Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914) (Tarih Konu Anlatımı)
Bu yazımızda tarih dersi konu anlatımları kapsamında 11. sınıf tarih dersinin 3. ünitesi olan Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914) ünitesinin 4. konusu olan Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914) konusuna yer verdik. Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914) “Osmanlı ile Rusya arasındaki rekabetin Osmanlı Devleti’nin Avrupa ve Asya siyasetindeki önemini kavrar.” kazanımı çerçevesinde anlattık.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914)
Ders: Tarih 11
Ünite: Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914)
Konu: Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914)
Kazanım: Osmanlı ile Rusya arasındaki rekabetin Osmanlı Devleti’nin Avrupa ve Asya siyasetindeki önemini kavrar.
Osmanlı-Rusya Rekabeti (1768-1914) konusunda Osmanlı-Rusya rekabetini aşağıdaki olaylar ekseninde neden-sonuç ilişkisi içinde inceledik;
- 1768-1774 Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması
- 1787-1792 Savaşı ve Yaş Antlaşması
- 1807-1812 Savaşı ve Bükreş Antlaşması
- 1828-1829 Savaşı ve Edirne Antlaşması
- 1853-1856 Savaşı ve Paris Antlaşması
- 1877-1878 Savaşı (93 Harbi) ve Ayastefanos Antlaşması
- 1877-1878 Savaşı (93 Harbi) ve Berlin Antlaşması
1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
Nedeni: Savaş, Rus Çariçesi II. Katerina’nın Lehistan’ın iç işlerine karışması nedeniyle başladı. Rusya bölgeye Kazak askerlerini göndermek gibi soylulara karşı kralı destekleyici faaliyetler aracılığıyla Lehistan’ı parçalama girişiminde bulundu. Kazak askerlerinin yaptıkları katliama karşılık Osmanlı padişahı III. Mustafa 25 Eylül 1768 tarihinde Rusya’ya savaş açtı. Savaş Osmanlı aleyhinde sonuçlandı.
Sonucu: Savaş, Osmanlı padişahı I. Abdülhamit’in 21 Temmuz 1774 tarihinde Küçük Kaynarca Anlaşmasını imzalamasıyla son buldu. Küçük Kaynarca Antlaşması sonucunda Kırım’ın bağımsızlığını her iki ülke de kabul etmiş oldu. Fakat 1783’te Kırım’ın Rusya topraklarına katılmasıyla Ruslar ve Osmanlılar arasında yeni bir savaş patlak verdi.
Küçük Kaynarca Antlaşması
Küçük Kaynarca Antlaşması sonucunda Rusya Karadeniz’de donanma bulundurabilme hakkı elde etti. Bunun yanında Osmanlı Devleti tarafından Rusya’ya savaş tazminatı ödenmesine ve İngiltere ve Fransa’nın kapitülasyonlarından Rusya’nın da yararlanabilmesine karar verildi. Bununla birlikte Ruslar Eflak, Boğdan ve Akdeniz’deki adalar üzerinde de söz hakkı sahibi oldu.
Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti Kırım Hanlığı ve ona bağlı Kuban ve Bucak Tatarlarının bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmış ve bu olay Osmanlı Devleti’nin ilk kez Müslüman ve Türk olan bir bölgeyi yitirmesinde dolayı İstanbul’da devlete karşı tepkilere neden olmuştur. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti eski nüfuzunu yitirmiş ve uluslararası saygınlığı azalmıştır.
1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı
Nedeni: 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı Devletinin 1774’de imzalanan Küçük Kaynarca antlaşması nedeniyle kaybettiği Kırım’ı I. Abdülhamit’in saltanatı sırasında geri alma çabasıyla Rusya’ya savaş açmasıyla başlar. Rusya’nın güçlenmesinden rahatsız olan İngiltere ve Fransa savaşta Osmanlı’yı desteklemiş, bununla beraber Avusturya da Rusya’nın yanında savaşmıştır.
Sonucu: Fransız İhtilali’nin halk üzerindeki etkilerinden korkan- zira Fransız İhtilali’nin uyandırdığı milliyetçi duygular ve savaş neticesinde Avusturya’da çıkabilecek ayaklanmalar olabilirdi- Avusturya, Osmanlı Devleti’yle 4 Ağustos 1791’de Ziştovi Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekilmiştir. Bu antlaşmayla Osmanlı işgal edilen Belgrad’ı geri aldı. Bunun yanında Romanya sınırındaki Orşova şehri ve Hırvatistan sınırındaki iki küçük köyün Avusturya’ya verilmesine karar verildi.
