Türk Tarihi

Seyahatname Nedir? Türk Tarihinde Seyahatnameler

Türk tarihi ve kültürü araştırmalarında seyahatnamelerin yeri ve önemi konusuna değinmeden önce, bu yazımızın temelini oluşturan bir yazılı yapıt türü olan seyahatname kavramına dair bilgiler vermemiz yararlı olacaktır.

Seyahatname Nedir?

Mübahat S. Kütükoğlu tarafından “seyahat intibaları” olarak tanımlanan seyahatname, insanın yeni ve değişik bir bölgedeki gözlemlerini içeren türde bir kaynaktır. Seyyahlar genel itibariyle yabancı bir ülkeyi tasvir etmekte ve özellikle de kendilerine farklı görünen yaşam tarzı, örf, adet, insan ilişkileri, yönetim tarzı vb. konulara eserlerinde yer vermektedirler. Kimi zaman o bölgenin insanı tarafından fark edilemeyen bilgileri sunan seyyah, kimi zaman da eserinin ilgi görmesi maksadıyla mübalağalar yapmayı gerekli görür. Bazıları ise önceki dönemlere ait seyahatnamelerden pasajlar alarak kendi gözlemleri veya intibaları olarak aktarır. Ayrıca, Türk edebiyatında “seyahatname” olarak adlandırılan gezi yazıları, Fars edebiyatında “sefer-nâme” adıyla anılırken Arap edebiyatında “rihle” sözcüğü ile ifade edilmektedir.

Seyahatnamelerin Önemi

Seyahatname kuşkusuz, kültür tarihi, sosyal tarih ve tarihi coğrafya açısından önemli kaynaktır. Ancak kaynakların kullanımı; araştırmacıya zengin malzeme ve yeni bir bakış açısı kazandırdığı ölçüde, yanıltıcı da olabilir. Metinlerin yorumunda; maddi verilerin başka kaynaklarla kontrolü kadar, seyahatname yazarının mensup olduğu kültürel çevre ve zamanının da iyi bilinmesi gerekir. Kısacası seyahatnamenin kendisi gibi, yazarının incelenmesi de gereklidir. Bu sonuncu ameliye aslında bize yeni tarihi bilgiler ve hatta bir araştırma alanı açacak kadar da önemlidir.

Löschburg, seyahat tarihinin başlangıcını kendi dünyasının dışındaki insanları, malları ve hazineleri fark eden kâşiflere dayandırır. Onun belirlemelerine göre ilk seyahatnamelerde efsane ile tarih iç içedir. Tarih yazıcılığının ilk örneklerinden birini ortaya koyan ve bundan dolayı “Tarihin Babası” olarak tanınan Herodotos dokuz kitaptan oluşan “Historiai” adlı bir kitap yazmıştır. Bu çalışmasında M.Ö. 490–479 yılları arasında yaşanan Pers-Yunan savaşları konusunu işlemekle birlikte gezip gördüğü ülkelerdeki topluluklar ve bunların gelenekleri, yönetim biçimleri ile ilgili olarak bilgilere de yer verir. Buradan yola çıkarak Herodotos’un “Historiai” adlı çalışmasının, seyahatname türünün ilk örneği olduğu söylenebilir.

Seyyah Kimdir? Gezgin Kimdir?

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre Seyyah; gezmek, tanımak, görmek, dinlenmek amacıyla geziye çıkan (kimse), gezici, gezmen veya gezgin olarak tanımlanmaktadır. Seyyah veya Gezgin aynı zamanda seyahatname yazarıdır.

Seyyahların gezi amaçlarında değişiklik görülmektedir. Seyyahların bir kısmını haber edinme amacıyla yola çıkmış devlet görevlileri oluştururken diğer kısmını yeni ve farklı yerler görmek isteyen maceraperestler ve bilimsel araştırmalar yapmak isteyen insan grupları oluşturur. Roma İmparatorluğu döneminde ulaşımın hızla gelişme göstermesiyle zanaat ve ticarete dayalı seyahatler gerçekleştirilirken Orta Çağ’a damgasını vuran en önemli yolculuklar hac ziyaretleridir. Birçok Avrupalı Kudüs’e, Roma’ya, İtalya ya da İspanya’ya hac amaçlı gider. Bu yolculuklar, Avrupa ile Arap-İslam dünyası arasında sıkı kültürel ve ekonomik ilişkiler kurulmasını ve batının bölge hakkında birçok bilgi edinmesini sağlar.

