karakterini Okan Bayülgen, Evliya Çelebi karakterini ise Haluk Bilginer canladırmaktadır.
Not: Bu konuyla ilgili olarak İbrahim Müteferrika Kimdir? İlk Türk Matbaası Ne Zaman Açıldı? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Saçma sapan yorumlarla yazılmış bir yazı, kendi yorumunuzu katmadan olduğu gibi incelesenize konuyu.