Çernobil Nedir? Çernobil Faciası Türkiye’yi Nasıl Etkilemiştir?
Bu yazımızda 1986’da Ukrayna’da yaşanan Çernobil Nükleer Santrali patlaması hakkında bilgilere yer verdik. Çernobil faciası bir çok ülkeyi olduğu gibi Türkiye’yi de etkilemiştir.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Çernobil Nedir?
Çernobil Reaktör Kazası, 26 Nisan 1986’da o zamanlar SSCB’ye bağlı Çernobil Nükleer Santrali’ndeki 4. Reaktöründe meydana gelen patlamadır. 20. yüzyılın en büyük nükleer patlamasıdır.
Çernobil Nükleer Santrali Hakkındaki Bilgiler
Çernobil nükleer santrali 4 tane RBMK-1000 tipi (yüksek güçlü kanal-tipi reaktör) reaktör ünitesinden oluşmaktadır. Kazaya uğrayan 4. ünite üç senedir çalışmaktaydı. 1000 MW gücünde olan her bir ünitede 500 MW’lik ikişer adet türbin bulunmaktadır. Reaktör grafit yavaşlatıcılı ve kaynayan su soğutmalı tiptendir. Grafit blokları arasından geçen ve içinde yakıt elemanlarının da bulunduğu 1661 adet zirkonyum basınç tüpleri içinde kaynayan su, buhar ayırıcılarından geçtikten sonra kuru buhar olarak direkt olarak türbinlere yollanmaktadır.
Çernobil Nükleer Santrali Neden Patlamıştır?
Çernobil tamamen bir deneye kurban gitmiştir. Deneyin amacı, soğutucu kaybı kazası ile şebeke elektriğinin kesilmesinin aynı anda meydana gelmesidir. Bu tür durumlarda devreye girecek olan acil durum soğutma sisteminin pompaları normalde şebeke tarafından beslenir. Ancak şebeke de devreden çıkacak olursa, besleme bağımsız jeneratörler tarafından yapılır. Şebeke cereyanının kesilmesi ile dizellerin devreye girip pompaları beslemesi arasında 25 saniyelik bir gecikme süreci vardır. Şunu da belirtmek gerekir ki, böyle bir kaza sonucu reaktör hemen durdurulur ve türbin jeneratörlerinin dönüşü volan aletiyle yavaşlamaya başlar. Deneyin amacı, jeneratör volanlarının döngü enerjisinin acil durum soğutma pompalarını, dizel jeneratörleri devreye girene kadar istenen voltajda 25 saniye içerisinde besleyip beslemeyeceğini test etmekti.
Çernobil Deneyi
- Reaktör gücünün 700-1000 MW değerine düşürülmesi,
- Tüm buhar üretiminin iki türbinden sadece birine yönlendirilmesi,
- Türbinlerden birinin devreden çıkarılması,
- Türbin-jeneratör sisteminin döngü enerjisini aktarmak için soğutucu pompalarının yük olarak kullanılması,
- Voltaj düşüşünün gözlenip raporlandırılması.
Çernobil Faciası Nasıl Yaşandı?
25 Nisan 01:00 saatinde reaktörün gücü düşürülmeye başlandı. 13:00’de reaktör gücü yaklaşık olarak %50’ye düşürüldü. Deney gereği türbinlerden biri devre dışı bırakıldı. Tüm buhar diğer türbine aktarıldı. Acil soğutma sistemi işlem dışı bırakıldı. Enerji ihtiyacı gereği reaktör bu durumda 9 saat çalıştırılabildi. Saat 23:10’da güç düşürülmesine devam edildi. 700 MW’a inilmeye başlandı.
26 Nisan 00:28 saatinde düşük güç değerinde lokal otomatik güç kontrolü zor olduğundan küresel otomatik güç moduna geçildi. Ancak güç durdurma ayarı 700 MW’a ayarlanmadığından güç seviyesi 30 MW’a düştü. Merkezdeki buhar üretimi azaldı ve Ksenon konsantrasyonu yükseldi. Saat 01:00’de işletme talimatlarının izin verilenden daha fazla sayıda kontrol çubuğu yukarı çekildi. Fazla reaktivite çok azaldığından reaktör ancak 200 MW gücünde kararlı bir hale getirilebildi. RBMK (yüksek güçlü kanal-tipi reaktör) reaktörlerinin bu güç seviyesinde çalışmaları güvenlik yönünden sakıncalı olmasına rağmen deneyin yapılmasına karar verildi.