Avusturya’nın bu kararından kısa bir süre sonra- 10 Ocak 1792’de- Rusya’yla da Yaş Antlaşması imzalanarak savaşa son verildi. Yaş Antlaşması Osmanlı aleyhine sonuçlanan bir antlaşmadır. Savaş sırasında Rusya; Özi, Kili, İsmail, Anapa ve Soğucak gibi kaleleri ele geçirmiş ve sonucunda 18 Ağustos 1791’de sekiz ay süreli Kalas Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmanın imzalanmasında İngiltere ve Prusya arabulucu konumunda hazır bulunmuştur. Kasım 1791’de ise savaşı kesin olarak bitirecek olan barış görüşmelerine başlanmış ve 10 Ocak 1792’de Yaş antlaşması imzalanmıştır.
Yaş Antlaşması
Yaş Antlaşması sonucunda Osmanlı ve Rusya arasında 1781’de başlayan savaş resmen sona ermiş oldu. Yaş antlaşması ile Küçük Kaynarca antlaşmasıyla belirlenen sınırların aynen kalmasına karar verilmiştir. Bunun yanında Turla Nehri sınır olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla nehrin sol tarafında kalan arazinin- Rusların savaş sırasında ele geçirdiği Özi kalesi de dahil- Rusya’ya verilmesine ve sağ tarafındaki bölgenin- yine savaş sırasında Rusların işgal ettikleri Kili, İsmail gibi kaleler- Osmanlı’da kalmasına karar verildi. Buna ek olarak Anapa kalesi Osmanlı Devleti’ne iade edildi.
Bununla beraber Boğdan Voyvodalığının borçlarının ve takip eden iki yıldaki vergi ödemelerinin silinmesine karar verildi. Orada yaşayan halkın Yaş Antlaşması sayesinde ilan edilen aftan yararlanıp memleketlerine dönme hakkı elde etmesinde hemfikir olundu. Ayrıca bu antlaşmayla Rusya Kuzey Afrika’daki Batı ocaklarının kendisine saldırması durumunda zarar ödemesi talep etme hakkına sahip oldu.
1807-1812 Osmanlı-Rus Savaşı
Nedeni: Osmanlı’nın Rusya yanlısı Eflak voyvodası Alexander Muzuri ve Boğdan voyvodası Konstantin İpsilantis’i görevden almasından rahatsız olan Rusya’nın 11 Kasım 1806’da 40000 Rus askeriyle Eflak ve Boğdan’a ilerlemiştir. Buna karşılık III. Selim Osmanlı-Rusya arasında 1805’de yenilenen ittifak antlaşmasının ihlal edildiği gerekçesiyle 22 Aralık 1806’da boğazları kapatmış ve Rusya’ya savaş açmıştır.
Sonucu: Birçok cephede yapılan savaş sonucunda savaştığı cephelerin çoğunda başarı elde eden Rusya, Fransa’nın o tarihte çok güçlenmesinin oluşturduğu tehdit nedeniyle- burada çok saygıdeğer Napoleon Bonaparte’ı anmalıyız- savaş sonunda fazla bir toprak parçası elde edememiştir.
Bükreş Antlaşması
1806-1812 Osmanlı-Rusya savaşını bitiren Bükreş Antlaşması, 28 Mayıs 1812’de imzalanmış ve 5 Temmuz 1812’de onaylanmıştır. Antlaşma Rusya’nın savaşta önemli galibiyetler kazanmasından dolayı Osmanlı aleyhinde gelişmiş, Osmanlı Devleti bu antlaşmadan yalnızca Anapa kalesi ve Gürcistan’daki Ahılkelek ve Poti’yi elde edebilmiştir. Bunun yanında antlaşmanın sonucunda Boğdan Voyvodalığı’na ait olan Besarabya bölgesinde Osmanlı etkisi zayıflamış ve bugünkü Moldova ve Romanya’nın kurulmasına zemin hazırlanmıştır. Rusya Gürcistan üzerindeki hakimiyetini artırmayı başarmış, bunun yanında Çerkesler üzerindeki egemenliklerini de artırmışlardır. Ayrıca Rusya tarafından desteklenen ve savaş sırasındaki kargaşadan yararlanarak ayaklanmalarının gücünü iyice artıran Sırplar 1817 yılında özerkliklerini ilan etmişlerdir.
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı
Nedeni: Osmanlı Devleti’nin 20 Ekim 1827’de Navarin Deniz Savaşı sırasında İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları tarafından yakılan Osmanlı-Mısır donanmasının, bu duruma karşı tepkisini belli etmek için Rusya ile imzalamış olan Akkerman Antlaşması’nı iptal etmek ve Rus gemilerine Çanakkale Boğazı’nı kapatmak gibi önlemler alması 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın çıkmasının başlıca nedenidir. Bunun yanında Rusya ve İngiltere’nin Yunanistan’ın bağımsızlık elde etmesine verdiği destek de savaşın çıkmasında etkili olmuştur.