15. ve 16. yüzyıllarda seyahatler ticari amaçlı ve yeni coğrafyalar bulmak şeklinde gelişir. 17. yüzyılda ise prensler, soylular, müstakbel devlet adamları, diplomatlar ve zenginlerin çocukları başta olmak üzere pek çok Avrupalı, keşif ve araştırma maksadıyla seyahate çıkar. Türk tarihi ve kültürü araştırmalarında seyahatnamelerin önemli bir yeri vardır. Özellikle Türklerin yerleşik yaşamından önceki zamanları için yabancı seyyahların değişik tarihlerde Türklere ve Türk ülkelerine dair tuttukları yazılı bilgiler, bu araştırmalar için değerli belgeler olarak geçerliliğini sürdürmektedir. Bu seyahatnamelerden İbn Fadlan’ın İdil Bulgarları, Priskos’un Avrupa Hunları, Wang Yen-te’nin Uygurlar, Hsüan-tsang’ın Batı Göktürkler hakkında verdikleri bilgiler Türk tarihi ve kültürü için önemli belgelerdir.

Orta Asya ile İlgili Seyahatnameler

Orta Asya’ya uğrayan seyyahların seyahatnameleri de Orta Asya’nın tarihi ve kültürü için önemli belgelerdir. Orta Asya için seyahatnameler, Çinlilerin tuttuğu tarih kayıtlar kadar önemli bilgiler sunmuştur. Çünkü Çinli tarihçilerin önemsemediği veya gerek görmediği konular bu seyahatnamelerde yer bulmuştur. Örneğin, günlük yaşama dair ayrıntıların, insanların ve toplumların geleneklerine, inançlarına dair olguların yer alması seyahatnameleri resmi kayıtlar kadar değerli kılmıştır. Orta Asya’ya tarih içinde birçok bölgeden birçok seyyah uğramıştır. Özellikle Çinli seyyahların sayısı diğer seyyahlara göre daha çok olmuştur. Çin’de Budizm’in yayılmasıyla birlikte Çin ile Hindistan arasında bu dinsel bağ birçok Budist’in Çin’den Hindistan’a gitmesine yol açmıştır.

Özellikle 1. ve 7. yüzyıl arasında Çin’den yola çıkan seyyahların büyük çoğunluğunu Budist rahipler oluşturmuştur. Çin’den yola çıkan bu Budist rahiplerin bazıları Hindistan’a giderken veya Hindistan’dan dönerken Orta Asya’ya da uğramıştır. Bu Budist rahiplerden bilinen en eskisi 5. yüzyılın başlarında Çin’den Hindistan’a Budist sutralar getirmek amacıyla yola çıkan Fa-hsien olmuştur. Fa-hsien, Hindistan’a giderken Hotan’dan geçmiştir ve bu bölgeye dair anlatıları olmuştur. İşte bu seyahatname özelliği taşıyan anlatılar oldukça önemli belgelerdir.

Türkler Hakkında Bilgi Veren Seyahatnameler

Lin Kuan-Hua yüksek lisans tezi çalışmasında, Fa-hsien’den sonra, Tao-ngan, Che-mong, Fa-yong, Fa-wei, Fa-sheng, Chu-chih ve Hui-sheng gibi Budist rahiplerin de seyahat hatıralarında Çin ve Hindistan arasındaki bölgeler hakkında bilgi verdiğini belirtmiştir. Ancak bu seyahat hatıralarından yalnızca Fa-hsien’in ve Hui-sheng’in seyahat hatıralarının var olduğunu, diğerlerinin ise yitik olduğunu ortaya koymuştur. Liu Mau-Tsai ise, Çin’den Orta Asya’ya (Göktürklere) giden elçilerin sayısı belirterek bir çizelge oluşturmuştur. Buna göre, Çin’den Orta Asya’ya 545-742 arasında resmi olarak 79 tane elçinin gittiğini; bunların 30’unun sivil memur, 45’inin asker, 4’ünün ise ne görev yaptığı belirlenememiştir. Aynı yıllar arasında Orta Asya’dan (Göktürklerden) Çin’e resmi olarak 96 tane elçinin gittiğini belirtmiştir.

Seyahatname tarih araştırmalarında, resmi kayıtlardan uzak insanların günlük yaşamına dair içerdiği bilgilerle ve birinci el kaynak olması nedeniyle önemli kaynaklardan biridir. Türk tarihi ve kültürü araştırmalarında da Orta Asya’ya yapılan seyahatlerin ve bunların sonucunda kayda alınan seyahatnameler oldukça önemli birer kaynak olarak durmaktadır. Bu seyahatnamelerden birisi olan Hsüan Tsang’ın Seyahatnamesi de Orta Asya Türk tarihi ve kültürü araştırmalarında bir kaynak olarak değerlendirilmelidir.

Not: Bu konuyla ilgili İbn Fadlan Kimdir? İbn Fadlan’ın Seyahatnamesi Gerçek Mi? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.