Saat 01:03’te yedekte bekleyen 2 adet devridaim pompası devreye sokuldu. Artan akış miktarı, buhar üretiminde azalmaya, buhar ayırıcılarındaki su seviyesinin düşmesine ve sistem basıncının azalmasına sebep oldu. Buhar miktarının azalmasının oluşturduğu negatif reaktiviteyi eş değerlemek için kontrol çubukları daha da yukarıya çekildi. Saat 01:19’da buhar ayırıcılarındaki su seviyesini yükseltmek için besleme suyu akış miktarı normal değerin üç katına çıkarıldı. Saat 01:20’de soğutma kanalları içinde sıfıra yaklaşan buhar miktarı soğutucu sıcaklığını tüm kanal boyunca yeterli miktar sıcaklığına yaklaştırdı. Saat 01:19:58’de sistem basıncını normale döndürmek için buhar baypas vanaları kapatıldı.
Saat 01:22:10’da buhar ayırıcılarındaki su seviyesinin normal değerine geldiğine karar verilip besleme suyu akışı birdenbire azaltılarak ısıl denge değerinin üçte ikisine indirildi. Zaten sınır sıcaklığına yakın olan soğutucu sıcaklığı yükseldi. Bundan dolayı kanallarda kaynama başladı.
Çernobil Reaktör Kazası Hakkında Bilgi
Saat 01:22:10’da birdenbire başlayan buhar üretiminin oluşturduğu pozitif reaktiviteye karşı güç seviyesini stabil tutabilmek için kontrol çubukları aşağıya çekildi. Saat 01:22:45’te buhar üretiminin yükselmesi durduruldu, sistem basıncı istenen değere indirildi. Nötron akışının merkezin yukarı kısımlarında birikme yaptığı, reaktörü acil olarak durdurmak için güvenlik kriterlerinin tahmin ettiğinden daha az bir negatif reaktivitenin kaldığı tespit edildi. Bu durumda reaktörün hemen durdurulması gerekirdi. Ancak deneye devam kararı verildi. Saat 01:23:04’te deney için ayrılan 8. türbine giden buhar vanası kapatıldı.
Zaten reaktörü otomatik durduran güvenlik sistemi de kapatıldığından dolayı sistem basıncı yükseldi. Merkez içinden geçen soğutucu miktarı azalmaya başladı. Bu da kaynamanın kanal girişinden itibaren başlamasına sebep oldu. Bunun yanında reaktör çalışma gücü ve termohidrolik bakımdan kararsız bir bölgedeydi. Saat 01:23:21’de gücün yavaş olarak yükseldiği tespit edildi. Saat 01:23:40’ta kumanda panellerinde acil durdurma sinyali yandı. Operatör reaktörü durdurma düğmesine bastı ve kontrol çubukları aşağıya doğru çekilmeye başladı. Saat 01:23:44’te güç seviyesi 4 saniye içinde normal değerin 100 katına ulaştı. Kontrol çubuklarının düşme hızının yavaş olması da güç yükselmesini önleyemedi.
Gücün kontrolsüz olarak yükselişi sonucunda yakıtlar aşırı ısındı. Yakıt zarfı eridi ve sıcak parçalar suyla temas ederek buhar patlamasına neden oldu. Patlamanın meydana getirdiği şok 1000 tonluk reaktör kapağını kaldırdı. Kontrol çubukları merkezden dışarı fırladı, merkez içindeki yakıtın yaklaşık %30’u eriyip yok oldu. Birinci patlamadan birkaç saniye sonra ikinci bir patlama oldu. Bunun sebebi tam olarak anlaşılamamakla birlikte, grafit ve buhar etkileşmesi gibi bir takım kimyasal reaksiyonlar sonucu olabileceği görüşü öne çıkmaktadır.