Sonucu: Savaş döneminde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve yerine kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye Ordusu’nun henüz tam koordine olmamasından dolayı Osmanlı Devleti güçsüz kalmış ve kısa süre içerisinde barış talep etmiştir. Bu olay sonucunda Osmanlı için çok ağır hükümler içeren Edirne Antlaşması imzalanmıştır.
Edirne Antlaşması
14 Eylül 1829 tarihinde imzalanan Edirne Antlaşması neticesinde 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşı sona ermiştir. Edirne Antlaşması’yla, Osmanlı Devleti Yunanistan Devleti’nin varlığını resmi olarak kabul etmiş ve Yunanistan’ın ona vergi ödemek dışında diğer her konuda bağımsız olmasını onaylamıştır. Bunun yanında Eflak, Boğdan ve Sırbistan’a özerklik verildi ve Osmanlı Devleti’nin Rusya’ya savaş tazminatı ödemesine karar verildi. Ayrıca Rus ticaret gemileri Boğazlardan geçiş hakkı elde ettiler. Prut Nehri Osmanlı ve Rusya arasındaki hudut olarak kabul edildi. Bunun yanında Antlaşma sonucunda Ruslar işgal ettikleri yerlerin çoğunu geri verdiler.
1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı (Kırım Savaşı)
Nedeni: 1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı’nın başlıca nedeni Rusya’nın Tanzimat Fermanı sonrası görece güçlenmeye başlayan Osmanlı’yı kendi çıkarları doğrultusunda parçalamak istemesidir. Bu amaçla Kudüs’ün Osmanlı’nın elinden alınması gerektiğini gerekçe gösteren Rusya- zira o dönemde Osmanlı Kudüs ve çevresinde yaşayan Katolik ve Ortodokslara belli haklar tanısa da Rusya ve Fransa arasında Hrıstiyanlık ile ilgili halihazırda bir münakaşa mevcuttu- Osmanlı’ya savaş açtı. Fakat Osmanlı topraklarının Rusya’nın eline geçmesinin Avrupa’nın güç dengelerini aleyhlerinde değiştireceğini anlayan İngiltere ve Fransa Rusya’ya destek vermeyi reddetmişler, hatta savaşta Osmanlı’nın yanında bulunmuşlardır. Rusya 3 yılın sonunda savaşı kaybetmiştir.
Sonucu: Müttefikler sayesinde savaştan galip ayrılan Osmanlı Devleti, savaş sırasında kaynaklarının büyük çoğunluğunu kullanmış ve yüklü miktarda borç almıştır. Makineleşme hareketlerinden de geri kalan Osmanlı Devleti’nin ekonomisinin de halihazırda kötü olmasından dolayı Kırım Savaşı sırasında aldığı borçları ödeyememiş ve bu durum ekonomisinin diğer devletlere bağımlı olmasına zemin hazırlamıştır. Bununla birlikte Osmanlı’da dine bakılmaksızın yasal eşitlik sağlamayı esas alan reform hareketlerinden olan Islahat Fermanı da Kırım Savaşı sonucunda ilan edilmiştir.
Ayrıca Kırım Savaşı, savaş sırasında İngiltere ve Fransa’nın sempatisini kazanan Sardinya-Piemonte Krallığı’nın ilerleyen yıllarda İtalya birliğini kurmasında büyük bir destek olmuştur.
Paris Antlaşması
30 Mart 1856 yılında Rusya ile Osmanlı, Fransa ve İngiltere müttefikliği arasında imzalanan Paris Antlaşması, esas olarak Avrupa içerisinde Rusya tarafından bozulan güç dengelerinin tekrar oluşturulması amacıyla imzalanmıştır. Rus Karadeniz donanmasının yok edilmesi sayesinde İngiltere, Akdeniz ve Hindistan’a giden ticaret yollarını ve sömürgelerini güvence altına aldı. Antlaşmanın bir getirisi de Doğu Akdeniz’e yönelik Rus tehlikesinin bertaraf edilmesi ve Napoleon Bonaparte zamanında Fransa’ya karşı cephe alan ülkelerin Fransa’ya olan güvenini tazelemiş oldu. Sardinya-Piemonte Krallığı’nın İtalya birliği konusu Avrupa’da tartışılmaya başlandı. Bunun yanında savaşta yenilmesine rağmen Rusya güçlü bir devlet olduğunu kanıtlamış oldu.