Çernobil Nükleer Patlamasında Kaç Kişi Öldü?
Patlamada direkt olarak 31 kişi öldü ancak radyasyona bağlı olan ölümlerin sayısı tam olarak bilinmemekle beraber 1 milyon. Sadece buna bağlı kalmayıp yaklaşık 7.345.329 kişi radyasyondan etkilenmiştir.
Çernobil Faciası Türkiye’yi Nasıl Etkilemiştir?
Kaza sonrasında atmosfere büyük miktarda fisyon maddenin salındığı 30 Nisan 1986 günü tüm dünya tarafından öğrenildi. Kazadan kaynaklanan radyoaktif salınım, 28 Nisan tarihinde kuzey ve batı yönünde esen rüzgarlarla İskandinavya’nın güney ve orta bölgelerine ulaşmıştı bile. 3 Mayıs Cumartesi günü kontamine hava kütlesi Avrupa’nın büyük bir kısmı ile birlikte Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Trakya’yı etkisi altına aldı. İkinci bir salınımla Çernobil’den doğuya sürüklenen kontamine hava kütlesi 7 ve 9 Mayıs tarihlerinde Kırım Yarımadası’nın kuzeyinden Karadeniz üzerinden geçerek Türkiye’nin kuzey-doğu kıyılarına ulaştı.
Radyoaktif bulutun yaptığı hareket normal atmosferik koşullardan ve hakim rüzgar yönlerinden kaynaklanmaktaydı. Bu sebeple, radyoaktif etki homojen bir dağılım göstermemekteydi. Bu olay şimdiye kadar meydana gelmiş en büyük nükleer reaktör kazasından büyük bir şans eseri Türkiye’nin büyük bir kısmının etkilenmeden çıkmasını sağladı. Ancak, tüm dünyada ekonomik, sosyal ve siyasal sıkıntılar yaratan etkileri kazanın üzerinden geçen yıllara rağmen halen olabilmektedir.
Bulutun yolu üzerindeki etkisi altında olan ülkelerde yağış olması durumu o ülkenin radyoaktif bulaşmaya maruz kalmasındaki en önemli nedeni olarak bilinmektedir. Bundan dolayıdır ki Türkiye, bulutun üzerinde seyrettiği tarihlerde Trakya ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yağış alan yerlerde, özellikle Karadeniz Bölgesinin fındık, tütün ve çay üretimi yapılan belli bölgelerinde yağış alması nedeniyle Çernobil reaktöründen kaynaklanan radyoaktivitenin etkisini ağırlıklı olarak hissetti. Dolayısıyla radyasyon etkilerinin hafifletilmesine yönelik önlemler, öncelik Trakya ve Karadeniz bölgelerinin bazı kısımlarına yönelik olarak alındı.
Radyoaktif bulutun geçiş döneminde Trakya’da çok kısa yarı ömürlü I-131 radyoizotopuna karşı, etkilenen bölgelerde, meradaki hayvanların radyoaktif yağıştan etkilenmemiş otları yemesini sağlamak için ahırlarda tutularak bulaşmamış kuru ve suni yem ile beslenmesi; kontamine bir kısım sütün (Edirne ve yöresinde) toplatılarak beyaz peynir yapılması gibi bir dizi önlemle müdahale edildi. Radyoaktif iyota göre fiziksel yarı ömrü çok daha uzun olan radyoaktif sezyum ile özellikle Karadeniz Bölgesinin en önemli tarım ürünü olan çaya da mücadele edildi. Türk insanının büyük bir kısmının vazgeçemediği bir alışkanlığı olan çay, kontrol edilerek sağlığa zararlı olmaması ile spekülatif yorumlara yol açmaması için büyük bir ekonomik kayıp göze alınarak, 58.000 ton çayın imhası ile sona eren bu denetim programı sonucunda radyoaktif bulaşmanın etkilerinin giderilmesine yönelik başarı sağlandı.
Çernobil Faciası Türkiye’ye Etkileri
Doğu Karadeniz Bölgesinin iki önemli ürünü olan fındık ve tütün ise Türkiye’nin bu iki tarım ürünü bakımından dünya rekoltesine (tarımda bir yılda elde edilen toplam ürün) önemli katkı sağlaması nedeniyle hiçbir zorlukla karşılaşılmadan, tütün başta ABD olmak üzere, ithalatta değişik sınırlar uygulayan ülkelere, aktivitelerine göre bölümlenerek ihraç edildi.
Diğer Avrupa ülkeleri arasında kazanın etkisi en az düzeyde hissedilen Türkiye’de çay ve akla gelebilecek tüm tarım ürünleri ile ithal edilen gıda maddeleri ve hayvan yemleri ile solunum ya da sindirim yolu ile Türk insanına ek riskli olabilecek tüm maddeler radyoaktif bulaşma yönünden denetlendi ve denetlenmeye devam edilmektedir.
Meydana gelebilecek bir nükleer kazanın etkilerinin sınır tanımayacağından dolayı Çernobil kazası ile açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. 1000-1500 metre yükseklikteki hava dinamiğine göre hareket eden radyoaktif bulutun atmosferin hareketlerine bağlı olarak serbest dolaşımını engelleyebilecek herhangi bir mekanizma henüz mevcut değildir. Ancak alınacak bir dizi önlem ile radyasyon etkilerinin minimuma indirilebilmesi mümkündür. Bu ise bir nükleer kaza durumunda mücadele verebilecek ilgili kuruluşların etkin çalışması ile sağlanabilir. Böyle bir kaza durumunda halkın sağduyu ile davranarak o anki durumun ciddiyetinin minimuma indirilebilmesi için iş birliğini desteklemeleri ve spekülasyonlara değer vermemeleri beklenir. Çernobil Nükleer Kazasının ardından geçen 10 yıl dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’ye de benzer tehlike durumlarında tavır almada çok şey öğretmiştir.
Çernobil kazası sonucunda radyoaktif kirlenmeden dolayı insanlar, radyoaktif bulutun geçişi esnasında buluttan ve yerden dış, solunum ve sindirim yolu ile de iç ışınlamaya maruz kaldılar. Çernobil kazasından kaynaklanan radyoaktif bulutun atmosferde taşınmasının 10 günlük bir süreyi kapsaması ve bu süreç çerisinde bulut konsantrasyonun oldukça seyrelmesi ayrıca hareketinin atmosferin üst tabakalarından taşınması göz önüne alındığında Türkiye’yi diğer Avrupa ülkelerine göre daha az zarar verdiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple Türk toplumunun Çernobil kazası sebebiyle maruz kaldığı etki Türk insanının yaşadığı bölge nedeniyle maruz kaldığı doğal radyasyon etkisine kıyasla önemsiz olarak nitelendirilebilir.
Kazanın Ardından Çernobil
Bilim insanları, yaklaşık 190 ton uranyum ve 1 ton plütonyumun hala santralin altında bulunduğunu belirtiyor. Bölgenin radyasyondan tamamen temizlenmesi için öngördükleri süre ise, insanlığın ömrünün yetip yetmeyeceğine dair bir soru işareti. Çernobil’in yakınındaki Pripyat şehrindeki radyasyon düzeyi bile günümüzde ölçülen radyasyon düzeyine ölçekle normalin 20-40 kat üzerinde. Tüm radyoaktif kalıntıların temizlenmesi için 48 bin yıla ihtiyaç var. Günümüzde girmenin yasak olduğu bu kent ölen insanların ruhlarına ev sahipliği yapıyor. Belli turlarla belli günlerde ve belirli saatlerde ziyaretçilerini alan bu yer tamamen kullanılmaz bir durumda.
Çernobil Nedir? Çernobil Faciası Türkiye’yi Nasıl Etkilemiştir? – Çernobil Nükleer Santrali Neden Patlamıştır? Çernobil Faciası Nasıl Yaşandı? Adlı bu yazı gerçekten hayatımda okuduğum en bilgilendiri yazı idi. Rusya’yı çok seviyorum ve onunla ilgili yeni bilgiler öğrenmeyi de çok seviyorum. Bu patlamanın Türkiye’ye zarar vermiş olması da gerçekten çok üzücü bir durum. -b