Osmanlı Devleti Paris Antlaşması sayesinde Rus tehlikesini ortadan kaldırmış oldu ve Avrupa konseyine girmeye hak kazandı. Fakat bu antlaşmayla beraber Osmanlı’nın toprak bütünlüğü Avrupa devletlerinin kontrolü altına girdi. Ayrıca antlaşma içerisinde Islahat Fermanı’na yer verilmesi ileride Avrupa devletlerinden Osmanlı’nın iç siyasetine yönelik bir müdahaleye zemin hazırladı. Bununla beraber görüşmeler sırasında Osmanlı Devleti’nden kapitülasyonların kaldırılması talebi geldi ama diğer devletler tarafından reddedildi.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)
Nedeni: 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı veya 93 Harbi (Rumi Takvime göre 1293), iki cephede- Tuna (Balkan) ve Kafkas Cepheleri- Osmanlı ve Rusya arasında yapılan bir savaştır. Savaşın en büyük nedenlerinden birisi Osmanlı’da o dönemde artan azınlık isyanlarının devleti zayıflatmasıdır- ki bunda Rusya’nın Balkan halklarını Osmanlı’ya karşı doldurması da büyük bir etkiye sahiptir. Bunun yanında o dönemde Rusya’nın Panslavizmi benimsemesi de savaşın patlak vermesinde rol oynamıştır. Bunun yanında Romanya ve Bulgaristan’ın bağımsızlık istekleri de savaşın tetikleyicilerindendir. Aynı zamanda Rusya ve Avrupa ülkelerinde Hrıstiyanların Osmanlı’da baskılanmasına dair oluşan kamuoyu da Rusya’yı harekete geçmeye itmiştir. Savaşı önlemek amacıyla Tershane Konferansı’nı toplayan Avrupa devletleri, Osmanlı’nın isteklerini reddetmesi sonucunda tarafsız bir politika izlemişlerdir.
Sonucu: Savaş zaten güçsüz durumdaki Osmanlı’nın ağır bir yenilgi almasıyla sonuçlanmıştır. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda Ayastefanos Antlaşması imzalanmış fakat antlaşmanın Osmanlı topraklarının büyük çoğunluğunu kaybetmiştir. Fakat Osmanlı Devleti, büyük uğraşlar sonucunda kaybettiği illerin bir kısmını geri alabildiği Berlin Antlaşmasını yürürlüğe koymayı başarmıştır. Savaş sonucunda Romanya, Sırbistan ve Karadağ bağımsız olmuş; Kars, Batum ve Ardahan ise Rusya’nın eline geçmiştir.
Ayastefanos Antlaşması
93 Harbi sonucunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile- Batılı devletleri endişelendirecek bir şekilde- Rusya Balkanlarda kesin hakimiyet sağladı. Kars, Ardahan, Batum, Artvin, Doğu Bayazıt ve Eleşkirt’in hakimiyeti Rusya’ya geçti. Bulgaristan Prensliğinin kurulması ile Rusya’nın Bulgaristan üzerinden sıcak denizlere inmesi İngiltere’nin Hindistan’a ulaşmasında bir engel oluşturmaya başladı. Ayrıca bu antlaşma sayesinde Yunanistan Teselya’yı ele geçirdi. Bunun yanında Girit ve Ermenistan’da ıslahat uygulanmasına karar verildi. Ayrıca Osmanlı, Rusya’ya y
tazminat ödemeyi kabul etti.
Berlin Antlaşması
Ayastefanos ANtlaşması’nın şartlarını hafifletmek amacıyla imzalanan Berlin Antlaşması sayesinde Osmanlı Girit, Doğu Bayazıt ve Eleşkirt’i geri aldı. Ermeniler lehine ıslahat yapmayı kabul eden Osmanlı bu maddeyi hiçbir zaman uygulamaya koymamış ve Ermeniler nüfuslarının az olduğu gerekçesiyle kendi beyliklerini kuramamışlardır. Bu değişiklikler dışında Ayastefanos Antlaşması’nın toprak dağılımı büyük ölçüde aynı kalmıştır. Berlin Antlaşması, Balkanlarda kesin hakimiyet sağlayan Rusya’nın gücünü hafifletmiş ve Osmanlı’ya Balkanlarda küçük bir söz hakkı vermiştir. Bununla beraber antlaşma maddelerinde bulunmamasına rağmen Fransa Tunus Prensliğini işgal ettiğinde Berlin Antlaşması’nı gerekçe göstermiştir.
3. Ünitenin Tüm Konuları: Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914) ünitesinin tüm konularını aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.
Rusya tarih boyunca Osmanlı Devleti’ne saldırmış. Tarihi düşman Ruslar